Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/180 E. 2021/678 K. 28.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/180 Esas
KARAR NO : 2021/678

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … –
VEKİLLERİ : Av. …
DAVALI : … – …
VEKİLLERİ : Av. … – …
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 19/10/2009
KARAR TARİHİ : 28/06/2021
Mahkememizin 19/10/2015 tarih ve 2014/..-2015/… E/K sayılı kararı, Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 10/12/2020 tarih ve 2019/.. – 2020/ E/K sayılı ilamı gereğince bozulmakla Mahkememizin 2021/180 Esasına kaydedilmiştir. Bu yargılama esnasında;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, müvekkilinin uluslararası pazarda faaliyet gösteren ve gemilere yakıt tedarik eden bir firma olduğunu, müvekkili tarafından Silkeborg isimli gemiye de yakıt sağlandığını, bunun karşılığında iki ayrı fatura düzenlendiğini ancak fatura bedellerinin ödenmediğini ileri sürerek, 54.372,65 USD tutarındaki alacak için gemi üzerinde kanuni rehin hakkı tanınmasına, alacağın adı geçen gemiden karşılanmak suretiyle davalıdan tahsiline ve söz konusu alacağa temerrüt halinden itibaren devlet bankalarınca USD mevduatına uygulanan en yüksek oranda faiz uygulanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, düzenlenen faturanın müvekkili adına tanzim edilmediğini, fatura konusu alacağın bir kısmının geminin bağlama limanı olan Cenova’da tedarik edilen yakıta ilişkin olduğunu, bu haliyle adi alacak mahiyetinde olduğunu bildirerek, davanın reddini savunmuştur.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe:
Eldeki dava davacı tarafça gemiye yakıt tedarik edildiğinden bahisle düzenlenen fatura bedellerinin tahsiline ilişkin alacak davası ve kanuni rehin hakkı tesis edilmesi istemine ilişkindir.
Tarafların delilleri toplanmış,dava dosyası, dosya içerisine sunulan bilgi ve belgelerle birlikte, tarafların hak ve alacaklarının tespiti için İstanbul Denizcilik ve İhtisas Mahkemesine gönderilmiş,ve bilirkişi heyetinden rapor alınmıştır.
Bilirkişi heyetinin dosya içerisine sunduğu 18/01/2011 tarihli rapora göre; MÖHUK 22’ye göre gemi alacaklısı hakkı ve gemi üzerinde kanuni rehin hakkının doğumunun,…. Gemisinin kayıtlı olduğu sicil yeri olan İtalyan Hukukuna göre karara bağlanması gerektiği, buna göre 1941 tarihli İtalya Seyrusefer Kanununda “Zaruret halinde geminin muhafazası ya da yolculuğun devamı için kaptanın -aynı zamanda geminin işletmecisi olsa dahi- kanuni yetkisi dahilinde akdettiği sözleşmelerden, gerçekleştirdiği işlemlerden doğan alacakların, gemi üzerinde kanuni rehin hakkı” bahşettiğinin kabul edildiği, yakıt tedarikinin kaptan tarafından kanuni yetkisi dahilinde yolculuğun devamı için gerçekleştirildiğini, bu yakıt tedarikinden doğan alacağın da İtalyan hukukuna göre davacıya gemi alacaklısı hakkı bahşedeceğinin kabulünün gerektiğini, Türk maddi hukukuna göre bu husus değerlendirilse dahi, durumun değişmeyeceği hususunda rapor verildiği, ancak faturalara ilişkin herhangi bir hesap yapılmadığı anlaşılmıştır.
Dava dosyası, faturaların incelenmesi için hesap bilirkişisine tevdii edilmiş, hesap bilirkişisi yapmış olduğu inceleme neticesinde dosyamıza sunduğu 06/06/2011 tarihli raporunda; davacının davalıdan 54.372,65 USD asıl alacağının olduğunu bunun faturalarla sabit olduğunu beyan etmiştir.
Mahkememizce daha önce 54.372,65 USD alacağın davalıdan alınıp, davacıya ödenmesine, 54.372,65 USD alacak için … IMO numaralı … .. Gemisi üzerinde davacı lehine kanuni rehin hakkı tanınmasına karar verilmiş bu karar Yargıtayca bozulmuştur.
Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2016/.. E, 2018/… K. sayılı ilamı ile bozulmuş bozma gerekçesinde; Mahkemece davanın kabulüne dair verilen ilk karar, Dairemizce faturalardan birinin Cenova şehrinde yapılan yakıt teslimine ilişkin olduğu, bu kapsamda bağlama limanındaki yakıt tedarikinin adi alacak kapsamında bulunduğu şeklindeki davalı savunması kapsamında, yakıt tedarikine konu Silkeborg gemisinin bağlama limanı ve bu limanda yakıt sağlandığı göz önünde bulundurulmak suretiyle sonuca gidilmesi gerekirken, eksik inceleme ve değerlendirmeyle davanın tümden kabulüne karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesi ile bozulmuştur. Bu bakımdan Tuzla’da verilen yakıt bedeli yönünden davacı lehine kazanılmış hak oluştuğu, Cenova’da verilen yakıt bedeli yönünden ise gemi alacaklısı hakkının koşullarının bulunduğu nazara alınmaksızın davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış, hükmün temyiz eden davacı yararına bozulması gerektiği” belirtilmiştir.
Harç ve vekalet ücretleri dava tarihindeki USD kuru dikkate alınarak hesaplanmıştır.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
1-Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İLE,
10.580,00 USD alacağın dava tarihi olan 19/10/2009 tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4-a maddesi kapsamında işleyecek faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, 10.580,00 USD alacak için .. IMO numaralı .. gemisi üzerinde davacı lehine kanuni rehin hakkı tanınmasına,
Fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Harçlar Yasası gereğince alınması gerekli 1.053,36 TL harcın başlangıçta alınan 1.070,60 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 17,24 TL harcın talep halinde ve karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan peşin harç da dahil edilerek hesaplanan 1.068,96 TL 3.386,76 TL yargılama giderinin kabul red oranına göre 643,48 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, bakiyesinin davacı üzerine bırakılmasına,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
6-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 9.097,61 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
7-Kesinleşme süreci tamamlana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde Yargıtay ‘ da Temyiz Yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.28/06/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır