Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/157 E. 2021/168 K. 19.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/157 Esas
KARAR NO : 2021/168

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – … …
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI : … – … …
VEKİLİ : Av. … – [16739-37764-47710] UETS
DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 10/12/2018
KARAR TARİHİ : 19/02/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 01/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ve davalının Bursa 4. Aile Mahkemesi’nin 2018/969 esas, 2018/951 sayılı kararıyla 15/10/2018 tarihinde anlaşmalı olarak boşandıklarını, anlaşmalı boşanmalardaki kanuni zorunluluk gereği taraflar arasında boşanma protokolünün düzenlendiğini, söz konusu protokolün eşyalar hususu başlıklı üçüncü bölümünde eşyaların ve … adına kayıtlı olan ancak esasen müvekkile ait olan ve müvekkilin kullanımında olan 06 VFY …. plakalı aracın kaydının 30.000-TL bedelin 11 taksitle her ayın 10.gününe kadar ödenmesi karşılığında devredilmesi konusunda anlaştıklarını, her ne kadar bu maddede bu şekilde yazılmışsa da bu aracın devri için davalı tarafından müvekkilden 11 adet 2.500-TL’lik senet alındığını, senetlerden birinin 09/11/2018 tarihinde ödenerek müvekkil tarafından davalıdan alındığını, ancak bu ödemeden sonraki bir tarihte davalı tarafça müvekkilden toplu miktarda para istendiğini, henüz vadesi gelmemiş olmasına rağmen bonoların bedelinin ödenmesi hususunda müvekkil üzerinde baskı oluşturulduğunu, davalı tarafın tüm bu baskılarına rağmen müvekkil toplu miktarda ödeme yapmayacağını ve vadesi geldiğinde bonolardaki miktarı ödeyeceğini belirttiğini, bunun üzerine davalının müvekkiline zarar vermek amacıyla anlaşmaya göre müvekkilin kullanımında kalan aracı alabilmek için kötüniyetli olarak müvekkilce aracın kendisine teslim edilmediği, kaçırıldığı, uhdesinde tutulduğu şeklinde güveni kötüye kullanma suçlamasıyla şikayette bulunduğunu, müvekkilin 28/11/2018 tarihinde Merinos Polis Merkezi Amirliği’nde vermiş olduğu ifadesinde aracın kaydının neden davalı … üzerinde olduğunu ve aracın kullanım hakkının kendisinde olduğunu detaylıca anlattığını, kısaca bahsetmek gerekirse 06 VFY 73 plakalı araç müvekkilin annesi Dilek Altın adına kayıtlı iken 2017 yılında trafik kontrolüne takıldığını ve aracın trafik sigortasının olmadığının tespit edildiğini, aracın çekilmemesi için müvekkil tarafından trafik sigortası yaptırıldığını, o dönemde müvekkilinin paraya ihtiyacı olduğu için sigorta bedelini geri alabilmek amacıyla annesi Dilek Altın adına kayıtlı olan aracın … adına noterde satış işlemlerinin yapılarak devredildiğini, müvekkilinin noterde yapılan sözleşmede …’e vekaleten işlem yaptığını, nitekim …’in de işlemin yapıldığı sırada bu durumdan haberdar olduğunu, bu sebeplerle esasen müvekkiline ait ve müvekkillin kullanımında olan aracın sadece kayden sahibi olarak …’in gözüktüğünü, belirtildiği üzere boşanma protokolü çerçevesinde tarafların 11 adet ve her biri 2.500,00-TL miktarlı bono düzenlediğini ve en son tarihli bononun ödendiği tarihe kadar aracın müvekkilde kalacağı ve tüm bonolar ödendiği takdirde aracın müvekkil adına devrinin yapılacağı hususlarında anlaştıklarını, ancak davalının bonoların vadesi gelmediği halde sürekli müvekkili arayarak para istemesi ve güveni kötüye kullanma iddiasıyla müvekkili şikayet etmesi üzerine müvekkil aracı davalıya 28/11/2018 tarihinde teslim etmek zorunda kaldığını, 09/12/2018 tarihinde müvekkile davalı tarafından whats app yoluyla gönderilen iki ayrı mesaj içeriğinde davalının “…Serkan yarın sentlerin günü….senetleri mahkemeye de vericem borcunu araban karşılamıyor….” şeklinde kısaca özetlenecek fakat ayrıntısı meajlarda uzun uzun yer alan meajlar atarak müvekkili üzerinde halen senetler nedenğiyle baskı kurduğunu, müvekkilini haksız ve kötüniyetli olarak yıprattığını, davalının bu mesajları taksitlerle ödenecek arabanın bedelini güvenceye almak için müvekkilden senet alındığının da kanıtı olduğunu, gelinen noktada; aracın davalı tarafından teslim alınması ile anlaşmalı boşanma protokolündeki 3.maddede aracın devri için istenen ve karşılığında senet alınan alacağın bir dayanağı kalmadığını, şu an itibariyle aracın davalıya teslim edildiğinden müvekkilinin aracı kullanamadığını, dolayısıyla davalının boşanma protokolünün kendisine yüklemiş olduğu müvekkilinin aracı kullanmasına katlanma yükümlülüğüne aykırı davrandığını, bu nedenlerle davanın kabulü ile boşanma protokolüne istinaden aracın taksitlerini teminat altına almak için düzenlenen; fakat aracın davalı tarafından teslim alınmış olmakla bir mesnedi kalmayan 11 adet bononun biri ödenip teslim alınması nedeniyle halen davalıda bulunan ve müvekkiline teslim edilmeyen 10 adet her biri 2500-TL. (ikibinbeşyüz) olan bonolardan dolayı müvekkilinin davalıya herhangi bir borcunun olmadığının tespitine ve söz konusu bonoların iptaline, davalıda bulunan kalan 10 adet senedin tahsili halinde, müvekkilinin ileride telafisi imkansız maddi ve manevi zararlara uğrayacağı muhtemel olduğundan bu dosya kapsamında yapılacak yargılama sonucunda verilecek mahkeme kararının kesinleşmesine kadar söz konusu senetlerin ödenmesini engeller mahiyette ve muhtemel icra takiplerinin durdurulması amacıyla ihtiyat-i tedbir kararı verilmesine, yargılama giderleri ile ücret-i vekaletin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dosya mahkememize Bursa 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 21/07/2020 tarihli 2020/179 esas 2020/173 karar sayılı görevsizlik kararı ile gönderilmiştir. Mahkeme gerekçesinde kambiyo senetlerinin Türk Ticaret Kanununda düzenlenmiş olması sebebiyle davanın mutlak ticari dava niteliğinde olduğu belirtilmiştir.
Mahkememizce yapılan değerlendirmede davanın bir ticari dava olmadığı kanaatine ulaşılmış ve karşı görevsizlik verilmiştir.
Görevsizlik kararının temel gerekçesi davanın kambiyo senedine dayalı olması gösterilmiştir. Ancak somut uyuşmazlıkta kambiyo hukukunu ilgilendiren bir dava yoktur. Bir işlem karşılığında ödenmesi gereken para ediminin kambiyo senedi aracılığıyla ödenmesi davayı ticari dava haline getirmez. Örneğin bir kira ilişkisinde bazı dönem kiralarının bono veya çekle ödenmesi halinde çıkan uyuşmazlık davanın bir kira davası olduğu gerçeğini değiştirmez. Ancak davada kambiyo hukukunu ilgilendiren bir uyuşmazlık varsa ticaret mahkemeleri görevli olur. Bu tür davalara örnek vermek gerekirse çek üzerindeki imzanın inkar edilmesi, ehliyetsizlik veya kanuna aykırılık gibi geçersizlik sebepleri, sahtecilik, eksik unsurlu senet, ciro silsilesinde bozukluk, hamilin yetkili hamil olmadığı, tahrifat ve teminat amaçlı bono iddiaları söz konusu olduğunda kambiyo hukukunu ilgilendiren bir davanın mevcudiyetinden bahsedilebilir. Bunun dışında kalan ve temel ilişkiye dayanan davalarda görevli mahkeme temel ilişkiye göre belirlenmelidir.
Somut olayda kambiyo hukukunu ilgilendiren bir uyuşmazlık yoktur. Zira senedin vasfına/niteliğine ilişkin bir itiraz yoktur. Tarafların tacir olmadığı da aşikardır.
Görev ile ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında res’en gözetilir. Görev ile ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu olmaz.Tüm bu gerekçelerle davaya bakma görevinin Asliye Hukuk Mahkemelerine ait olduğu anlaşıldığından karşı görevsizlik kararı verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
1-Davada Asliye Hukuk Mahkemesi görevli olduğundan mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-Dosya mahkememize Bursa 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 21/07/2020 tarihli 2020/179 esas 2020/173 karar sayılı görevsizlik kararı ile gönderildiğinden ve her iki mahkeme arasında görev uyuşmazlığı ortaya çıktığından mahkememiz kararının istinaf edilmeksizin kesinleşmesi durumunda görev uyuşmazlığının halli ve merci tayini için dosyanın resen Bursa Bölge Adliye Mahkemesi ilgili dairesine gönderilmesine,
Yargılama harç ve giderleri ile sair hususların görevli mahkemece hüküm ve nazara alınmasına ,
Dair dosya üzerinden kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesi istinaf Yargı yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 19/02/2021

Katip …
✍ e-imzalıdır.

Hakim …
✍ e-imzalıdır.