Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/132 E. 2021/1058 K. 09.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/132 Esas
KARAR NO : 2021/1058

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – … …
VEKİLİ : Av. … -..
DAVALI : … – …
VEKİLİ : Av. … ..

DAVA : İtirazın İptali (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/02/2021
KARAR TARİHİ : 09/11/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 09/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ; Davalı borçlu … Tarım ürünleri Tasarım Ltd. Şit. Müvekkilimiz tarafından Bursa 15. İcra Müdürlüğü’nün 220/… esas sayılı dosyada başlatılan takibe 15.01.2020 tarihinde müvekkilimiz ve borç hakkında hiçbir gerekçe sunmadan itiraz ettiği. Söz konusu itiraz haksız olup davalı borçlunun kötü niyetinin bir göstergesi olduğu. Takibe konu 8.220 TL bedelli 4938 nolu çek ve çeke ilişkin düzenlenen … Tarım ürünleri Tasarım Ltd. Şit söz konusu ticari ilişki kapsamında müvekkilden mal talep ettiği (susam) söz konusu malı Mersin’de davalı şirkete verdiği. Söz konusu mal karşılığında çek kargo ile müvekkilin adresine gönderildiği. Ekte çek ve mala ilişkin davalı şirket sahibi … … ile müvekkilin whatsapp yazışmaları ve kargo ile çekin gönderildiğine ilişkin kargo fişi sunulduğu. Davalı borçlu tarafından gönderilen çekin müvekkilin uyruğu yabancı olması Türk yasalarının ve hukuk sistemini bilmemesinden dolayı çekin ibraz süresini bilmediğinden bankaya süresinde ibraz edilemediği. Daha sonra ise çekin karşılığı olmadığını bankadan öğrendiği. Akabinde söz konucu ilamsız icra takibi başlatıldığı. Ancak davalının borca itiraz edip borcu kabul etmediğinden iş bu davayı açmanın gerekli olduğu, Söz konusu çek malların karşılığında teslim alındığı. Mallara ilişkin fatura sunulduğu. Söz konusu sebeple davanın kabulünü arz ettiği. Davalı borçlunun iddiasının haksız ve hukuka aykırı olduğunu öne sürdüğü iddiaların takibi kötü niyetli bir şekilde durdurduğunun açıkça ortada olduğu. Bu bağlamda icra iflas kanunumuzda düzenlenen 620 den az olmamak üzere icra inkar tazminatı ayrıca hükmedilmesi gerekmekte olduğu. Yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; Davacı ile davalı müvekkil arasında mal alımı konusunda arılaşma yapıldığı Müvekkilimizde davacının bahsettiği 4938 nolu 8.220 TL bedelli çeki avans olarak davacıya gönderdiği. Fakat davacı tarafın çeki aldıktan sonra susam fiyatında zam geldiğini iddia ederek aynı bedelle ürün veremeyeceğini belirtmesi üzerine taraflar arasında tartışma yaşandığı ve davalı yeni fiyat üzerinden mal alamayacağını davacıya bildirdiği ve çekin iadesini istediği. Fakat davacı tarafça çek iade edilmediği gibi davalıya malda gönderilmediği. Bu durum çekin davacı yanca bankaya ibraz edilmemesinden de belli olduğu. Davacı taraf 4938 nolu çeke binaen davalıya mal gönderdiklerini ve fatura düzenlediklerini iddia etmekte oldukları. Fakat davalı tarafından teslim alınmış bir mal vede fatura olmadığı. Eğer davacı iddiaları doğru olsa fatura tarihi ile çekin keşide ve teslim alınma tarihleri aynı olması gerektiği. Davacının dosyaya sunduğu Yurt içi kargo Ambar Tessellüm fişinde 609283243510 gönderi kodu sorgulandığında davacı tarafın 15.8.2020 tarihinde çekin teslim alındığı görülmekte olduğu. Oysa çekin keşide tarihi 19.09.2020 fatura tarihi 30.09.2020 olduğu. Buda söz konusu çekin ödeme amacıyla değil avans çeki olarak verildiğini ortaya koyduğu. İzah edildiği üzere davacı tarafın müvekkile teslim edilen herhangi bir mal olmadığı. Davacının düzenlediği 30.09.2020 tarihli fatura davalıya gönderilmediği. Ayrıca davacı yan bir takım watsapp yazışmalarından bahsettiği. Fakat davacı yan böyle bir delil dosyasını sunmadığı. Bundan sonrada böyle bir delil dosyası sunmasına muvaffakatımız olmadığı. Müvekkilim, davacı ile aralarında böyle bir yazışma olmadığını belirttiği. Yukarıda izah edilen nedenlerle haksız ve kötü niyetli olarak açılan davanın reddi ile davacının 420 den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine dava masrafı ve vekalet ücretinin davacıya yüklenmesini talep etmiştir.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe:
İncelenen dosya kapsamına göre;
Derdest dava ilamsız takibe itirazın iptali davasıdır. İlamsız takibe dayanak yapılan alacağın davacı şirket ile davalı arasındaki ticari ilişki karşılığında verilen çekin karşılığının olmadığından alacağın olduğu ileri sürülmektedir. Kural olarak ispat külfeti davacı taraf üzerindedir.
Bilindiği üzere taraflar tacirdir. Ticari davalarda dava konusunun tarafların ticari işletmeleri ile ilgili olduğundan ticari defterler ile sözleşme ilişkisinin yahut alacak miktarının ispatı mümkündür.
HMK’nın 222. Maddesine göre ; Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir. Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.
Buna göre mahkeme taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden resen taraflardan defter ibrazını isteyebilir.
HMK’nın 219.maddesi tarafların belgeleri ibrazı zorunluluğunu düzenlemiştir. Buna göre ; Taraflar, kendilerinin veya karşı tarafın delil olarak dayandıkları ve ellerinde buluilindiği üzere taraflar tacirdir. Ticari davalarda dava konusunun tarafların ticari işletmeleri ile ilgili olduğundan ticari defterler ile sözleşme ilişkisinin yahut alacak miktarının ispatı mümkündür.
Her iki tarafın defter incelemesi deliline dayandıkları nazara alınarak taraf defterleri üzerinde inceleme yapılmış,, davacı ve davalı taraf defterlerini inceleme gününde hazır etmiş, Bilirkişi 10/09/2021 tarihli raporunda davacı ve davalı defterlerini inceleyerek hazırladığı raporunda; Davacının defter kayıt incelemelerinde davalıyı defter kayıtlarında 120.10.028 cari kodu … Tarım Ürünleri Limited Şirketi olarak işleme alındığı ve 8 220 tİ dava konusu faturayı ve 8220 tl dava konusu çeki fatura ve çeki karşılıklı olarak defterlerine kayıt tespit edildiği, davacını davalıya 1 adet fatura düzenlediği fatura toplamının 8 220 tl olduğu buna karşılık olarak 8 220 tl dava konusu olan çeki ticari defterine işlediği tespit edildiği . Bursa 15. İcra Müdürlüğü’nün 2020/… Esas sayılı dosyada tespit edilen 30.09.2020 tarih ve phn2020000000001 nolu fatura olan 8 220 tl davacı ticari defter kayıtlarında tespit edilmiş davacının tarafın Resmi defterlerine kanuni süresi içerisinde işlendiği, Muhasebe Standartlarına ve Tek Düzen Hesap Planına uygun olarak kayıt altına alındığı davacı taraf defterlerinin delil niteliği taşır yönden olduğu tespit edilmiştir. ve davalı defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin süresinde yapıldığı belirtmiştir. Davalının ticari defter kayıtlarına göre aralarında ticari bir ilişki söz konusu olmadığı taraflar arasında herhangi bir ticari kayda davalı defter kayıtlarında rastlanmadığı davalının davacıya düzenlediği avans çeki davalı defter kayıtlarında “ Verilen Çekler ” hesabında ve “Verilen sipariş avansları hesabında” ticari defter kayıtlarında tespit edilmediği, davalı şirketin 2020 yılları ticari defterlerinin açılış tasdiğinin 213 sayılı VUK’nun 220 maddedeki tasdik sürelerine ve TTK 6102 kapanış tasdik süreleri bakımından kanuni süre içinde yapıldığı, davalının davacıya avans ödemesi olarak verdiği çeki davalının tarafın Resmi defterlerine kanuni süresi içerisinde işlenmediği, Muhasebe Standartlarına ve Tek Düzen Hesap Planına uygun olarak kayıt altına alınmadığı tespit edildiği , takibe dayanak yapılan faturanın davacı defterinde kayıtlı olduğu, davacının kayden 8 220 tl alacaklı göründüğünü bildirmiş 8.220 alacağı olduğu anlaşılmıştır.
Yerleşik Yargıtay içthatları Yargıtay 15. Hukuk Dairesi, 2016/4087 Esas, 2017/261 Karar sayılı dosya ile yaptığı incelemede; “6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) hükümlerine göre: Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir. (HMK 222/1) Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. (HMK 222/2). Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması ve defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK 222/4). Taraflar, kendilerinin veya karşı tarafın delil olarak dayandıkları ve ellerinde bulunan tüm belgeleri mahkemeye ibraz etmek zorundadırlar..Tacir olup ticari defter tutmak zorunda olan taraf, ticari defterleri bulunmadığını ileri süremeyeceğinden verilen kesin süreye rağmen ibraz etmediği takdirde, belgenin elinde olmadığına dair yemin etmesine gerek olmaksızın HMK 220/3. madde gereğince sunmaktan kaçındığı belgelerdeki (ticari defterlerindeki) kayıtların, karşı taraf defterindeki kayıtlara uygunluğunu mahkeme kabul edebilir. Aksinin kabulü durumunda; karşı tarafın ticari defterlerini sunmaması halinde sunan tarafın muntazam tutulmuş ticari defterlerinin lehe delil olarak kabul edilemeyeceği şeklinde bir sonuç ortaya çıkar ki bu ticari defterleri ve karşı taraf elinde olduğu ileri sürülen belgeleri delil olarak kabul edip sunulmaması halinde sonuçlarını belirleyen HMK’ndaki açık düzenlemelere aykırı bir yorum olacaktır.” şeklinde karar vermek suretiyle, HMK.’nın amir hükümleri doğrultusunda içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtlarının sahibi aleyhine delil olacağını, taraflardan birinin sunmaktan kaçındığı belgelerdeki kayıtların karşı taraf defterindeki kayıtlara uygunluğunu mahkemenin kabul edebileceğini hüküm altına almıştır.
Yargıtay 23. HD. 13.01.2015 Tarih ve 2014/3309 Esas-2015/127 Karar Sayılı İçtihadı; ‘….Mahkeme’ce davalının itiraz ve davaya konu faturayı ticari defterlerine kaydettiği, davalının yasaya uygun tutulmayan defterlerinin aleyhine delil oluşturduğu, davacının bu faturaya dayalı alacağının varlığını HMK Md. 222 uyarınca kanıtlamış olduğu, davalının defterlerine kaydettiği faturayla ilgili iade faturası düzenlemesinin sonuca etkisinin bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne dair karar verilmesi gerekir’.
Mahkememizce de; davalının ticari defter kayıtlarına göre aralarında ticari bir ilişki söz konusu olmadığı taraflar arasında herhangi bir ticari kayda davalı defter kayıtlarında rastlanmadığı davalının davacıya düzenlediği avans çeki davalı defter kayıtlarında “ Verilen Çekler ” hesabında ve “Verilen sipariş avansları hesabında” ticari defter kayıtlarında tespit edilmediği, davalı şirketin 2020 yılları ticari defterlerinin açılış tasdikinin 213 sayılı VUK’nun 220 maddedeki tasdik sürelerine ve TTK 6102 kapanış tasdik süreleri bakımından kanuni süre içinde yapıldığı, davalının davacıya avans ödemesi olarak verdiği çeki davalının tarafın Resmi defterlerine kanuni süresi içerisinde işlenmediği, Muhasebe Standartlarına ve Tek Düzen Hesap Planına uygun olarak kayıt altına alınmadığının sonuçları bu kapsamda değerlendirilmiştir. Bu durumda davalı defterlerin delil olma vasfı ortadan kalkmıştır.
Tarafların ticari defter, kayıt ve belgeleri arasındaki farklılığının sebebi, davalının davacıya avans ödemesi olarak verdiği çeki davalının tarafın Resmi defterlerine kanuni süresi içerisinde işlenmediği, ödemelerin davalı taraf kayıtlarında yer almamış olmasıdır. Taraflar defterlerini ibraz etmiştir. Davacı defter ve belgeleri usulüne uygun tutulmuş olup delil olma niteliğindedir. Bilirkişi raporunda; davacının ticari defterlerine göre davacının kayıtlarına göre; davacının icra takibi tarihi itibariyle davalıdan 8 220 TL alacaklı olduğu tespit edilmiştir. Açıklanan gerekçeler doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiştir.
Tüm bu izahat çerçevesinde davacı tarafın davasını yeterince ispat ettiği sonucuna varılmış, alacağın likit olduğu ve itirazın alacağın tahsilini geciktirmeye matuf bulunduğu gerekçesi ile davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmiştir.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
1-Davanın KABULÜ ile Bursa 15. İcra Dairesinin 2020/… Esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazın iptaline, takibin 8.220,00 TL asıl alacak üzerinden devamına,
2- İtirazın alacağın tahsilini geciktirmeye yönelik olduğu değerlendirilerek davalı-borçlunun asıl alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine,
3-Harçlar Yasası gereğince alınması gerekli 561,51-TL harçtan başlangıçta alınan 140,38-TL peşin ve 59,30-TL başvurma harcı toplamı olan 199,68‬-TL’nin mahsubu ile bakiye 361,83-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4- Davacı tarafça yapılan 140,38-TL peşin harç ve 67,80-TL başvurma harcı + vekalet harcı, 791,00-TL yargılama gideri toplam 999,18-TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine
5- Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 4.080,00-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
6-Dava şartı arabuluculuk kapsamında hazine tarafından ödenen 1.320,00 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,

7-Kesinleşme süreci tamamlana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine,
Dair gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize iletilecek bir dilekçe ile Bursa Bölge Adliye Mahkemesi İstinaf Yargı Yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 09/11/2021

Katip …
E-imzalıdır

Hakim …
E-imzalıdır