Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/1273 E. 2023/111 K. 26.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.


TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/1273 Esas
KARAR NO : 2023/111

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … …
VEKİLLERİ : Av. ……
Av. …….
DAVALI : … …
VEKİLİ : Av. ……

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/12/2021
KARAR TARİHİ : 26/01/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 30/01/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE SAVUNMA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkilinin takibe konu senedi … … ile taşınmaz hisse bedelinin ödenmesi adına düzenlemiş olduğunu, senette yazılı tutarın … …’un talebi üzerine aynı zamanda eski eşi olan Davalı …’nın banka hesabına gönderildiğini, buna rağmen davalı senet aslını müvekkiline teslim etmekten kaçındığını, ayrıca bu kişilerin telefondan da müvekkilini engellediğini, davalının eski eşi olan … …, müvekkilininn teyzesinin vefat etmiş eşinden olan üvey oğlu olup 5/8 hissesi teyzesine ait ve hâlen oturmakta olduğu Bursa İli, Osmangazi İlçesi, Kurtoğlu Mah., … Ada, 6 Parsel, Mertol Apt., No: 37, Kat:4, D:4 adresinde yer alan taşınmazda kendisine miras yolu ile intikal etmiş olan 3/8 oranındaki hissesini devredip paraya çevirmek istediğini belirtmiş olup savunma sanayinde bir ihaleye katılım sağlayacağını ancak yeterli parasının olmadığını ve acil paraya ihtiyacı olduğunu ileri sürerek hisse devrinden önce para gönderilmesi adına müvekkilinden yardım istediğini, bunun üzerine öncelikle müvekkilimizin teyzesi tarafından … …’un belirttiği ve davalıya ait olan banka hesabına 01.11.2021 tarihinde 25.000-TL ve 05.11.2021 tarihinde de 15.000-TL’lik havaleler ile para gönderildiğini, whatsapp mesaj kayıtlarından da anlaşılmakta olduğu üzere söz konusu taşınmaz hisseleri için 90.000 TL değer biçilmiş olup … …’un müvekkili ile buluşarak müvekkilinden kalan 50.000 TLnin gönderilmesi için teminat niteliğinde bir bono düzenlenmesi istendiğini, müvekkilinin dava konusu bonoyu 23.11.2021 tarihinde düzenlemiş olup ödeme günü olarak da bir sonraki gün olan 24.11.2021 tarihi belirtildiğini, müvekkilinin senet bedeli olan 50.000-TL’yi 23.11.2021 tarihinde 15.000-TL, 25.11.2021 tarihinde de 35.000-TL olacak şekilde iki parça olarak … …’un talebi üzerine aynı zamanda eski eşi olan davalı …’ya ait T… IBAN numaralı banka hesabına göndermek suretiyle ödediğini, davalılara hem dava konusu bono tutarı hem de hisse devri için gereken tutarın kalanı ödenmiş olmasına rağmen ekte yer alan tapu randevusundan da açıkça anlaşılacağı üzere hisse devri işlemleri için Tapu Müdürlüğünde … … geleceğini belirtmesine rağmen gelmemesi nedeniyle dava konusu hisse devri gerçekleşemediğini, bunun üstüne hem … … hem de davalı telefondan müvekkilimi engellemek suretiyle adeta ortadan kaybolmuş ve müvekkilimin tüm çabalarına rağmen senet aslının müvekkiline tesliminden kaçındıklarını, … …’un senedi davalı …’ya ciro ettiği bilinmekte olup davalı tarafından başlatılabilecek ve adeta danışıklı dövüş niteliğinde olacak icra takibi durumunda mükerrer ödeme nedeniyle müvekkilimiz ciddi bir zarara uğratılacağını, nitekim İcra İflas Kanunu’nun 72. Maddesinin 2. Fıkrasında da: “İcra takibinden önce açılan menfi tesbit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir.
” şeklinde hükmedilmiş olup ilgili kanun maddesi gereği müvekkilimizin telafisi güç bir zarara uğramaması amacı ile mahkemenizce ihtiyati tedbir kararı verilmesi gerektiği açık olduğunu, ayrıca müvekkilimiz tarafından davalıya ekte yer alan Bursa 10. Noterliğinin 29.11.2021 tarihli, 043875 yevmiye numaralı ihtarnamesi gönderilmek suretiyle davalının hesabına hisse devrinin gerçekleşmemesi nedeniyle haklı bir sebep olmaksızın bulunan 50.000-TL’lik tutarın sebepsiz zenginleşme hükümleri gereğince müvekkilimize ödenmesi talep edilmiş olup ihtarname 01.12.2021 tarihinde davalının bizzat kendisine tebliğ edildiğini, ancak davalı tarafından herhangi bir ödeme yapılmayıp ihtarnameye cevap dahi verilmediğini, zaten müvekkilimizi zarara uğratmış olan davalıdan bu hususla alakalı da hukuki imkanlar kullanılacak olup şimdilik başlatılma ihtimali olan icra takibini durdurma amacıyla işbu tedbir talepli davayı ikame etmek gereği hasıl olduğunu, dilekçe ekinde yer alan açıklamalı banka dekontları ile whatsapp mesaj kayıtlarından senet bedelinin ödenmiş olduğu açıkça anlaşılmakta olup davalılar tarafından kötüniyetli şekilde açılabilecek icra takibinin müvekkilimizin telafisi güç zararlara uğratılmaması adına durdurulması gerektiğinin açık olduğunu, dilekçe ekinde yer alan banka dekontlarında yer alan açıklama kısımlarından da açıkça anlaşılmakta olduğu üzere müvekkilinin ilk dekontta “Mertol Apt No:37 Kat:4 Da:4 için kısmi ödeme 15000/50000”, ikici dekontta ise “Mertol apt no:37 kat:4 için geri kalan ödeme” şeklinde açıklama belirtmek suretiyle yapılan EFT işleminin takip konusu bonoya ilişkin olduğunu vurgulamakta olup ekte yer alan Whatsapp mesaj kayıtlarından da görüleceği üzere senet bedelinin davalı …’ya ödendiğini gösterir söz konusu dekontlar … …’a Whatsapp üzerinden gönderildiğini, söz konusu Whatsapp sohbet ve SMS ekran görüntülerinden de anlaşılacağı üzere müvekkilim ödeme yapmış olduğu için dava konusu bono aslının kendisine teslim edilmesini istemiş olup davalı tarafından ısrarla bu mesajlar görmezden gelinmek suretiyle konuşmaya devam edildiğini, ekte yer alan dekontlarda aslında teminat için düzenlenmiş olan bononun dayandığı ilişki belirtilmiş olup ayrıca “15000/50000” ve “geri kalan ödeme” şeklinde açıklama yazmak suretiyle de düzenlenen senede dair atıf da yapıldığını, ayrıca ekte yer alan tapu bilgileri ile hisse devri için yapılmış olan randevunun bilgileri de senede konu hukuki ilişkinin varlığını desteklemekte olup ekte yer alan mesaj kayıtları da senedin ödenmiş olduğunu destekleyecek nitelikte yazılı deliller olduğunu, bunun dışında dava konusu bononun vade tarihi olan 23.11.2021 düzenleme, 24.11.2021 ödeme tarihi ile 50.000-TL’nin iki parça olarak ödendiği 23.11.2021 ve 25.11.2021 tarihleri bono ile uyumlu olup yalnızca bu husus dahi Yargıtay’ın yerleşik uygulamasına göre ödemelerin bonoya mahsuben yapıldığını doğruladığını, hâl böyleyken tüm yazılı deliller, dekont açıklamaları ve havale tarihleri dikkate alındığında dava konusu bononun bedelsiz olduğunun kabulü gerektiğini, nitekim Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 19.06.2015 tarihli, 2014/947 E., 2015/1725 K. Sayılı ilamında da: Davacının dayandığı havale dekontunda herhangi bir açıklama bulunmamaktadır. Ancak dava konusu senedin tanzim tarihi ile havale tarihi gözetildiğinde sözkonusu havalenin 3.000 TL’lik kısmının aynı miktardaki takip konusu senede karşılık yapıldığının kabulü gerekir. Bu itibarla yerel mahkeme kararının bu kısımla ilgili kabulünde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.” şeklinde hükmedilmiş olup yalnızca ödeme ve senet vade tarihlerinin bile uyumlu olmasının ne denli önemli olduğu ve senet bedelinin ödendiği konusunda karine oluşturduğu vurgulandığını, olayda ise karardaki olaya göre oldukça fazla yazılı delil bulunmakta olup havale tarihi ile bono vade tarihlerinin uyumlu olmasının yanında dekont açıklarında davaya konu bonoya ilişkin atıf dahi bulunduğunu, müvekkilinin para göndermiş olduğu tarihte davalının hesap sahibi ismi “… …” olup müvekkilim davalının … … ile boşanmış olduğunu sonradan öğrendiğini, yani her ne kadar dekontlarda hesap sahibi … … olarak gözükse de … … ile … aynı kişiler olup … kendisinin kızlık soyadı olduğunu, nitekim dilekçe ekinde yer alan Facebook ekran görüntüleri de bu hususu doğruladığını, güncel Yargıtay kararları ışığında menfi tespit davası tespit davası niteliğinde olduğu için zorunlu arabuluculuğa tâbi olmadığı görüşü benimsenmekte olup mahkemeniz aksi kanaatte ise dahi müvekkilimizin uğrayacağı zarar gözetilerek ivedi olarak ihtiyati tedbir kararı verilmesi gerektiğini, dava konusu senedin tahsili halinde, müvekkilin ileride telafisi imkansız maddi ve manevi zararlara uğrayacağı muhtemel olduğundan dava konusu senedin, teminatsız veya mahkemenizce uygun görülecek bir teminat mukabilinde ve iş bu dosya kapsamında yapılacak yargılama neticesi verilecek mahkeme kararının kesinleşmesine kadar, davaya konusu senedin ödenmesini engeller mahiyette ve muhtemel icra takiplerinin durdurulması amacıyla ihtiyati tedbir kararı verilmesine, davalılar aleyhine açılan menfi tespit davamızın kabulüne, davalı …’ya senet bedelinin ödenmesi sebebiyle müvekkilimizin davalılara borcu olmadığının tespit edilmesine ve dava konusu bononun bedelsiz kalması sebebiyle iptal edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: icra takibi mevcut davadan önce 29.11.2021 tarihinde Bursa 10. İcra Müdürlüğü 2021/… esas sayılı dosyasıyla başlatıldığını, dava tarihi 21.12.2021 olduğunu, bu sebeple icra İflas Kanunu 72/2.maddesinin uygulanması mümkün olmadığını, icra takibinden sonra açılan menfi tespit davalarında tedbir talebinin değerlendirmesi İ.İ.K.72/3’e göre yapılması gerektiğini, davacı tarafın mahkemeyi yanıltarak sanki icra takibinden önce menfi tespit davası açılmış gibi lanse ederek tedbir talebini 72/2’e göre talep ettiğini, bu hususta kanun metninin açık olduğunu, mevcut icra takibinden sonra açılan menfi tespit davası, İ.İ.K.m.72/3’e göre icra takibini durdurmamaktadır. Ancak, mahkemece alacaklıya ödenmesinin durdurulmasına karar verilebileceğini, davacı tarafın dava dilekçesinin ekinde yer alan senet taraması icra takibi açılışında yer alan tarafımızca tarayıp dosyaya eklenen “Takip dayanağı belge” dosyasındaki senet sureti olduğunu, mevcut bir icra takibi yokmuş gibi lanse edilerek mahkemeyi yanıltan davacı tarafın dava dilekçesindeki ek icra dosyasındaki tarama olduğunu, PDF formatı davacı tarafça kötüniyetli kesilerek sadece senetin ön yüzünün yer aldığı icra dosyasındaki tarama konulduğunu, dava da kötüniyetli olarak müvekkile açıldığını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, tarafların karşılıklı beyan dilekçeleri, bono sureti, banka dekontları, whatsapp ve sms ekran görüntüleri, hisse devri için anlaşılan taşınmaza ait tapu sureti, Bursa 10. Noterliğinin 29/11/2021 tarihli, 043875 yevmiye nolu ihtarnamesi, yazılan müzekkere cevapları ve tüm dosya kapsamı.
KANITLARIN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME :
Dava, hukuki niteliği itibariyle menfi tespit istemine ilişkindir.
Taraflara usulüne uygun davetiye tebliğ edilerek, taraf teşkili sağlanmıştır.
Davanın konusu Bursa 10.İcra Dairesinin 2021/… Esas sayılı takip dosyasına dayanak bonodan davalının borçlu olup olmadığının tespitine ilişkindir.
Davacı her ne kadar takibe konu bononun borcunu 23.11.2021 tarihli dekont ve 24.11.2021 tarihli dekontlardan da anlaşılacağı gibi ödediğini ve borcunun bulunmadığını ileri sürmüş ise de, takibe konu senet incelendiğinde senedin keşidecisinin davacı olduğu, senedin lehdarının dava dışı … … olduğu ve davalının ise senedin cirantası olduğunun anlaşıldığı, senetlerin soyut ve illetten müceret oldukları, senedin altında yatan ilişkinin ciranta tarafından bilinmesinin beklenmediği, kötü niyetli iktisap hali dışında senedin altında yatan ilişkiden cirantanın sorumlu olmayacağı, kötü niyetin ispatının davacı tarafça ispatlanmasının gerektiği, takibe konu senedin tanzim tarihinde davalı … ile senette lehtar olarak gözüken … …’un halihazırda boşanmış oldukları, davacının ise davalının kötü niyetli olduğunu ispatlayamaya yarayacak delil sunamadığı, ayrıca 23.11.2021 tarihli dekont ve 24.11.2021 tarihli dekontların içeriğinde de senede atıf yapılmadığı gibi Mertol Ap. No:37 kat:4 için yapılan ödemeler olduğunun görülmesi karşısında davacının takibe konu senetten davalıya borçlu olmadığının tespiti talepli açılan iş bu davanın reddine karar verilerek, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlere,
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Koşulları oluşmadığından davalı lehine tazminata hükmedilmesine yer olmadığına,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90 TL nispi karar ve ilam harcının peşin alınan 853,88 TL’den mahsubu ile bakiye 673,98 TL nispi karar ve ilam harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davalı vekil ile temsil edildiğinden AAÜT’ye göre belirlenen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-HMK’nın 333. Maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesinden sonra ilgilisine iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekiinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMKnın 341. Ve 345. Maddeleri gereğince 2 haftalık yasal süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 26/01/2023

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.

Güvenli elektronik imza ile onaylanmıştır.
Aslının aynı olduğu tasdik olunur.
Katip …
¸E-imzalıdır.