Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/1230 E. 2023/870 K. 22.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/1230 Esas
KARAR NO : 2023/870

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – T.C.N….
VEKİLİ : Av. … – [16785-87874-…] UETS
DAVALI : 1- … – T.C.N…. …
VEKİLİ : Av. … – [16887-88382-…] UETS
DAVALI : 2- … – … …
DAVA : İtirazın İptali (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/12/2021
KARAR TARİHİ : 22/06/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 23/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE SAVUNMA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkilinin … Bursa Oto Sanayi Sitesi Şubesinin .. seri nolu, 30.01.2020 vadeli, keşide yeri Bursa, keşidecisi davalı … Yapı İnşaat Eml. San. Ve Tic. Ltd. Şti. olan, 55.000 TL bedelli ciro yoluyla eline geçmiş olan çeki 03.02.2020 tarihinde tahsil etmek üzere … Bankası Duaçınarı Şubesi’ne götürmüş ve işlem yapmaları için banka çalışanlarına gerekli talimatı verdiğini, ancak banka çalışanları çek keşidecisi şirketin yetkilisi davalı …’i tanımaları nedeni ile davalılardan …’e haber vermişler ve müvekkilimizi banka şubesinde beklettiklerini, davalı … bir süre sonra banka şubesine gelmiş ve müvekkilimize ”ver bakalım o hangi çek” diyerek çeki müvekkilimizden alarak gişeye doğru gitmiş, daha sonra ise diğer davalı … Yapı İnşaat Emlak San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin hesabındaki parayı banka görevlisinden istemiş ve hesaptaki parayı da alarak müvekkilimizden aldığı çek ile banka şubesinden ayrıldığını, davalı … banka şubesinde iken veya banka şubesinden ayrıldıktan sonra müvekkilimize herhangi bir ödeme yapmadığını, davalılardan … Yapı İnşaat Eml. San. Ve Tic. Ltd. Şti de mezkur çek nedeni ile müvekkilimize herhangi bir ödeme yapmadığını, bu olay sebebiyle davalı … hakkında suç duyurusunda bulunulmuş olup, … hakkında Bursa 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde dava açıldığını, davalılardan … yargılandığı Bursa 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2020/275 esas, 2021/513 karar sayılı kararı ile hırsızlık suçundan dolayı hapis cezası ile cezalandırıldığını, anlatılan olaya ilişkin belgeler, çek sureti, tanık beyanları ve kamera kayıtları mezkur ceza dosyası içerisinde yer aldığını, ceza yargılaması esnasında toplanan deliller ile de sanık …’in bankaya geldikten sonra önce müvekkilimizden çeki aldığı, sonrasında da banka hesabındaki paraları aldığı ve müvekkilimize ödeme yapmadan hem paraları hem de çeki alarak bankadan ayrıldığı tespit edilmiş durumda olduğunu, müvekkilinin ceza yargılaması ile de sabit olduğu üzere hakkı olan alacağı tahsil edemediği için davalılar hilafına Bursa 9. İcra Müdürlüğü’nün 2021/5545 esas sayılı icra dosyası kapsamında ilamsız icra takibi başlattığını, ancak davalılar, söz konusu borç ve ferilerine haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiklerini, bu itirazın haksız ve zaman kazanma amacına yönelik olduğu açık olduğunu, ticari işlerde dava şartı zorunlu arabuluculuk gereği 27.08.2021 tarihinde 2021/2219 başvuru numarası ile arabuluculuğa başvurulmuş olup Arb. Av…. nezdinde davalılar ile yapılan görüşmeler sonucu anlaşamamış bulunduğunu, bu durum da dava dilekçemiz ekinde sunduğumuz arabuluculuk son tutanağı ile de sabit olduğunu, dolayısıyla başlatılan icra takibine haksız ve kötü niyetli olarak itiraz eden davalıların itirazının iptali, takibin devamı ve davalılar hilafına takip konusu meblağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

DELİLLER:
Dava dilekçesi, tarafların karşılıklı beyan dilekçeleri, yazılan müzekkere cevapları ve tüm dosya kapsamı.
KANITLARIN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME :
Dava, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 67. Maddesine göre açılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacının alacağın kaynağı, haksız fiil ve kusur sorumluluğu olup 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunun 49 ve devamı maddelerine dayalı olduğu anlaşılmaktadır.
Bilindiği üzere 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4. maddesinde mutlak ticari davalar: [(1) Her iki tarafında ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları (Ek ibare: 26/06/2012-6335 S.K./1. m.) ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın;,
a) Bu Kanunda,
b) Türk Medenî Kanununun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ilâ 969. maddelerinde,
c) 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun malvarlığının veya işletmenin devralınması ile işletmelerin birleşmesi ve şekil değiştirmesi hakkındaki 202 ve 203, rekabet yasağına ilişkin 444 ve 447, yayın sözleşmesine dair 487 ilâ 501, kredi mektubu ve kredi emrini düzenleyen 515 ilâ 519, komisyon sözleşmesine ilişkin 532 ilâ 545, ticari temsilciler, ticari vekiller ve diğer tacir yardımcıları için öngörülmüş bulunan 547 ilâ 554, havale hakkındaki 555 ilâ 560, saklama sözleşmelerini düzenleyen 561 ilâ 580. maddelerinde,
d) Fikrî mülkiyet hukukuna dair mevzuatta,
e) Borsa, sergi, panayır ve pazarlar ile antrepo ve ticarete özgü diğer yerlere ilişkin özel hükümlerde,
f) Bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerde, öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava (Ek ibare: 26/06/2012 – 6335 s. K. 1. m.) ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılır. Ancak, herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmeyen havale, vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin haklardan doğan davalar bundan istisnadır] şeklinde düzenlenmiştir.
Bunun yanında, TTK’nın 21. maddesi gereğince her iki tarafın tacir olması ve tarafların ticari işletmesi ile ilgili olan davalar, taraflardan birinin ticari işletmesiyle ilgili olması kaydıyla Borçlar Kanununun havale hakkındaki 457 – 462 ve vedia hakkındaki 463 – 482. maddelerinde düzenlenen hususlardan doğan nispî nitelikteki ticari davalar yönünden de ticaret mahkemesi görevlidir.
Türk Ticaret Kanununun 4. maddesinde, bu Kanundan doğan hukuk “davalarının” ticari dava sayıldığı, aynı Kanunun 5. maddesinin ikinci fıkrasında, bir yerde ticaret mahkemesi varsa asliye hukuk mahkemesinin vazifesi içinde bulunan ve bu kanunun 4. maddesi hükmünce ticari sayılan “davalara”, ticaret mahkemesinde bakılacağı hususları düzenlenmiştir.
O halde somut olayda yukarıdaki açıklamalar ışığında, davacının tacir olmadığının anlşıldığı, dava konusunun da mutlak ticari davalardan olmadığı anlaşılmakla mahkememizin görevsizliğine ve HMK 114 ve 115/2 maddesi gereğince davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine, dosyanın görevli ve yetkili Bursa Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine dair karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlere,
1-Davanın görev, dava şartı noksanlığı sebebiyle usulden reddine, mahkememizin görevsizliğine, Bursa Nöbetçi Asliye Hukuk mahkemesinin görevli olduğuna,
2-HMKnun 20 maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde talep halinde dosyanın Bursa Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, talep olmadığı takdirde dosya üzerinden davanın açılmamış sayılmasına dair karar verilmesine,
3-HMK’nın 331. Maddesine göre yargılamanın görevli mahkemede devam etmesi halinde yargılama giderlerin görevli Bursa Asliye Hukuk Mahkemesince taktirine, yargılamanın görevli mahkeme de devam etmediği taktirde talep üzerine mahkememizce dosya üzerinden yargılama giderlerinin tespiti ve hükmedilmesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMKnın 341. Ve 345. Maddeleri gereğince 2 haftalık yasal süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 22/06/2023

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.

Güvenli elektronik imza ile onaylanmıştır.
Aslının aynı olduğu tasdik olunur.
Katip …
¸E-imzalıdır.