Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/1212 E. 2023/113 K. 26.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.


TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/1212 Esas
KARAR NO : 2023/113

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. … …
Av. … …
DAVALI : … –
VEKİLİ : Av. ……

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/03/2017
KARAR TARİHİ : 26/01/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 31/01/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE SAVUNMA:
Davacı vekili beyanlarında özetle ; taraflar arasında ticari ilişki olduğunu, imzalanan Konsinye Malzeme Sözleşmesi kapsamında davalıya medikal malzeme satıldığını, sözleşmenin beşinci maddesinde fatura tarihinden itibaren 150 gün çek yada açık hesap ödemesi yapılması gerekmesine rağmen davalının sözleşmedeki ödeme koşullarına aykırı hareket ettiğini bu hususta yetkililer arasında görüşme ve yazışmalar olduğunu sonucunda hesap mutabakatı düzenlendiğini buna rağmen ödeme yapılmaması üzerine davacının alacaklarının tahsili için Bursa 6.İcra Müdürlüğünün 2016/… ve 2016/… esas sayılı dosyaları ile icra takipleri yaptığını ve alacaklarını tahsil ettiğini, davaya konu alacak için ise Bursa 6.İcra Müdürlüğünün 2016/… esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattıklarını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu davalının Bursa 3.Noterliğinin 31/08/2016 tarih 14287 yevmiye nolu ihtarname ve içeriğini kabul etmediklerini, düzenledikleri faturadaki maddi hatanın doktorun düzenlendiği epikriz raporundan kaynaklanmış olduğunu, davalıya bu faturadan dolayı ceza kesildiğini ve davalının bunu fatura ile kendilerine yansıttığını ancak bunu kabul etmediklerini, bu nedenle itirazlarının reddi ile davanın kabulüne ve %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ettiği görüldü.
Davalının dosyaya sunduğu 08/05/2017 tarihli cevap dilekçesinin süresinde verilmediği anlaşıldı.
Davalı vekili beyanlarında özetle; davayı kabul etmediklerini, tarafların ticari defterleri üzerinde inceleme yapılmasını ve ayrıca SUT Mevzuatına göre itirazla düzeltilecek ve düzeltilemeyecek hususlar bellidir dava konusu uyuşmazlıkta alacağın itirazla düzeltilemeyecek hususlardan olduğunu beyan etmiştir.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe:
Dava Bursa 6.İcra Müdürlüğünün 2016/… sayılı dosyasında ödeme emrine itirazın iptali davasıdır.
Taraflar arasında konsinye malzeme satışına ilişkin sözleşme bulunduğu anlaşılmaktadır. Davacı davalı ile aralarındaki ticari ilişkiden dolayı alacak için icra takibinde bulunmuştur. Davacı dava konusu takip dışında aynı icra müdürlüğünün 2016/… esas sayılı dosyasında 163.579,87 TL alacak için 2016/… sayılı dosyasına 34.814,97 TL alacak için icra takibi yapmıştır. Davaya konu icra takibindeki alacak tutarı ise 29.422,54 TL tutarındadır.
Davalı tarafça davacıya SGK kesintisine ilişkin yansıtma faturasının gönderildiği, davacı tarafça bu faturanın davalıya iade edildiği anlaşılmıştır. Davalı Bursa 6.İcra Müdürlüğünün 2016/… ve 2016/… sayılı dosyalarındaki alacaklar dışında davacının cari hesaptan kaynaklı başka bir alacağının kalmadığını, anılan dosyalardaki borçların da ödenerek kapatıldığını, SGK kesintisi dolayısıyla söz konusu ceza tutarını ödememek amacıyla kötü niyetli olarak eldeki takibi başlattığını ileri sürmüştür.
Taraflar arasındaki çözülmesi gereken uyuşmazlık Bursa 6.İcra Müdürlüğünün 2016/… ve 2016/… sayılı dosyalarındaki alacaklar dışında davacının cari hesaptan kaynaklı başka bir alacağının kalıp kalmadığı, SGK kesintisine ilişkin olarak bundan hangi tarafın sorumlu olduğu noktasındadır.
Tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmış, her iki taraf kayıtlarında iki hususta ihtilaf bulunduğu anlaşılmıştır. Bunlardan birincisi 15/08/2016 tarihli SGK kesintisi yansıtma bedelini içeren 17.686,62 TL tutarındaki yansıtma faturası ile 2016/… sayılı icra dosyasında ferileri ile ödenmiş bedelin tamamının davacı hesabına işlenmiş olmasıdır. Oysa takipteki asıl alacak tutarı 162.338,71 TL tutarındadır. Buna göre davacının takip tarihi itibariyle davalıdan asıl alacak olarak 35.402,86 TL tutarında alacağı bulunduğu, takibi ise 29.422,54 TL üzerinden başlattığı anlaşılmaktadır.
SGK yansıtma bedeli içeren 17.686,62 TL tutarındaki faturadan hangi tarafın sorumlu olduğu çözümlenmesi gereken uyuşmazlıktır. Buna göre faturaya konu tıbbi işlemin ortapedi uzmanlık alanına giren bir işlem olması dolayısıyla dosya ortapedi uzmanı bilirkişiye tevdii edilmiş ve SGK kesintisine ilişkin işlemde hangi tarafın kusur ve sorumluluğunun bulunduğu araştırılmıştır. Buna göre SGK kesintisine ilişkin tedavi işleminde hastanın sol dizinde diz protezi ameliyatı yapılmış, ekipriz formuna taraf bilgisi doğru olarak yazılmış ancak kullanılan malzemeler başlığı altında yazılan taraf bilgileri ve UBB kotlarının yanlış olduğu anlaşılmıştır. Davacı tarafından kesilen faturalardaki UBB kodu , SUT kodu ve taraf bilgilerinin doğru olduğu anlaşılmıştır. Sağlık uygulama tebliğinin fatura ve ödeme başlığı altındaki kuralları sağlık hizmetine ilişkin bedellerin ödenmesi için gerekli olan kurallardır. Buna göre fatura ekindeki hizmet detay belgesinde yapılan işlemlere ilişkin SUT kodu, tarihi, adı, adedi, tutarı eksiksiz ve doğru olarak bildirilmesi gerekmektedir. Buna göre davalının işleme konu hasta ile ilgili SGK’ya sunduğu belgelerde yanlışlık olduğu anlaşılmaktadır. Hastanın sol tarafı ameliyat edildiği halde sağ tarafa uygun malzeme ve bu malzemeye uygun UBB kodları yazılmıştır. Sağlık Uygulama tebliğine göre bu durum SGK’nın geri ödeme kuralları dışındadır. Bu sebeple davalının düzenlemiş olduğu 17.686,62 TL tutarındaki yansıtma faturasından davacı sorumlu değildir. Davacı takip tarihi itibariyle takibe konu ettiği 29.422,54 TL tutarında davalıdan alacaklıdır. Bu sebeple itirazın iptaline ve takibin devamına karar verilmiştir.
Yansıtma faturası dolayısıyla SGK kesintisinden hangi tarafın sorumlu olduğu yargılamayı gerektirdiğinden alacak likit kabul edilmemiştir. Bu nedenle icra inkar tazminatına hükmolunmamıştır.
Yine davadan sonra 17/11/2017 tarihinde davalı tarafça ödeme yapılmıştır. Bu ödeme davadan sonra yapıldığından icra dosyasının infazında icra müdürlüğü tarafından dikkate alınacaktır.
Mahkememiz kararının davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Bursa BAM 5. HD’nin 16/11/2021 tarih 2019/1486-2021/1556 E-K sayılı kararı ile; “Somut olayda, mahkemece İş ve Sosyal Güvenlik ve mali müşavirden alınan 15.11.2017 tarihli bilirkişi raporunda, davacının düzenlediği faturadaki iki malzemenin UBB numarasını barkodlarına hatalı yazdığının, fatura düzenleyen davacı firma olduğu için davalı hastanenin bu aşamada dahli bulunmadığının, davalı hastanenin faturadaki barkod numaralarını kuruma düzenlediği faturaya aynen aktardığının, bu hataların sonucu olarak cezanın doğduğunun, olayın SUT hükümlerine aykırılık sonucu oluşan fatura/barkod eşleşmemesi nedeniyle oluştuğunun, davacının haksız olduğunun açıklandığı, yine ortopedi uzmanından alınan 17.01.2019 tarihli raporda, SGK’na ödemeye esas teşkil edecek belgede diz protezinin sol tarafa yapıldığının açıklandığının, davacının kestiği faturada UBB kodu, SUT kodu, taraf bilgilerinin doğru olarak yazıldığının, davalının formlarında, kullanılan malzeme başlığı altındaki yazılan taraf bilgilerinin ve UBB kodlarının yanlış olduğunun, davacı tarafından kesilen faturadaki, UBB, SUT kodu, taraf bilgilerinin doğru olduğunun, davalının hasta ile ilgili SGK’na sunduğu belgelerde yanlışlık bulunduğunun, sol dizin ameliyat edildiğinin, sağ tarafa ilişkin malzeme ve bu malzemeye uygun UBB kodlarının yazıldığının belirtildiği, her iki bilirkişi raporu arasında çelişki bulunduğu anlaşılmıştır. Bu itibarla, mahkemece SGK Sağlık Uygulama Tebliği ve medikal malzemeler konusunda uzman kişiler ile mali müşavirin içinde bulunduğu heyetten rapor alınarak, taraflar arasındaki sözleşme hükümleri, SGK belgeleri, SUT hükümleri birlikte değerlendirilerek, davacının icra takibinden dolayı alacaklı olup olmadığı, SGK yansıtma faturasından davacının sorumlu olup olmadığı incelenerek, neticesine göre bir karar vermek gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmadığından davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, mahkemenin kararının kaldırılmasına, dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine, istinaf karar içeriğine göre davacı vekilinin istinaf itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir. HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile; Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, Mahkemenin 14/03/2019 tarih, 2017/371 esas, 2019/269 sayılı kararının KALDIRILMASINA, HMK 353/1-a-6 maddesi gereğince davanın yeniden görülmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine İADESİNE,” gerekçesi ile mahkememize gönderilmiştir.
Mahkememizce dosya yeniden esasa kaydedilerek, BAM kaldırma ilamına uyulmasına karar verilmiştir.
Dava, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 67. Maddesine göre açılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Tarafların ticari defterleri talep edilmiş, ibraz edilen ticari defteler bir mali müşavir bilirkişiye tevdi edilmiştir.
Mali müşavir bilirkişinin mahkememize sunmuş olduğu bilirkişi raporunda özetle: Davacının kestiği irsaliyeli faturanın hatasız olduğu, ameliyatı yapan hekim ve davalı kurum tarafından düzenlenen Epikriz Formu ile Davacı tarafın kestiği İrsaliyeli Fatura’nın uyuştuğu, UBB ve SUT Kodları ve Barkodlarının aynı olduğu, Davalı tarafça, SGK’ya sunulan hizmet dökümü belgelerinin hatalı olduğu, bu hatanın da ameliyat edilen tarafın sol diz olmasına rağmen sağ diz bilgisi ile sağ tarafa ait malzemenin UBB kodlarını verdiği, bu sebeple SGK Yansıtma Fatura bedelinde sorumluluğun davalı tarafa ait olması gerektiği, Davacı tarafın hatasız ve kusursuz olduğu, davacı tarafından takibe konu edilen alacağı 29.422,54 TL takibe konu edilmeyen alacağı ise 5.979,50 TL olduğu, davalının takip tarihinden sonra 17.11.2017 tarihinde davacıya 16.475,50 TL ödeme yaptığı anlaşıldığı, davalının takibe itiraz ettikten sonra davacıya toplam 5.979,50 TL borçlanmışken borçlandığı bu meblağdan çok daha fazlası olan 16.475,50 TL’nı ödemiş bulunduğu, eğer davalının düzenleyip davacının kabul etmediği SGK yansıtma bedeli faturası olan 17.686,62 TL nın davalı alacağı olduğuna karar verilmesi durumunda takip tutarı olan 29.422,54 TL’ndan çıkarılması gerekecektir ki bu durumda takip tarihi itibariyle davacının talep edebileceği tutar (29.422,54-17.686,62) 11.735,92 TL olduğu, bu durumda davalının yapmış olduğu 16.475,50 TL ödemenin tarih sırası dikkate alındığında 11.735,92 TL’lık kısmı takip konusu alacağa geriye kalan 4.739,58 TL’nın da takip konusu yapılmayan alacağa mahsuben yapıldığı anlaşılmakta olup, davalının halen takip konusu edilmeyen (5.979,50-4.739,58) 1.239,92 TL alacağı bulunduğu, eğer davalının düzenleyip davacının kabul etmediği SGK yansıtma bedeli faturası olan 17.686,62 TL nın davalı alacağı olamayacağına karar verilmesi durumunda ise yapılan 16.475,50 TL ödemenin tamamının takibe konu edilen alacak miktarından düşülmesi gerekeceğinden davacının halen takip konusu yaptığı 29.422,54 TL alacağından 12.497,04 TL nın halen tahsil edilmediği ve takip konusu yapmadığı 5.979,50 TL’nin de halen tahsil edilmedi; sonucunun ortaya çıktığının bildirildiği mütalaa edilmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) hükümlerine göre: Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir. (HMK 222/1) Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2). Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması ve defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK 222/4).
O halde yapılan yargılama ve toplanan delillerden, davacı tarafından davalı aleyhine Bursa 6. İcra Müdürlüğü’nün 2016/… Esas sayılı dosyası icra takibi başlatıldığı, davalının icra takibine itiraz ettiği, mahkememizce ticari defterler üzerinde bilirkişi incelemesine karar verildiği, mahkememizce aldırılan kanaat verici bilirkişi raporuna itibar edilerek, davanın kabulü ile Bursa 6. İcra Müdürlüğünün 2016/… sayılı dosyasında davalının ödeme emrine itirazının iptaline, takibin kaldığı yerden devamına, alacağın miktarı yargılamayı gerektirdiğinden yansıtma faturasını alacakta dikkate alınıp alınmayacağının ve tarafların kusur durumunun değerlendirilmesi gerektirdiğinden şartları oluşmayan icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlere,
1-Davanın KABULÜ ile; Bursa 6. İcra Müdürlüğünün 2016/… sayılı dosyasında davalının ödeme emrine itirazının İPTALİNE, takibin kaldığı yerden devamına,
2-Davadan sonra 17/11/2017 tarihinde davalı tarafça yapılan 16.475,50 TL’lik ödemenin İcra Müdürlüğünce infazda nazara alınmasına,
3-Alacağın miktarı yargılamayı gerektirdiğinden yansıtma faturasını alacakta dikkate alınıp alınmayacağının ve tarafların kusur durumunun değerlendirilmesi gerektiğinden şartlar oluşmayan icra inkar tazminatı talebinin REDDİNE,
4-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 2.009,85 TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 355,36 TL’nin mahsubu ile bakiye 1.654,49 TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından bozmadan önce yapılan; 1.692,60 TL yargılama gideri ile bozmadan sonra yapılan; posta ve tebligat masrafı 30,50 TL toplamı 1.723,10 TL yargılama gideri ve 355,36 TL peşin harç olmak üzere toplam 2.078,46 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı vekil ile temsil edildiğinden AAÜT’ye göre belirlenen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-HMK’nın 333. Maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesinden sonra ilgilisine iadesine,

Dair, Davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 hafta süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Yargı Yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 26/01/2023

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.

Güvenli elektronik imza ile onaylanmıştır.
Aslının aynı olduğu tasdik olunur.
Katip …
¸E-imzalıdır.