Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/1152 E. 2023/439 K. 23.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/1152 Esas – 2023/439
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/1152
KARAR NO : 2023/439

HAKİM : ……
KATİP : ……

DAVACI : … KOZMETİK ANONİM ŞİRKETİ – ….. [25888-30652-…] UETS
VEKİLİ : Av……….- [16114-11567-……]UETS
DAVALI : … – T.C.N…… Emek Fatih Sultan Mehmet Mah. Madenciler Sit. Cad. No:4 İç Kapı No:11 Osmangazi/ BURSA
VEKİLİ : Av. …. – [16686-86757-…….] UETS

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/11/2021
KARAR TARİHİ : 23/03/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 27/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE SAVUNMA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davacı müvekkil … Kozmetik A.Ş.’nin davalı/borçlu …’den faturadan doğan 95.609,50-TL tutarındaki alacağına ilişkin Bursa 19. İcra Müdürlüğünün 2021/… E. Sayılı dosyası üzerinden başlatılan takibe (faize itiraz vaki değildir) davalı/borçlu … tarafından itiraz edilmiş olup, itiraz üzerine müracaat edilen arabuluculuk süreci de olumsuz sonuçlandığından bahisle hukuki mesnetten uzak ve kötüniyetli itirazın iptali gerektiğini, itirazın kaldırılması gerekçelerimize geçmezden evvel önemle altını çizmekte fayda vardır ki davalı/borçlu, 01.10.2021 tarihli takibe itiraz dilekçesinde yalnızca takibe itiraz etmiş olup faize itiraz etmediğinden işbu davamızın işleyen faiz yönünden irdelenmesine hukuken ihtiyacın bulunmadığı, faiz yönünden takibin devam ettiği kanaatindeyiz. Sayın Mahkemece aksi kanaatte olunması halinde faiz hususunun da ayrıca değerlendirilmesi gerektiğini, davacı müvekkil … Kozmetik A.Ş. ile davalı … arasında akdedilen ve örneği davalı tarafça ve davacı müvekkil nezdinde o tarihte satış personeli olarak çalışan dava dışı … tarafından whatsapp uygulaması üzerinden davacı müvekkilin yetkili müdürünün telefonuna fotoğraf olarak gönderilen 08.06.2021 tarihli Satış Sözleşmesine istinaden davalı tarafından sipariş edilen “3500 Adet Dhose Eau De Cologne Lemon 80 200 ml Cam Şişe” ve “7000 Adet Dhose Eau De Cologne Lemon 80 200 ml Plastik Şişe” kolonya, mezkur satış sözleşmesine uygun şekilde ve davalı tarafa “özel” olarak davacı müvekkil tarafından üretilmiş ve işbu ürünler 21.06.2021 tarihinde davalıya usulüne uygun düzenlenen e-fatura ve e-irsaliye ile teslim edildiğini, siparişe ait 21.06.2021 tarihli, GME2021000000075 No.lu, 95.609,50-TL bedelli e-fatura ve teslime dair 21.06.2021 tarihli, GZM2021000000055 No.lu e-irsaliye usulüne uygun bir şekilde yine davalıya gönderildiğini, 21.06.2021 tarihli, GME2021000000075 No.lu, 95.609,50-TL bedelli e-faturanın “Genel Açıklamalar” kısmında belirtildiği üzere fatura bedelinin onaya müteakip 7 iş günü içerisinde kredi kartı ile ödenmesi gerektiği belirtildiğini, buna rağmen davalı tarafça belirtilen süre içerisinde herhangi bir ödeme yapılmamış, mezkur faturaya da yasal süresi içerisinde herhangi bir itirazda bulunulmadığını, usulüne uygun düzenlenen faturaya itiraz edilmemesinin sonucunu düzenleyen 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 21. maddesinin 2. fıkrasına göre “Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır”, e-fatura ile ilgili olarak da 4 Nisan 2015 tarihli 447 No’lu VUK Tebliğ’nin 3. fıkrasının son paragrafında “Elektronik fatura uygulamasına dâhil olan mükelleflerin, elektronik fatura uygulamasına kayıtlı olan diğer mükellefler tarafından gönderilen elektronik faturaları almaları zorunlu olduğunu, bu zorunluluğa uymayan mükellefler hakkında Vergi Usul Kanununun ilgili hükümlerinde belirtilen fatura almayan mükelleflere tatbik olunan cezai hükümlerin uygulanacağı tabiidir.” düzenlenmesi mevcut olduğunu, bu düzenlemeler doğrultusunda davalının yasal süresi dahilinde itiraz etmediği faturanın konusunu teşkil eden malın teslim aldığı, davacı müvekkil tarafından ise işin yapılmış olduğu aşikar olduğunu, bunun yanı sıra fiziken teslim eden ve teslim alınanca imzalanan, araç plakasını ihtiva eden e-irsaliye de, faturaya konu malların davalının depo adresine teslim edildiğini ispatladığından işin yapıldığı, malların davalıca teslim alındığının bir diğer ispatı olduğunu, kaldı ki, bilindiği üzere sistemsel olarak 7 gün içinde herhangi bir yanıt dönülmemiş e-irsaliye’lere konu malların alıcıları tarafından tam olarak teslim alındığı ve satıcıları tarafından bu malların tamamı için fatura düzenleneceği kabul edildiğini, davalı, davacı müvekkile 14.07.2021 tarihinde, hatalı bir şekilde; davacı müvekkilden satın almış olduğu ürünlere ilişkin, adeta satıcı kendisiymiş gibi, satış faturası düzenleyerek gönderdiğini, ancak davalı, davacı müvekkile herhangi bir ürün satışı gerçekleştirmediğinden ve tabii olarak buna dair herhangi bir irsaliye de düzenlemediğinden, her halde aralarında buna dair bir sözleşme akdedilmemiş olduğundan davacı müvekkil işbu faturanın hatalı olduğunu, ürünlerin kendisi tarafından davalıya teslim edildiğini belirterek, 30.07.2021 tarihinde iade fatura düzenlemiş ve davalıya gönderdiğini, bu nedenle cevab-i ihtarnamesine eklenerek ödemeye dayanak olarak gösterilen satış faturası iade edildiğinden tahsili talep edilen kesinleşen faturaya bir itiraz olarak değerlendirilmesi hukuken mümkün olmadığı gibi, işbu faturanın ödendiği anlamına gelmesi de olanaksız olduğunu, tüm bu aşamalardan sonra kesinleşen fatura bedelin tahsili maksadıyla ve davalı aleyhine Bursa 19. İcra Müdürlüğünün 2021/… E. Sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatılmış, mezkur takip dosyası üzerinden de ödeme emri davalıya 30/09/2021 tarihinde tebliğ edildiğini, fakat davalı 01/10/2021 tarihinde, işbu takibe karşı herhangi bir borcu olmadığını belirterek itirazda bulunduğunu, davalının itirazı haksız ve kötüniyetli olduğundan dosyaya vaki itirazın iptali maksadıyla huzurdaki davayı açmazdan evvel dava şartı olmasından bahisle Arabuluculuk sürecine müracaat edildiğini, ancak arabuluculuk süreci de davalı ile anlaşma sağlanamadığından olumsuz sonuçlandığını, bu nedenlerle davalının yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin devamına, alacağın % 20 den az olmamak şartıyla icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Davacı tarafından müvekkili aleyhine Bursa 19. İcra Dairesi Müdürlüğünün 2021/… E. sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, ancak işbu takip haksız ve hukuka aykırı olduğundan yasal süresinde borca itiraz edilmiş ve takip durdurulduğunu, davacı bu kez de itirazımızın iptali ve takibin devamı için huzurdaki haksız davayı ikame ettiğini, öncelikle iş bu takibe konu olan sipariş müvekkil ve firması ile hiç bir ilgisi olmadığı, sipariş tamamen müvekkilin haberi dışında, davacı şirket bölge müdürü Ziya Yelbeyin kontrolünde geliştiğini, müvekkile ait şirket bilgilerinin tamamen habersiz kullanılarak oluşturulan bu sipariş hiç bir zaman müvekkile ne teslim edilmiş ve ne de müvekkilim veya çalışanları tarafından teslim alındığını, davacı tarafça müvekkil arasında akdedildiği iddia edilen sözleşmedeki imza da kesinlikle müvekkile ait olmadığını, söz konusu imza kuvvetle muhtemel … tarafından atıldığını, zira müvekkilden habersiz olarak fatura düzenleyen bu kişi tarafından bahis mevzuu sözleşmenin de hazırlanacağı ilk akla gelen ihtimal olduğunu, fakat dile getirildiği üzere söz konusu imza kesinlikle müvekkile ait olmadığını, söz konusu siparişleri kendi kontrolünde gerçekleştiren … yine siparişlerin teslim alınmasını başka bir adreste kendisi gerçekleştirdiğini, bundan dolayı 14.07.2021 tarihinde müvekkilimce ürünlerin iadesine yönelik faturaa hazırlanıp teslim tutanağı …’e imzalatıldığını, ayrıca dava konusu ürünleri Kurtuluş mah. Hastane cad. Rumeli Hill. Sitesi No:34 C/A Nilüfer/BURSA adresinde davacı şirketin yönlendirdiği araçtan kendisinin teslim aldığını,ürünlerin hala bu adreste olduğunu, defalarca iade almalarını söylemesine rağmen davacı şirketin mallarına sahip çıkmadığını ifade ettiğini, son olarak … ifadelerinde; bu durumdan …ın haberdar olduğu hatta ürünlerden şirket adına 7 koli ürünü teslim aldığını, konunun müvekkille ilgisi olmayıp tamamen kendisi … ve … kontrolünde olduğunu da belirttiğini, bu durum … isimli kişinin tanık olarak dinlenmesi durumunda ortaya çıkacağını, TTK’nın 23/2 maddesi uyarınca keşide edilen faturaya itiraz edilmemiş olması halinde fatura içeriğinin kabul edilmiş sayılacağı hükmü ancak taraflar arasında faturanın keşide edilmesine neden olan sözleşme ilişkisinin ispat edilmesi durumunda geçerli olduğunu, davacı şirketle müvekkil arasında bir sözleşme olmamakla birlikte sözleşme olduğu iddiasında da müvekkilin iradesinin bulunmadığı iradesi dışında bir sözleşme oluşturulduğu görüldüğünü, davacı şirket her ne kadar TTK’nın 23/2 maddesi uyarınca keşide edilen faturaya itiraz edilmemiş olması halinde fatura içeriğinin kabul edildiği anlamına gelmektedir denilse de bu husus tek başına fatura içeriğinin kabulü anlamına gelmediği gibi faturanın kesinleşmesini de sağlamadığını, bu nedenlerle davacı ile müvekkil arasında hiç bir suretle sözleşme ilişkisi kurulmamış olup, davaya söz konusu olan faturalar tamamen … ile …ın gözetiminde oluşturulduğunu, bu nedenle sözleşme ilişkisi olmadığı için faturalar kesinleşmemiş ve ortada bir borç mevcut olmadığını, bu nedenle kötüniyetli ve haksız kazanç sağlamaya yönelik davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, tarafların karşılıklı beyan dilekçeleri, Bursa 19. İcra Müdürlüğünün 2021/… sayılı icra takip dosyası, satış sözleşmesi, e-fatura örneği, e-irsaliye örneği, Çatalca 2. Noterliğinin 8 Eylül 2021 tarihli, 6119 yevmiye nolu ihtarnamesi, ihtarname cevabı, BA-BS formları, bilirkişi raporu, yazılan müzekkere cevapları ve tüm dosya kapsamı.
KANITLARIN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME :
Dava, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 67. Maddesine göre açılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı tarafından ilamsız takip talebinde bulunmuştur. İcra Dairesi tarafından davalı borçluya ilamsız takiplerde ödeme emri tebliğ edilmiş ve davalı tarafından yasal süre içinde borca itiraz etmiştir.
Davacı tarafın ticari defterlerinin incelenmesi amacıyla dosya talimat yolu ile İstanbul Anadolu Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmiş olup, davacı tarafça ibraz edilen ticari defterler SMMM bilirkişiye tevdi edilmiştir.
SMMM bilirkişinin talimat mahkemesine sunmuş olduğu bilirkişi raporunda özetle: Davacı şirketin 2020 ve 2021 takvim yılları ticari defterlerinin Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 222.maddesi hükümleri gereğince sahibi lehine delil olma niteliği taşıdığı ve bu hususun takdirin münhasıran Sayın Mahkemeye ait olduğu, Cari hesap bakiyesi olarak, davacının ticari defter ve kayıtlarına göre davalıdan 95.609,50 TL alacağı olduğunun tespit edildiği mütalaa edilmiştir.
Davalı tarafın ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmak amacıyla mahkememizce inceleme günü verilmiş olup, davalı tarafça ibraz edilen ticari defterler SMMM bilirkişiye tevdi edilmiştir.
SMMM bilirkişinin mahkememize sunmuş olduğu bilirkişi raporunda özetle: Davalının ticari defter kayıtlarına göre, 28/09/2021 takip tarihi itibarı ile davacının davalıdan 95.609,50 TL alacaklı göründüğü, 21.06.2021 tarihli GME202100000075 nolu … Kozmetik A.Ş.’nin düzenlediği faturanın davalı ticari defterlerine mal alımı olarak işlendiği, Davalı tarafından 14.07.2021 tarihinde CNT2021000001326 nolu fatura ile aynı tutar ve açıklama ile davacı firmaya satış faturası düzenlenerek hesabın kapandığı, 30.07.2021 tarihinde tekrar davacı tarafından GME202100000090 nolu aynı tutarlı düzenlenen faturanın davalı kayıtlarına alındığı mütalaa edilmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) hükümlerine göre: Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir. (HMK 222/1) Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2). Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması ve defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK 222/4).
O halde yapılan yargılama ve toplanan delillerden, davacı tarafından davalı aleyhine Bursa 19. İcra Müdürlüğü’nün 2021/… Esas sayılı dosyası icra takibi başlatıldığı, davalının icra takibine itiraz ettiği, mahkememizce ticari defterler üzerinde bilirkişi incelemesine karar verildiği, taraflara ait ticari defterlerin incelenmesi sonucunda mahkememize sunulan bilirkişi raporlarına göre davacının davalıdan 95.609,50 TL alacaklı olduğu anlaşılmakla; mahkememizce aldırılan kanaat verici bilirkişi raporuna itibar edilerek takibin asıl alacak üzerinden devamına, icra inkar tazminatı talebi yönünden alacağın likit olduğu, davalının asıl alacak yönünden itirazında haksız olduğu anlaşıldığından icra inkar tazminatı talebinin kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlere,
1-Davanın KABULÜNE, Davalının Bursa 19. İcra Müdürlüğünün 2021/… esas sayılı icra takip dosyasına yapılan itirazının iptaline, takibin devamına,
2-İİK 67 maddesi gereğince icra inkar tazminatının koşulları oluştuğu anlaşıldığından 19.121,90 TLnin %20’si olan miktarın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 6.531,08 TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 1.135,61 TL’nin mahsubu ile bakiye 5.395,47 TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
4-Arabuluculuk Ücret Tarifesi kapsamında Maliye Hazinesinden karşılanan arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin davalıdan alınarak hazineye ÖDENMESİNE,
5-Davacı tarafından yapılan; bilirkişi gideri 1.400,00 TL, posta, talimat ve tebligat gideri 308,75 TL olmak üzere toplam 1.708,75 TL yargılama gideri ve 1.135,61 TL peşin harç olmak üzere toplam 2.844,36 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı vekil ile temsil edildiğinden AAÜT’ye göre belirlenen 15.297,52 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-HMK’nın 333. Maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesinden sonra ilgilisine iadesine,
Dair, davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMKnın 341. Ve 345. Maddeleri gereğince 2 haftalık yasal süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 23/03/2023

Katip …..
¸e-imzalıdır.

Hakim …..
¸e-imzalıdır.

Güvenli elektronik imza ile onaylanmıştır.
Aslının aynı olduğu tasdik olunur.
Katip …….
¸E-imzalıdır.