Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/1139 E. 2022/1242 K. 21.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

…. TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/1139 Esas
KARAR NO : 2022/1242

HAKİM : … …
KATİP : … …
DAVACILAR : 1- … – … …
2- … – … …
3- … – …
4- … – … …
VEKİLİ : Av. … -….
DAVALI : … – …
VEKİLLERİ : Av. ….
Av. …..
Av. ……
DAVA : İpotek (Terkin İstemli)
DAVA TARİHİ : 01/07/2015
KARAR TARİHİ : 21/12/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 20/02/2023
Mahkememizde görülmekte olan İpotek (Terkin İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ; müvekkillerinin murisi … …’nun 12.01.2013 tarihinde vefat ettiğini, müvekkili …’nun para ihtiyacı olduğu sırada davalı şirketin ipotek karşılığında müvekkili …’ya yardım etmeyi taahhüt ettiğini, buna istinaden murisin İnegöl 4. Noterliğince düzenlenen 29.12.2010 tarihli ve 15142 nolu vekâletname ile müvekkili …’yu vekil tayin ettiğini, bu vekâletname ile davalı şirket lehine ipotek tesis edildiğini, ancak davalı şirketin taahhüdünü yerine getirmediğini, aksine Kütahya 4. İcra Müdürlüğünün 2012/… sayılı dosyasında muris aleyhine icra takibi başlattığını, ödeme emrinin muristen gizlenerek davalı şirket ile görüşüldüğünü, davalı şirketçe ipoteğin kaldıracağı ve icra takibinin de iptal edileceğinin vaat edilmesine rağmen takibin sürdürüldüğünü, ilgili Kanun ve Yargıtay kararlarına göre vekâletname ve ipotek senedinin geçersiz olduğunu, zira vekâletnamenin ipotek tesisi yetkisi içermemesine rağmen murisin maliki olduğu taşınmaz üzerinde ipotek kurulacağını bilmediğini, murisin maliki olduğu çok sayıda taşınmaz ve bu taşınmazlardan elde ettiği kira geliri dışında ayrıca emekli maaşı bulunduğunu, ipotek tesisini gerektiren bir neden olmadığını, vekâletnamede murisin kendisi dışında üçüncü bir kişinin borcu için ipotek konulması hususunda verilmiş bir yetki olmadığını, bu nedenle dava konusu ipoteğin geçersiz olduğunu, davalı ile muris arasında mal alışverişi olmadığını, ortada geçerli bir ipotek olmadığı gibi borç da bulunmadığını, davalı şirketin belirttiği alacağın varlığını gösteren hiçbir belgeyi icra dosyasına sunmadığını, alacağın varlığını ispat yükünün davalı tarafa ait bulunduğunu ileri sürerek fazlaya dair haklar saklı kalmak kaydıyla dava konusu taşınmaz üzerine davalı şirket lehine tesis edilen 30.12.2010 tarihli ve 15808 yevmiye sayılı ipoteğin terkini ile ipoteğin geçersiz olması nedeniyle ipotek konusu taşınmazın satışının durdurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; dava konusu ipoteğin davalı …’nun para ihtiyacı için tesis edilmediğini, davacı mirasçılarından …’ün gelini olan dava dışı … … ‘e ait … Gıda firması ile davalı şirket arasındaki ticari ilişkiden kaynaklanan alacakların teminat altına alınması için ipoteğin tesis edildiğini, borcun ödenmemesi üzerine icra takibine girişildiğini, davacıların durumu bilmelerine rağmen kötü niyetle eldeki davayı açtıklarını, ipotek senedinde bahsi geçen malların dava dışı … Gıda firmasına verilen mallar olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe:
Mahkememizin 19.10.2015 tarihli ve 2015/858 E., 2015/918 K. sayılı kararı ile; önceki gerekçeler yanında, davanın HMK 883. Maddesi uyarınca ipoteğin terkini davası olarak değil İİK’nın 150. Maddesi uyarınca borçlu bulunmadığının tespiti davası olarak nitelendirilmesi ve buna göre çözüme kavuşturulması, dava konusu ipoteğin muris … … ile davalı şirket arasındaki ticari ilişkinin teminatı olarak tesis edildiği, mahkemece bu durumda murisin 12/01/2013 olan ölüm tarihi itibariyle davalı şirkete borcu olup olmadığı araştırılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekmekte ise de, davalı vekilinin cevap dilekçesinde dava konusu ipoteğin dava dışı üçüncü bir kişinin borcu için tesis edildiğine dair beyanı gözden kaçırılmadan ipotek tesisine ilişkin vekaletnamede vakile tanınan yetkiler de gözetilmek suretiyle varılacak sonuca göre bir hüküm kurulması gerektiği, mahkemece ipotek tesisinin hukuken geçerli olup olmadığı tartışıldıktan sonra bu i,poteğe bağlı olarak yapılan icra takibi nedeniyle davalıların borçlu olup olmadıkları hakkında bir karar verilmesi gerektiği, davacı … mirası reddettiğinden taraf sıfatının kalmadığı, taraf sıfatı ortadan kalktığından bu davacı yönünden davanın reddine karar verilmesi gerektiği, direnme kararının da davanın reddi yönünde olduğu, eski kararda ısrar edilmesi sebebiyle … yönünden ayrı ve yeni bir karar verilmesinin usulen sakınca doğuracağı konusunda tereddüte düşüldüğünden ayrı bir karar verilmediği ve isminin karar başlığından çıkarılması ile yetinildiği; davanın ipoteğin iptali davası olması ve davacılar murisi aleyhine başlatılıp kesinleşmiş bir takip bulunması karşısında ipoteğin terkin edilmesinin yetmeyeceği, aynı zamanda borcun bulunmadığının da ispat edilmesi gerektiği, gerekçeleriyle mahkememizin direnmeye dair kararı Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16/09/2021 tarih ve 2017(19)/11-1644 Esas 2021/1017 Karar sayılı ilamıyla bozulmakla mahkememiz esasını almıştır.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun bozması sonrası yapılan yargılamada, 30/12/2010 tarih ve 15808 sayılı ipotek resmi senedinin incelenmesinde ipoteğin muris … … adına vekaleten …, … Süt Ürünleri Sanayi ve Ltd. Şti. lehine 200.000,00 TL bedelle ticari mal karşılığı doğmuş ve doağacak borçlarına karşılık konulduğu, dava konusu taşınmazın maliki olan muris … …’dan alınan ve ipotek tesisinde kullanılan ipoteğe dayanak vekaletnamede murisin kendisi dışında üçüncü bir kişinin borcu için taşınmaz üzerine ipotek konulması yetkisinin olmadığının görüldüğü, davalı şirketin cevap dilekçesinde dava konusu ipoteğin davacılardan …’ün yerine … …’e ait … Gıda Firmasının davacı şirkete karşı doğmuş ve doğacak borçlardan dolayı tesis edilmiş olduğunun beyan ve ikrar edildiği, bu durumda murisin davalı şirkete doğmuş ve doğacak borcunun olmadığı, ipoteğin üçüncü bir kişinin borcu için konulduğunun sabit olduğu, ipoteğe dayanak vekaletnamede de üçüncü bir kişinin borcu için taşınmaz üzerine ipotek konulması yetkisinin muris tarafından …’ya verilmediğinin net bir şekilde anlaşıldığı, bu durumda vekaletnamede üçüncü kişi lehine ipotek tesisine ilişkin yetki bulunmadığı anlaşılmakla ipoteğin geçersiz olduğu kanaatine ulaşılmış, bu nedenlerle davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
1-Davanın KABULÜ ile, dava konusu tapunun Bursa ili Yıldırım İlçesi Duaçınarı Mahallesi …. Ada …. parsel sayılı taşınmaz üzerine davalı lehine konulan 30/12/2010 tarih ve 15808 yevmiye nolu ipoteğin kaldırılmasına,
2-Harçlar Yasası gereğince alınması gerekli 13.662,00-TL harçtan başlangıçta alınan 3.415,50-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 10.246,5‬-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan 3.415,50-TL peşin harç, 24,30-TL Başvurma Harcı, 510,00-TL tebligat, müzekkere ve posta masrafından ibaret yargılama gideri toplam 3.949,8‬-TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 31.000,00-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
5-Kesinleşme süreci tamamlana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde mahkememize iletilecek bir dilekçe ile Yargıtayda Temyiz Yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 21/12/2022

Katip …
E-Imzalıdır.

Hakim …
E-Imzalıdır.