Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/1131 E. 2022/638 K. 25.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

…..
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/1131 Esas
KARAR NO : 2022/638

BAŞKAN : …..
ÜYE : …..
ÜYE : . …..
KATİP : …..

DAVACI : …..
VEKİLİ : Av. …..
DAVALI : …..
DAVA : Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin)
DAVA TARİHİ : 29/11/2021
KARAR TARİHİ : 25/05/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 02/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı taraf dava dilekçesinde özetle ; Davacı şirketin davalı ile birlikte 4 Ortağının bulunduğunu 4.000 adet paydan 1.000 adedinin davalıya ait olduğunu şirketin iş ve işlemlerini yürütmek üzere her ortağının mürferiden yetkili kılındığını davalının şube sorumlusu olarak atandığını ancak Ulaştırma Bakanlığı tarafından yasaklanmasına rağmen bu görevi dışında başka bir işletmede sigortalı olarak çalıştığını davalının Bodrum ve İzmir bölgesi işlerle ilgili olarak ortaklığın beklentisini karşılamadığını davalı imzaladığı senet nedeniyle şirkete haciz ibrarnamesi gönderildiğini başkaca rehinlerle davalının şirket hissesindeki hacizler dolayısıyla davacı şirketin kredi notunun düştüğünü ve kredi kullanamadığını tüm bunlardan sonra davalı tarafından haksız ve mesnetsiz itamlarda bulunmaya başlandığını 18/12/2021 Tarihli genel kurulda davalının müdürlük görevinin sonlandırılmasına karar verildiğini 11/11/2021 Tarihli genel kurulda da çoğunluk kararıyla davalının şirket ortaklığından çıkarılmasına karar verildiğini bu sebeple davalı şirket ortaklığından çıkarılmasının karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı cevap dilekçesinde özetle; Genel kurul toplantılarının … ….. ve ….. ….. yapmış olduğu usulsüzlüklerin fark edilmesi dolayısıyla gerçekleştirildiğini şirketle ilgisi olmayan bire çok ödeme ve kendi hesaplarına para çıkışının fark edilmesi üzerine toplantı yapılmasını talep ettiğini usulsüz işlemlerin düzeltilmesi için uyarılarda bulunduğunu iddia ettiği olguların hepsinin gerçek olduğunu haklarının alarak ortaklıktan ayrılmak istediğini amacın haklarını vermeden kendisinin ortaklıktan çıkarılmasına yönelik olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe :
Dava davalının davacı şirket ortaklığından çıkarılması istemine ilişkindir.
TTK’nun 621/1-h maddesi uyarınca bir ortağın haklı sebepler dolayısıyla şirketten çıkarılması için dava açılabilir.
Dava açılmadan evvel TTK’nun bu maddesi uyarınca şirketin ortak hakkında çıkarma davası açılmasına yönelik ortaklar kurulu kararı alması gerekir. Bu dava şartıdır.
Ancak; davalı bu şirketin 11/11/2021 tarihli genel kurul toplantısında alınan karar haklı sebeple ortaklıktan çıkarılmasına ilişkin olarak davalı hakkında dava açılmasına yönelik bir karar değildir. Karar incelendiğinde oyçokluğu ile davalının ortaklıktan çıkarılmasına karar verilmiştir.
Burada söz konusu olan genel kurul tarafından ortağın çıkarılmış olduğudur. Şüphesiz genel kurulun çıkarma kararı verebilmesi için bu konuda yetki veren yasal düzenlemeye ihtiyaç vardır. Kanun koyucu 621/1-h maddesinde şirkete mahkemeye başvurarak ortağın çıkarılması için dava açılması yönünde karar alınabileceğini öngördüğü gibi aynı maddede doğrudan genel kurula da ortağın şirketten çıkarılmasına karar verebileceğini kabul etmiştir. Bunun içinde madde 621/1’deki toplantı ve oy nisabını hüküm altına almıştır.
Şirket mahkemede dava açılmasına karar verebileceği gibi ortağın çıkarılmasına da genel kurulda karar verebilir. Bu genel kurul kararına karşı ortağın iptal davası açma hakkı bulunmaktadır. Nitekim şirketten çıkarılmasına karar verilen ortak bu karara muhalif kalmış ve iptal davası açacağını bildirmiştir. İptal davası açıldığı takdirde çıkarma gerekçelerinin yerinde olup olmadığı bu davada tartışılabilecektir. Davalı tarafça davaya cevap verilmemiş ve savunmada bulunulmamıştır. Bu karara karşı dava açılıp açılmadığı belirli olmamakla birlikte davacı tarafça karar hakkında iptal davası açılmadığı beyan edilmiştir.
Eldeki davayı ilgilendiren hususta ister iptal davası açılsın ister açılmasın genel kurulun vermiş olduğu çıkarma kararı neticesinde mahkemeden ayrıca bir çıkarma yönünden dava açılmasında davacı tarafın hukuki yararı bulunmamaktadır. Zira iptal davası açılmadığı takdirde çıkarma kararı kesinleşmiş olacak eldeki davaya ihtiyaç olmayacaktır. İptal davası açılması halinde de çıkarma kararının haklılığı çerçevesinde yargılama yapılacağından eldeki davada yine hukuki yarar bulunmayacaktır.
Tekrar belirtmek gerekir ki davalı taraf iptal davası açtığını beyan etmediği gibi davacı taraf böyle bir dava açılmadığını da ileri sürmüştür. Bu sebeple davacının dava konusu istemde hukuki yarar bulunmadığından davanın reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Hukuki yarar yokluğundan davanın REDDİNE,
2-Harçlar yasası gereğince alınması gerekli 80,70 TL harçtan başlangıçta alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.25/05/2022

Başkan …..
e-imzalıdır
Üye …..
e-imzalıdır
Üye …..
e-imzalıdır
Katip …..
e-imzalıdır