Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/110 E. 2022/860 K. 20.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.


TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
-KONKORDATO –
ESAS NO : 2021/110 Esas
KARAR NO : 2022/860

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

DAVACI : 1- …
2-…
3- …
VEKİLİ : Av. …

DAVALI : …
VEKİLİ : Av….

FERİ MÜDAHİL : …
VEKİLİ : Av. …

FERİ MÜDAHİL : …
VEKİLİ : Av….

FERİ MÜDAHİL : …
VEKİLİ : Av. …

FERİ MÜDAHİL : …
VEKİLİ : Av….

FERİ MÜDAHİL :…
VEKİLİ : Av….

FERİ MÜDAHİL:…
VEKİLİ : Av….

FERİ MÜDAHİL: …
VEKİLİ : Av…

FERİ MÜDAHİL:…
VEKİLİ : Av….

FERİ MÜDAHİL : …
VEKİLİ : Av. …

FERİ MÜDAHİL : …
VEKİLİ : Av. …

FERİ MÜDAHİL : …
VEKİLİ : Av. …

FERİ MÜDAHİL:…
VEKİLİ : Av….

FERİ MÜDAHİL:……
VEKİLİ : Av….

FERİ MÜDAHİL …
VEKİLİ : Av….

FERİ MÜDAHİL : …
VEKİLİ : Av….

FERİ MÜDAHİL: ……
VEKİLİ : Av. …

FERİ MÜDAHİL : …
VEKİLİ : Av. …

FERİ MÜDAHİL : …
VEKİLİ : Av. …

FERİ MÜDAHİL : …
VEKİLİ : Av….

FERİ MÜDAHİL :…
VEKİLİ : Av….

FERİ MÜDAHİL :…
VEKİLİ : Av….

FERİ MÜDAHİL: …
VEKİLİ : Av. A…

FERİ MÜDAHİL : …

VEKİLİ : Av….

FERİ MÜDAHİL …
VEKİLİ : Av…

FERİ MÜDAHİL: ….
VEKİLİ : Av….

FERİ MÜDAHİL : …
VEKİLİ : Av….

FERİ MÜDAHİL : …
VEKİLİ : Av….

FERİ MÜDAHİL:…
VEKİLİ : Av. …

FERİ MÜDAHİL : …
VEKİLİ : Av. …
DAVA : Konkordato (Adi Konkordatodan Kaynaklanan (İİK 285 İla 308/h))
KARAR TARİHİ : 20/09/2022
Mahkememizde görülen davanın açık yargılamasında;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
Davacı vekili dava dilekçesinde; Davacılar davacı şirketin borçların ödemekte güçlük çektiğini davacı gerçek kişilerinde şirket ortağı olarak borçlardan sorumluluklarının bulunduğunu bildirerek konkordato talep etmişlerdir.
DELİLLER ve GEREKÇE:
Adi konkordato, iflasa tabi olup olmadığına bakılmaksızın, borçlarını vadesi geldiği halde ödeyemeyen veya vadesinde ödeyememe tehlikesi altında bulunan herhangi bir borçlunun borçlarını proje ile belirli bir vade veya indirim yoluyla yeniden yapılandırabilecekleri bir hukuki imkandır. Konkordato geçici mühleti başarıya ulaşma ihtimalinin olması durumunda borçluya bir yıllık kesin mühlet verilir ve ilan edilir.
Konkordato, bir borçlunun teklif ettiği projenin İİK’da öngörülen nitelikli çoğunlukta alacaklıları tarafından kabul edilmesi ve asliye ticaret mahkemesince tasdik edilmesi sonucu, vadesi geldiği halde borçlarını ödeyemeyen veya vadesinde ödeyememe tehlikesi altında bulunan herhangi bir borçluya, vade verilmek veya indirim (tenzilat) yapılmak suretiyle borçlarını ödeyebilme teklifi doğrultusunda borçlarını yeniden yapılandırılmayı mümkün kılan bir hukuki müessesedir.
Konkordato hükümlerinden yararlanmak isteyen borçlu veya borçlunun iflasını isteyebilecek alacaklılardan biri, Asliye Ticaret Mahkemesine vereceği dilekçesine İİK m. 286’ da sayılan belgeleri de ekleyerek konkordato mühleti talebinin kabul edilmesi hususunda bir başvuru yapabilir.
Konkordato talebine eklenecek belgeler Madde 286 da sayılmıştır, bunlar aşağıda belirtilenlerdir;
a) Borçlunun borçlarını hangi oranda veya vadede ödeyeceğini gösteren konkordato ön projesi.
b) Borçlunun malvarlığının durumunu gösterir belgeler;
c) Alacaklıları, alacak miktarlarını ve alacaklıların imtiyaz durumunu gösteren liste.
d) Konkordato ön projesinde yer alan teklife göre alacaklıların eline geçmesi öngörülen miktar ile borçlunun iflâsı hâlinde alacaklıların eline geçebilecek muhtemel miktarı karşılaştırmalı olarak gösteren tablo.
e) Konkordato ön projesinde yer alan teklifin gerçekleşeceği hususunda makul güvence veren denetim raporu ile dayanakları.
Mahkeme talep ile birlikte İİK m. 286’ daki belgelerin eksiksiz olduğunu tespit ettikten sonra borçluya derhal üç aylık geçici bir mühlet verir. Burada mahkemece yapılacak inceleme şekli bir inceleme olup talepte ve sunulan belgelerde bir eksiklik bulunmuyorsa borçluya derhal üç aylık geçici bir mühlet vermek gerekmektedir. Bu aşamada mahkemec üç aylık geçici mühlet kararı verilirken içerik ve sunulan bilgilerin sıhhati ve gerçekliğinin denetlenmesi mümkün değildir. Mahkeme geçici mühlet kararıyla birlikte konkordatonun başarıya ulaşmasının mümkün olup olmadığının yakından incelenmesi konkordato komiseri görevlendirilerek denetlenir (İİK m. 287/3). Verilen bu geçici mühlet, borçlunun veya komiserin talebiyle iki ay daha uzatılabilir (İİK m. 287/4). Komiser mühletin sonunda mahkemeye bir rapor sunar. Bu rapor neticesinde mahkeme konkordatonun başarıya ulaşmasının mümkün olduğuna kanaat getirirse, borçluya bir yıllık kesin mühlet verir (İİK m. 289). Bu bir yıllık kesin mühlet, sürenin dolmasından önce komiser veya borçlunun talebiyle altı aya kadar daha uzatılabilmesi mümkündür. Mühletlere ilişkin mahkemece verilen tüm kabul kararları ve tedbirlere ilişkin kararlar kesin niteliktedir. Bu kesinlik nihai karar sonrasında da kanun yolu aşamasında bu hususların istinaf sebebi yapılamamasını da kapsar. (İİK’nın 287/son maddesi uyarınca geçici mühlet talebinin kabulü, geçici komiser görevlendirilmesi, geçici mühletin uzatılması ve tedbirlere ilişkin kararlara karşı kanun yoluna başvurulamayacağı gibi aynı Kanun’un 293/1. maddesine göre de kesin mühlet talebinin kabulüne ilişkin kararlara karşı kanun yoluna başvurulamaz.Bu iki düzenleme kanunyollarını sadece bu kararların verildiği tarihte değil yargılama sonunda verilen nihai karar aşamasında da kapatmıştır. Açıklanan nedenlerle her iki alacaklı vekilinin istinaf dilekçesinin bu yöne ilişkin kısımlarının reddine karar vermek gerekmiştir Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi Esas-Karar No: 2020/1403 – 2020/1401)
İİK m. 289/3 gereği, konkordatonun başarıya ulaşmasının mümkün olduğunun anlaşılması halinde, borçluya bir yıllık kesin mühlet süresi verilir hükmü uyarınca geçici mühlet içerisinde yapılan incelemeler ve konkordatonun başarıya ulaşmasının mümkün olup olmadığı denetlenmiştir. Mahkememizce, komiser raporu ve alacaklıların da itirazları değerlendirilmiş, borçlunun teklif etmiş olduğu konkordato şartlarına göre borçlarını ödeme ihtimalinin olduğu ve teklif edilen konkordatonun borçlunun ödeme kabiliyetine tekrar kavuşma amacına hizmet ettiği yolunda kanaatine ulaşılmıştır ve borçluya kesin mühlet verilmiştir.
Kesin mühletin ilanından sonra, İİK m. 299’a göre konkordato komiseri tarafından yapılacak ilanla alacaklıların alacaklarını bildirmesi istenir ve komiser bildirilen alacakların kayıtlarını yapar. İlanın yapılması ve bunun üzerine alacaklıların alacaklarını bildirmesi konkordato projesinin şekillenmesinde önemli bir rol oynamaktadır; alacaklılar toplantısı için karar yeter sayısının sağlanabilmesi, borçlunun malvarlığı ile sorumlu olduğu pasif kapsamının belirlenebilmesi ve akabinde konkordato projesinin tasdik edilebilmesi için mutlak surette alacaklıların desteğinin sağlanabilmesi gerekir. Bunun dışında borçlunun bilançosunda veya alacaklılar listesinde kaydı yer almayan alacaklının konkordato projesi kapsamında yer alabilmesi için alacağını komisere bildirmesi gerekmektedir.
Borçlunun bilançosunda kayıtlı alacaklıların ilan tarihinden itibaren alacaklarını bildirme zorunluluğu bulunmamaktadır (m. 299). Bu şekilde, bilançoda yeralan alacaklar ve ilan yoluyla bildirilen alacaklar olmak üzere alacaklılar iki bölüm oluşturmaktadır.
Alacaklılar, komiser tarafından yapılacak ilânla, ilân tarihinden itibaren 15 günlük süre içerisinde alacaklarını bildirmeye davet olunur ve komiserin bu ilanı (m. 299), İİK m. 288’deki usule uygun şekilde yaptırması gerekecektir. Buradaki ilan komiser tarafından yaptırılır ve mahkemece yaptırılan geçici veya kesin mühletin ilan edilmesinden farklı olup ilan mahkemece yapılmaz. İlanın mahkemece kesin mühlet kararının verilmesinden sonraki zaman diliminde komiser tarafından yapılması gerekir.
Buna göre komiser tarafından davacı borçlu için alacaklılara ilân tarihinden itibaren onbeş gün içinde alacaklarını bildirmeye davet için gerekli ilanlar yapılmış ve ilanda, alacak bildiriminin yapılacağı adresin ve hangi zaman içinde yapılabileceği, alacağını süresinde bildirmeyen alacaklıların, alacaklarının borçlunun bilançosunda da kayıtlı olmaması durumunda, kanun maddesinde belirtilen konkordato müzakerelerine alınmayacağı hatırlatılmıştır.
Komiser aracılığı ile konkordato projesinin hazırlanması, alacakların bildirilmesi ve tahkiki tamamlandıktan sonra, ilanla konkordato projesini müzakere etmek üzere alacaklılar toplantıya davet edilmiş, ilânın birer sureti adresi alacaklılara posta ile gönderilmiş, toplantı günü ilandan en az on beş gün sonra yapılmıştır.
Alacak ve alacaklı çoğunluğunun hesabında dikkate alınmayacak kişiler aşağıdaki gibidir :
-206 ncı maddenin birinci sırasında yazılı imtiyazlı alacakların (işçi ve nafaka) alacaklıları
-Borçlunun eşi ve çocuğu,
-Borçlunun kendisinin ve evlilik bağı ortadan kalkmış olsa dahi eşinin anası, babası ve kardeşi.
-Rehinle temin edilmiş olan alacaklar, (298 inci madde uyarınca takdir edilen kıymet sonucunda teminatsız kaldıkları kısım için hesaba katılacaktır)
Toplantı sonrası oylamaya ilişkin iltihak süresi beklenmiş ve komiser tarafından oylama sonucunda projenin tasdiki hususuyla ilgili olarak gerekçeli rapor hazırlanmıştır. İltihak süresi sonunda da davacıların konkordatonun tasdiki için yasanın öngördüğü çoğunluğu sağlayamamış olduğu belirlenmiştir. Rapor mahkememize ibraz edildikten sonra kesin mühlet içerisinde konkordato projesi tasdik kararı hakkında bir karar verebilmek için bir duruşma günü belirlenerek İİK 304. Maddesi uyarınca duruşma günü ilan edilmiş, itiraz edenlerin itiraz sebeplerini duruşma gününden en az üç gün önce yazılı olarak bildirmek kaydıyla duruşmada hazır bulunabilecekleri ihtar edilmiştir.
Konkordatonun tasdiki için gerekli koşullar İİK’nın 305. maddesinde sayılmıştır. Bunları beş maddede sıraladığımızda şartlar şu şekildedir:
1- Adi konkordatoda teklif edilen tutarın, borçlunun iflası halinde alacaklıların eline geçebilecek muhtemel miktardan fazla olacağının anlaşılması gerekmektedir..
2- Teklif edilen tutarın borçlunun kaynakları ile orantılı olması gerekir.
3- Konkordato projesi İİK m. 302 de öngörülen çoğunlukla kabul edilmiş olmalıdır. İİK’nın 302.’nci maddesinin 3. fıkrasına göre, kaydedilmiş olan alacaklıların ve alacakların yarısını veya kaydedilmiş olan alacaklıların dörtte birini ve alacakların üçte ikisini, aşan bir çoğunluk tarafından imza edilmiş ise kabul edilmiş sayılır. Mahkeme bu oranları ve konkordatonun aranan çoğunlukla kabul edilip edilmediğini konkordato komiseri raporunu esas alarak belirleyecektir. Ancak mahkeme, komiserin raporu ile bağlı olmayıp, bu koşulu da kendiliğinden araştırmalıdır. Nitekim komiserin raporu mahkeme bakımından bağlayıcı değildir.
Davacının konkordato başvurusu ve başvuruya eklediği İİK m. 286 da sayılan belgelerin eksiksiz olduğu görüldüğünden davacı borçluya üç aylık geçici bir mühlet verilmiştir. Mühlet kararıyla birlikte İİK m. 287 uyarınca geçici mühlet kararı verirken borçlunun malvarlığının muhafazası amacıyla, borçlunun aktifini elden çıkarması veya azaltması gibi alacaklıların zarar görme ihtimalini doğuran durumları bertaraf etmek için 297. Maddenin ikinci fıkrasındaki haller de dâhil olmak üzere gerekli önlemlerin mahkemece resen alınması gerektiğinden buna yönelik tedbirler oluşturulmuştur.
Alacaklılar toplantısı ve buna ilişkin tutanaklar ile yedi günlük iltihak süresinde katılan ve olumlu oy veren alacaklı ve alacak çoğunluğunun dikkate alınması gerekmektedir. Sonuç itibariyle davacıların konkordato projesi yasanın öngördüğü çoğunlukla kabul edilmemiştir. Bu koşul konkordatonun tasdiki için gerekli bir koşul olup yasanın öngördüğü diğer koşullar bulunsa dahi projenin tasdinine karar vermek mümkün olmayacaktır.
4- İİK’nın 206. maddesinin birinci sırasındaki imtiyazlı alacaklarının tam olarak ödenmemesinin ve mühlet içinde komiserin izniyle akdedilmiş borçların ifasının, alacaklı bundan açıkça vazgeçmedikçe, yeterli teminata bağlanmış olması gerekmektedir.
5- Konkordatonun tasdikinin gerektirdiği yargılama giderleri ile konkordatonun tasdiki durumunda alacaklılara ödenmesi kararlaştırılan para üzerinden alınması gereken harcın, tasdik kararından önce, borçlu tarafından mahkeme veznesine depo edilmiş olması gerekmektedir.
Davacı şirket alacaklılar toplantısında alacaklıların 37 ‘si kabul oyu kullanmış, 21 ‘i red oyu kullanmış, kabul oyu kullanan alacak toplamı 6.049.293,80 TL’dir. Red oyu kullanan alacak toplamı ise 1.048.522,20 TL’dir. Davacının aynı zamanda 4.015.047,88 TL tutarında da rehinli borcu bulunmaktadır. Mühlet içerisinde teminatlandırılması gereken 498.195,59 TL teminata bağlanması gereken borç bulunmaktadır.
Davacının konkordato şartları bakımından kaynaklarla orantılılık şartının gerçekleştirilip gerçekleştirmediğini değerlendirmek gerekmektedir. Konkordato komiser raporunda da belirtildiği üzere davacı şirketin satışları ve karlılık oranları projede belirtilen borçların ödeyebilme hususunda yeterli kaynak oluşturamayacağı belirlenmiştir, davacı şirketin satış rakamları ve karlılık oranlarına baktığımızda şirketin işletme sermayesi yetersizliğinden dolayı hedeflediği ciro ve karlılıklara ulaşamadığı, davacının 2020 yılı içerisinde 8.909.546,23 TL satış yaptığı, bu satışlar için 6.492.091,37 TL maliyete katlandığı, 2021 yılında satış rakamlarının bir önceki yılın yarısından da az olduğu 3.596.234,23 TL’lik net satış elde edildiği, bu satışlar için 1.925.028,69 TL maliyete katlandığı, 2022 yılında satış oranlarının daha da azaldığı, 01/01/2022-31/03/2022 tarihleri arasında 3 aylık dönemde 471.585,36 TL net satışa ulaştığı, bu satışlar için 315.769,49 TL maliyete katlandığı, davacının her dönem zarar etmeye devam ettiği, satış rakamlarının da bir önceki yıla göre sürekli olarak yarısından daha da azına düştüğü, bu kapsamda projenin kabul edilebilir bir yanının bulunmadığı ve kaynaklarla orantılı olmadığı görülmektedir. Davacı şirket konkordato alacaklılar toplantısında alacaklıların yeterli çoğunlukta olan kısmının oyunu alabilmiş ise de, komiser raporunda da belirtildiği üzere toplantıda alacaklılara oy kullanmadan önce bankalarda ipotek bulunan ve üçüncü kişilere ait olan taşınmazların satışından arta kalan tutarların borcun tasfiyesinde kullanılacağı belirtilmiş ise de bu taşınmazlar davacı şirkete ait taşınmazlar değil, üçüncü kişilere ait taşınmazlardır. Alacaklılara yapılan bu taahhüdün nesneleştirilmesi alacaklıların korunması bakımından önemlidir. Zira taşınmazlar davacı şirkete ait değildir, satışından sonra bir kısım arta kalsa bile bunun şirket için kullanılacağının bir teminatı yoktur. Ancak yine de bir karar vermeden önce davacı şirkete ve taşınmazın bulunduğu üçüncü kişilere bu hususta alacaklıların korunabilmesi bakımından ileri sürülen bu olgunun nesnelleştirilmesi ve güvenceye bağlanabilmesinin temini için süre verilmesi gerekmiştir.
Nitekim 14/06/2022 tarihli duruşmada Duruşmaya katılan … … beyanında” bende şirkette çalışmaktayım, bizim ticaret yapabilmemiz için bu mülklerin satışı zorunludur, ancak bu şekilde borçlarımızı ödeyebileceğiz, mevcut borçlarımız varken bunlar kapatılmadan yeni bir borçlanma yapıp mal alarak ticari faaliyette bulunamadık, satış sonrası rehinli borç dışında kalan taşınmaz gelirlerini şirket borçları için ödemede kullanacağım, bu konuda süre verilmesini” talep etmiş, Şirket yetkilisi … … beyanında” bende rehinli malın satışı sonrasında arta kalan kısmı adi borçların ödenmesinde kullanacağım, satışın gerçekleşebilmesi için tarafımıza süre verilsin” şeklinde talepte bulunmuştur.
Duruşmada konkordato komiser heyetinin görüşü alınmış, Konkordato komiseri heyeti: ” şirket ticari faaliyetinden şuan olumlu ölçüde gelir elde edememektedir ve hali hazırda borca batık durumdadır, ancak taahhüt edilen satışlar sonrası hem rehinli alacaklar hemde adi alacaklıların büyük bir kısmı alacaklarına kavuşacağından kesin mühletin uzatılmasına karar verilebileceğini düşünüyoruz” demişlerdir.
Mahkememizce bir karar verilmeden önce davacı şirkete ve mülk sahibi üçüncü kişilere14/06/2022 tarihli celsede bir sonraki celseye (20/09/2022) kadar süre verilerek” davacı şirketin faaliyetlerinin sonrası karlılık durumu dikkate alındığında borçların tasfiye edilebilmesi için taahhüt edilen mülk satışlarının kaynaklarla olan orantılılık bakımından zorunlu oluşu , alacaklıların toplantıda bu kaynakların kullanılacağı taahhüdüyle adi alacak oranı bakımından toplantı sonucunda elde edilen veriye ulaşılması dikkate alındığında; davacı tarafa ve duruşmaya katılan mülk sahiplerinin ( rehinli borçların teminat olarak verilen taşınmazlar için ) bir sonraki duruşmaya kadar taşınmazların devriyle kaynak sağlanması taahhüdün gerçekleştirilebilmesi bakımından süre verilmiş olması uygun bulunduğundan davacı tarafa bir sonraki celseye kadar bu hususta süre verilmesine, aksi takdirde dosya kapsamına göre karar verileceğinin ihtarına” şeklinde ara karar tesis edilmiştir.
Ancak verilen süre içerisinde de alacaklılara taahhüt edilen bu kaynağın güvencesi olacak işlemler yapılmamış, davacının ve mülk sahibi üçüncü kişilerin ileri sürdüğü bu hususların inandırıcılıktan uzak olduğu, verilen süreye rağmen hiç bir işlem tesis edilmediği görülerek alacaklıların korunması bakınından iflasın açılması gerektiği kabul edilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-Davacılar … … (T.C. N: …), … … (T.C. N:…), … TEKNİK HIRDAVAT SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ – (VKN:…),(Ticaret Sicil No:…) ‘nin konkordato talebinin REDDİNE,
2-Davacı Bursa Ticaret sicilinin (Ticaret Sicil No:… sırasına kayıtlı … TEKNİK HIRDAVAT SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ’nin borca batık olması sebebiyle 20/09/2022 tarih saat 17:05 itibariyle İFLASINA,
3-İflasın açıldığının gecikmeksizin iflas müdürlüğüne bildirilmesine ve dosyada bulunan iflas müdürlüğüne aktarılmasına,
4-Davacılar hakkında verilen tedbirlerin ve kesin mühletin tüm sonuçlarının yine konkordato komiserleri SMMM … … ve Av. … … görevlerinin sonlandığının açıklanmasına,
5-İflas kararının Bursa Ticaret Sicil Müdürlüğüne bildirilmesine,
6-Kararın İİK 288. Maddesi uyarınca ilanına
7-Davacı şirket … Teknik Hırdavat Sanayi ve Tic. Ltd Şti için harçlar yasası gereğince alınması gereken 80,70 TL harçtan başlangıçta alınan 59,30 TL’nin mahsubu ile bakiye 21,40TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
8-Davacılar … … ve … … için harçlar yasası gereğince alınması gereken 80,70 TL harcın davacılardan alınarak hazineye irat kaydına
Kesinleşme süreci tamamlanana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine
Dair kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde mahkememize iletilecek bir dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar taraf vekillerinin yüzlerine karşı açıkça okunup anlatıldı. 20/09/2022

İş bu kararın gerekçesi 20/09/2022 tarihinde yazılmıştır.

Başkan …
e-imza
Üye …
e-imza
Üye …
e-imza
Katip…
e-imza