Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/1058 E. 2022/556 K. 27.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.


T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/1058 Esas
KARAR NO : 2022/556

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … -…
DAVALI : … – … …
VEKİLİ : Av. ….
DAVA : Ticari Şirket (Yöneticilerin Azline İlişkin)
DAVA TARİHİ : 13/11/2021
KARAR TARİHİ : 27/04/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 27/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Yöneticilerin Azline İlişkin) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle : davalının … Birleşik A.Ş. ‘ nin yöneticisi olduğunu, yönetim kurulu üyesi olarak şirketi zararlandırıcı iş ve işlemlerinin bulunduğunu, bu nedenle davalının … A.Ş. Yönetim kurulu üyeliğinden alınmasına karar verilmesini talep etmişlerdir.
Davalı tarafa tebligat çıkarılmasına rağmen davaya cevap vermeyerek davayı red ve inkar ettikleri anlaşılmıştır.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe :
Dava davalının … A.Ş. Yönetim kurulu üyeliğinden alınmasına ilişkin davadır.
Kural olarak TTK da Anonim Şirketleri düzenleyen maddelerde yöneticilerin seçimi Anonim Şirketin Genel Kuruluna münhasır yetki olarak verilmiştir. Bu sebeple mahkemelerce Anonim şirkete yönetici atanması kural olarak mümkün değildir. Bunun istisnası ise somut olayda olduğu gibi şirketin organsız kalmasıdır. Bu durumda TMK 427/4 maddesi uyarınca yönetim kayyumu atanabilecektir.
HMK 427/4. Maddesinde bir tüzel kişinin gerekli organlardan yoksun kalması ve yönetiminin başka yoldan sağlanmaması halinde vesayet makamının yönetim kayyımı atayacağı öngörülmüştür. Yasa koyucunun anılan bende ilişkin gerekçesinde, söz konusu düzenlemenin türü ve niteliği ne olursa bütün tüzel kişileri kapsadığı belirtilmiştir.
Yasanın açıklanan bu düzenlemesi karşısında, tüzel kişilik taşıyan ticaret şirketlerine yönetim kayyımı atanmasına ilişkin istemiyle açılan bir davada, mutlak biçimde Türk Ticaret Kanunu’nun anonim şirketlere ilişkin hükümleri ışığında kayyım atanmasını gerekli kılan olguların varlığı ve mahiyetinin değerlendirilerek belirlenmesinde zorunluluk bulunduğundan, ticaret şirketlerine kayyım atanmasına ilişkin davalar da, TTK’nın 4. maddesinin ilk fıkrasının birinci bendinde belirtilen biçimde geniş anlamda ticari dava niteliğindedir.Bir başka anlatımla, ticaret şirketlerine kayyım atanmasına ilişkin davaların, mutlak ticari davalardan olduğunun kabulü gerekir. Bu tür davalar ise Asliye Ticaret Mahkemelerinde, bu mahkemenin bulunmadığı yerlerde asliye ticaret mahkemesi sıfatıyla asliye hukuk mahkemelerinde incelenip sonuçlandırılacaktır. Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin kökleşmiş içtihatları ve vesayet makamları kararlarının temyiz mercii olan Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin yerleşmiş görüşü de bu yöndedir. Öte yandan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 6335 sayılı Kanun ile değişik 4 ve 5. maddelerinde Ticaret Mahkemelerinin görevleri kapsamına “ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işleri”nin de dahil edilmiş olması da kökleşmiş içtihatları desteklemektedir.
TTK’nun 408/2-b maddesi uyarınca yönetim kurulu üyelerinin seçimi, süreleri, ücretleri ile huzur hakkı, ikramiye ve prim gibi haklarının belirlenmesi, ibraları hakkında karar verilmesi ve görevden alınmaları genel kurulun devredilemez görevler ve yetkileri arasındadır.
Şirket yönetim organına sahip olduğu müddetçe, yönetimin iş ve işlemleri nedeniyle görevden azledilmeleri ve yerlerine yenilerinin seçimi, ileri sürülen iddiaların genel kurulda tartışılıp genel kurulca değerlendirildikten sonra karara bağlanması gerekecektir. Mahkemelerin bu hususu genel kurul yerine tartışarak yöneticinin azline karar vermesi mümkün değildir.
Limited şirketleri düzenleyen TTK’nun 630/2 fıkrası anonim şirketlere uygulanamayacaktır. Zira genel kurula münhasır ve devredilemez yetki verilen bir olguda ancak kanunda bir düzenleme bulunduğu takdirde mahkemece karar verilebilir. Kanun koyucu limited şirketler bakımından 630/2 maddede böyle bir düzenleme yapmışsa da; anonim şirketler bakımından böyle bir düzenleme tercih edilmemiş bu husus genel kurulun değerlendirmesine bırakılmıştır.
TTK’nun 630/2 maddesine kıyasen anonim şirketlere uygulanabilmesinin olanağı da bulunmamaktadır.
TMK’nun 427/2 maddesi de A.Ş.’nin yönetim organından yoksun kalması hali için öngörüldüğünden somut olayda böyle bir durumda bulunmamaktadır.
Bu nedenle davanın reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Yasası gereğince alınması gereken 80,70 TL harçtan başlangıçta alınan 59,30 TL harcın mahsubu 21,40 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T.’ ye göre hesap ve takdir edilen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
4-Davacı tarafından yapılan giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına, artan kısmının hüküm kesinleştiğinde ve istek halinde yatırana iadesine,
Dair; e-duruşma yoluyla duruşmaya katılan davalı vekilinin yüzüne karşı, davacı vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 27/04/2022

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır