Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/1041 E. 2022/692 K. 09.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

….. TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/1041 Esas
KARAR NO : 2022/692

HAKİM : …..
KATİP :…..
DAVACI : …..
VEKİLİ : Av. …..
DAVALI : …..
VEKİLİ : Av. …..

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/11/2021
KARAR TARİHİ : 09/06/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 09/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ; Davalı taraf açtığı somut Bursa 20.İcra Dairesinin 2021/… sayılı takipte , Bursa 2.İcra Dairesinin 2018/… sayılı dosyasından tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile tahsilini istediği.Bunda hiçbir hukuki yarar olmadığı. Aynı alacaklı tarafından aynı taraflar aleyhine ve aynı takip konusu ile 26.04.2021 tarihinde Bursa 20. İcra Müdürlüğü’nün 2021/… sayılı dosyası ile aynı çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip başlatıldığı anlaşıldığı.Her iki takip şeklinde de haciz yolu seçildiği aşikar olduğu.Bunun hukukumuzda ve yasalarımızda yeri olmadığını. İİK nunda buna izin verilmediği. Mükerrer açılan takibin iptali gerektiğini. Öte yandan sonraki takibin tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla yapılmış olmasının da sonuca bir etkisi bulunmadığını. Ayrıca Bursa 2. İcra Dairesinin 2018/… E. Sayılı dosyada da borcumuz olmadığından dolayı menfi tespit davası halen görüldüğü. Mükerrer takip ve derdestlik nedeniyle borçlu olmadığımızın tespiti için dava açma zorunluluğu hasıl olduğu. Yukarıda açıklanan nedenlerle Davanın kabulüne, Bursa 20.İcra Dairesinin 2021/… Sayılı dosya ile aleylerine başlatılan takibin iptali ile borçlu olmadıklarının tespitine , ödenmesi halinde istirdatına , Haksız ve Kötüniyetli olarak başlattığı takipte ağır kusurlu olan davalı tarafın asıl alacak üzerinden %20 den aşağı olmamak üzere icra tazminatının davalıdan alınarak müvekkil şirkete ödenmesine Yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine dair karar verilmesini vekaleten talep ve dava etmişlerdir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; Davacı vekilince; Bursa 20. İcra Müdürlüğü’nün 2021/… esas sayılı dosyası ile aleyhlerine kambiyo senedine mahsus takip yapıldığı, takibe karşı 5 günlük itiraz süresinin kaçırıldığı, bu takipte Bursa 2. İcra Dairesinin 2018/… sayılı dosyasından tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile talepte bulunulduğu, aynı alacaklı tarafından aynı taraflar aleyhine aynı takip konusu ile Bursa 20. İcra Dairesinin 2021/… sayılı dosyası ile mükerrer takip yapıldığı iddia edilerek mükerrer takip ve derdestlik nedeniyle takibin iptali ve borçlu olunmadığının tespiti talep edildiği. Müvekkil şirketçe, davacı borçludan, alacağına karşılık olmak üzere Finansbank AŞ… seri numaralı 55.000,00TL bedelli çek alındığı. Söz Konusu çek hakkında borçlunun mal kaçırma kasdı bulunması nedeniyle çek vadesi gelmeksizin Bursa 1.Asliye Ticaret Mahkemesinin 09.11.2018 tarih ve 2018/2580 D.iş sayılı dosyası ile ihtiyati haciz kararı alındığı ilamsız takip yapıldığını. Borçlu mal kaçırma kasdı ile hareket ettiğinden ve kendi üzerine kayıtlı tüm taşınmazlarını akrabalarına devrettiğinden alacağın tahsilinin imkansız hale gelmemesi için ihtiyati haciz kararı alındığı ilamsız takip yapıldığı ve davacı aleyhine tasarrufun iptali davaları açıldığı.Akabinde işbu çekler ibraz edildikten ve vadesi geldikten sonra müvekkil şirket açısından herhangi bir hak kaybı olmadığı ve çeklerin zamanaşımına uğramaması adına itiraza konu Bursa 2.İcra Dairesinin 2018/… esas sayılı dosyasından tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla ‘şerhi ile kambiyo senetlerine mahsus takip yoluyla icraya konulduğu. Davacı tarafça dava dilekçesi ekinde sunulan kararların huzurdaki davaya emsal olması mümkün olmadığı. Zira o kararlarda her iki takipte ilamsız olarak yapıldığı. Oysa ki bizim dosyalarımızda ilki ilamsız ikincisi kambiyo senetlerine mahsus icra yoluyla takip yapıldığı .Dolayısıyla her iki takip yolu farklı olduğundan da huzurdaki davanın reddi gerektiği. Diğer yandan dava dilekçesinde Bursa 2.İcra Dairesinin 2018/… esas sayılı dosyasına konu çek nedeniyle de borçlu olmadıklarından bahisle menfi tespit davası açıldığı belirtilmiş olduğu davacı tarafça açılan işbu davanın reddine karar verildiği. Henüz gerekçeli karar yazılmadığından ekte bu davaya ilişkin Bursa 2.Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/746 esas sayılı dosyasının kısa kararı, bilirkişi raporu ve dava dilekçesi sunulduğu. Yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini vekaleten talep etmişlerdir.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe:
İncelenen Dosya Kapsamına Göre
Dava; davalı tarafından davacılar aleyhine Bursa 2. İcra Müdürlüğü’nün 2021/… sayılı dosyalarında başlatılan icra takipleri nedeniyle davacıların davalıya borçlu olmadığının tespitine yönelik menfi tespit davasıdır.
Davalı tarafından davacılar aleyhine; Bursa 2.İcra Müdürlüğü’nün 2021/… esas sayılı dosyasında ; 55.000,00 TL asıl alacak, talebi ile icra takibi başlatıldığı anlaşılmıştır.
Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/746 Esas sayılı dosyasının celp ve incelenmesinde; mahkemenin gerekçesinde; bilirrkişiden aldırılan 13.09.2021
tarihli bilirkişi raporunda; davacı şirkete ait 2017 yılı ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin yasal
süresinde yaptırıldığı, davacı … …’a ait 2017 yılı açılış fişinde yer alan
borç/alacak tutarı ile davalı … firması 2017 yılı açılış fişinde yer alan borç/alacak tutarı
yönünden tarafların mutabık oldukları, davacıya ait 2017 yılı defter kayıtlarına göre 31.12.2017 tarihi itibari ile 87.085,11 TL
borç bakiyesinin 2018 yılına devir ettiği, davacı … …’un ortağı olduğu diğer davacı … Hortum Hırdavat San. ve Tic. Ltd. Şti. firmasının
2018 ve 2019 yıllarına ait ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin yasal sürelerinde yaptırıldığı, davacı … Hortum Hırdavat San. ve Tic. Ltd. Şti. firmasına ait 2018 yılı ticari defter kayıtlarında davalı
… ile olan cari hesap hareketlerinde … … cari hesabından 655.444,84 TL virman
kaydının yapılmış olduğu, yani her ne kadar davacı … … firmasının 31.12.2017 tarihli yevmiye
defterinde borç bakiyesi 87.085,11 TL ise de diğer davacı … Hortum firmasına yapılan virman
kaydının 655.444,84 TL alacak virman kaydı olarak yapılmış olduğu bu durumun davacılar defter
kayıtlarının birbiri ile örtüşmediği, her ne kadar davacı … … şahıs firması 31.12.2017 bakiyesi ile … Hortum Ltd. Şti. firması 2018
yılı davalı cari hareketlerinde yer alan … … firmasından 655.444,84 TL virman kaydı kendi
aralarında uyumsuzluk göstermiş ise de davalı … firmasının 2018 yılı açılış fişinde yer alan
655.444,84 TL borç bakiyesi ile uyumlu olduğu, bu durumda … … firmasından … Hortum Ltd. Şti. firmasına aktarılan borç/alacak bakiyesi
yönünden 2018 yılı açılış fişi yönünden tutarlar konusunda mutabık oldukları tespit edildiği ancak davacı … Hortum Ltd. Şti. firmasının 2018 yılı yevmiye defterlerinin önce 23.04.2018 tarihine kadar denetime açık bir şekilde tutulmuş olması ve arkasından tekrar defterlerin 01.01.2018 tarihinden
itibaren ana hesap olarak ve denetime açık bir şekilde tutulmamış olması nedeni ile taraf defter
kayıtlarının 23.04.2018 tarihine kadar olan kısmının denetiminin yapılabildiği, yapılan karşılaştırmada
… Hortum Ltd. Şti. firması ile davalı … firmasının 23.04.2018 tarihine kadar olan tüm
kayıtlarının birebir örtüştüğü, 23.04.2018 tarihinden sonra davacı … Hortum Ltd. Şti. firmasının defterlerinin usulüne uygun
ve denetime açık olarak tutulmamış olması nedeni ile menfi tespit davasına konu iade faturalarından
ve iadesi gereken çeklerden dolayı alacaklı olup olmadığına dair defter kayıtlarından tespit yapılamadığı, yani söz konusu çeklerin sebepsiz kaldığına dair davacı ticari defter kayıtlarından tespit
yapılamadığı, davalı … Plastik San. Tic. Ltd. Şti. firmasının sunmuş olduğu defterlerden incelenen 2017 – 2018
ve 2019 yılları defterlerinin E-Defter olduğu ve söz konusu E-Defterlerin açılış ve kapanış defter
beratlarının yasal sürelerinde yaptırıldığı, davalı … firmasının ticari defter kayıtlarının incelenmesi sonucunda 31.12.2018 tarihi itibari ile
2.629,53 TL borç bakiyesinin olduğu tespit edildiği, davacı tarafından dava dilekçesinde belirtilen ve toplamı 282.226,98 TL olan iade faturalarından toplamı
117.545,02 TL olan 3 adet faturanın davalı … firması defter kayıtlarında yer aldığı, ancak
12.11.2018 tarihli ve toplamı 164.681,96 TL olan ve davalı … firması kayıtlarında yer almayan
941233 – 941234 – 941235 – 941236 – 941237 – 941238 – 941239 – 941240 – 941241 seri numaralı
faturalara konu olan iade faturalarına ilişkin teslim şartlarını gösterir imzalı irsaliye, fatura örnekleri ve
teslim protokolünü gösterir evrakları ile iadenin ıspatının gerektiği, ıspatın gerçekleşmesi halinde
davacıların dava konusu icralara konu borçlarından 164.681,96 TL’lik kısmının sebepsiz kalacağı , dava dilekçesinde prtokole dayalı olarak verilmesi kararlaştırıldığı ancak kendilerine teslim
edilmediği belirtilen çeklere ilişkin olarak davalı defter kayıtlarında 13.10.2018 tarih ve 14710 yevmiye
numaralı kaydında iade kaydı yapılan 28.02.2019 vadeli 100.000,00 TL, 30.01.2019 vadeli 100.000,00
TL, 15.01.2019 vadeli 125.000,00 TL, 15.02.2019 vadeli 125.000,00 TL, 10.03.2019 vadeli 95.000,00 TL
ve 29.03.2019 vadeli 100.000,00 TL’lik toplamı 645.0000,00 TL olan çeklerin davacı firmalara iadesinin
yapıldığına dair imzalı teslim belgesi firma muhasebesinden talep edildiği ancak talep edilen iade çeklere ilişkin imzalı çek iade belgesinin sunulamaması takdirinin mahkemeye ait olduğunu, davalı 31.12.2018 ticari defterlerinde yer
alan 2.629,53 TL borç bakiyesinin (2.629,53 + 645.000,00) = 647.629,53 TL olacağı yani davalının icra takibine konu davalı alacağının 647.629,53 TL’lik kısmının sebepsiz kalacağı kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Bursa 2.İcra Müd. 2018/…, 2018/12809 esas sayılı dosyalarının fiziki olarak getirtilerek bilirkişiden davalı vekilinin itirazları ve taraflar arasındaki protokolde değerlendirilmek suretiyle ek rapor aldırılmıştır.
Bilirkişi tarafından düzenlenen 12/02/2022 tarihli ek bilirkişi raporunda; taraflar arasında 12.10.2018 tarihli protokol içeriğinde yer alan … Hortum Ltd. Şti. firması tarafından
300.000,00 TL mal iadesi yapılacağının kararlaştırıldığı, kök rapor kapsamında bu konuda yapılan inceleme
neticesinde davacı tarafından düzenlenen toplam 282.226,98 TL tutarında mal iade faturası düzenlenmiş
olduğu ancak bu faturalardan toplamı 117.545,02 TL olan faturaların davalı defter kayıtlarında yer aldığı, davacı
tarafından düzenlenen 164.681,96 TL tutarındaki faturaların davalı defter kayıtlarında mevcut olmadığı, davalı
defter kayıtlarında olmayan faturaların ıspata muhtaç olduğu, bu faturalar ile ilgili ek rapor kapsamında dava
dosyasına herhangi bir belge sunulmadığı, davacı tarafın 2018 yılı ticari defter kayıtlarının 23.04.2018 tarihine kadar olan kısmının denetime açık
bir şekilde tutulmuş olduğu ve bu tarihe kadar olan kayıtların davalı defter kayıtları ile birebir örtüştüğü ancak
sonrası kayıtlarının denetime açık bir şekilde tutulmamış olduğu bu nedenle protokol içeriğinde yer alan …
Hortum firmasının 450.000,00 TL tutarında müşteri çekini davalıya vereceğine dair maddeye istinaden
davacının kendi defterlerinden bir tespit yapılamamış ise de davalı defter kayıtlarında protokol içeriğinde yer
alan 450.000,00 TL’lik çeklerin davacı tarafından davalı tarafa verildiğine dair kayıtların mevcut olduğu, 12.10.2018 tarihli protokol içeriğinde davalı Mar Esen firması tarafından toplam 750.000,00 TL’lik çekin
iade edileceği ancak 03.10.2019 tarihli 100.000,00 TL’lik çekin 1 hafta içerisinde iade edileceği kalan 645.000,00 TL’lik iade ettiği çekler listesinde yer alan toplam 645.000,00 TL’lik çekin iade kaydının davalı ticari defter
kayıtlarında mevcut olduğu ancak davacı ticari defter kayıtlarının 23.04.2018 tarihinden sonra denetime açık bir
şekilde tutulmamış olması nedeni ile bu konuda davacı defter kayıtlarında bir tespit yapılamadığı,
davalı vekili tarafından bilirkişi raporuna itiraz dilekçesi ekinde sunmuş olduğu çek görüntülerinin
protokolde yer alan ve toplamı 645.000,00 TL olan çek vadeleri ve tutarları ile birebir örtüştüğü ve çeklerin
üzerinde iptal yazılı olduğu, bu konudaki takdirin mahkemeye ait olduğu, davacının dava dilekçesinde; protokol içerisinde yer alan ve 1 hafta içerisinde iade edileceği belirtilen çekin
vadesinin sehven yanlış yazılmış olduğu davalıya verilmiş olan bu vadede bir çek olmadığı bahsi geçen çekin
03.11.2018 keşide tarihli 100.000,00 TL tutarlı çek olduğunu belirtmiştir. Davalı vekili ise dilekçesinde söz
konusu çek vadesinin protokolde hatalı yazıldığını kabul etmiş ancak söz konusu çek tarihinin 03.10.2018 tarihi
olduğunu belirtildiği, tarafların çek tarihinin yanlış yazıldığı konusunda mutabık oldukları ancak vadesi
konusundaki beyanlarının birbiri ile örtüşmediği, Bursa 2. İcra Müdürlüğünün 2018/… sayılı dosya içeriğinde takibe konu çekin protokol içeriğinde
olmayan 55.000,00 TL’lik çeke ilişkin takip konusu çek olduğu tespit edildiği, Bursa 2. İcra Müdürlüğünün 2018/12809 esas sayılı dosya içeriğinde takibe konu çekin protokol
içeriğinde olmayan 03.11.2018 vadeli 100.000,00 TL’lik çeke ilişkin takip olduğu , Bursa 2. İcra Müdürlüğü’nün 2018/13060 E sayılı
dosyasından keşidecisi … … olan 17.11.2018 keşide tarihli 125.000 TL bedelli, 15.12.2018 keşide tarihli 125.000 TL bedelli, 30.11.2018 keşide tarihli 100.000 TL bedelli ve 30.12.2018 keşide tarihli 100.000 TL bedelli çekleri, Bursa 2.İcra Müdürlüğünün 2018/… esas sayılı dosyasından ise 18.02.2019 keşide tarihli 55.000-TL bedelli çek, Bursa 2. İcra Müdürlüğü’nün 2018/12809 esas sayılı dosyasından ise 03.11.2018 keşide tarihli
100.000 TL bedelli çek ile müvekkil aleyhine icra takibine geçmiştir. Müvekkillerin davalı şirkete söz konusu
çeklere ilişkin herhangi bir borcu bulunmamaktadır.” beyanı içerisinde geçen çeklerin taraflar arasında
imzalanan 12.10.2018 tarihli davalı Mar Esen Ltd. Şti. firmasının iade ettiği ya da edeceğini belirledikleri çekler
ile aynı çekler olmadığı tespit ve kanaatinin bildirildiği görülmüştür.
Bilindiği üzere 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) hükümlerine göre: Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK 222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2). Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması ve defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK 222/4).
O halde yapılan yTaraflar arasında 12/10/2018 tarihli protokol (çek iade sözleşmesi) imzalanmıştır. Bu protokolde davalı şirket tarafından 750.000 TL tutarında çek iade edileceği (Halkbankası 28/02/2019 tarih 100.000 TL, 30/01/2019 tarih 100.000 TL, 29/03/2019 tarih 100.000 TL, Ziraat Bankası 15/01/2019 tarih 125.000 TL, 15/02/2019 tarih 125.000 TL, QNB 10/03/2019 tarih 95.000 TL bedelli çeklerin iade edildiği ) 100.000 TL tutarlı 03/10/2019 tarihli çekin bir hafta içinde iade edileceği, davacılardan … Hortum Ltd Şti tarafından davalıya toplam 450.000 TL bedelli 4 adet çek verileceği ve 300.000 TL tutarlı mal iade edileceği kararlaştırılmıştır.Ancak sözleşme de sözleşme tarihi itibarıyla tarafların alacak/borç durumlarını belirleyen açıkça bir hesap mutabakatı yapılmamıştır. İncelenen davacılar defterlerinin usulüne uygun tutulmamış olması nedeniyle sahibi lehine delil olma vasfı yoktur. Davalı ticari defterleri ise usulüne uygun tutulmuş olduğundan sahibi lehine delil olma vasfındadır.Bu defterlere göre davalı 647.629,53 TL alacaklıdır. Davacıların protokolde belirtilen çeklerin iade edilmediğini iddia etmiş ise de iadesi kararlaştırılan çeklerin üzerinin çizilerek iptal yazılı fotokopilerinden ve davalı defter kayıtlarından davacıların bu iddiası yerinde görülmemiştir. Yine icra takibine konu edilen çeklerin protokolde iadesi kararlaştırılan çekler olmadığından davacıların bu yöndeki iddiaları da yerinde görülmemiştir. icra ve inkar tazminatı talebinin kabulune karar verilmiştir.
Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/746 Esas sayılı dosyasının dava dilekçesi incelendiğinde ; Bursa 2.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/746 Esas sayılı dava dosyasının konusu ile Mahkememize açılan çekler ve icra dairesi dosyalarına yönelik açılan menfi tespit davasının tarafları, hukuki sebebi ve konusu aynı bulunmaktadır.
HMK.nun 114/1-ı bendi gereğince, “….aynı davanın daha önceden açılmış ve halen görülmekte olmaması…” dava şartı olarak düzenlenmiştir. Bu nedenle öncelikle davada, dava şartı yokluğunun incelenmesi gerekmektedir.
İş bu dava ile Bursa 2.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/746 Esas sayılı dava dosyasının konusunda çekler yönünden borçlu olmadığının tespiti talep edildiği mahkememiz dosyasında ise; yine aynı çekler aynı icra dairesine ait icra dosyalarında borçlu olmadığının tespitinin talep edildiği belirtilmiştir. Dosya kapsamında davacının farklı icra dosyası ve çeklere dair bir belge herhangi bir belge bulunmamaktadır. Dosya bu yönüyle esas olarak incelendiğinde de davanın esastan reddine karar verilmesi gerekecektir.
İddialar kapsamında davanın aynı dava olduğu, derdest davanın ise bir daha açılamayacağı, sonuç olarak; aynı davanın önceden açılmış ve görülmekte olmaması gerektiğinden; HMK.nun 114/1-ı maddesi gereğince davada, dava şartı eksikliği bulunduğundan, HMK.nun 114/1-ı maddesi ile 115/2 maddesi gereğince; davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine dair karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
1-Davanın usulden REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70 TL harçtan başlangıçta alınan 939,27 TL peşin harcın mahsubu ile fazla kalan 858,57‬ -TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirmekle hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 7.950,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Kesinleşme süreci tamamlana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize iletilecek bir dilekçe ile Bursa Bölge Adliye Mahkemesi İstinaf Yargı Yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 09/06/2022

Katip …..
E-imzalıdır

Hakim …..
E-imzalıdır