Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/1035 E. 2023/255 K. 23.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/1035
KARAR NO : 2023/255

HAKİM : … …
KATİP :.. …

DAVACI : … – …
VEKİLLERİ : Av. … …. – [15622-26255-….] UETS
Av. … – [16171-71885-33166] UETS
DAVALI : … – … …
VEKİLİ : Av. … – [16995-99885-….] UETS
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/10/2021
KARAR TARİHİ : 23/02/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 24/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava dilekçesinde özetle; müvekkili hakkında davalı … tarafından, 18/01/2021 tarihinde İnegöl İcra Müdürlüğü’nün 2021/… sayılı icra takibi başlatıldığını, davalı …, müvekkilinin münferiden yetkilisi olduğu …. Tarım Ürn. San. Ve Tic. Ltd.Şti.’ye patates gönderdiğini, bunun karşılığında mal bedeli olarak müvekkil münferiden yetkili olduğu şirket adına şahsen davalı tarafa 26.11.2018 tanzim ve 25.05.2019 vâde tarihli 50.000,00 liralık ve 26.11.2018 tanzim ve 30.04.2019 vade tarihli 50.000,00 liralık iki adet bono verdiğini, davalı tarafın ödeme talep etmesi üzerine 100.000,00 liralık çeki şahsi olarak ciro edip davalı tarafa verdiğini, ve de vade tarihinden önce 25.04.2019 tarihinde davalı tarafa ödeme yapmasına rağmen davalı taraf söz konusu senetleri müvekkiline teslim etmediğini ve müvekkilden mükerrer ödeme alabilmek için kötü niyetli olarak 18/01/2021 tarihinde kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibi başlattığını, tebligatının kızı tarafından alınması ve kendisine iletilmemesi sebebi ile itiraz hakkı olan 5 günlük süre içinde borcunun olmadığına dair itiraz hakkını kullanamadığını, akabinde hakkında yapılan takip kesinleştiğini, dava konusu haksız durum sebebiyle, müvekkilimizin telafisi imkansız maddi ve manevi zararlara uğrayacağı oldukça açık olduğundan; davaya konu kambiyo senetlerinin ödenmesini engeller mahiyette ve icra takibi neticesinde yapılacak olan satış işlemleri ile müvekkilin uğrayacağı muhtemel zararların engellenmesi için takibin tedbiren durdurulmasına karar verilmesini, İnegöl İcra Dairesinin 2021/… sayılı takibinden davalıya borcunun bulunmadığının tespitine, dava konusu senedin ödenmesini engeller mahiyette takibin tedbiren durdurulmasına, kötü niyetli davalının %20’den aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini, talep etmiştir.

Cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin davacıya patates sattığını ancak davacının ücretini ödemediğini, alacağın tahsili için davacı aleyhine başlattıkları takibe davacının haksız olarak itiraz ettiğini, yukarıda açıklanan nedenlerle davanın reddine, davacı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Deliller;
İnegöl İcra Dairesi’ne, İstanbul Hal Hakem Heyeti’ne, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne, azılan müzekkereye cevap verildiği cevabi yazının dosya arasında olduğu anlaşılmaktadır.
Davalı Tanığı Musa Maden’in beyanı: “Bana okuduğunuz dilekçeyi biliyorum, bu dilekçeyi davalı … Hal Müdürlüğüne verdiğinde bende yanındaydım ve yaşanan olayları biliyorum. Çeki …’e … ve … verdi. Bu çekte …’nın cirosu vardı. Ben bunu gördüm. Hatta … bunu benim yanımda ciroladı. …’ın kayınçosu … …’yı aradı. Ben …’ya çeki alma, kabul etme belki karşılığı çıkmaz dedim. …’ın kayınçosu …, çeki al, paran bende bu çekin güvencesi benim dedi. …’ın bayrampaşa halinde 5 tane dükkanı var, o da ticarette güçlü biridir ve sözü güçlü biridir. …’ın …’yı arayıp bu şekilde konuşmasından sonra, davalı … çeki aldı ve sonrasında Hal Müdürlüğüne dilekçe verdi. 3 efe şirketinin ortaklarından … de bu olanlara şahittir, gerekirse o da dinlenebilir. Benim bildiklerim bunlardan ibarettir. ” şeklindedir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ, HUKUKİ KABUL VE GEREKÇE

Dava, kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipten kaynaklı menfi tespit istemine ilişkindir.
Davacı taraf, davalının davacıya mal sattığını ve davacının davalıya 2 senet verdiğini, akabinde davacının senet bedellerini ödemesine rağmen davalının senetleri vermediğini ve icra takibi başlattığını iddia ederek söz konusu iki senetten ve icra takibinden kaynaklı borçlu olmadığının tespitini talep etmiştir.
Davalı taraf, davanın reddini talep etmiştir.
Taraflar arasında bir satım sözleşmesi olduğuna dair bir ihtilaf yoktur. Davalı taraf satıcı, davacı ise alıcıdır. Davalı taraf, davacıya patates satmış ve teslim etmiştir. Davacı da mal karşılığında davalıya 2 senet vermiştir.
Davacı taraf, davalıya verilen 2 senedin bedelinin ödendiğini hatta bedeli ödendiği için davacının bedelin ödendiğine ilişkin dilekçeyi Hal Müdürlüğüne sunduğu, söz konusu dilekçenin senetlerin bedelinin ödendiğini ispatladığını iddia etmiştir.
Dosya kapsamında davalının Hal Müdürlüğüne sunduğu dilekçede satılan patateslerin 118.000,00 TL olan bedelinin tahsil edildiği ifade edilmiştir.
Davalı satıcı, davacıya satılan patateslerin bedelinin 128.000,00 TL olduğunu, karşılığında 10.000,00 TL ödeme aldığını, ayrıca davacının 2 senet verdiğini, ancak senet bedellerini ödemediği için davacı alıcıyı Hal Müdürlüğüne şikayet ettiğini, Hal Müdürlüğünce davacının iş yerinin mühürlenmesi üzerine davalı ile irtibat kurulduğunu, davalıya garanti çek verilmesi karşılığında şikayetini geri çekmesinin istendiğini, bunun üzerine davalının şikayetini geri çektiğini beyan etmiştir.
Davalı taraf, davacıyı şikayet etmiş ve davalının alacağının davacının teminatından alınmasına dair Hal Hakem Heyetinin karar verdiği anlaşılmaktadır.
Mahkememizce tartışılıp çözüme kavuşturulması gereken husus, davalının alacağını aldığına dair Hal Müdürlüğüne verdiği dilekçenin borcun itfa edildiğini ispata yarar belge olup olmadığı, bu belgenin davalının iradesi ile mi verildiği ve davalının iradesinin fesada uğratılıp uğratılmadığı hususlarıdır.
Davalı taraf söz konusu belgenin kendisinden baskı ve hile ile alındığı savunmasında bulunmuştur. Davalının hile savunması söz konusu olduğundan bu hususta bildirdiği tanığı dinlenmiştir.
Tanık Musa Maden beyanında özetle; kendisine okunan dilekçeyi bildiğini, bu dilekçeyi davalı …’in Hal Müdürlüğüne verdiği esnada kendisinin de …’in yanında olduğunu ve yaşanan olayları bildiğini, söz konusu çeki …’e … ve …’ın verdiğini, bu çekte …’nın cirosunun olduğunu, …’nın bunu kendisinin yanında ciroladığını, …’ın kayınçosu …’ın …’yı aradığını, …’ın kayınçosu …’ın …’ya, çeki almasını ve parasının güvencesinin kendisini olduğunu söylediğini, …’ın Bayrampaşa halinde 5 tane dükkanı olduğunu ve ticarette güçlü biri olduğunu, …’ın …’yı arayıp bu şekilde konuşmasından sonra davalı …’in çeki aldığını ve sonrasında Hal Müdürlüğüne alacağını aldığına dair dilekçe verdiğini, 3 Efe şirketinin ortaklarından …’nin de bu olanlara şahit olduğunu beyan etmiştir.
Mahkememizce diğer davalı tanığının dinlenilmesine gerek görülmemiş ve HMK m.241 gereğince dinlenilmesinden vazgeçilmiştir.
Davalı satıcı, malları teslim ettikten sonra kendisine davacı tarafça iki senet verilmiş, 2 senedin bedeli ödenmeyince davalı davacıdan olan alacağını davacının teminatından alabilmek için Hal Hakem Heyetine başvurmuş ve akabinde davacının iş yeri kapatılmıştır. Bunun üzerine davalı ile şikayetini geri çekmesi için irtibat kurulmuş ve davalıya 100.000,00 TL’lik çek verilmiştir. Dava dilekçesinin ekinde sunulan çek suretinden çekin karşılıksız çıktığı anlaşılmaktadır. Bu hususta taraflar arasında da bir ihtilaf yoktur. Davalı vadeli olan çeki aldıktan sonra 25/04/2019 tarihinde Hal Müdürlüğüne dilekçe vermiş ve alacağını aldığını beyan ederek şikayetini geri çekmiştir. Ancak davalıya verilen çek dilekçe tarihinden sonra 21/10/2019 tarihinde ibraz edilmiş ve karşılığı olmadığı anlaşılmıştır. Davalı satıcının elinde ödenmeyen alacağına ilişkin 50.000,00 TL’den 2 senet ve karşılıksız çıkan 100.000,00 TL bedelli bir çek vardır. Davalı 2 senedi takibe koymuştur. Davacı taraf davalıya verilen çekin karşılıksız çıkmasından sonra ödeme iddiasını yazılı delille ispatlamalıdır, zira davalının Hal Müdürlüğüne verdiği dilekçenin çekin kendisine fiilen verilmesinden sonra ancak çek bedelinin tahsilinden önce sunulduğu tanık beyanından açıkça anlaşılmaktadır. Keza çekin ibraz tarihi, dilekçenin tarihinden sonradır, bu bağlamda davalının şikayetini geri çekmesi için çeki teslim aldığı anda dilekçe sunduğu anlaşılmaktadır. Ancak, söz konusu dilekçenin davacının iş yerinin açılması için çek verilmesinden kaynaklı sunulduğu kanaatine varılmıştır. Bu dilekçenin sunulması çek bedelinin ödendiğini ispata yetmez. Davalı ödenmeyen alacağından kaynaklı olarak, dilerse senetleri ve dilerse de çeki takibe koyabilir, davalı ise senetleri takibe koymuştur. Söz konusu çekin karşılıksız çıkması ve davacının da ödeme iddiasını dekont ya da başkaca yazılı delille ispatlayamamış olması sebebiyle aşağıdaki şekilde davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Ayrıntısı ve yasal gerekçesi izah edildiği üzere;
1-Davanın reddine,
2-İcra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesi şeklinde ihtiyati tedbir kararı verilmediğinden davalının tazminat talebinin reddine,
3-Hüküm tarihi itibariyle alınması gereken 179,90 TL karar ve ilam harcı, 2.136,25 TL peşin harç ile alınmış olduğundan fazla alınan 1.956,35 TL karar ve ilam harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından herhangi bir yargılama gideri yapılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT m.13 hükümlerine göre hesaplanan 19.763,66 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak, davalıya verilmesine,
7-HMK m.333 gereğince yatırılan avansın kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
8-Gerekçeli kararın talep halinde taraflara tebliği ile tebliğ giderinin eksik olması halinde giderin talepte bulunandan alınmasına,
Dair; taraf vekillerinin ve davalının yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 23/02/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır