Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/1033 E. 2022/688 K. 09.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.


TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/1033 Esas
KARAR NO : 2022/688

HAKİM : … …
KATİP :…

DAVACI : … – … …
VEKİLİ : Av. …….
DAVALI : … – … …
VEKİLİ : Av. … …

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/09/2021
KARAR TARİHİ : 09/06/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 09/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ; Müvekkili aleyhine icra dosyasından başlatılan takip dayanağı bononun boş olarak müvekkile hile ile davalı alacaklı ve kardesi Uğur … tarafından imzalatılmış olduğunu, … kardeşler hakkında haksız menfaat temin etmeye yönelik suça konu fiilleri sebebiyle İnegöl Cumhuriyet Başsavcılığı’na şikayette bulunulduğunu, takip dayanağının bono olması ve bonoya ilişkin 6102 sayılı TTK’nın kanunlar ihtilafına ilişkin 766 ilâ 775. maddeleri arasındaki hükümleri sebebiyle bononun geçerli olduğu bir an için düşünülse de, Türkçe bilmeyen müvekkilin yanılgıya düşürülerek imzalatılmış olması sebebiyle, TBK md 30 vd maddeleri zımnında bonodan doğan borcun olmadığına karar verilmesi gerektiği için işbu davayı açmış bulunduklarını beyanla, icra takibine konu bonodan dolayı menfi tespit kararı verilmesini ve imzalatılan diğer evrakların bono olmasına istinaden borçlu olunmadığı yönünde karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde ; Davacı yanca İnegöl 1. Asliye Hukuk Mahkemesi nezdinde bonoya dayalı menfi tespit talebinde bulunulduğu ilgili talep mahkemece 2021/234 E 2021/356 K sayılı dosya kapsamında görevsizlik nedeni ile usulen reddedildiği ve halihazırda görevli mahkeme olan mahkeme nezdinde ilgili dosyanın devam ettiği davalı müvekkil ile davacı arasındaki ilişki araç kiralamaya ilişkin olduğu işbu durumda davacıya davalı müvekkilinin işi ve işletmenin bir gereği olarak bütün müşteriler ile kurulan rutin prosedür ile ilişki kurulduğu araç teslimine ilişkin tüm müşterileri ile birlikte doldurulan rutin evraklar doldurulduğu Davacı borçlu ilgili araç kiralama işleminin kurulmasına ilişkin olarak bizzat irade beyanında bulunduğu söz ve davranışları ile işbu ilişkiyi kendisi kurduğu davacı borçlu yanca iş bu duruma ilişkin asılsız iddialar ile kıymetli evrak bağdaştırılmak istendiği davacı yan tarafından imza edilen taahhütnamede açıkça görüleceği üzere davacı yan davalı müvekkili ait aracı hasarlı olarak teslim etmesi sebebi ile öncelikle firma yetkisi ile anlaşarak ilgili hasara ve değer kaybına karşılık olarak ödeme tarihi tarafların karşılıklı anlaşma sureti ile belirlenen senet verdiği ve işbu duruma taahhütname dahilinde kabul ettiği tüm bu hususlar davacı yanın kendi özgür iradesi ile gerçekleştirdiği ve akdettiği taahhütname ile garanti altına alındığı davacı borçlu yanın işbu durumun aksine yönelik iddiaların kabulü taraflarınca mümkün olmadığı ilgili şekil şartlarına haiz ve icra takibine konu edilebilir nitelikte olan işbu kıymetli evrağa dayanarak ilgili evrakta yer alan ödeme vaadinin gerçekleştirilmesi ve alacağın tahsiline ilişkin takip sürecinin işletilmesi hali hukuka uygun olduğu gibi davacı yanca da halihazırda işbu durumun geçersizliğini ispat edebilir nitelikte bir veri dosya kapsamında yer almadığı davacı yanca açılan haksız ve hukuki temelden yoksun işbu davanın hukuki yarar yokluğu nedeni ile usulden reddine esasa dair tüm açıklamalar dahilinde esastan reddine yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı yana yükletilmesine alacak miktarının %20 sinden az olmamak kaydı ile davacı borçlunun icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmişlerdir.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe:
İncelenen dosya kapsamına göre
İnegöl 1 Asliye Hukuk Mahkemesinin 2021/234 esas 2021/356 karar sayılı kararı ile dava konusunun Asliye Ticaret Mahkemeleri yargılama alanında kaldığı ve bu nedenle görevsizlik kararı verilerek gönderildiği anlaşılmıştır.
Davada, mahkemenin görevli olup olmadığının incelenmesi HMK.nun 114/c bendi gereğince dava şartlarından olup; mahkemece re’sen incelenmesi gerekir.
Ticaret Mahkemelerinin görevi TTK.nun 4. ve 5.maddelerinde gösterilmiş olup, bu maddelerde belirtilen dava ve işlere bakmaya görevlidir.
Bir davanın Ticaret Mahkemesinde görülebilmesi için ya her iki tarafın tacir olup uyuşmazlığında ticari işletmeleri ile ilgili olması ( nispi ticari dava) yahut TTK’da düzenlenen işlerden kaynaklanması( mutlak ticari dava ) gerekmektedir. Derdest davada, talebe konu alacağın araç kiralamaya ilişkisine dayanılarak borçlu olmadığının tespiti için menfi davası olduğu görülmektedir.
Davada öncelikle dava şartları hususunda değerlendirme yapmak gerekmiştir. Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. HMK.nun 114.maddesindeki dava şartlarından biri de mahkemenin davada görevli olmasıdır.
Derdest davada, kiralanan araç sözleşmesinin alt kısmındaki boş senedi bedeline yönelik davacının borçlu olmadığına dair menfi tespite ilişkindir. Taraflar arasında araç kiralama sözleşmesi mevcuttur.
Davada öncelikle dava şartları hususunda değerlendirme yapmak gerekmiştir. Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. HMK.nun 114.maddesindeki dava şartlarından biri de mahkemenin davada görevli olmasıdır.
Ticaret Mahkemelerinin görevi TTK.nun 4. ve 5.maddelerinde gösterilmiş olup, bu maddelerde belirtilen dava ve işlere bakmaya görevlidir.
Bir davanın Ticaret Mahkemesinde görülebilmesi için ya her iki tarafın tacir olup uyuşmazlığında ticari işletmeleri ile ilgili olması ( nispi ticari dava) yahut TTK’da düzenlenen işlerden kaynaklanması( mutlak ticari dava ) gerekmektedir. Derdest davada, takibe konu alacağın kaynağı kira ilişkisinden ( araç kiralama ilişkisi sebebiyle menfi tespit ) kaynaklanmaktadır.
“6100 sayılı HMK’nun “Sulh hukuk mahkemelerinin görevi” başlığı altındaki 4. maddesinde de “(1) Sulh hukuk mahkemeleri, dava konusunun değer veya tutarına bakılmaksızın; a) Kiralanan taşınmazların, 09.06.1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davaları…. görürler” hükmüne yer verilmiştir (1086 sayılı HUMK’nun 8/II-1 maddesinde de dava konusu şeyin değerine bakılmaksızın, kira sözleşmesine dayanan her türlü tahliye, akdin feshi yahut tespit davaları, bu davalarla birlikte açılmış kira alacağı ve tazminat davaları ve bunlara karşılık olarak açılan davaların Sulh Hukuk Mahkemelerinde görüleceği şeklinde benzer düzenlemeye yer verilmişti). Somut olayda;Talebe konu alacağın kira sözleşmesinden kaynaklandığı anlaşılmaktadır nitekim talep dilekçesi ekindede kira sözleşmesi sunulmuştur taraflar arasındaki temel hukuki ilişkinin araç kira sözleşmesine dayalı menfi tespit davası olduğu, dava ve davaya konu alacağın kiralama ilişkisinden kaynaklandığı anlaşılmaktadır.
Açıklanan hukuki ve maddi vakıalar karşısında; görev kurallarının kamu düzenine ilişkin olduğu ve yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilmesi gerektiği, davada Sulh Hukuk Mahkemesi’nin görevli olduğu gözetilerek; HMK’nun 114/1-c maddesine göre, görevsizlik nedeniyle HMK’nun 115/2. maddesi gereğince dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle ;HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
1-Davanın HMK’nun 114/1-c maddesi delaleti ile 115/2. Maddesi gereğince davanın usulden (görev yönünden) REDDİNE,
Görevli Mahkemenin İnegöl Sulh Hukuk Mahkemeleri olduğuna,
Karar kesinleştiğinde ve HMK’nun 20. Maddesinde öngörülen iki (2) haftalık kesin süre içerisinde müracaat edilmesi halinde dosyanın görevli İnegöl Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, kesinleşmeye mütakip süresi içerisinde gönderme talebinde bulunulmadığında dosya üzerinden davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin hatırlatılmasına,
Yargılama giderlerinin esas hakkında karar verecek mahkemece değerlendirilmesine,
Dair Davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Yargı Yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 09/06/2022

Katip …
E-imzalıdır

Hakim …
E-imzalıdır