Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/902 E. 2021/878 K. 01.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/902 Esas
KARAR NO : 2021/878

HAKİM : ….
KATİP : …

DAVACI :….
VEKİLİ : Av. …
DAVALI :…

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/12/2020
KARAR TARİHİ : 01/10/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 01/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVACI VEKİLİ DAVA DİLEKÇESİNDE ;
Müvekkil Şirket ile Davalı/Borçlu arasında devam eden ticari ilişki sebebi ile Müvekkil Şirket Davalı/Borçluya kimyevi ürün sattığı, buna ilişkin düzenli bir biçimde faturalarını kestiği, Davalı Borçlu da bu faturaları iade etmeksizin kabul ettiği, faturaların kesinleştiği. Davalı/Borçlu anılan ticari ilişki çerçevesinde cari hesap biçiminde kısım kısım ödeme yapmasına ve uzun süre mal almaya devam etmesine rağmen ödeme yapmadığı, borcunu sürüncemede bıraktığı. Cari hesap ekstresi Mahkemenize sunulacaktır. Bu nedenle Davalı/Borçlu aleyhine cari hesap borcuna ilişkin alacağın ödenmemesi sebebi ile Bursa 19.
İcra Müdürlüğü 2019/… Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığı. Davalı/Borçlu bu icra dosyasına 25.11.2019 tarihinde kısmi itiraz ile asıl alacağın 937.-
TL’sini kabul ettiği, kalan borca ve ferilerine haksız olarak itirazda bulunduğu. Davalı/Borçlunun halen Müvekkil Şirkete faiz ve. Masraflar hariç 15.885,37.-TL. (Fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydı ile, asıl alacak ve takip tarihine kadar işlemiş faiz) tutarında borcu bulunduğu. Müvekkil Şirket tarafından sunulan ürünlere karşılık kesilen faturalar Davalı/Borçlu , tarafından eksik ödendiği. Yargılama esnasında tarafların defter ve kayıtlarının incelenmesi neticesinde icra takibine konu fatura bedellerinin ödenmediği, Davalı/Borçlunun borca itirazının haksız olduğu ispat edileceği. Dolayısıyla, Davalı/Borçlu tarafından ileri sürülen fatura itirazının, herhangi bir hukuki dayanağı olmayan ve sadece Müvekkil Şirketin alacağına kavuşmasını engellemeyi
amaçlayan, haksız bir itiraz olması nedeni ile bu itirazı kabul etmediği. Davalı/Borçlunun itirazı haksız ve kötü niyetli olduğundan icra inkâr tazminatına
hükmolunması gerekmekte olduğu. Ticari ilişki çerçevesinde satılan ürünlere karşılık Davalı/Borçlu ödeme yapmadığı, Müvekkil Şirketin alacağına kavuşmak için başlattığı icraya itiraz ettiği. Davalı/Borçlunun itirazları alacağın tahsilini geciktirmeye yönelik olduğu. Şeklinde beyanda bulunarak:
Açıklanan bu nedenlerle, Bursa 19.İcra Müdürlüğü 2019/… Esas sayılı dosyasında takip konusu alacaktan fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydı ile, 15.885,37.-TL. tutarında asıl alacak ve takip tarihine kadar işlemiş faiz tutarında alacağın mevcut olduğunun hükmen tespitine. Yukarıda belirtilen icra dosyasındaki takibe Davalı tarafınca yapılan itirazın iptaline ve takibin belirtilen miktar üzerinden devamına, Haksız olarak itiraz edilen tutar üzerinden %20’den az olmayacak oranda icra inkâr tazminatının Davalı/Borçludan alınarak davacıya ödenmesine. Yargılama giderleri ve vekillik ücretinin Davalı/Borçludan tahsiline.
karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVALI VEKİLİ CEVAP DİLEKÇESİNDE; Aleyhine düzenlenen dava konusu Edilen bursa 19. İcra müdürlüğünün 2019/… e. Sayılı dosyasında yaptığı itirazı aynen kabul ve tekrar ettiği. dilekçede açıkça beyan ettiği dava konusu edilen kimyasal malzemelerden 937 TL lik kısmı tarafıma teslim edildiği kalan kısmı ise murat kün isimli kişiye ve onun işyerine teslim edildiği, bu husus davacı tarafından çok çok iyi bilindiği ancak murat kün isimli şahıstan bu parayı alma şansı bulunmadığından dolayı bu şekilde usul ve yasaya aykırı bir işlem yapmakta olduğu. Bu hususta ilgili mercilere şikâyet hakkını saklı tuttuğu. Yapılan icra takibinde davalıya teslim edilen malzemelerin borcunu faiz ve masraflarıyla birlikte ekte sunduğu makbuzlar ile alacaklı vekilinin iban numarasına ödemeye devam ettiği, art niyetli yada ödeme niyetinde olmasa bu bedeli de ödemeyeceği. Bu nedenle alacaklı vekilinin bu iddiasının gerçek dışı olduğu. Yasal olarak 1.000 TL üzeri tanık Dinletilemeyeceğinden davacı vekilinin bu talebini kabul etmediği ve tanık dinlenmesine muvafakatinin olmadığı. Davacı vekili tarafından hazırlanacak Yemin metnini mahkeme huzurunda okumaya hazır olduğu bu deliline itirazının olmadığı. Davacı tarafından dava konusu murat Kün isimli şahsa teslim edildiğini öğrendiği malzemelerin faturaları tarafına resmi ve usulüne uygun olarak teslim edilmediği. bu hususta davacının resmi olarak Kayıtlarına bu alışverişi ne şekilde işlediğini bilmesinin mümkün olmadığı ancak usul ve yasaya aykırı düzenlenen fatura ile ilgili olarak yapılan kayıtlar bu dava için somut delil olmadığı. Bu itibarla usul ve yasaya aykırı olarak açılan Davaya karşı beyanlarımın ve delillerinin kabulü ile davanın reddine karar verilmesi için işbu cevap verme zaruretinin hasıl olduğu. Beyanlarının ve itirazlarının göz önünde bulundurularak, usul ve yasaya aykırı olarak açılan davanın reddine, Davacıya yüklenmesini, talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:

İncelenen dosya kapsamına göre;
Dava, davacı ile davalı arasındaki ticari mal alışverişinden kaynaklı alacağa ilişkin itirazın iptali davası olup, yasal süresi içinde açılmıştır.
Taraflarca aralarında düzenlenen cari hesap sözleşmesi, fatura ve cari hesap eksteresi gibi kayıtlar dosyamız içerisine sunulduktan sonra dava dosyası, ibraz edilen deliller ve taraflara ait ticari defter ve dayanağı kayıtlar üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiştir.
Davacının cari sözleşmesi dolayısıyla alacağının belirlenebilmesi için taraf defterlerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş, inceleme gününde davacı taraf defterlerini ibraz ettiği halde davalı taraf defterlerini ibraz etmemiştir.
Bilindiği üzere taraflar tacirdir. Ticari davalarda dava konusunun tarafların ticari işletmeleri ile ilgili olduğundan ticari defterler ile sözleşme ilişkisinin yahut alacak miktarının ispatı mümkündür.
HMK’nın 222. Maddesine göre ; Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir. Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.
Buna göre mahkeme taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden resen taraflardan defter ibrazını isteyebilir.
HMK’nın 219.maddesi tarafların belgeleri ibrazı zorunluluğunu düzenlemiştir. Buna göre ; Taraflar, kendilerinin veya karşı tarafın delil olarak dayandıkları ve ellerinde buluilindiği üzere taraflar tacirdir. Ticari davalarda dava konusunun tarafların ticari işletmeleri ile ilgili olduğundan ticari defterler ile sözleşme ilişkisinin yahut alacak miktarının ispatı mümkündür.
HMK’nın 222. Maddesine göre ; Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir. Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.
Buna göre mahkeme taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden resen taraflardan defter ibrazını isteyebilir.
HMK’nın 219.maddesi tarafların belgeleri ibrazı zorunluluğunu düzenlemiştir. Buna göre ; Taraflar, kendilerinin veya karşı tarafın delil olarak dayandıkları ve ellerinde bulunan tüm belgeleri mahkemeye ibraz etmek zorundadırlar. Elektronik belgeler ise belgenin çıktısı alınarak ve talep edildiğinde incelemeye elverişli şekilde elektronik ortama kaydedilerek mahkemeye ibraz edilir. Ticari defterler gibi devamlı kullanılan belgelerin sadece ilgili kısımlarının onaylı örnekleri mahkemeye ibraz edilebilir.
HMK’nın 219.maddesi talep edildiği durumlarda defter ve belgelerin ibraz zorunluluğunu hüküm altına almıştır.
HMK 220.maddesi talep edilmesine rağmen tarafın belgeyi ibraz etmemesinin neticelerini düzenleme altına almıştır. Buna göre ; İbrazı istenen belgenin, ileri sürülen hususun ispatı için zorunlu ve bu isteğin kanuna uygun olduğuna mahkemece kanaat getirildiği ve karşı taraf da bu belgenin elinde olduğunu ikrar ettiği veya ileri sürülen talep üzerine sükut ettiği yahut belgenin var olduğu resmî bir kayıtla anlaşıldığı veya başka bir belgede ikrar olunduğu takdirde, mahkeme bu belgenin ibrazı için kesin bir süre verir. Mahkemece, ibrazı istenen belgenin elinde bulunduğunu inkâr eden tarafa, böyle bir belgenin elinde bulunmadığına, özenle aradığı hâlde bulamadığına ve nerede olduğunu da bilmediğine ilişkin yemin teklif edilir. Belgeyi ibraz etmesine karar verilen taraf, kendisine verilen sürede belgeyi ibraz etmez ve aynı sürede, delilleriyle birlikte ibraz etmemesi hakkında kabul edilebilir bir mazeret göstermez ya da belgenin elinde bulunduğunu inkâr eder ve teklif edilen yemini kabul veya icra etmezse, mahkeme, duruma göre belgenin içeriği konusunda diğer tarafın beyanını kabul edebilir.
HMK’nın 220.maddesi bu şekliyle elinde bulunduğu anlaşılan bir belgeyi ibraz etmemenin hüküm ve sonuçlarını ortaya koymuştur. Hiç şüphesizdir ki 220.maddede düzenlenen belge tabiri ticari defter ve belgeleri de kapsamaktadır.
Tarafın ticari defterleri yasada belirtildiği üzere karşı tarafın defter ve belgeleri ile uyumlu olduğu takdirde lehine delil olabilecektir. Anılan yasal düzenlemeler uyarınca verilen süreye rağmen bir taraf ticari defter ve belgelerini sunar diğer taraf sunmaz ise bu davranışı ile kendi defterlerinin davacı defterleri ile uyumlu olup olmadığının incelenmesine engel olduğundan engel olduğu bu sonucun varlığını ve neticelerini kabul etmiş sayılır. HMK’nın 220.maddesi kapsamında ticari defter ve belgeler bunu tutan tarafın zilliyetliğinde olduğundan 220/2.maddesindeki inkarı da yapamayacaktır. 220/3.maddesi gereğince de defter ve belgelerin sunulmamasının neticesi olarak kaçınılan defter ve belgedeki kayıtların karşı tarafın defterlerindeki kayıtlara uygunluğu mahkeme tarafından kabul edilebilir.
Davacı defterlerini ibraz ettiği halde davalı defterlerini yapılan ihtara rağmen ibraz etmemiştir. Davacı defter ve belgeleri usulüne uygun tutulmuş olup delil olma niteliğindedir. 24/06/2020 tarihli bilirkişi raporunda; davacının ticari defterlerine göre davacının kayıtlarına göre; davacının icra takibi tarihi itibariyle davalıdan 11.397,27 TL alacaklı olduğu tespit edilmiştir. Açıklanan gerekçeler doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dava yönünden davacının davalıdan dava konusu ettiği tutarda alacaklı olduğu anlaşılmıştır. Alacak likit olduğundan ayrıca icra inkar tazminatına da hükmedilmelidir.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
1-Davanın KABULÜ ile Bursa 19.İcra Dairesinin 2019/… Esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazın iptaline,

2-Takibin 11.397,27 TL asıl alacak ve bu alacağın işlemiş 4,026,62 TL olmak üzere toplam 15.423,89 TL üzerinden devamına,

3-İtirazın alacağın tahsilini geciktirmeye yönelik olduğu değerlendirilerek davalı-borçlunun asıl alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine,
4-Harçlar Yasası gereğince alınması gerekli 1.053,61 -TL harçtan başlangıçta alınan 187,18-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 866,43-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
5- Davacı tarafça yapılan 187,18-TL peşin harç ve 62,20 TL başvurma harcı + vekalet harcı , 729,00 TL yargılama gideri toplam 978,38-TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 4.080,00-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
7-Dava şartı arabuluculuk kapsamında hazine tarafından ödenen 1.320,00 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
8-Kesinleşme süreci tamamlana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine,
Dair gerekçeli kararın davacının yüzene karşı ve davalı asilin yüzene karşı tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize iletilecek bir dilekçe ile Bursa Bölge Adliye Mahkemesi İstinaf Yargı Yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 01/10/2021

Katip ….

E-imzalıdır

Hakim …

E-imzalıdır