Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/862 E. 2021/1258 K. 02.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/862 Esas
KARAR NO : 2021/1258

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – … …
VEKİLİ : Av. …… .
DAVALI : … – … …

DAVA : İtirazın İptali (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/12/2020
KARAR TARİHİ : 02/12/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 02/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ; Müvekkil … Tekstil San. Ve Tic. A.Ş. , davalı … Tekstil San. Ve Dış Tic. Ltd. Şti. arasında ticari iş ilişkisi kurulmuş olup bu ticari ilişkiden dolayı müvekkil şirketin, davalıdan 10.037,28 TL alacağı bulunduğu. İş bu alacağın tahsili amacıyla Bursa 10. İcra Müdürlüğü’nün 2020/… Esas sayılı dosyası ile icra takibine geçildiği Ödeme emri borçlu şirkete 22.09.2020 tarihinde tebliğ edildiği. 25.09.2020 tarihinde borçlu şirketin genel müdürü … … tarafından borca itiraz edildiği ve takibin durduğu. Takibin devamı amacıyla itirazın iptali davası açılacağı ve dava şartı kapsamında arabuluculuğa başvurulduğu. Arabuluculuk sürecinde borçlu şirket katılmadığı için anlaşma sağlanamadığı Müvekkil şirketten edinilen bilgi çerçevesinde davalı şirket, 23.11.2020 tarihinde cari hesaba mahsuben toplam 10.037,28 TL olan borcun, 5.038,00 TL’ sını 25.09.2020 tarihinde borca itiraz tarihinde ve 3.000,00 TL’sını ise 02.10.2020 tarihinde alacaklı şirket hesabına icra takibinden sonra yatırdığı. Kalan bakiye borç Miktarı 1.999,28 TL’ sı ile birlikte takip vekalet ücreti ve masrafları olup takibin belirtilen rakam üzerinden devamı bakımından işbu itirazın iptali davasını açma zaruretimiz hasıl olduğu. Davalı taraf tamamen likit olan işbu alacak hakkında öncesinde itirazda bulunup daha sonra borcun bir kısmını ödediği bu durum kötü niyetli ve haksız bir şekilde itirazda bulunduğunu gösterdiği bu sebeple %20 icra inkar tazminatı talep ettiği. Davanın kabulü ile Bursa 10. İcra Müdürlüğü’nün 2020/… E.sayılı dosyasına vaki itirazın iptali ile takibin bakiye 1.959,28 TL’sı asıl alacak ve fer’leri yönünden devamına, Likit olan alacağı haksız yere itiraz edildiğinden takip tutarı olan 10.037,28.TL üzerinden %20 icra inkar tazminatına, 10.037,28.TL asıl alacak üzerinden icra vekalet ücretine ve icra dasya masraflarına hükmedilmesine, -Yargılama masrafı
ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalının cevap dilekçesinde; Davalı taraf ise, usulüne uygun olarak tebligat yapılmasına rağmen davaya cevap vermediği gibi delil de bildirmediği görüldü.

Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe:
İncelenen dosya kapsamına göre;
Dava, cari hesap sözleşmesinden kaynaklı alacağa ilişkin itirazın iptali davası olup, yasal süresi içinde açılmıştır.
Taraflarca aralarında düzenlenen cari hesap sözleşmesi, fatura ve cari hesap eksteresi gibi kayıtlar dosyamız içerisine sunulduktan sonra dava dosyası, ibraz edilen deliller ve taraflara ait ticari defter ve dayanağı kayıtlar üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiştir.
Davacının cari sözleşmesi dolayısıyla alacağının belirlenebilmesi için taraf defterlerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş, inceleme gününde davacı taraf defterlerini ibraz ettiği halde davalı taraf defterlerini ibraz etmemiştir.
Bilindiği üzere taraflar tacirdir. Ticari davalarda dava konusunun tarafların ticari işletmeleri ile ilgili olduğundan ticari defterler ile sözleşme ilişkisinin yahut alacak miktarının ispatı mümkündür.
HMK’nın 222. Maddesine göre ; Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir. Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.
Buna göre mahkeme taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden resen taraflardan defter ibrazını isteyebilir.
HMK’nın 219.maddesi tarafların belgeleri ibrazı zorunluluğunu düzenlemiştir. Buna göre ; Taraflar, kendilerinin veya karşı tarafın delil olarak dayandıkları ve ellerinde buluilindiği üzere taraflar tacirdir. Ticari davalarda dava konusunun tarafların ticari işletmeleri ile ilgili olduğundan ticari defterler ile sözleşme ilişkisinin yahut alacak miktarının ispatı mümkündür.
HMK’nın 222. Maddesine göre ; Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir. Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.
Buna göre mahkeme taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden resen taraflardan defter ibrazını isteyebilir.
HMK’nın 219.maddesi tarafların belgeleri ibrazı zorunluluğunu düzenlemiştir. Buna göre ; Taraflar, kendilerinin veya karşı tarafın delil olarak dayandıkları ve ellerinde bulunan tüm belgeleri mahkemeye ibraz etmek zorundadırlar. Elektronik belgeler ise belgenin çıktısı alınarak ve talep edildiğinde incelemeye elverişli şekilde elektronik ortama kaydedilerek mahkemeye ibraz edilir. Ticari defterler gibi devamlı kullanılan belgelerin sadece ilgili kısımlarının onaylı örnekleri mahkemeye ibraz edilebilir.
HMK’nın 219.maddesi talep edildiği durumlarda defter ve belgelerin ibraz zorunluluğunu hüküm altına almıştır.
HMK 220.maddesi talep edilmesine rağmen tarafın belgeyi ibraz etmemesinin neticelerini düzenleme altına almıştır. Buna göre ; İbrazı istenen belgenin, ileri sürülen hususun ispatı için zorunlu ve bu isteğin kanuna uygun olduğuna mahkemece kanaat getirildiği ve karşı taraf da bu belgenin elinde olduğunu ikrar ettiği veya ileri sürülen talep üzerine sükut ettiği yahut belgenin var olduğu resmî bir kayıtla anlaşıldığı veya başka bir belgede ikrar olunduğu takdirde, mahkeme bu belgenin ibrazı için kesin bir süre verir. Mahkemece, ibrazı istenen belgenin elinde bulunduğunu inkâr eden tarafa, böyle bir belgenin elinde bulunmadığına, özenle aradığı hâlde bulamadığına ve nerede olduğunu da bilmediğine ilişkin yemin teklif edilir. Belgeyi ibraz etmesine karar verilen taraf, kendisine verilen sürede belgeyi ibraz etmez ve aynı sürede, delilleriyle birlikte ibraz etmemesi hakkında kabul edilebilir bir mazeret göstermez ya da belgenin elinde bulunduğunu inkâr eder ve teklif edilen yemini kabul veya icra etmezse, mahkeme, duruma göre belgenin içeriği konusunda diğer tarafın beyanını kabul edebilir.

HMK’nın 220.maddesi bu şekliyle elinde bulunduğu anlaşılan bir belgeyi ibraz etmemenin hüküm ve sonuçlarını ortaya koymuştur. Hiç şüphesizdir ki 220.maddede düzenlenen belge tabiri ticari defter ve belgeleri de kapsamaktadır.
Tarafın ticari defterleri yasada belirtildiği üzere karşı tarafın defter ve belgeleri ile uyumlu olduğu takdirde lehine delil olabilecektir. Anılan yasal düzenlemeler uyarınca verilen süreye rağmen bir taraf ticari defter ve belgelerini sunar diğer taraf sunmaz ise bu davranışı ile kendi defterlerinin davacı defterleri ile uyumlu olup olmadığının incelenmesine engel olduğundan engel olduğu bu sonucun varlığını ve neticelerini kabul etmiş sayılır. HMK’nın 220.maddesi kapsamında ticari defter ve belgeler bunu tutan tarafın zilliyetliğinde olduğundan 220/2.maddesindeki inkarı da yapamayacaktır. 220/3.maddesi gereğince de defter ve belgelerin sunulmamasının neticesi olarak kaçınılan defter ve belgedeki kayıtların karşı tarafın defterlerindeki kayıtlara uygunluğu mahkeme tarafından kabul edilebilir. Mahkememizce de davalıya çıkarılan tebligata rağmen defter ve belgelerin davalı tarafça sunulmamasının sonuçları bu kapsamda değerlendirilmiştir.
Davalı tarafa ön inceleme zaptı tebliğ edilerek ihtarda bulunulmuş, davalı ticari kayıt ve defterleri üzerinde inceleme yapılarak rapor düzenlenmesi amacıyla davalı şirketin bulunduğu mahal mahkemesine talimat yazılmış, inceleme gününde talimat mahkemesine sunması istenmiş, defter sunmamanın aleyhine sonuç doğuracağı konusunda da uyarılmıştır. Buna rağmen davalı taraf kayıt ve defter sunmamıştır. Bilirkişi raporu sadece davacı defterleri üzerinde yapılan inceleme sonucunda hazırlanmıştır.Davacı defter ve belgeleri usulüne uygun tutulmuş olup delil olma niteliğindedir. Bilirkişinin 18/01/2021 tarihli raporunda; davacının ticari defterlerine göre davacının kayıtlarına göre; davacının icra takibi tarihi 22/06 /2020 tarihi itibariyle davalıdan 1,999,28 TL alacaklı olduğu tespit edilmiştir.
Dava yönünden davacının davalıdan dava konusu ettiği tutarda alacaklı olduğu anlaşılmıştır. Alacak likit olduğundan ayrıca icra inkar tazminatına da hükmedilmelidir.
Tüm dosya kapsamı, dosyaya sunulan deliller, bilirkişi raporu birlikte değerlendirilmiş olup, bilirkişi tarafından hazırlanan raporun hüküm kurmaya elverişlidir. Dava yeterince ispat edilmiştir. Bu nedenlerle davanın kabulüne karar vererek aşağıdaki gibi hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
1-Davanın KABULÜNE,
2-Bursa 10. İcra Dairesinin 2020/… Esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazın iptaline, takibin 1.999,28 TL asıl alacak üzerinden devamına,
3-İtirazın alacağın tahsilini geciktirmeye yönelik olduğu değerlendirilerek davalı-borçlunun asıl alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine,
4-Harçlar Yasası gereğince alınması gerekli 136,57 TL harçtan başlangıçta alınan 54,40 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 82,17 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
5-Davacı tarafça yapılan 54,40 -TL peşin harç ve 62,20-TL başvurma harcı + vekalet harcı, 701,00-TL yargılama gideri toplam 817,6‬0 – TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine
6- Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 1.999,28-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
7-Dava şartı arabuluculuk kapsamında hazine tarafından ödenen 1.320,00 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
8-Kesinleşme süreci tamamlana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize iletilecek bir dilekçe ile Bursa Bölge Adliye Mahkemesi İstinaf Yargı Yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 02/12/2021

Katip …
E-imzalıdır

Hakim …
E-imzalıdır