Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/858 E. 2022/967 K. 12.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

….
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/858 Esas
KARAR NO : 2022/967

HAKİM :….
KATİP : ….

DAVACI : ….
VEKİLİ : Av…
DAVALI : ….
VEKİLİ : Av….
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/12/2020
KARAR TARİHİ : 12/10/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 07/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ; Davalı aleyhine Bursa 12 İcra Müdi ‘nün 202/… E sayılı icra dosyası ile 27.10.2020 tarihinde icra takibi başlatıldığını, ödeme emrinin 16.11.2020 tarihinde tebliğ edildiğini, davacı tarafından sözleşmenin tüm gereklilikleri yerine getirilmesine rağmen davalının fatura karşılığında ödeme yapmadığını, 27.403,84 TL Asıl alacak ile 146,40 TL işlemiş faiz alacağının ödenmesi talebi ile başlatılan icra takibine 18.11.2020 tarihinde itiraz ettiğini ve icra takibinin durduğunu, davalının borca itirazının haksız ve hukuka aykırı olduğunu, Taraflar arasında 26.02.2019 tarihli Cari dönem Prim teşvik Alacakları hizmet Sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşme gereği davacı …, dava dışı … A.Ş.’nin yetkili satış acentesi olarak danışmalık hizmetlerini vermeye başladığını, ödemelerin ihtilaf konusu 20.09.2020 tarihli faturanın düzenlenme tarihine kadar yapıldığını, davalı şirket teşvik programı vasıtasıyla sözleşme kapsamındaki teşvik indiriminden faydalanmaya devam ederken 4447 sayılı Kanun’a eklenen geçici madde 26 ile pandemi sürecinde ekonomik olarak sıkıntı yaşayan özel sektör işverenlerine normalleşme desteği verilmesine karar verildiğini, davalı şirketin 17.09.2020 günü teşvikten faydalanmak istediğine yönelik iradesini belirttiklerini, kaldı ki Sözleşmenin 4-E maddesinde zaman damgası ve IP numaralarının uyuşmazlık durumunda delil olarak kullanılacağının kararlaştırıldığı, Sözleşmenin Ücret ve Ödeme maddesine göre; davalı şirkete kazandırılan teşvik tutarının %12’sinin müvekkili şirkete ücret olarak ödeneceği kararlaştırıldığı, 29.09.2020 tarihli faturada faydalanılan “6111 Teşvik Danışmanlığı, 27103 teşvik danışmanlığı, 7252 sayılı teşvike ilişkin hizmet kalemi eklenen faturaya istinaden davalı tarafça 06.10.2020 tarihli iade faturası düzenlendiğini, daha sonra “Cari Dönem Teşvikler” kapsamında sözleşme konusu yazılım kullanılarak faydalandıklarının açıklanması üzerine 06.10.2020 tarihinde taraflarca mutabık kalınarak “26.02.2019 tarihli sözleşme devam ettiğinden 06.10.2020 tarihli EFE2020000000302 nolu iade faturası kabul edilmemiştir.” açıklamasıyla yeniden fatura düzenlendiğini, davalının bu faturayı 09.10.2020 tarihli ve 33885 yevmiye numaralı ihtarnamesi ile ihtar edildiğini, ödenmemesi sebebiyle icra takibi başlatıldığını, davalı tarafından icra takibine itiraz edildiğini Sözleşmenin konusunun müşterilerin yürürlükte olan teşviklerden hangisi daha leheyse ondan faydalandırılmasını sağladığını, sözleşmede sonradan çıkabilecek bütün teşvikleri tek tek mümkün olmadığını, davalıya yeni bir teşvik çıktığı hususunda e posta gönderildiği, ayrıca uygulama ekranında teşvike ilişkin açıklamaların okunup kabul edildiğini, davalı şirketin davacının lisans hakkı sahibi olduğu yazılım vasıtasıyla teşvikten faydalandığını ve prim indirimlerinden yararlandığını, Davalının 7252 nolu yeni teşvik konusunda tüm müşteriler ile birlikte e-posta ile 14.09.2020 tarihinde bilgilendirildiğini, 17.09.2020 tarihinde onay alındığını, 18.09.2020 tarihinde firma ile birlikte kontrol hesaplaması yapıldığı ve işlemlerin sonlandırıldığını, davalı firma ile teyitleşilmesine rağmen son kesilen faturalara itiraz edildiğini, Davalının İtirazının İptaline, davalı aleyhine haksız itirazı nedeniyle %20 den aşağı olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; Taraflar arasında düzenlenen sözleşmenin 3-A maddesinde belirtilen maddeler haricinde 7252 sayılı yasaya istinaden sözleşmeye beyan yazılmadığı, 4447 sayılı kanunun geçici 19,20,21.maddeleri haricinde hiçbir hak ediş olmayacağının sözleşmenin kapsamından anlaşıldığını, hizmet sözleşmesinin imzalanmasından sonra diğer teşvik vb. çıkması halinde uygulanacağı yönünde beyan yazılmadığı, Sözleşmede yazılı olmayan ve davacının müvekkili kullanımına tahsis ettiği programı kullanarak müvekkili şirketin 5510, 5746, 7252, 7256 sayılı teşviklerden faydalandığını, davacı ile 26/02/2019 tarihinde yapılan sözleşme sonrasında bu program kullanılarak prim indirimleri alındığını, davacının beyanlarını asla kabul anlamına gelmemekle birlikte, sözleşme tarihinden sonra müvekkilinin aldığı teşvik, prim indirimi vb. Tüm faydalardan davacının 9012 oranında faydalanması gerektiğini, sözleşme tarihinden sonra çıkabilecek teşvik kanunlarının sözleşmeye tabi olmayacağı, işin özelliğinden ve sözleşme kapsamından anlaşıldığını, sözleşme tarihinden sonra yasalaşması muhtemel teşvik v.b. Hiçbir hususu davacının sözleşmeye ilave etmeksızın imza altına aldığını, davacının kurduğu sistemle 5510 ve 5746 Sayılı yasalardaki teşviklerden yararlanılmış olmasına rağmen elde edilen teşvike istinaden sözleşmede yazılı olmadığından dolayı davacının ücret talebinde bulunmadığını, sözleşmenin konusu olabilecek teşvik için onay alınmış olması taraflar arasında yeni sözleşme değerlendirilmesi de hukuken mümkün olmadığını, davacının alacağının tahakkuk etmesinin şartları ve vereceği hizmet belli iken müvekkili aleyhine sözleşmede yazılı olmayan ve sözleşme sonrası müvekkilin faydalandığı teşviklerden olan 7252 sayılı kanuna istinaden fatura tahakkuk ettirilmesinin TTK. 18, TMK. 2.maddelerine aykırı olduğunu, Davacı ile müvekkili arasında imzalanan 26/02/2019 tarihli sözleşmeye aykırı olarak 29/09/2020 tarih ve CBF2020000000597 numaralı davacının düzenlediği fatura içeriğinde 3 ayrı hizmet kodu ile tahakkuk yapıldığını ve toplam 27.403,84TL talep edildiğini, bu fatura içeriğinde 22.068,12TL 7252 teşvik danışmanlığı için talep edildiği, sözleşme dışındaki bu talep nedeniyle müvekkilinin faturayı iade ettiğini, daha sonra 06/10/2020 tarihli CBF2020000000688 numaralı fatura ile bu kez 7252 teşvik danışmanlığı hizmeti karşılığı toplam 27.403,84TL talep etmesi iki fatura arasında çelişki olduğunu, davacının dürüstlüğe aykırı bu davranışı nedeniyle danışmanlık sözleşmesinin Kestel 2.Noterliğinin 15/10/2020 tarih, 6783 yevmiye numaralı ihtarnamesi ile feshedildiğini, haklı nedenle fesih sonrasında davacının Bursa 12.İcra Müdürlüğünün 2020/… E. Numaralı dosyası ile icra takibi başlattığını, süresi içerisinde itiraz ettiklerini, davalı şirkete gönderildiği iddia edilen 14/09/2020 tarihli mail içeriğinde ‘7252 sayılı teşvik yada 5510 sayılı teşvikten hangisi uygun ise programın o teşviki müşteri hakkında hesaplayacağı’ ifadesi dahi dava konusu ücretin tahakkuk ettirilmemesinin göstergesi olduğunu, davalı şirketin davacı ile imzaladığı sözleşme tarihinden itibaren 5510 sayılı teşvikten faydalandığını, bu teşvike istinaden davacı tarafından ücret tahakkuk ettirilmediğini beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe:
Toplanan tüm deliller ve dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde açılan dava , davacı tarafça,davalı aleyhine fatura alacaklarına dayalı olarak başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesi talebine ilişkindir.
SMMM , Bilgisayar Mühendisi ve Nitelikli hesaplama uzmanı hukukçu bilirkişi tarafından tanzim edilen 12/03/2022 tarihli bilirkişi heyet raporunda ve ek raporunda özetle; Davaya konu yazılım programı aracılığıyla davacı firma tarafından, davalı firmaya Pop-up ekran bildirimi(Görseli) olarak gönderilen 7252 Teşvik indirimi yazısını okudum anladım onay kutusunun, davalı firma kullanıcısı tarafından 17.09.2020 günü saat 15:40’ta onaylandığı , log kayıtları incelenerek net biçimde tespit edildiğini, Pop up bildiriminin onaylanması işleminin sonrasında 17.09.2020 günü saat 17:33’de davalı firma tarafından sisteme veri yüklendiği, açıklanan her iki işleme ait log kayıtlarının ekran görüntülerinin rapor içerisinde sunulduğunu, davacı şirket yetkilisi … tarafından 09/09/2020 tarihinde 7252 teşviki başlıklı e postayı bir çok firmanın İK ve Muhasebe departmanlarına gönderdiği, mailinde “SGK tarafından yeni açıklanan 7252 Teşvik Hesaplaması sistemimizde güncellendi ve kullanımınıza sunuldu. Cari Dönem Teşvik Anlaşmamız olan tüm firmalar rutin hesaplamalarını yaparken 7252 Teşvikini otomatik olarak hesaplamış olacağını, Hesaplamada 7252 den yararlanan firmaların otomatik ortalama gün sayılarının dışında kalan günleri kanunsuz bildirilmesi gerektiğinden sistemimiz firma açısından 7252 Teşviki ile 5510 Teşviki kıyaslanmakta ve firmanın avantajlı olduğu kanun belirlendiğini, hesaplama esnasında haberleşerek bu ayki süreci birlikte halletmemiz konuyla ilgili hem bilgilenmeniz hem de süreci daha sağlıklı takip etmeniz açısından önemli.” Şeklinde yapılan değişikliği bildirir e-posta gönderildiği , Sözleşmenin 10.maddesi ; Madde 10 Sözleşmenin Uyarlanması; Sözleşmede konu edilen maddelerle ilgili mevzuatta meydana gelen değişikliklere göre iş bu sözleşme yeni düzenlemeye uygun hale getirilir.” Şeklinde olduğu, Davacı firmanın 29.09.2020 tarihinde dava konusu tutara ait faturayı temel fatura senaryosunda e-fatura olarak davalıya gönderdiği, temel fatura senaryosunda kesilen faturalarda anında retdetme butonu olmadığı, Karşı tarafın bunu kabul etmek zorunda olduğu, bu faturaların iade koşulunun aynı kağıt fatura ortamında kesilen faturalar gibi olup yasal 8 günlük süre içinde noter vasıtasıyla iade edilmesi ya da iade faturası kesilmesi gerektiği, Davalının bu hakkını kullandığı ve 06.10.2020 tarihinde temel fatura senaryosunda iade fatura kestiği, Davacının bu iade faturasını kabul etmediği ve davacıya iade faturasının kabul edilmediğine dair iade faturası kestiği, bu faturanın da davacı şirkete davalı tarafından iade edildiği, 25.09.2020 tarihinde düzenlenen Ağustos 2020 ayına ait sgk bildiriminde 169.188.66-TL sgk priminden 14.712.06-TL işsizlik priminden olmak üzere 183.898,72-TL 7252 sayılı kanun kapsamında teşvik indiriminden aynı tarihte düzenlenen yine sgk bildiriminde 7.970,69-TLSGK priminden 693.10-TL işsizlik priminden olmak üzere toplam 8.667,69-TL 17103 sayılı kanun kapsamındaki teşvikten faydalandığı, Bu iki teşvik indiriminin toplamının 193.531,00-TL olup %12 sinin 23.223,72-TL olduğu, bu haliyle fatura tutarı ile aynı olduğu, davalı firmanın davacının yapmış olduğu işlem nedeniyle 7252 sayılı kanun kapsamında 183.898,72-TL 17103 sayılı kanun kapsamımda 8.667,69-TL teşvik indirimlerinden faydalandığı, Davacının kestiği 27.403.84-TL tutarındaki faturanın yararlanılan teşvik tutarının %12 si olup+ KDV tutarı olduğu ; taraf ticari defterlerinin yerinde incelenmesi suretiyle , davacıya ait defterlerin açılış ve kapanış tasdiklerinin, TTK’da öngörülmüş olan esaslara uygun olarak yaptırılmış olduğu, defterlerin kayıtlama sistemi olarak Tek Düzen Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliği’ne ve Muhasebe İlke ve Kurallarına uygun olarak tutulmuş olduğu, tutulması zorunlu diğer defterlerin birbirlerini doğruladığı, davacıya ait Muavin defter incelemesinde; bakiyenin 27.403,84 -TL olarak görüldüğü, taraflar arasında düzenlenen 26/02/2019 tarihli sözleşmede hangi teşviklerden ücret alınacağı 6.maddede belirtilmiş, madde metninde “vermiş olduğu hizmetten dolayı sözleşme dönemi süresince alacağı aylık ücret müşteriye 4447 nolu kanunun geçici 10.maddesi, 6445 sayılı kanunun 28.maddesi ve 4447 sayılı kanunun geçici 19,20 ve 21. Maddeleri uyarınca kazandırılan teşvik tutarının %12’si kadar olacaktır.”, “Sözleşmede yazılı ücret yalnızca müşterinin yukarıda belirtilen kanunlar için yapılan hesaplama ve raporlamalarına ilişkindir. Bu kapsam dışındaki hiçbir hizmeti kapsamaz.'” şeklinde olduğu görülmüştür.
Bilirkişiler tarafından tanzim edilen heyet raporunda davaya konu alacak gerekçeli, ayrıntılı olarak açıklanmış, raporun hükme esas alınmaya yeterli olduğu kanaatine varılmıştır.
Toplanan tüm deliller ve dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde taraflar arasında 26/02/2019 tarihinde cari dönem prim teşvik alacakları danışmanlık sözleşmesi imzalandığı, sözleşmenin 3.maddesinde kapsamının belirtildiği, 6.maddesinde ücret ve ödeme hususlarının kararlaştırıldığı, 6.maddesine göre yetkili satış acentesinin vermiş olduğu hizmettten dolayı sözleşme dönemi süresince alacağı aylık ücret müşteriye 4447 nolu kanunun geçici 10.maddesi 6445 sayılı kanunun 28.madddesi ve 4447 sayılı kanunun geçici 19-20 ve 21.maddeleri uyarınca kazandırılan teşvik tutarının %12 ‘si kadar olacağı, DV’nin ücrete dahil olmadığı, sözleşmede yazılı ücretin yalnızca müşterinin yukarıda belirtilen kanunlar için yapılan hesaplama ve raporlamalarına ilişkin olduğu , bu kapsam dışındaki hiçbir hizmeti kapsamadığı, müşterinin fatura tarihinden itibaren 10 gün içerisinde ödeme yapmayı yapmama durumunda ana tutarın yasal gecikme faizi ile birlikte ödemeyi taahhüt ettiği şeklinde olduğu, 10. Maddesinin sözleşmenin uyarlanmasına ilişkin olduğu, bu maddeye göre ise sözleşmede konu edilen maddelerle ilgili mevzuatta meydana gelen değişikliklere göre işbu sözleşmenin yeni düzenlemeye uygun hale getirileceğinin belirtildiği, sözleşme tarihinden sonra 28 Temmuz 2020 tarih ve 31199 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan dijital mecralar komisyonu kurulması ile bazı kanunlarda değişiklik yapılması hakkında kanunun 4.maddesince 4447 sayılı kanununa geçici madde eklendiği belirtilmiş, davacı şirket yetkili … tarafından 09/09/2020 tarihinde 7252 (4447 26.madde) teşviki başlıklı e-postayı davalı firmaya gönderdiği, davalı firmaya gönderilen teşvik indirimi hakkında pop-up ekran bildiriminin onay işleminin 17/09/2020 günü saat 15:40’ta davalı firma tarafından yapıldığı, sonrasında aynı gün 17:33’de sisteme veri yüklendiği görülmüş, bu durumda taraflar arasındaki 26/02/2019 tarihli sözleşmeye göre davacı tarafın ücrete hak kazandığı tespit edilmiş, davacı firmanın defter , belge ve kayıtlarının incelenmesinde sözleşme konusu hak edilen ücret tutarının 27.403,84-TL olduğu defter ve kayıtlardaki bu tutar ile icra takibindeki asıl alacak tutarının birbiri ile uyumlu olduğu, sözleşmenin 6.maddesindeki ücret ve ödemeye göre ödemenin fatura tarihinden itibaren 10 gün içerisinde yapılması, ödemenin yapılmaması durumunda ana tutara yasal gecikme faizinin işleyeceği, faturanın 29/09/2020 tarihinde düzenlendiği, e-fatura olarak davalı tarafa gönderildiği, vade tarihinin 09/10/2020 tarihi olarak faturada belirlendiği, tutarın ödenmediği bu durumda asıl alacağa işlemiş yasal faiz eklenmesi gerektiği, icra takip tutarındaki miktarın doğru olarak hesap edildiği anlaşılmakla , davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
1- Davanın KABULÜ ile, Bursa 12. İcra Müdürlüğünün 2020/… sayılı dosyasında davalı borçlunun ödeme emrine itirazının İPTALİNE, takibin aynen devamına,
2-27.403,84 TL’nin %20’si tutarındaki 5.480,76-TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,
3-Harçlar Yasası gereğince alınması gerekli 1.871,95- TL harçtan başlangıçta alınan 470,50-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 1.401,45‬ TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4- Davacı tarafça yapılan 263,59-TL harç, 672,90-TL yargılama gideri toplam 936,49-TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
5- Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
6-Kesinleşme süreci tamamlana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde mahkememize iletilecek bir dilekçe ile Bursa Bölge Adliye Mahkemesi İstinaf Yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 12/10/2022

Katip ….
E-Imzalıdır.

Hakim ….
E-Imzalıdır.