Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/838 E. 2021/965 K. 20.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
BAŞKANLIĞI GEREKÇELİ KARAR
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/838 Esas
KARAR NO : 2021/965

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

DAVACILAR : 1- …
: 2-..
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : …
Şehitler Mah. No : 139 İnegöl/BURSA adresinde oturur.
DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/12/2020
KARAR TARİHİ : 20/10/2021
GEREKÇELİKARAR
YAZILMA TARİHİ : 20/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Dava dilekçesinde özetle : davacı … San ve Tic AŞ. ‘ nin yurt dışında da şubelerinin bulunduğunu, Rusya ‘ da bir takım faaliyetleri için şirket ortaklarının … Şti ‘ ni kurduklarını davalının … San ve Tic AŞ ‘ de iş sözleşmesi ile çalışan işçisi olduğunu, Rusya ‘ daki faaliyetler için … Şti ‘ ne de genel müdür olarak atandığını bu şirketin tek yetkilisi olduğunu, davalının Rusya ‘ da yapmış olduğu faaliyetler ile ilgili olarak hem Rusya ‘ daki şirketi hem de işçi olarak çalıştığı Türkiye ‘ deki diğer davacı şirketi zarara uğrattığını, davacı … AŞ ‘ nin birtakım makineleri … Rus Ltd Şti aracılığıyla Rusya ‘ da sattığını davalı makineleri alıcısına teslim etmeyerek bedelini şirket kayıtlarına aktarmadığını, … AŞ ‘ nin de makina alıcısına ikinci kez makine göndermek durumunda kaldığını davalının hem Rusya ‘ daki şirketin yöneticisi sıfatıyla bu şirketi hem de … AŞ ‘ nin işçisi olarak bu davacıyı benzer şekilde zarara uğrattığını, yine yöneticilerin imzası taklit edilerek bir takım iş ve işlemler gerçekleştirdiğini şirkete ait aracın değerinden çok düşük maliyetlere satıldığını, bu ve benzeri işlemlerle her iki şirketin de zarara uğratıldığını, bu durumlar ortaya çıkınca davalının genel müdür yetkisinin kaldırıldığını ve … AŞ ‘ deki iş sözleşmesinin de feshedildiğini, Rusya ‘ da bu olayla ilgili olarak ceza soruşturmasının devam ettiği Türkiye ‘ deki ceza soruşturmasının da Non bis in idem kuralı çerçevesinde iki kere ceza verilmez gerekçesiyle takipsizlik kararı verildiğini davalının şirketlerin uğradığı zararlardan sorumlu olduğunu belirterek tazminat talebinde bulunmuştur.
Davalı taraf cevap dilekçesinde; görevli mahkemenin iş mahkemeleri olduğunu, kendisi ile davacı … AŞ arasında iş mahkemelerinde davanın devam ettiğini, davacının şirketi zarara uğrattığına ilişkin beyanların gerçeği yansıtmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe;
Davada, mahkemenin görevli olup olmadığının incelenmesi HMK.nun 114/c bendi gereğince dava şartlarından olup; mahkemece re’sen incelenmesi gerekir.
Ticaret Mahkemelerinin görevi TTK.nun 4. ve 5.maddelerinde gösterilmiş olup, bu maddelerde belirtilen dava ve işlere bakmaya görevlidir.
Dava; davacı … Şti yönünden yöneticinin sorumluluğundan kaynaklı tazminat davası, … San ve Tic AŞ. Yönünden işçi işveren ilişkisinden kaynaklı tazminat davasıdır. Davalının … San ve Tic AŞ. açtığı iş sözleşmesinden kaynaklı bir kısım davalarda iş mahkemesinde devam etmektedir.
Davacı tarafında beyan dilekçelerinde belirttiği üzere davacı … San ve Tic AŞ.’nin yurt dışında da şubelerinin bulunduğu, Rusya ‘ da bir takım faaliyetleri için şirket ortaklarının … Şti ‘ ni kurdukları, davalının … San ve Tic AŞ’nin iş sözleşmesi ile çalışan işçisi olduğu, Rusya ‘ daki faaliyetler için … Şti ‘ ne de genel müdür olarak atandığı anlaşılmaktadır.
Davacılar davalının gerçekleştirdiği eylemlerle her iki davacının birlikte zarar gördüğünü iddia ederek şimdilik 1.000,00 TL tazminatın davalıdan alınarak her iki davacıya ödenmesi istemli belirsiz alacak davası açmıştır.
Davacının zararın oluşumuna ilişkin iddiaları ve vakıaların oluş biçimi her iki şirkete yönelik iddia edilen eylemlerin birbiriyle bağlantılı olduğu ve iç içe geçtiğini göstermektedir. Her iki şirkete yönelik tüm bu olguların aynı yargılamada değerlendirilmesi de bir zorunluluk olarak ortaya çıkmaktadır.
İşçi işveren ilişkisinden kaynaklı davalar iş mahkemelerinin görev alanına girip, yöneticinin sorumluluğundan kaynaklı davalar da ticaret mahkemelerinin görev alanına girmektedir. Bu durumda eldeki davada her iki davanın birlikte görülmesi de zorunlu olduğundan yargılamanın hangi mahkemede görülmesi gerektiğinin tespiti gerekmektedir.
İş mahkemeleri mahkememize göre daha özel yetkili mahkeme konumundadır. Dolayısıyla işçi işveren ilişkisinden doğan davaların mahkememizde görülebilmesine olanak yoktur. Ancak her iki davanın birlikte görülmesi de olayların oluş biçimine göre zorunludur. Bu sebeple davacılar her iki davayı da birlikte aynı dava dilekçesinde açmışlardır. Bu durumda yargılamannın iş mahkemesinde yapılması gereklidir.
Yargıtay emsal bir ilamında (her nekadar ilama konu dosyada davacı tek kişi davalılar iki kişi, eldeki dava dosyasında davacılar iki kişi davalı tek kişi olsa da emsal ilama konu dosyada da davaların birlikte görülmesi zorunluğu eldeki dava ile ortak hukuki olgudur) bu hususlar tartışılarak davaya iş mahkemesinin bakması gerektiği kabul edilmiş ve ilk derece mahkemesi kararı bozulmuştur; “Davalı … …. icracı müdür olmadığı sonucuna ulaşılması halinde ise, 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun 1. maddesi gereğince, İş Kanunu’na göre işçi sayılan kimselerle işveren veya işveren vekilleri arasında iş akdinden veya İş Kanunu’na dayalı her türlü hak iddialarından doğan hukuk uyuşmazlıklarının çözümünde İş Mahkemeleri görevlidir. Davalılardan … …. şube müdürü olup, 6762 sayılı TTK’nın 342. maddesi (6102 sayılı TTK’nın 367) gereğince icracı müdür olmakla, sorumluluğunun aynı Yasa’nın yönetim kurulu üyelerinin sorumluluğuna ilişkin hükümleri uyarınca değerlendirilmesi gerekir ise de, iş mahkemelerinin, ticaret mahkemelerine göre daha özel yetkili mahkemeler olması davalı … .. hakkındaki davanın da, diğer davalıya bağlı olarak özel yetkili mahkemede görülmesi gerektiği ve davanın birlikte görülmesinde yarar da bulunduğu, uyuşmazlığın çözümünde ihtisas mahkemesi olan iş mahkemesinin görevli olduğu gözetilerek, davalı Alaaddin Başaran hakkındaki dava tefrik edilmeksizin her iki davalı yönünden açılan davada görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, açıklanan şekilde bir değerlendirme yapılmaksızın işin esasına girilerek yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, hükmün resen bozulması gerekmiştir.”(Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 25/10/2018 tarih, 2016/13587 E ,2018/6684 K sayılı kararı)
Davacı her ne kadar … San ve Tic AŞ’nin davası yönünden emsal içtihat sunmuşsa da bu karara konu olaylar iş sözleşmesi sona erdikten sonra işçinin iş sözleşmesine aykırı biçimde haksız rekabet teşkil eden eylemlerine ilişkindir.
Haksız rekabet TTK da düzenlendiğinden iş sözleşmesinin sona ermesinden sonraki haksız rekabet niteliğindeki eylemlerle ilgili davalarda mutlak ticari dava olduğu için ticaret mahkemeleri görevlidir.
İş sözleşmesinin devam ettiği süre içerisinde gerçekleştirilen eylemlerle ilgili davalarda ise arada devam eden iş sözleşmesi bulunduğundan iş mahkemeleri görevlidir. Yerleşik Yargıtay uygulaması da bu yöndedir
Dava dilekçesinde davaya konu eylemlerin … San ve Tic AŞ’ ile davalı arasındaki iş akdi devam ederken gerçekleştirildiği açıkça beyan edilmiştir. Zira davalının iş akdine bu eylemler nedeniyle son verildiği de dilekçelerde bildirilmiştir. Bu nedenle yargılama konusu eylemler iş akdinin devam ettiği süreçte gerçekleştiğinden davacının sunduğu haksız rekabete ilişkin emsal içtihatlar dava dosyamız bakımından emsal alınamazlar.
Bu sebeple davada mahkememiz görevli değildir görevli mahkeme İş mahkemeleridir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan gerekçe ve nedenlerle;
1-Davada mahkememizin görevsizliğine ve Bursa İş Mahkemesinin görevli bulunması nedeniyle ; davanın HMK’nun 114/1-c maddesi delaleti ile 115/2.maddesi gereğince usulden (görev yönünden) REDDİNE,
2-Karar kesinleştiğinde ve HMK’nun 20. Maddesinde öngörülen iki haftalık kesin süre içerisinde müracaat edilmesi halinde dosyanın görevli Bursa İş Mahkemesine Mahkemesine gönderilmesine,
3-Yasal süresi içerisinde gönderme talebinde bulunulmadığında dosya üzerinden davanın açılmamış sayılacağına karar verileceğinin hatırlatılmasına,
4-Yargılama harç ve giderlerinin esas hakkında karar verecek mahkemece hüküm ve nazara alınmasına,
Dair davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren iki haftalık kesin süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf Yargı Yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.20/10/2021

Başkan …
e-imza
Üye …
e-imza
Üye …
e-imza
Katip …
e-imza