Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/821 E. 2021/1174 K. 16.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/821 Esas
KARAR NO : 2021/1174

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : … – … …
VASİ : …

VEKİLİ : Av. …
DAVA : İtirazın İptali (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/10/2020
KARAR TARİHİ : 16/11/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 16/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ; Davalı/borçlu …’in,
müvekkili kooperatife olan borçlarının tahsil edilebilmesi için Mudanya İcra Müdürlüğü’nün
2020/.. E. sayılı ilamsız icra takibi başlatıldığı, ancak takibe itiraz edildiğini, davalının
itirazının hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davalının vasisi … `in 15.01.2020
havale tarihli itiraz dilekçesinde borcun varlığını kabul ettiğini, ancak bunun farklı yolla
karşılanması gerektiğini söyleyerek takibin haksız olduğunu belirttiğini, Müvekkilinin, itiraz dilekçesinde bahsi geçen ve kooperatif uhdesinde bulunan A Blok 1
numaralı daireyi satma konusunda, kooperatifin son genel kurulunda kooperatif yönetim
kuruluna yetki verildiğini, ilgili daireye değerinde teklif gelmediğinden ve alıcı
bulunamadığından dairenin satılamadığını, Kooperatifin imal ettiği yapılarda çeşitli aykırılıklar olması sonucunda, kamuoyunda imar barışı olarak bilinen uygulamadan yararlanılması için,
15.06.2019 tarihinde Kooperatif Yönetim Kurulu toplantısında alınan karar gereği, kooperatifin
uhdesinde bulunan C Blok 2 nolu dairenin satıldığını, elde edilen gelirle imar barışı sürecine
girildiğini, eksik kalan meblağ olan daire başı 6.005,37 TL’nin kooperatif üyelerine/ daire
sahiplerine bilgi verilmek suretiyle tahsili yoluna gidildiğini, davalının borca haksız ve hukuki
dayanaktan yoksun şekilde itiraz etmesi neticesinde icra takibinin kötüniyetli bir şekilde
durdurulduğunu, davalının icra takibine itirazının iptali ile icra takibinin devamını, fazlaya
ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla; 6.005,37 TL borcu takip dosyasında belirtilen işlemiş
faiziyle ödemeye ve takip konusu alacağın % 20’sinden az olmamak üzere icra inkar
tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesi talep ve dava etmişlerdir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; Müvekkili aleyhine Mudanya İcra
Müdürlüğü 2020/8 esas sayılı dosya ile kooperatif aidat borcu ile İmar barışı ve mühendislik
hizmetleri ödemesinden hisseye düşen miktar iddiasıyla icra takibi yapıldığını, müvekkilinin kooperatife herhangi bir aidat borcu olmadığını, İmar barışı ve mühendislik hizmetleri ödemesinden hisseye düşen miktar konusunda da borcu olmadığını, 2018 yılında yapılan genel
kurulda İmar barışından yararlanmak için yapılacak ödemelerde kullanılmak üzere C Blok 2
nolu daire ve A Blok 1 nolu dairenin satışına karar verildiğini, C Blok 2 nolu dairenin satıldığını
ancak A Blok 1 nolu dairenin satılmadığını, bunun yerine üyelerden 6.000’er TL talep
edildiğini,
Davacı Kooperatif yönetiminin müvekkilinden talep ettiği alacağın haksız ve usulsüz olduğunu, a)2018 yılı genel kurulunda 9. Maddede ‘’İmar barışında yapılacak giderlerde
kullanılmak üzere C Blok 2 nolu daire ve A Blok 1 nolu dairelerin satılarak ödemelerin karşılanması karar altına alındığını, davacı kooperatif yönetimi A Blok 1 nolu dairenin satışı ile
ödemeleri yapması gerektiğini,
b) Davacı Kooperatif yönetiminin, Yönetim kurulu kararıyla bu parayı
üyelerden talep edemeyeceğini, Olağanüstü genel kurul toplantısı yapmadan bu kadar parayı
toplayamayacaklarını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe:
İncelenen dosya kapsamına göre
Dava, davacı ile davalı arasındaki kooperatif üyeliği aidatı kaynaklı alacağa ilişkin itirazın iptali davası olup, yasal süresi içinde açılmıştır.
Davacı tarafın defter ve cari hesap gibi kayıtlar dosyamız içerisine sunulduktan sonra dava dosyası, ibraz edilen deliller ve davacı tarafa ait ticari defter ve dayanağı kayıtlar üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiştir.
Bilindiği üzere davacı taraflar tacirdir. Ticari davalarda dava konusunun tarafların kooparatife olan aidat borcu ile ilgili olduğundan ticari defterler ile üye ilişkisinin yahut alacak miktarının ispatı mümkündür.
HMK’nın 222. Maddesine göre ; Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir. Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.
Buna göre mahkeme taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden resen taraflardan defter ibrazını isteyebilir.
HMK’nın 219.maddesi tarafların belgeleri ibrazı zorunluluğunu düzenlemiştir. Buna göre ; Taraflar, kendilerinin veya karşı tarafın delil olarak dayandıkları ve ellerinde buluilindiği üzere taraflar tacirdir. Ticari davalarda dava konusunun tarafların ticari işletmeleri ile ilgili olduğundan ticari defterler ile sözleşme ilişkisinin yahut alacak miktarının ispatı mümkündür.
HMK’nın 222. Maddesine göre ; Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir. Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.
Buna göre mahkeme taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden resen taraflardan defter ibrazını isteyebilir.
HMK’nın 219.maddesi tarafların belgeleri ibrazı zorunluluğunu düzenlemiştir. Buna göre ; Taraflar, kendilerinin veya karşı tarafın delil olarak dayandıkları ve ellerinde bulunan tüm belgeleri mahkemeye ibraz etmek zorundadırlar. Elektronik belgeler ise belgenin çıktısı alınarak ve talep edildiğinde incelemeye elverişli şekilde elektronik ortama kaydedilerek mahkemeye ibraz edilir. Ticari defterler gibi devamlı kullanılan belgelerin sadece ilgili kısımlarının onaylı örnekleri mahkemeye ibraz edilebilir.
HMK’nın 219.maddesi talep edildiği durumlarda defter ve belgelerin ibraz zorunluluğunu hüküm altına almıştır.
HMK 220.maddesi talep edilmesine rağmen tarafın belgeyi ibraz etmemesinin neticelerini düzenleme altına almıştır. Buna göre ; İbrazı istenen belgenin, ileri sürülen hususun ispatı için zorunlu ve bu isteğin kanuna uygun olduğuna mahkemece kanaat getirildiği ve karşı taraf da bu belgenin elinde olduğunu ikrar ettiği veya ileri sürülen talep üzerine sükut ettiği yahut belgenin var olduğu resmî bir kayıtla anlaşıldığı veya başka bir belgede ikrar olunduğu takdirde, mahkeme bu belgenin ibrazı için kesin bir süre verir. Mahkemece, ibrazı istenen belgenin elinde bulunduğunu inkâr eden tarafa, böyle bir belgenin elinde bulunmadığına, özenle aradığı hâlde bulamadığına ve nerede olduğunu da bilmediğine ilişkin yemin teklif edilir. Belgeyi ibraz etmesine karar verilen taraf, kendisine verilen sürede belgeyi ibraz etmez ve aynı sürede, delilleriyle birlikte ibraz etmemesi hakkında kabul edilebilir bir mazeret göstermez ya da belgenin elinde bulunduğunu inkâr eder ve teklif edilen yemini kabul veya icra etmezse, mahkeme, duruma göre belgenin içeriği konusunda diğer tarafın beyanını kabul edebilir.
HMK’nın 220.maddesi bu şekliyle elinde bulunduğu anlaşılan bir belgeyi ibraz etmemenin hüküm ve sonuçlarını ortaya koymuştur. Hiç şüphesizdir ki 220.maddede düzenlenen belge tabiri ticari defter ve belgeleri de kapsamaktadır.
Tarafın ticari defterleri yasada belirtildiği üzere karşı tarafın defter ve belgeleri ile uyumlu olduğu takdirde lehine delil olabilecektir. Anılan yasal düzenlemeler uyarınca verilen süreye rağmen bir taraf ticari defter ve belgelerini sunar diğer taraf sunmaz ise bu davranışı ile kendi defterlerinin davacı defterleri ile uyumlu olup olmadığının incelenmesine engel olduğundan engel olduğu bu sonucun varlığını ve neticelerini kabul etmiş sayılır. HMK’nın 220.maddesi kapsamında ticari defter ve belgeler bunu tutan tarafın zilliyetliğinde olduğundan 220/2.maddesindeki inkarı da yapamayacaktır. 220/3.maddesi gereğince de defter ve belgelerin sunulmamasının neticesi olarak kaçınılan defter ve belgedeki kayıtların karşı tarafın defterlerindeki kayıtlara uygunluğu mahkeme tarafından kabul edilebilir. Mahkememizce de davalıya çıkarılan tebligata rağmen defter ve belgelerin davalı tarafça sunulmamasının sonuçları bu kapsamda değerlendirilmiştir.
23/06/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle ; imar barışı kapsamında ödenmesi gereken tutar ile mühendislik hizmetleri için
verilecek tutarın karşılanması amacıyla 2 dairenin satılmasına karar verilmiş bunlardan birisi
satılabilmiş satılmasına karar verilen diğer dairenin satılamaması müşteri çıkmaması üzerine
ödeme tarihinin yaklaşmış olması nedeniyle yönetim kalan tutarın üyelerden alınmasına karar
vermiştir.
Bunun için 5,8877.37-TL imar barışı 118.00-TL de mühendislik firmasına verilmek üzere 51
parsel üyelerinden toplamda 6,005,37-TL istenilmiş olup bu tutar aidat parası olmadığı, bu tutarı
ödemesi gereken tüm üyelerin bu miktarı ödedikleri sadece davalı … tarafından
ödeme yapılmadığı defter kayıtlarından tespit edildiği, davalının davacı kooperatife 6.005.37-TL borcunun bulunduğu tespit edilmiştir. Davacı defter ve belgeleri usulüne uygun tutulmuş olup delil olma niteliğindedir. 23/06/2021 tarihli bilirkişi raporunda; davacının ticari defterlerine göre davacının kayıtlarına göre; davacının icra takibi tarihi itibariyle davalıdan 6.000,37 TL alacaklı olduğu tespit edilmiştir. Açıklanan gerekçeler doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dava yönünden davacının davalıdan dava konusu ettiği tutarda alacaklı olduğu anlaşılmıştır. Alacak likit olduğundan ayrıca icra inkar tazminatına da hükmedilmelidir.
Dava yönünden davacının davalıdan dava konusu ettiği tutarda alacaklı olduğu anlaşılmıştır. Alacak likit olduğundan ayrıca icra inkar tazminatına da hükmedilmelidir
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
1-Davanın KABULÜ İLE
Mudanya İcra Dairesinin .2020/.. Esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazın iptaline, takibin 6.005,37 TL asıl alacak üzerinden devamına,
2- İtirazın alacağın tahsilini geciktirmeye yönelik olduğu değerlendirilerek davalı-borçlunun asıl alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine,
3-Harçlar Yasası gereğince alınması gerekli 410,23-TL harçtan başlangıçta alınan 102,56-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 307,67‬-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4- Davacı tarafça yapılan 102,56-TL peşin harç ve 62,20 TL başvurma harcı + vekalet harcı , 1.055,00 TL yargılama gideri toplam 1.219,76-TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
5- Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 4.080,00-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
6-Dava şartı arabuluculuk kapsamında hazine tarafından ödenen 1.320,00 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
7-Kesinleşme süreci tamamlana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize iletilecek bir dilekçe ile Bursa Bölge Adliye Mahkemesi İstinaf Yargı Yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 16/11/2021

Katip … Hakim …
E-imzalıdır. E- imzalıdır