Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/81 E. 2021/568 K. 27.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

ESAS NO : 2020/81 Esas
KARAR NO : 2021/568

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … –
VEKİLİ : Av. …..
DAVALI : … – …

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/02/2020
KARAR TARİHİ : 27/05/2021
Mahkememizde görülen davanın açık yargılamasında,
DAVACININ TALEBİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı arasındaki ticari ilişki kapsamında cari hesap ilişkisi gereği ödenmesi gereken bakiye 24.036,84 USD nin ödenmemesi üzerine davalıya 05.08.2019 tarihli ilgili ihtarname keşide edildiğini, ancak davalının herhangi bir ödeme yapmadığını, davalının temerrüdü üzerine davalı aleyhine Bursa 16. İcra Müdürlüğü’nün 2019/ … E. sayılı dosyasında icra takibi başlattıklarını, davalı tarafça takibe itiraz edildiğini, davalının haksız hukuksuz ve hukuki dayanaktan yoksun olarak yapmış olduğu itirazın iptali için işbu davayı açtıklarını, Davanın kabulü ile Bursa 16. İcra Müdürlüğü 2019/ … E.sayılı dosya icra takibinin (takip çıkışı)24.084,26 USD üzerinden, takip tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle devamına, davalı aleyhine %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DAVALININ CEVABI : Davalı taraf ise, usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen davalı taraf cevap dilekçesi vermediği gibi delil de bildirmemiştir.
DELİLLER ve GEREKÇE: Dava Bursa 16. İcra Müdürlüğü’nün 2019/ … E. sayılı takip dosyasında davalının ödeme emrine itirazının iptali davasıdır. Kural olarak ispat külfeti davacı taraf üzerindedir. Davacı ispat sadedinde taraf defterleri üzerinde yapılacak bilirkişi incelemesi deliline dayanmıştır.
Taraflarca aralarında düzenlenen cari hesap sözleşmesi, fatura ve cari hesap eksteresi gibi kayıtlar dosyamız içerisine sunulduktan sonra dava dosyası, ibraz edilen deliller ve taraflara ait ticari defter ve dayanağı kayıtlar üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiştir.
Davacının cari sözleşmesi dolayısıyla alacağının belirlenebilmesi için taraf defterlerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş, inceleme gününde davacı taraf defterlerini ibraz ettiği halde davalı taraf defterlerini ibraz etmemiştir.
Bilindiği üzere taraflar tacirdir. Ticari davalarda dava konusunun tarafların ticari işletmeleri ile ilgili olduğundan ticari defterler ile sözleşme ilişkisinin yahut alacak miktarının ispatı mümkündür.
HMK’nın 222. Maddesine göre ; Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir. Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.
Buna göre mahkeme taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden resen taraflardan defter ibrazını isteyebilir.
HMK’nın 219.maddesi tarafların belgeleri ibrazı zorunluluğunu düzenlemiştir. Buna göre ; Taraflar, kendilerinin veya karşı tarafın delil olarak dayandıkları ve ellerinde buluilindiği üzere taraflar tacirdir. Ticari davalarda dava konusunun tarafların ticari işletmeleri ile ilgili olduğundan ticari defterler ile sözleşme ilişkisinin yahut alacak miktarının ispatı mümkündür.
HMK’nın 222. Maddesine göre ; Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir. Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.
Buna göre mahkeme taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden resen taraflardan defter ibrazını isteyebilir.
HMK’nın 219.maddesi tarafların belgeleri ibrazı zorunluluğunu düzenlemiştir. Buna göre ; Taraflar, kendilerinin veya karşı tarafın delil olarak dayandıkları ve ellerinde bulunan tüm belgeleri mahkemeye ibraz etmek zorundadırlar. Elektronik belgeler ise belgenin çıktısı alınarak ve talep edildiğinde incelemeye elverişli şekilde elektronik ortama kaydedilerek mahkemeye ibraz edilir. Ticari defterler gibi devamlı kullanılan belgelerin sadece ilgili kısımlarının onaylı örnekleri mahkemeye ibraz edilebilir.
HMK’nın 219.maddesi talep edildiği durumlarda defter ve belgelerin ibraz zorunluluğunu hüküm altına almıştır.
HMK 220.maddesi talep edilmesine rağmen tarafın belgeyi ibraz etmemesinin neticelerini düzenleme altına almıştır. Buna göre ; İbrazı istenen belgenin, ileri sürülen hususun ispatı için zorunlu ve bu isteğin kanuna uygun olduğuna mahkemece kanaat getirildiği ve karşı taraf da bu belgenin elinde olduğunu ikrar ettiği veya ileri sürülen talep üzerine sükut ettiği yahut belgenin var olduğu resmî bir kayıtla anlaşıldığı veya başka bir belgede ikrar olunduğu takdirde, mahkeme bu belgenin ibrazı için kesin bir süre verir. Mahkemece, ibrazı istenen belgenin elinde bulunduğunu inkâr eden tarafa, böyle bir belgenin elinde bulunmadığına, özenle aradığı hâlde bulamadığına ve nerede olduğunu da bilmediğine ilişkin yemin teklif edilir. Belgeyi ibraz etmesine karar verilen taraf, kendisine verilen sürede belgeyi ibraz etmez ve aynı sürede, delilleriyle birlikte ibraz etmemesi hakkında kabul edilebilir bir mazeret göstermez ya da belgenin elinde bulunduğunu inkâr eder ve teklif edi yemini kabul veya icra etmezse, mahkeme, duruma göre belgenin içeriği konusunda diğer tarafın beyanını kabul edebilir.
HMK’nın 220.maddesi bu şekliyle elinde bulunduğu anlaşılan bir belgeyi ibraz etmemenin hüküm ve sonuçlarını ortaya koymuştur. Hiç şüphesizdir ki 220.maddede düzenlenen belge tabiri ticari defter ve belgeleri de kapsamaktadır.
Tarafın ticari defterleri yasada belirtildiği üzere karşı tarafın defter ve belgeleri ile uyumlu olduğu takdirde lehine delil olabilecektir. Anılan yasal düzenlemeler uyarınca verilen süreye rağmen bir taraf ticari defter ve belgelerini sunar diğer taraf sunmaz ise bu davranışı ile kendi defterlerinin davacı defterleri ile uyumlu olup olmadığının incelenmesine engel olduğundan engel olduğu bu sonucun varlığını ve neticelerini kabul etmiş sayılır. HMK’nın 220.maddesi kapsamında ticari defter ve belgeler bunu tutan tarafın zilliyetliğinde olduğundan 220/2.maddesindeki inkarı da yapamayacaktır. 220/3.maddesi gereğince de defter ve belgelerin sunulmamasının neticesi olarak kaçınılan defter ve belgedeki kayıtların karşı tarafın defterlerindeki kayıtlara uygunluğu mahkeme tarafından kabul edilebilir. Mahkememizce de davalıya çıkarılan tebligata rağmen defter ve belgelerin davalı tarafça sunulmamasının sonuçları bu kapsamda değerlendirilmiştir.
Davalı tarafa ön inceleme zaptı tebliğ edilerek ihtarda bulunulmuş ve ticari kayıt ve defterlerini inceleme gününde mahkememize sunması istenmiş, defter sunmamanın aleyhine sonuç doğuracağı konusunda da uyarılmıştır. Buna rağmen davalı taraf kayıt ve defter sunmamış, bilirkişi raporu sadece davacı defterleri üzerinde yapılan inceleme sonucunda hazırlanmıştır. Bilirkişi 10.04.2021 tarihli raporunda davacı defterlerinin tasdiklerinin zamanında yapıldığını, böylelikle sahibi lehine delil olma vasfı bulunduğunu, İhtarnamenin 06.08.2019 tarihinde davalının kendisine tebliğ edildiğini ve o tarih itibari ile temerrüt oluştuğunu, davalı …’un 2018 yılında BA formları ile maliyeye, davacıdan toplam 16 fatura ile KDV hariç 160,982,00-TL alış bildirdiği görüldüğünü, Davacı defterleri ve kesmiş olduğu faturalar incelendiğinde davalıya 2018 yılı çinde toplam 16 fatura ile KDV hariç 160,982,94-TL tutarında fatura kestiğini ve bunları defterlerine işlediğinin tespit edildiğini, her iki firmanın da tüm faturaları TL üzerinden defterlerine birebir uyumlu şekilde işlediklerini, davacı defterlerindeki kayıtlara göre 15.08.2019 takip tarihinde davacının davalıdan 86,280,75-TL alacaklı olduğu dolar üzerinden tutulan cari hesap ekstresine göre de 24,036,84-$ alacaklı olduğu tespit edildiğini, BA&BS formlarını incelendiğinde davalı firma davacı tarafından kendisine kesilen toplam 16 fatura tutarı olan 160,982,94-TL yi hem fatura adedi hem de tutar olarak birebir maliyeye BA formları ile beyan ettiğini, bu durumda davalının davacı tarafından kesilen faturaları teslim aldığı defterlerine işlediği ve fatura muhteviyatı malları da itirazda bulunmadan kabul ettiği anlaşıldığını, her iki firmanın da tüm faturaları TL üzerinden defterlerine birebir uyumlu şekilde işlediklerini, taraflar arasında imzalanmış yazılı bir söleşme dosyada mevcut olmadığını, sipariş formu da hazırlanmadığını, faturaların mevzuat gereği TL olarak yazılmış olduğunu ancak üzerinde o günkü dolar kuru faturanın dolar olarak karşılığı ödeme tarihlerinde merkez bankası döviz satış kurunun geçerli olduğunu, satışların döviz kuru farklı olduğu kesin olarak ifade edildiğini, dolayısıyla davacının faturalarda gösterilen dolar tutarları üzerinden davalıdan ödeme talebinde bulunmasında bir engel görülmemekte olduğunu, sonuç olarak davacı defterleri incelendiğinde davalının TL olarak 86.280.75-TL borcunun olduğu görülürken dolar cinsinden tutulan cari hesap ekstresinde 24.084.26-$ davacı alacaklıdır. Dava tarihindeki kur ile 146.191.46-TL karşılığı bulunduğunu belirtmiştir.
Dava yönünden davacının davalıdan dava konusu ettiği tutarda alacaklı olduğu anlaşılmıştır. Alacak likit olduğundan ayrıca icra inkar tazminatına da hükmedilmelidir.
Tüm dosya kapsamı, dosyaya sunulan deliller, bilirkişi raporu birlikte değerlendirilmiş olup, bilirkişi tarafından hazırlanan raporun hüküm kurmaya elverişlidir. Dava yeterince ispat edilmiştir. Bu nedenlerle davanın kabulüne karar vererek aşağıdaki gibi hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
Davanın kabulü ile Bursa 16 İcra Dairesinin 2019/… Esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazın iptaline, takibin 24.084,26 -USD asıl alacak ve faizi üzerinden devamına,
İtirazın alacağın tahsilini geciktirmeye yönelik olduğu değerlendirilerek davalı-borçlunun asıl alacağın 146.191,46-TL ‘nin %20 si oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine,(dava tarihi itibarindeki kur üzerinden hesaplanan (1USD =5,5900) 146.191,46 TL)
Harçlar Yasası gereğince alınması gereken 9.986,33-TL karar harcının, icra takibinden alınan 673,16-TL harç ile peşin olarak alınan 1.823,43-TL harçtan oluşan toplam 2.496,59‬-TL harçtan mahsubu ile bakiye 7.489,74-TL harcın davalıdan tahsiline,
Davacı tarafından yapılan 62,20-TL başvurma ve vekalet harcı + 73,50-TL posta ve tebligat gideri + 550,00-TL bilirkişi ücretinden oluşan toplam 685,7‬-TL yargılama gideri ile peşin olarak alınan 2.496,59‬-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davalı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Davacı vekili lehine takdir edilen 17.838,19-TL ücreti-i vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Kesinleşme süreci tamamlanana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize iletilecek bir dilekçe ile Bursa Bölge Adliye Mahkemesi İstinaf Yargı Yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 27/05/2021

İş bu kararın gerekçesi 27/05/2021 tarihinde yazılmıştır.

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır