Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/806 E. 2021/1002 K. 04.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/806
KARAR NO : 2021/1002

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … .
DAVALI : … – …
VEKİLİ : Av. …
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/12/2014
KARAR TARİHİ : 04/11/2021
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 05/11/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili verdiği dava dilekçesi ile; Fransa’da yerleşik olan Müvekkili şirket ile davalı şirket arasındaki Ticari anlaşma gereğince davalının Müvekkili şirkete Yaş İncir Tedarik ederek gönderme hususunda anlaştıklarını, bu anlaşmaya göre müvekkilinin davalıya 30.000-EURO 11/08/2014 tarihinde, 20.000-EURO 25/08/2014 tarihinde, olmak üzere Toplam 50.000-EURO’yu Banka kanalıyla gönderdiğini, gönderilen incir bedellerinin davalı tarafından 2 Fatura düzenlenerek müvekkiline gönderildiğini, Faturalardan da görüldüğü üzere 17.820-EURO ve 11.750-EURO olmak üzere Toplam; 29.570-EURO tutarlı olduğunu, ancak bakiye para olan 20.430-EURO için davalının üzerine düşen edim olan yaş incirleri göndermediğini, müvekkili şirket yetkilisinin şifahi uyarılarından bir sonuç çıkmaması üzerine bakiye para için yaş incirleri göndermesi konusunda İstanbul 3. Noterliğinin 26/09/2014 ve 33480 Yevmiye nolu İhtarnamesi ile söz konusu Yaş İncirlerin gönderilmesinin ihtar edilmiş olup, İncirlerin gönderilmemesi halinde ise yine bakiye 20,430-EURO’nun iadesinin talep edildiğini, ancak davalının Yaş İncirleri göndermediği gibi bakiye parayı da iade etmediğini, bu nedenle bakiye paranın tahsili amacıyla Bursa 6. İcra Müdürlüğünün 2014/… Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattıklarını ancak davalının İcra takibine itiraz ederek durdurduğunu, yapılan itirazın haksız ve kötü niyetle yapılmış olup, itirazın iptaline, icra takibinin devamına ve Alacağın % 20 sinden aşağı olmayacak şekilde İcra İnkar Tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı Efecan Ambalaj Kağıt Gıda İth. İhrc. San ve Tic Ltd Şirketi Vekili davaya cevap dilekçesi ile Müvekkili firmanın davacı şirket ile olan ticari ilişkisinin 2004 yılına dayandığını, davacı Firma ile aralarındaki Ticari ilişkinin Cari Hesap ilişkisi şeklinde olup, karşılıklı güven çerçevesinde 2014 yılına kadar devam ettiğini, müvekkili firmanın davacı firma ile ilişkisinin Komisyon karşılığı mal satımı şeklinde olduğunu, yani müvekkili firmanın bu 10 yıllık süre içinde davacı şirketin talep ettiği ürünleri bütün yasal yükümlülükleri yerine getirerek davacı firmaya gönderdiğini ve davacı firmanın da gönderilen ürünleri sattıktan sonra Komisyon bedeli, masraflar, nakliye ve belirli zamanlarda boylama, soğutma gibi masrafları kestikten sonra kalan bedeli müvekkili firmanın Bursa Halk Bankası Gürsu şubesinde hesabına havale ettiğini, müvekkilinin de yapılan kesintilerden sonra gönderilen faturaları aldığını, yapılan ticaretten müvekkili firma tarafından hiç bir avans alınmadığı gibi davacı firmanın da müvekkili firmaya hiç bir avans göndermediğini, davacı yanın karşılıklı ticaretten kaynaklanan bütün masrafları müvekkili firmaya yükleyerek büyük karlar elde ettiğini, 2014 yılı Mart ayında yaptığı hesaplamalar sonucunda müvekkili firmanın davacı firmadan 20.430-EURO bakiye alacağı olduğunu tespit etmesi üzerine ve ticari ilişkide zarara uğraması nedeniyle bu alacağını talep ederek Alışverişini askıya aldığını, davacıya firmaya bunu bildirdiğini, ancak davacı firmanın bakiye alacağına ödemediğini, 2014 yılı Temmuz – Ağustos ayında ise Müvekkili firmayı tekrar arayarak ticari ilişkinin devam etmesi halinde bakiye borcu ödeyeceğini taahhüt etmesi üzerine yapılan anlaşma sonrasında müvekkili firmanın hesabına 11/08/2014 tarihinde 30.000-EURO ve 25/08/2014 tarihinde ise 20.000-EURO olmak üzere Toplam 50.000-EURO Para çıkartıldığını, müvekkili firmanın da hesabına yatan bu paralardan hem bakiye alacağı olan 20.430-EURO’yu mahsup etmiş hemde davacı firmanın istediği ürünleri faturalı bir şekilde göndermiş olduğunu, ürünleri alan davacı firmanın ise müvekkili firmaya fatura göndermediği gibi bir süre sonra yapılan anlaşmaya ve cari hesap ilişkisine aykırı olarak müvekkilinin mahsup ettiği bakiye alacak bedeli olan 20.430-EURO’yu haksız ve Kötü niyetli olarak talep ettiğini, müvekkili tarafından haksız olarak talep edilen bu paranın ödenmemesi üzerine de müvekkili aleyhine icra takibi başlattığını, müvekkilinin davalıya borçlu bulunmayıp aksine alacaklı olduğunu, açılan davanın bu nedenle yerinde olmayıp davanın reddine ve haksız ve kötü niyetli olarak başlatılan icra takibi nedeniyle davacı firma aleyhine % 20 oranında Kötü niyet Tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLER VE GEREKÇE;
Dava, İtirazın İptali Davası olup, yasal süresi içinde açılmıştır.
Davacı tarafça davalı tarafa gönderilen 30.000-EURO ve 20.000-EURO ile paraların toplamı olan 50.000-EURO’nun aralarındaki anlaşma gereği bir kısım 17.820-EURO ve 11.750-EURO olmak üzere toplam; 29.570-EURO tutarlı faturalara konu İncir ürünlerinin kendisine gönderildiği, ancak bakiyesi olan 20.430-EURO tutarındaki ürünlerin ise kendisine gönderilmediği, bu konuda çekilen İhtarnameye cevap verilmediği, müvekkilinin davalı taraftan icra takibine konu olan tutar kadar alacaklı olduğu iddiasında bulunmuş olup, davalı tarafça ise davacı yan ile uzun yıllara dayanan ticari ilişki çerçevesinde müvekkilinin davacı taraftan 20.430-EURO alacaklı olduğunu, aralarındaki ticari ilişki çerçevesinde satışlarının peşin satış şeklinde değil öncelikle kendisinin mal göndermesi ve sonrasında yurt dışında bulunan davacı tarafın ürünleri satarak gerekli masrafları ve kendi komisyon bedelini kestikten sonra bakiyesini müvekkiline göndermesi şeklinde gerçekleşen bir ticari ilişkilerinin bulunduğunu, satışın konsinye satış olduğunu, cari hesap ilişkilerinin karşılıklı ticari defter ve belgeleri inceleme konusu yapıldığında müvekkilinin davacı tarafa borçlu değil alacaklı olduğunun ortaya çıkacağını beyan etmiş olup, davacı tarafça satışın konsinye değil peşin satış olduğu, kendisinin toplam 50.000-EURO bedeli göndermiş iken davalı tarafça 29.570-EURO tutarlı incir ürününün kendisine gönderilmiş olup, bakiyesi olan 20.430-EURO bedelli incir ürünün ise gönderilmediğini beyan etmiştir.
Taraflar arasındaki ticari ilişki çerçevesinde davacı tarafça banka kanalıyla davalının Bursa Türkiye Halk Bankası Gürsu Şubesindeki hesabına havale ettiği ve davalı tarafça davacı yana 22/08/2014 tarihli Faturaya konu 17.820-EURO bedelli ve 27/08/2014 tarihli faturaya konu 11.750-EURO bedelli faturaya konu toplam 29.570-EURO tutarlı ürünleri gönderdiği konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmayıp bakiye kalan 20.430-EURO tutar konusunda uyuşmazlıkta ise davacı yapmış olduğu peşin ödeme- avans ödemesi karşılığında davalının yaş incir ürününü göndermediği iddiasında olup davalı taraf ise cari hesaptan kaynaklı 20.430-EURO tutarında bakiye alacaklarının bulunduğu, ödemenin buna istinaden yapıldığı iddiasında bulunup dava konusunu oluşturan 20.430-EURO’nun Cari hesaptan kaynaklı davalı alacağımı olduğu, yoksa davacı tarafça gönderilen peşin avans ödemesi olduğu konularındaki uyuşmazlığın çözümü bakımından tarafların ticari defter ve dayanağı kayıtların incelenmesi konusunda davacı vekili delil olarak dayanılan fatura ve günlük belgesi asıllarını, ödeme bilgi ve belgeleri bilahare yargılama esnasında alınan karar ile müvekkili şirkete ait ticari defterlerin noter onaylı tercüme evrak tasdikleri ve davalı tarafça da dayanılan faturalar, gümrük beyannameleri- tır karnesi, nakliye teslim belgesi, nakliye faturaları, kendilerince kesilmiş faturalar dosyamız içerisine sunulmuştur.
Dava dosyası, ibraz edilen deliller ve taraflara ait ticari defter ve dayanağı kayıtlar üzerinde bilirkişi incelemesi yapılması bakımından SMMM Bilirkişi … … ile Hukukçu Bilirkişi .. …. tevdii edilerek dosya ile ilgili 17/06/2015 tarihli bilirkişi raporu, 26/09/2016 tarihli Bilirkişi Ek Raporu ve 10/07/2017 tarihli Bilirkişi 2. Ek Raporu düzenlenerek dosyamız içerisine aldırılmıştır.
Davacı tarafça başlangıçta ticari defterlerin sunulmaması nedeniyle davalı yana ait 2013 ve 2014 yılı Ticari Defterleri üzerinde inceleme yapılmış olup buna göre davalının 31/12/2014 tarihi itibariyle davacı yana cari hesaptan kaynaklı 7.251,92-EURO karşılığı 20.455,59-TL borçlu olduğunun görüldüğü tespit edilmişt,ir. Bu bilirkişi raporunda konsinye satış olup olmadığı dosya içerisinden anlaşılamadığından bu iddianın ispatı gerekeceğinden ticari ilişkinin tam olarak tespiti için davalının da 2004-2012 yılları arasındaki ticari defterlerinin ve davacı yan defterlerinin incelenmesi gerektiği yönünden görüş bildirilmiş, taraf vekillerinin beyan ve itirazları ile dosya kapsamına göre davacı taraftan da 2013 ve 2014 yıllarına ilişkin noter onaylı tercümeli tasdikli defter örnekleri istenmiş, dosya yeniden bilirkişiye tevdii edilmiştir.
Bilirkişi incelemesi neticesinde davacı kayıtlarına göre davacının 27/08/2014 tarihi itibariyle davalıdan 20.430-EURO alacaklı olduğu, davalının ise kendi kayıtlarına göre davacıya 7.251,92-EURO karşılığı 20.455,59-TL. borçlu bulunduğu tespit edilmiştir. Fatura ve ödeme kayıtları arasındaki farklı kayıtlar bu rapor ile tespit edildikten sonra taraf vekillerinden yine ticari ilişkinin başlangıcından sonra karşılıklı olarak birbirlerine gönderdikleri tüm fatura ve satış işlemlerine ilişkin masraflar gibi hususlara ilişkin kayıt ve belgelerini sunmaları istenmiş, taraflarca bir kısım bilgi ve belgeler sunulduktan sonra dosya yeniden itirazlar doğrultusunda bilirkişiye tevdii edilmiş bilirkişi heyeti tarafından yapılan incelemeler sonunda uyuşmazlığın ve karşılıklı alacaklılık-borçluluk ilişkisinin tam olarak tespit edilmesi bakımından tarafların ticari ilişkinin başlangıcından bu yana tüm faturaları ile davacının davalıya gönderdiği tüm ödemelerin makbuzlarını sunması gerektiği konusu rapor edilmiş, taraf vekillerinden bu husustaki delil ve belgeleri sorulmuş ise de davacı vekilince sunabilecekleri başka bir belge bulunmadığı, tüm belgelerini sundukları, cari hesap kayıtları ve sunulan belgeler ile davacının davalıdan 20.430-EURO Alacaklı bulunduğu nedeniyle davanın Kabulüne karar verilmesini istemiş, davalı tarafça da başka bir belge sunulmamıştır.
Mahkememizin 2014/1676E. Sayılı dosyası ile yapılan yargılama ve inceleme sonunda; davacı vekilince dosya içerisine sunulan 04/08/2017 tarihli Bilirkişi 2. ek raporuna karşı beyan dilekçesi ile taraflar arasındaki önceye dayalı ticari ilişkinin komisyon karşılığı satış olduğunu ancak son alım – satım ilişkisinde ise ödemenin peşin ödeme olduğu, bakiye malın ise davalı tarafça gönderilmediği yönünde beyanda bulunulmuş ise de gerek taraflar arasındaki önceye dayalı cari hesap ilişkisi gerekse davacı vekilinin anılan dilekçedeki beyanı karşısında taraflar arasındaki yıllara dayalı olan ticari ilişkinin davalı tarafından gönderilen malların yurt dışında bulunan davacı şirket tarafından satılarak belli bir komisyonun ve masrafların tahsil edilmesi sonrasında bakiyesinin davalı tarafa gönderilmesi şeklinde gerçekleşen ve ilerleyen konsinye satış olduğu, davacı tarafça her ne kadar son alım-satım ilişkisinin bu şekilde olmadığı iddia edilmiş ise de, bu iddiasının ispata muhtaç olduğu, taraflar arasındaki cari hesap ilişkisinin incelenmesinde ise, taraf kayıtları arasında farklılıklar bulunduğu anlaşılmış olup, davacı kayıtlarına göre 2014 yılı sonu itibariyle davalıdan 20.430-EURO alacaklı olduğu, davalının ise 7.251,92-EURO borçlu bulunduğu tespit edilmiş olup, bilirkişi tarafından aradaki farklılığın giderilmesi için Ticari ilişkinin başlangıcından bu yana kesilen tüm fatura ve dayanağı ödeme belgelerinin sunulması istenmiş isede; Davacı vekili başkaca delil ve belge ellerinde bulunmadığını tüm belgeleri sunduklarını beyan etmiş, davalı vekili de verilen süreye rağmen başkaca bir belge ve delil sunmamış olup davacının davasını İspat etmesi gerekeceğinden İspata yarar delil ve belge sunulmadığından tarafların ticari defter ve dayanağı kayıtları arasındaki çelişkiler bu nedenle giderilemediğinden davalının kendi kayıtlarına göre 7.251,92-EURO Borçlu bulunduğu anlaşılmakla davanın ispat edilen bu tutar üzerinden kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2018/91E. Ve 2018/580K. Sayılı ilamı ile; davacı taraf, aralarındaki son satıma ilişkin ticari ilişki gereği avans ödemesi yaptığını ve malın eksik teslim edildiğini ileri sürmüştür. TBK 207/2 maddesi gereğince alım satımda asıl olan malın ve semenin aynı anda ödenmesidir. Bu durumda davacının avans olarak ödeme yaptığını, HMK’nun 200 ve devamı maddeleri uyarınca yazılı delillerle ispatlaması gerekir (Yargıtay 19. HD. 29/03/2017 tarihli, 2016/7076 esas, 2017/2562 karar, aynı dairenin 03/03/2015 tarihli, 2014/16411 esas, 2017/2562 sayılı kararı ) Davacı tarafından 20.430 Euro alacağın avans ödemesi olduğu ispat edilemediğinden, mahkemece davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen karar usul ve yasaya uygundur. Bu sebeple davacı tarafın istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.
Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2018/91E. Ve 2018/580K. Sayılı ilamının Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmıştır. Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 30/09/2020 tarih ve 2020/2442 Esas 2020/3700 Karar sayılı ilamı ile; Dava, alacağın tahsiline ilişkin icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır. Davacı tarafından davalıya mal alımı konusunda 50.000-EURO ödeme yapıldığı hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık, bu bedel karşılığı olan mal alımının davacı tarafından yapılıp yapılmadığı, davalının cari hesap ilişkisinden kaynaklı başka bir alacağının olup olmadığıdır. Bölge adliye mahkemesince, ispat yükünün davacıda olduğu yönündeki görüşü doğru değildir. Davalı, almış olduğu 50.000-EURO avans karşılığı davacıya mal verdiği ve başka alım satım ilişkisinden kaynaklı cari hesabının bulunduğunu ispatla yükümlüdür. İlk derece mahkemesince esas alınan bilirkişi raporu yeterli incelemeyi içermemekte ve Yargıtay denetime elverişli bulunmamaktadır. Mahkemece yeni bir bilirkişiden rapor alınarak taraflar arasındaki ticari defterlerdeki alacak borç ilişkisine ilişkin farkın nereden kaynaklandığı, davalının yukarıda belirtildiği üzere 50.000-EURO karşılığı mal verip vermediği, davacının alacağının bulunup bulunmadığı hususları dayanak belgeleri ortaya konularak incelenmesi gerekir. Mahkemece ispat yükünde hataya düşülerek yetersiz bilirkişi raporuna dayalı hüküm kurulması doğru olmamış bozmayı gerektirmiştir. Bursa BAM 5. Hukuk Dairesi’nin 2018/91 esas ve 2018/580 karar sayılı ve 12.07.2018 tarihli kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkememizce Yargıtay, 11. Hukuk Dairesi’nin 30/09/2020 tarih ve 2020/2442 Esas 2020/3700 Karar sayılı ilamıyla bozma kararına uyulmasına karar verilmekle; Dava dosyası, ibraz edilen deliller ve taraflara ait ticari defter ve dayanağı kayıtlar üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak Yargıtay, 11. Hukuk Dairesi’nin 30/09/2020 tarih ve 2020/2442 Esas 2020/3700 Karar sayılı ilamıyla bozma ilamı doğrultusunda; yeni bir bilirkişiden rapor alınarak taraflar arasındaki ticari defterlerdeki alacak borç ilişkisine ilişkin farkın nereden kaynaklandığı, davalının Yargıtay ilamında açıkça belirtildiği 50.000-EURO karşılığı mal verip vermediği, davacının alacağının bulunup bulunmadığı hususları dayanak belgeleri ortaya konularak incelenmesi ile düzenlenen 24.08.2021 tarihli bilirkişi raporunda; Davacı şirkete ait defter ve kayıtlara göre davacı şirketin davalı şirketten 20.430,00 EURO alacaklı olduğu, Davalı şirket tarafından sunulan 2010-2011-2012-2013-2014 yılı defter ve kayıtlarında ayrıntılı muavin hesap dökümlerinin düzensiz olduğu, sağlıklı veri elde edilemediği, Bu sebeple davalı şirket tarafından davacı şirkete düzenlenen tüm satış faturaları, tahsilatlar, gümrük çıkış beyannameleri ve Halk Bankası Gürsu Şubesi TR40 0001 2009 2880 0058 000 67 numaralı hesabına davacı tarafından gönderilen ödemeler listesi incelenerek davacı ile davalı arasındaki ticari ilişkiye ait cari hesap dökümü oluşturulmuş olup incelenen mevcut 2010-2011-2012-2013-2014 yıllarına ait belgelere göre davalının davacıya toplam 586.471,00.-EURO fatura düzenlediği, davacıdan 597.406,66.- EURO tahsilat yaptığı, davacıdan davalının davacıya 10.935,66 EURO borçlu görüldüğü, Raporun 7/3 bölümünde ayrıntı ile açıklandığı üzere davacının davalıya 08.05.2013 tarihinde davalının banka hesaplarına gönderdiği 2.425,63 EURO davalıya yapılan bir ödeme olmadığı ve hesaplarına Eksen Gıda Dış Pazarlama Ltd Şti ‘ne ödenmek üzere emanet para olarak gönderildiği, ve davalı tarafından Eksen Gıda Dış Pazarlama Ltd Şti ‘ne bu paranın iadesinin yapıldığı, sonuç olarak, davacının davalı hesaplarına gönderdiği 597.406,66 EURO dan, 2.425,63 EURO çıkarılması gerektiğinden, davalının davacıya 8.510,03 EURO borçlu olduğu , Daha önce düzenlenen bilirkişi raporu ile tarafımızca düzenlenen bilirkişi raporunda, raporlar arası sonuç farkının olduğu, daha önceki raporlarda; davalı kayıtları 2013 ve 2014 yılı incelendiği, ticaretin başlangıcı olan davalı şirketin 2010-2011-2012 yılı kayıtlarından nakil gelen devir bakiyelerin hatalı olması sonucu raporlar arası sonuç farkının sebebi olduğu tespit edilmiştir.
Tüm bu nedenlerle dava itirazın iptali davası olup, yasal süresi içinde açılmıştır. Yargıtay ilamı doğrultusunda düzenlenen bilirkişi raporundan anlaşılacağı üzere; davacı şirkete ait defter ve kayıtlara göre davacı şirketin davalı şirketten 20.430,00 EURO alacaklı olduğu, Davalı şirket tarafından sunulan 2010-2011-2012-2013-2014 yılı defter ve kayıtlarında ayrıntılı muavin hesap dökümlerinin düzensiz olduğu, sağlıklı veri elde edilemediğinden davalının ticari defter ve kayıtlarına itibar edilmemiştir. Dosya içerisindeki 50.000-EURO karşılığı mal verip vermediği, davacının alacağının bulunup bulunmadığı hususları dayanak belgeleri ortaya konularak incelenmesi hususunda ise; Davalı şirket yetkilisinin 08.05.2013 tarihinde davacı tarafından banka hesabına gönderilen 2.425,63 EURO ‘nun kendilerine ait bir para olmadığını, davacı tarafından dava dışı şirket olan “ … … GIDA DIŞ TİC. PAZ. SAN TİC LTD ŞTİ” ne ait bir para olduğunu beyan etmiştir. Yapılan bu ödenmenin ispatı olarak dosya içerisine incelenmek üzere davacının … … GIDA DIŞ TİC. PAZ. SAN TİC LTD ŞTİ düzenlediği “ COMPTE DE VENTE N”290” 16.04.2013 tarihli 7.375,34 EURO bedelli faturayı ibraz edilmiştir. Mevcut fatura bedeli olan 7.375,36 EURO dan 4.937,54 EURO mahsup edildikten sonra 2.437,82 EURO kaldığı anlaşılmaktadır. Davalıya ait Halk Bankası Gürsu Şubesi’nden temin edilen onaylı dekonta 08.05.2013 tarihli gelen 2.425,63 EURO EFT nin COMPTE DE VENTE N”290 açıklaması ile hesaplara intikal ettiği anlaşılmıştır. Davacının davalıya yaptığı bu ödemenin taraflar arasındaki ticari ilişki ile ilgili olmadığı davalı hesaplarına emaneten gönderildiği, davalı şirket emanet gelen bu parayı 10.05.2013 tarihinde 0151 seri numaralı tediye makbuzu ile Eksen Gıda Dış Pazarlama Ltd Şti ‘ne iade ettiği tespit edilmiştir. Tüm bu nedenlerle dosya içerisinde yer alan bilirkişi raporu doğrultusunda davacının ticari defter ve kayıtlarına itibar edilerek davacının davalıdan 20.430,00 EURO alacaklı olduğuna karar verilmiştir. İcra takibinin 20.430,00 EURO üzerinden takip tarihinden itibaren 3095 Sayılı Kanunun 4/a maddesi uyarınca işleyecek faizi ile birlikte tahsili ile karar verilmiştir.
İtirazın alacağın tahsilini geciktirmeye yönelik olduğu değerlendirilerek davalı-borçlunun asıl alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine,
Tüm bu izahat çerçevesinde davacı tarafın davasını yeterince ispat ettiği sonucuna varılmış, alacağın likit olduğu ve itirazın alacağın tahsilini geciktirmeye matuf bulunduğu gerekçesi ile davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmiştir.

HÜKÜM:
1-Davanın KABULÜ İLE;
Bursa 6 .İcra Müdürlüğünün 2014/… sayılı takip dosyasında davalı-borçlu tarafından yapılan itirazın İPTALİNE,
2-İcra takibinin 20.430,00 EURO üzerinden takip tarihinden itibaren 3095 Sayılı Kanunun 4/a maddesi uyarınca işleyecek faizi ile birlikte DEVAMINA,
3-Kabul edilen tutar yönünden alacak likit ve yasal şartlar oluşmakla asıl alacağın %20 si tutarında hesap edilen tutar ile icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacıya VERİLMESİNE,
4-Alınması gereken 3.991,33 TL harçtan başlangıçta alınan 700 TL peşin harcın mahsubu ile eksik kalan 3.291,33 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye Gelir Kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan 725,20 TL harç ve 2.269,85 TL yargılama gideri toplamı 2.994,85 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirmekle hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 8.395,87 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Taraflar tarafından kullanılmayan artan gider avanslarının hükmün kesinleşmesine müteakip taraflara iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzünde kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde Yargıtay Yargı yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.04/11/2021
Katip …
¸(e-imzalıdır)

Hakim …
¸(e-imzalıdır)