Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/764 E. 2021/1104 K. 17.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

.
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/764 Esas
KARAR NO : 2021/1104

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. …
DAVALILAR : 1- … – … …
2- … – … …
DAVA : Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli)
DAVA TARİHİ : 17/11/2020
KARAR TARİHİ : 17/11/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 26/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı ve davalılar …’ nin ortakları ve müdürleriolduklarını,. davalı ortakların, hukuka, usule, iyiniyet ve dürüstlük ilkelerine aykırı olarak 09.11.2020 tarihinde bir ortaklar genel kurulu düzenlediğini yine aynı normlara aykırı olarak karar aldıklarını, bu alınan kararların iptali gerektiğini, … genel kurul kararının iptaline, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmişlerdir.
Davalı taraf cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafça, ”…” nin, 09/11/2020 tarihli genel kurul kararının iptali için ikame edilen eldeki davanın, tüzel kişi şirket yerine davalılar aleyhine ikame edilmesi hali hukuka aykırı olup, iş bu yönde husumet itiraz ettiklerini, eldeki davanın, tüzel kişi ”…” aleyhine ikame edilmesinin gerektiğini, ”…” nin, 09/11/2020 tarihli genel kurul kararının hukuka uygun bir nisapla alındığını, hukuka aykırılık içermediğini ve iptal isteminin reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe; Dava, genel kurul kararının iptali istemine ilişkindir. Davacı tarafça …nin 09/11/2020 tarihli genel kurul kararının iptali için ikame edilen eldeki davanın tüzel kişi şirkete karşı ikame edilmesi gerekir. Bu anlamda davalıların pasif husumet ehliyetleri bulunmamaktadır. Bu nedenle davacı davalı şirketi hasım göstermede ilk dava açılırken hukuksal yanılgıya düştüğü gerekçesi ile taraf değişikliği isteminde bulunmuştur. Mahkememizce şirketin davaya dahil edilmesi konusunda iki haftalık kesin süre verilmiş fakat davacı tarafça bu süre kaçırılmıştır. Akabinde davacı hata nedeniyle taraf değişikliği isteminde bulunmuştur. Ancak davanın tüzel kişi şirket aleyhinde ikamesi gerekirken davalılara karşı açılması HMK md. 124/3-4 kapsamında değerlendirilebilecek bir hata olarak nitelendirilemez.
Tüm bu gerekçelerle davanın usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
1-Davanın USULDEN REDDİNE,
2-Harçlar Yasası gereğince alınması gerekli 59,30 TL harçtan başlangıçta alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 4,90 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-
Davacı tarafça yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 4.080,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
Kesinleşme süreci tamamlanana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere oyçokluğu ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.17/11/2021

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır
(Muhalif)

MUHALEFET ŞERHİ : Davacı davalı şirketi hasım göstermede ilk dava açılırken hukuksal yanılgıya düştüğü gerekçesi ile taraf değişikliği isteminde bulunmuştur, mahkememizce şirketin davaya dahil edilmesi konusunda iki haftalık kesin süre verilmiş fakat davacı tarafça bu süre kaçırılmışsa da bu durum davacının hata nedeniyle taraf değişikliği istemesine engel değildir.
HMK madde 124’e göre; Bir davada taraf değişikliği, ancak karşı tarafın açık rızası ile mümkündür. Bu konuda kanunlarda yer alan özel hükümler saklıdır. Ancak, maddi bir hatadan kaynaklanan veya dürüstlük kuralına aykırı olmayan taraf değişikliği talebi, karşı tarafın rızası aranmaksızın hâkim tarafından kabul edilir.
Yasa taraf değişikliği için iki ayrı hal öngörmüştür birincisi; maddi bir hatanın bulunması, ikincisi ise; taraf değişikliğinin dürüstlük kuralına aykırı olmamasıdır. Burada iki şartın birden bir arada bulunması zorunluluğu yoktur. Zira, yasa da “ve” bağlacı değil “veya” bağlacı metne eklenmiştir. İki halden herhangi birisi mevcutsa taraf değişikli kabul edilebilecektir. Hatta yasada “hakim tarafından kabul edilebilir” değil “kabul edilir” hükmü düzenlenerek şartlardan birinin varlığı halinde bunun kabul edilmesinin gerekliliği ortaya konulmuştur. Kanun koyucunun buradaki amacı davaya konu olabilecek bir ihtilafın bir an önce yargı mercilerince çözümlenmesinin istenilmiş olmasıdır.
Yargılamada toplantının hükümsüzlüğü tartışılmaktadır. Hükümsüzlüğün müeyyidesi yokluk yaptırımı olarak dikkate alınacak ise; bu davanın açılması için yasada bir sürede öngörülmediğinden davacı tarafın taraf değişikliği isteminin dürüstlük kuralına aykırı olduğundan bahsedilemez. Yine bu halde davacıyı ikinci bir dava açmaya mecbur bırakmak usul ekonomisine de aykırıdır. Şayet hükümsüzlüğün müeyyidesi iptal edilebilirlik olarak dikkate alınacaksa açılacak ikinci bir dava bu kez süre engeline takılacaktır. Bu durumda da davacının taraf değişikliği talebinin dürüstlük kuralına aykırı olduğundan söz etmek mümkün değildir.

Ayrıca davacının iptal davası açarken yanılgıya düştüğü de ortadadır. Taraflar arasında mahkememizin 2020/470 esas sayılı ana davasında davacının fesih ve tasfiye istediği bu dosya ile birleşen birleşen Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/876 esas sayılı dava dosyasında da şirketin ortak … ‘ nın şirketten çıkarılması istemine ilişkin yargılama devam etmektedir. Eldeki davada verilecek red yahut kabul kararı mahkememizin 2020/470 E sayılı dava dosya ile birleşen birleşen Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/876 esas sayılı dava dosyasına TTK 621/1-h maddesi uyarınca etki de edecektir.
Taraflar arasında şirketin işletme faaliyetinde ve yönetiminde ihtilaf bulunmaktadır. Ortaklar arasındaki bu ihtilaf nedeniyle davacı eldeki davada hasım olarak diğer ortakları göstermiştir. Yanılgının temel kaynağı da ortaklar arasındaki bu ihtilaftır. Yanılgı ortaya çıktıktan sonrada davacı HMK 124 maddesi uyarınca taraf değişikliği isteminde bulunmuştur ki bu istemin kabulü yönünden açıklanan gerekçelerle yasal şartlar oluşmuştur. Bu nedenle davanın usulden reddine dair çoğunluk görüşüne katılmıyorum.
Başkan …
e-imzalıdır