Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/740 E. 2021/462 K. 26.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
BAŞKANLIĞI

TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/740
KARAR NO : 2021/462

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …

DAVALI : … -.
VEKİLİ : Av. …

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 10/11/2020
KARAR TARİHİ : 26/04/2021
Mahkememizde görülen davanın açık yargılamasında,
DAVACININ TALEBİ : Davacı taraf dava dilekçesinde özetle ; davalı aleyhine Bursa 17 .İcra Müdürlüğünün 2020/… sayılı takip dosyası ile icra takibi başlattıklarını, takip konusu alacağın davalı ile davacı arasında bulunan kapı satışından kaynaklandığını, takip başlatıldıktan sonra davalı tarafça 4.612,32 TL iade faturası kesildiğini, buna göre 5.817,80TL üzerinden borcun kaldığını, yetki itirazının yerinde olmadığını, haksız itirazın iptali ile takibin devamına %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmişlerdir.
DAVALININ CEVABI : Davalı vekili cevaplarında; yetkili mahkemenin İstanbul Anadolu Mahkemeleri olduğunu, davalıya verilen ürünlerde ayıp bulunduğunu, ayıp dolayısıyla alınan kapıların tekrar boyandığını, altı adet kapının boyanmasıyla ilgili 2.359,98 TL ödeme yapıldığını, bu sebeple davanın reddine karar verilmesinin ve %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini talep etmişlerdir.
DELİLLER ve GEREKÇE: Dava Bursa 17.İcra Müdürlüğünün 2020/… sayılı takip dosyasında davalı-borçlunun itirazının iptali istemidir.
Takip konusu alacağın taraflar arasındaki satım sözleşmesinden kaynaklandğı anlaşılmaktadır. Satım sözleşmesinin konusu kpı’dır.
Taraflar arasında sözleşmenin varlığında sözleşmeye konu malların davalıya teslim edildiğinde ihtilaf bulunmamaktadır.
İhtilafın kaynağı kapıda ayıp bulunup bulunmadığı ve üçüncü kişiden alınan hizmetin karşılığı düzenlenen 20.11.2020 tarihli 2.359,98 TL tutarındaki fatura bedelinin alacaktan mahsup edilip edilmeyeceği noktasındadır.
Davalı taraf hem takipte yetkiye hemde davada mahkememizin yetkisine itiraz etmişse de taraflar arasında sözleşmenin bulunduğu konusunda ihtilaf bulunmadığından ve alacakta para borcuna ilişkin olduğundan alacaklının ikametgahı mahkemeleri dava da yetkilidir. Bu sebeple her iki yetki itirazı da yerinde değildir.
Tarafların tacir oldukları nazara aldıklarında ihbarın belli şekil ve sınırlara tabi olduğu izahtan varestedir. TTK. 18.maddesine göre tacirler arasında temerrüt ihtarı, sözleşmenin feshi sözleşmeden dönmeye ilişkin ihtar ve ya ihbarlar, noter aracılığıyla, taahhütlü mektuplar, telgraflar veya güvenli elektronik imza kullanılan kayıtlı elektronik posta yoluyla yapılır. Öte yandan ayıp ihbarı da belli sınırlamalara tabidir. Türk Ticaret Kanunu’nun 23. Maddesinde, teslim sırasında açıkça belli olan ayıplar yönünden ayıbın iki gün içinde satıcıya bildirilmesi gerektiği düzenlenmiştir. Açık ayıp halinde özel bir incelemeye gerek kalmadan alıcı tarafından tespit edilebilmesi öngörülür. Düzenlemenin devamında, malda açık ayıp söz konusu olmasa bile, malı satım ve teslim alan tacirin 8 gün içinde malı inceleme veya incelettirmekle yükümlü olduğu düzenlenmiştir. İnceleme neticesinde malın ayıplı olduğunun tespit edilmesi halinde bu ayıbın aynı süre içinde yani sekiz günlük süre içinde satıcıya bildirilmesi gerekmektedir. Sekiz günlük süre malın alıcı tarafından satım ve teslim alındığı tarihten başlar.
Yasal süre içinde ayıp ihbarının yapılmaması halinde tacir alıcı, malı satın aldığı hali ile kabul etmiş sayılmakta ve seçimlik haklara başvuru hakkını kaybetmektedir. Malın ayıplı çıkması halinde alıcının sözleşmeden dönme, ayıp oranında bedel indirimi, ücretsiz onarım veya ayıpsız misli ile değişim gibi seçimlik hakları vardır. Alıcının kullandığı onarım yolundaki seçimlik hak istenen neticeyi vermezse ve arıza maldan yararlanmayı sürekli biçimde engeller mahiyette ise alıcının sözleşmeden dönme hakkını kullanmasında yasal engel yoktur.
TBK’nın 223/2 maddesinde malda olağan bir gözden geçirmeyle ortaya çıkarılamayacak bir ayıp bulunması hâlinde, bu tür bir ayıbın bulunduğu sonradan anlaşılırsa, ayıbın hemen satıcıya bildirilmesi gerektiği de düzenlenmiştir.
Davalı taraf kapıları teslim aldıktan sonra ayıp bulunduğunu bildirmiş ve üçüncü kişiden aldığı 27.02.2020 tarihli 4.612,32 TL hizmet bedeli fatura tutarının alacaktan mahsup edilmesini talep etmiş davacı tarafça da bu tutar alacaktan düşülmüştür. 20.11.2020 tarihli 2.359,98 TL tutarındaki fatura ise takipten sonra ve mahsubu yapılan 27.02.2020 tarihli 4.612,32 TL bedelli faturadan 9 ay sonradır. Davalı ileri sürdüğü bu ayıbı ilk bildirimi ile bildirmediği gibi 9 ay sonra ortaya koymuştur. Diğer yönüyle bu faturada ki ayıplarla ilgili ilk haline ilişkin hiçbir delil sunulmamıştır. Sonradan boyanan kapıların ilk halinin keşifle belirlenmesine imkan bulunmadığı gibi tarafların iddia ve savunmaları ile uyuşmazlık noktalarına göre ticari defter ve belgeler üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına gerek bulunmamaktadır.
Davanın kabulüne karar verilmiştir. Ayıpla ilgili ihtilaf bulunmaktadır. 27.02.2020 tarihli 4.612,32 TL bedelli fatura dahi alacaktan mahsup edilmiştir alacak likit olmadığından icra inkar tazminatına hükmolunmamaıştır.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın kabulü ile Bursa 17.İcra Müdürlüğünün 2020/… sayılı takip dosyasına davalı-borçlunun itirazının iptaline,
Takibin 5.817,80 TL asıl alacak üzerinden bu alacağa takip tarihinden itibaren yıllık değişen oranlarda avans faizi uygulanmak suretiyle icra giderleri ve vekalet ücretiyle birlikte devamına,
Alacak likit olmadığından şartlar oluşmadığı için icra tazminatı istemlerinin reddine,
Alınması gereken 397,41-TL harca peşin yatırılan 54,40-TL harç ile icra veznesine yatan 52,15 TL harcın mahsubu ile bakiye 290,86-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
Davacı vekili lehine takdir edilen 4.080-TL ücret-i vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafça karşılanan ve peşin harç dahil edilerek hesaplanan 96,40-TL muhakeme masrafının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dava şartı arabuluculuk kapsamında Hazine tarafından ödenen 1.320.TL’nin davalıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda uyuşmazlığın miktarına göre kesin olmak üzere karşı açıkça okundu, anlatıldı. 26/04/2021

İş bu kararın gerekçesi 21/05/2021 tarihinde yazılmıştır.

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır