Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/728 E. 2022/30 K. 19.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

… TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/728 Esas
KARAR NO : 2022/30
HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … –
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI : … – …
VEKİLİ : Av. … -…
DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/12/2014
KARAR TARİHİ : 19/01/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 16/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; Davacı taraf özet olarak, davalı şirketten Şubat 2013 tarihinde satın alınan … markalı kompresörün yağ soğutucusunun 08/12/2013 tarihinde arızalandığını, arızanın garanti süresi içinde meydana geldiğini, davalı tarafa tamir için ihtarda bulunulmasına rağmen bu yükümlülüğün yerine getirilmediğini, iş kaybı yaşamak istemeyen davacının tamir bedeli olan 15.264,65.-EURO tamir bedelini ödeyerek 17/12/2013 tarihinde arızayı giderdiğini, arızalı parça üzerinde Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2013/1398 sayılı dosyası ile tespit yaptırdıklarını, tespit dosyasına verilen raporda soğutucunun delik olduğu, soğutucuda kullanılan suda bir olumsuzluk bulunmadığı, bu sebeple arızanın üretim hatasından kaynaklandığı, garanti kapsamında değişim yapılması gerektiği hususlarının açıklandığını, işletmede çalışan aynı marka soğutucunun sorunsuz çalıştığını, garantili parçanın arızası ve bu arızanın geç giderilmesi sebebiyle davcı şirketin dokuz günlük üretim kaybı yaşadığını, bundan doğan zararlarının 242.711,58.-USD olması gerektiğini, ancak şimdilik 10.000 USD talep ettiklerini belirterek garanti kapsamında değişmesi gereken parça için ödedikleri 15.264,65. EURO nun 17/12/2013 ödeme tarihinden başlayan en yüksek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, makina arızası sebebiyle oluşan üretim kaybından doğan zararın tespitine ve şimdilik 10.000 USD’nin zarar tarihinden 08/12/2013 tarihinden başlayan en yüksek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, her iki yabancı para alacağının tahsil tarihindeki Merkez Bankası Efektif satış kuru üzerinden ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı vekili cevap dilekçesinde; Davalı taraf davanın reddini savunmuş, davanın davalı ikametgahı olan İstanbul Anadolu Adliyesinde açılması gerektiğini, ayıp ihbarının süresinde yapılmadığını, davanın zamanaşımı yönünden reddi gerektiğini, yağ soğutucusundaki arızanın işçilik yahut imalat hatasından kaynaklanmadığını, arızanın davacı kusuru ile meydana geldiğini, işletmede kullanılan soğutma suyunun ph derecesinin uygun olmadığını, suyun analizini yaptıklarını, … Kimya Ltd.Ştinin 11/12/2013 tarihli raporuna göre soğutma suyunun korozif ve aşındırıcı olduğunu, Bursa 3.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2013/1398 sayılı dosyasına verilen raporu kabul etmediklerini, rapora esas alınan ve su karakter değerinin 6.01 ph olduğunu gösteren analiz raporunun tek taraflı olduğunu, tespit dosyasına rapor veren bilirkişinin suyu kendisi ölçtürmeden ve numune almadan davacının aldığı rapora istinaden görüş bildiremeyeceğini, kaldı ki tespit raporunda bir üretim hatasından bahsedilmediğini, davacı tarafın makina arızası sebebiyle uğradığını ileri sürdüğü kazanç kaybının soyut ve tahmini olduğunu, kaldı ki zararla olay arasında uygun illiyet bağı bulunmadığını, arıza ortaya çıkınca davacı tarafa gerekli desteğin sağlanmasına rağmen taleplere karşı olumsuz yanıt veren davacının arıza tespit ve tamirinde temerrüde düştüğünü, zira 09/12/2013 tarihli arıza bildirimden hemen sonra en hızlı biçimde parça teminine girişildiğini, uçak kargosu ile bir haftada temin edilen parça için doğan ek maliyetin davalı tarafından karşılandığını, gerekli analiz çalışmalarının başlatıldığını, parçadaki hasarın tayin ve tespiti için garanti kapsamında işlem uygulanmak üzere parçanın … Belçika fabrikasına gönderilmesinin istendiğini, ancak davacı tarafın bu uluslararası garanti işlemine onay vermediğini, arızanın gerçek sebebi belirlenip, gerekirse onarım bedelinin garanti kapsamında ödeneceğinin taahhüt edilmesine rağmen davacının bundan kaçındığını, üniversitelerin metalurji bölümündeki uzman bir bilirkişi tarafından kesit alınması halinde arızanın kök sebebinin anlaşılabileceğini ileri sürmüştür.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe; Dava; ticari satılan emtiadaki ayıp nedeni ile alacak ve tazminat istemlerine ilişkindir.
Davacı yan satılandaki gizli ayıp nedeni ile makinede ücretsiz değişmesi gereken parçanın değiştirilmesi için yapılan gideri ve iş durma zararının giderilmesini talep etmiş; davalı yan satılanda ayıp olmadığını,ortaya çıkan arızanın kullanılan su kalitesizliğinden kaynaklandığını bunun sorumluluğunun da satıcıya yüklenemeyeceğini, kendilerine ihbar da yapılmadığını savunmaktadır.
Davaya konu makine üzerinde gerek delil tespitine ilişkin ve gerekse mahkemece yaptırılan bilirkişi raporlarına göre arızanın gizli ayıp niteliğinde bulunduğu ve kullanılan sudan kaynaklandığının saptanamadığı, değişen parça giderinin davalının sorumluluğunda olduğu belirlenmiştir. Mahkememizce bu doğrultuda verilen 2014/1678 esas 2017/291 karar sayılı kısmen kabul kararı İstanbul BAM 16 HD 22/10/2020 tarih 2017/5500 esas 2020/1781 karar sayılı kararı ile “davacı yanın iş yerinin davaya konu makine arızası ve bu arızanın giderimine kadar geçen süre zarfında iş durması /azalması yaşayıp yaşamadığı, varsa bu durumun tamamen ilgili makine arızasından kaynaklanıp kaynaklanmadığı, iş yerinin kapasitesi, arıza tarihlerindeki mevcut siparişleri vb. kriterler gözetilerek zarar oluşup oluşmadığı ve miktarı konusunda” inceleme yapmak üzere kaldırılmıştır. Kaldırma kararı gereğince dava konusu … Marka ZH 7000 tipi üç kademeli santrifüj kompresörde oluşan arıza nedeni ile davacı yanın iş yerinin davaya konu makine arızası ve bu arızanın giderimine kadar geçen süre zarfında iş durması ya da azalması yaşayıp yaşamadığı, varsa bu durumun tamamen ilgili makine arızasından kaynaklanıp kaynaklanmadığı, iş yerinin kapasitesi arıza tarihlerindeki mevcut siparişleri ve o dönemde sipariş iptali yaşanıp yaşanmadığı gibi kriterler gözetilerek zararın oluşup oluşmadığı, oluşmuş ise miktarı konusunda rapor aldırılarak davacı defter kayıtları da incelenmiştir. Yapılan inceleme ile davacı şirketin satışlarının müşterisinin özel birebir siparişi üzerine değil stok bulundurarak ve stoktaki ürünlerin satışının yapılması şeklinde olduğu anlaşılmaktadır.Bu yüzden davacı şirketin sipariş kaybı veya sipariş iptali nedeniyle herhangi bir zarara uğradığına dair dava dosyasına herhangi bir belge ibraz etmediği ve yasal defter kayıtlarında da sipariş kaybı ve sipariş iptali dolayısıyla ödenen tazminat vb. gider kaydı olmadığı görülmekle davacının üretim kaybından doğan herhangi bir zararının bulunmadığı kanaatine varılmıştır. Bu nedenle davacı tarafın iş gücü kaybı iddiasına dayalı tazminat talepleri haklı ve yerinde görülmemiştir.
Her ne kadar kaldırma kararı sonrası görevlendirilen bilirkişi heyeti tarafından “dava konusu yağ soğutucusunun (eşanjör) maliyetinin 42.905,90.-TL’sı olduğu” hakkında görüş bildirmiş iseler de, mahkememizce dava konusunun değişen parça (eşanjör) ile ilgili bölümü hakkında alacak tutarının 15.264,65.-Euro olduğuna ilişkin karar verilmiş ve bu kısım İstinaf Mahkemesi tarafından şu aşamada bozma nedeni sayılmamıştır. Bu konu ile ilgili davalı istinafının henüz değerlendirilmediği kaldırma kararında açıklanmış ise de mahkememiz kanaatinde bir değişiklik olmamıştır. Şöyle ki; davacı tarafın iş yerinde kullanılan ve davalı şirket tarafından imal ve temin edilen … marka kompresörün yağ soğutucusunun arızalandığı ve dava öncesi süreç içinde parçanın yenisi ile değiştirildiği tartışmasızdır. Temel uyuşmazlık konusu, arızanın kaynağının ve arızada hangi tarafın kusurlu bulunduğunun belirlenmesidir. Üründe bir imalat hatası yahut gizli ayıp var ise davalı taraf sorumlu olacak, ürünün garanti kapsamında değiştirilmesi gerekecektir. Buna karşılık kullanım şartlarına riayet edilmemesinden kaynaklanan bir arıza söz konusu ise davacı tarafın herhangi bir talep hakkı olmayacaktır.
Ürünün açık bir ayıbı bulunmadığı ortadadır. Yaklaşık on ay süre boyunca sorunsuz biçimde çalışmıştır. Dolayısıyla ilk muayene ile belirlenecek türden ayıp bulunmadığından ihbar süresi konusunda değerlendirme yapılmamıştır. Üstelik ürünün arızası dıştan bakılarak anlaşılacak türden bir arıza değildir. O halde yapılacak bilirkişi incelemesi ile üründe gizli ayıp bulunup bulunmadığını belirlemek gerekir. Keza aynı bilirkişi incelemesi ile arızada kullanım şartlarından kaynaklanan etkenlerin varlığı da araştırılacak, davacının kendi kusurundan kaynaklanan sebeplerle arıza meydana gelip gelmediği değerlendirilecektir.
Davacı tarafın arızayı davalıya ihbar ettiği ve davalı tarafın üründe ayıp bulunduğunu kabul etmediği, parçayı ücretsiz biçimde yenisi ile değiştirmediği anlaşılmaktadır. Bunun üzerine davacı taraf bir tespit yaptırarak eşanjörü yenisi ile değiştirmiş bunun için gerekli 15.264,65 EURO ücreti karşılamıştır. Davacı tarafça Bursa Kapatılan 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2013/1398 D.iş sayılı dosyasına verilen raporda soğutucu sisteminde kullanılan suda herhangi bir olumsuzluk tespit edilemediği, sistemdeki titreşimin kabul edilebilir seviyede olduğu belirtilerek soğutucudaki delinmenin üretim hatasından kaynaklandığını, aynı adreste aynı marka kompresörler bulunduğunu ve onların soğutucularında arıza doğmadığını belirten bilirkişi, ürünün kullanma süresi nazara alındığında garanti kapsamında yenisi ile değiştirilmesi gerektiği görüşünü açıklamıştır.
Tespit raporunu tarafların yokluğunda alındığı nazara alınarak bu kez davalının beyan ve savunmalarını da dikkate alacak şekilde yeni bir bilirkişi incelemesi yaptırılması uygun görülmüştür. Eşanjörün çalışma şartlarına doğrudan etki eden suyun asitlik seviyesi değerlendirmesi de yapılacağından heyete bir makina mühendisi bilirkişi yanında kimya metalurji konusunda uzman bir bilirkişi de katılmıştır. Bilirkişilerin uzmanlık alanları farklı olduğundan ve görüş bildirecekleri alanlar aynı olmadığından heyetin üç kişiden oluşturulmasına gerek görülmemiştir. Zira bu iki bilirkişi arasında görüş farklılığının doğması söz konusu olmayacaktır. Neticede ortak rapor düzenleseler dahi farklı alanlarda görüş bildireceklerinden usul ekonomisi de gözetilerek iki kişilik heyet oluşturulması yeterli görülmüştür.
Heyetle birlikte mahallinde keşif icra edilmiş, keşif sırasında sistemde kullanılan sulardan numune alınmış, sistemin çalışma şartları gözlemlenmiştir. Keşif sırasında bilirkişiler eşanjörün kesilip iç kısımları görülmeden görüş bildiremeyeceklerini beyan etmişler bu sebeple kendilerine süre verilerek arızalı eşanjör teslim edilmiştir. Bilirkişiler 03/01/2017 havale tarihli raporlarında su analizinin belirli periyotlarla yapılması halinde anlamlı bir sonuç doğabileceğini, tek bir rapora göre görüş bildirilemeyeceğini, işletmedeki suyun sürekli izlenerek kimyasal katkılarla su kalitesinin ayarlandığını, bu sebeple belli ölçüler içinde iniş çıkışların normal kabul edilmesi gerektiğini, soğutma suyunun aşınmada en büyük etken olduğunu ancak üründe korozyon izleri bulunmadığını, yüzeylerde makro ve mikro düzeyde korozyon bulunmaması sebebiyle alınan su örneklerinin analizinden yarar sağlanamayacağını, kullanıcı kaynaklı başka bir sebep görülmediğini, sıvama yöntemiyle yapılan borularda uzun bir süre sonunda bağlantılarda sızıntı görülmesinin normal olduğunu, fakat bu sızıntının çok daha uzun süre sonra ortaya çıkması gerektiğini, ortaya çıkan arızanın kullanıcı kaynaklı olmadığını, erken bakım gerektiren bir durum bulunduğundan satıcının sorumluluğu bulunduğunu açıklamışlardır.
Eşanjörün arızalanmasına sebep olacak en önemli etkenlerden birinin soğutma sisteminde kullanılan suyun kalitesi olduğu ortaya çıkmıştır. Ancak su kalitesinin sürekli biçimde kötü olduğuna dair yeterli veri bulunamamıştır. Raporda da belirtildiği üzere su kalitesinde zaman zaman olumsuz değişiklikler yaşanabilir. Ancak su kalitesi sürekli izlendiğinden duruma müdahale edilip belli bir ortalama kaliteye ulaşılması esastır. Davacı tarafın bu şartları sağlamış olduğu ürünün metal yüzeylerinde korozyon ve aşınma bulunmamasından anlaşılmaktadır. Nitekim aynı iş yerinde aynı makinalardan kullanılmaya devam edilmektedir. Suyun asitlik dengesinin her parçada aynı sürede etki göstermesi elbette beklenemez. Ancak genel olarak sistemin çok daha uzun süreler sağlıklı biçimde çalıştığı da gözden kaçırılmamalıdır.
Arızalı parçanın kendisinden beklenen muhtemel kullanım ömründen çok daha kısa bir süre önce arızalandığı nazara alındığında ve aynı türden parçaların sistemde halen kullanılmaya devam edildiği gözetildiğinde üründe imalat kaynaklı bir hata bulunduğu sonucuna varılmıştır. Bu sebeple satıcı taraf en azından garanti süresi içinde ürünü ücretsiz olarak yenisi ile değiştirmelidir. Davacının parçayı değiştirmek için ödemek zorunda kaldığı 15.264,65 Euro ‘nun davalı tarafça karşılanması gerekir.
Tüm bu gerekçelerle aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile, 15.264,65 Euro alacağın (Değişen parça giderinin) 17/12/2013 tarihinden itibaren 3095 sayılı kanunun 4/A maddesi gereğince işleyecek faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Davacının üretim kaybından doğan zarar talebinin REDDİNE,
2-Alınması gereken 2.992,25 TL harca peşin yatırılan 1.146,10-TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.846,15-TL harcın davalıdan tahsiline,
3-Davacı vekili lehine takdir edilen 6.494,44 TL ücret-i vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Reddedilen kısım üzerinden davalı vekili lehine takdir edilen 5.100,00 TL ücret-i vekaletin (daha azına hükmedilemeyeceğinden) davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafça yapılan ve peşin harç ile istinaf masrafları da dahil edilerek hesaplanan 3.632,70- TL muhakeme masrafından kabul red oranına göre hesaplanan 2.371,06-TL muhakeme masrafının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafça yapılan ve istinaf masrafları da dahil edilerek hesaplanan 3.656,45 TL muhakeme masrafından kabul red oranına göre hesaplanan 1.269,88 TL muhakeme masrafının davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiyesinin davalı üzerinde bırakılmasına,
7-Kesinleşme süreci tamamlanana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde mahkememize iletilecek bir dilekçe ile Bursa Bölge Adliye Mahkemesi İstinaf Yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 19/01/2022

Katip …
☪e-imzalı

Hakim …
☪e-imzalı