Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/690 E. 2021/709 K. 05.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/690 Esas
KARAR NO: 2021/709 Karar

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … .
DAVALI : … – … …
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/10/2020
KARAR TARİHİ : 05/07/2021
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı taraf dava dilekçesinde özetle ; davacı aleyhine Bursa 10 .İcra Müdürlüğünün 2014/… sayılı takip dosyası ile icra takibi başlatıldığını, takibe konu senedi davacının düzenlemediğini, sürücü belgesini kaybetmesinden sonra söz konusu durumun ortaya çıktığını, bununla ilgili olarak ceza yargılamasının devam ettiğini ileri sürerek senet dolayısıyla borçlu olmadıklarının tespitine ve %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmişlerdir.
Davalılara usulüne uygun davetiyelerin tebliğine rağmen cevap vermedikleri gibi delil de bildirmemişlerdir.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe:
Dava Bursa 10 .İcra Müdürlüğünün 2014/… sayılı takip dosyasında takibe konu edilen 2.550,00 TL bedelli 23/10/2014 vadeli 14/10/2014 keşide tarihli senet dolayısıyla davacının davalıya borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Davacı takibe konu senedi kendisinin düzenlemediğini, sürücü belgesini kaybetmesinden sonra söz konusu durumun ortaya çıktığını senetteki imzanın kendisine ait olmadığını iddia etmiştir.
Dava konusu olayla ilgili olarak ceza yargılaması bulunmaktadır. Bursa 7 Ağır Ceza Mahkemesinin 2016/48 Esas sayılı dava dosyasında davacının katılanı olduğu sanığın dava dışı … olduğu Dolandırıcılık ve Resmi Belgede Sahtecilik suçlarından yargılama yapılmış sanık … her iki müsnet suçtan mahkumiyetine karar verilmiştir.
Anılan ceza dosyasında davalı … de katılan konumundadır. Davalı … eldeki davaya cevap vermemişse de ceza dosyasındaki; “Kendisini … diye tanıtan monitörde gördüğümüz sanık … araç kiralamak istediğini söyledi. Ben kendisinden kefil istedim. Bana İstanbul’dan geldiğini , kefili olmadığını söyledi. Kısa bir süre sonra “burada bir yakınım var, onu getireyim” dedi ve daha sonra huzurdaki sanık … ile birlikte işyerime geldiler. Kendisine kiraladığım aracın sözleşmesini yaparken … isimli ehliyeti sundu.Üzerindeki fotoğraf kendisine aitti. Konuşmalarımız sırasında kendisine … diye defalarca hitap edişimden sanık … haberdardı. Onun yanında bu şekilde konuşmalar geçti. Hatta araç kiralama sözleşmesini her ikisi düzenlediler ve sözleşmeye ve senede … ismini yazdılar. Tamamından sanık …’nın bilgisi vardı. Sonradan … ismini bildirdiği şeklindeki beyanları doğru değildir. Baştan sonra … , sanık …’in kendisini … olarak tanıttığından haberdardır. Dediğim gibi sözleşmeyi ve senedi bu şekilde kendileri düzenleyip imzalayıp verdiler.” şeklindeki beyanlarla dava dışı sanık Ruhiyi de mahkeme huzurunda teşhis ederek sözleşmeyi ve senedi davacının değil sahte belgelerle sanık … imzaladığını bildirmiştir.
Sanık … ise; “Suç tarihinde Bursa’ya geldim. Araç kiralamak istedim. …’dan bana kefil olmasını rica ettim. O da kabul etti. Mşüteki …’in araç kiralama şirketine gittik. Kendisinden daha önce de araç kiralamıştım. Ancak herhangi bir sorun yaşanmamıştı. Bu sefer aracı kiraladım. Benim kendi kimliğim ve ehliyetim alındığı için daha önce temin ettiğim … adına olan ehliyetin üzerine kendi fotoğrafımı yapıştırmıştım. Bunu …’e verdim. Sözleşme yaptık. Aracı aldım. Süre bitiminde aracı getirip teslim ettim ancak kiralama ücretinin bir kısmını ödeyemedim. Çünkü daha önceden de kendisinden araç kiralamıştım. Zaman zaman borçlandığım olmuştu. Sadece son 10 günlük kiralama ücretini ödeyemedim, …’ı bizzat tanımam. Onun bu ehliyetini bir arkadaştan rica ettim. 500.-TL karşılığında bana getirdi. Ben kendi fotoğrafımı bu ehliyete yapıştırıp kullandım. …’nın benim bu sahte kimliği araç kiralarken ibraz ettiğimden haberi yoktu. Müşteki … ile aramızda ihtilaf çıkınca son saniyede öğrenmiş oldum.Şu ana kadar müşteki …’e olan borcumu ödemedim” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Ceza dosyasında sanık … ‘ nin beyanlarında davacıya ait sürücü belgesinin üzerine kendi fotoğrafını yapıştırarak araç kiralama işinde bu belgenin kullanıldığı ve bu belge ile sözleşmenin imzalandığının açıkça ikrar edilmiş olduğu, yine dosya katılanı ve dosyamız davalısı … ‘ ün beyanlarında sanık … ‘ de teşhis edilmek suretiyle bu kişinin … diyerek kendisini tanıttığını ve araç kiralamak istediğini açıkça belirttiği, … isimli ehliyetin kendisine sunularak sanık … ‘ nin araç kiralama sözleşmesini imzaladığının açıkça beyan edildiği, yine dosya kapsamında alınan bilirkişi raporunda 2.550,00 TL bedelli 23/10/2014 vadeli 14/10/2014 keşide tarihli senetteki imzanın davacı ceza dosyası katılanı … eli ürünü olmadığına yönelik rapor düzenlenmesi karşısında senedi davacının imzalamadığı sabittir. Bunun için ayrıca bir grafoloji raporu alınmasına ve eza dosyasındaki açık beyanlar karşısında ceza dosyasının kesinleşmesinin beklenmesine de gerek duyulmamış davanın kabulüne karar verilmiştir.
Davada senet dolayısıyla takipte borçlu olunmadığı da istenmiş olduğundan harca esas değer takip tutarınca dikkate alınmıştır.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
1-Davanın KABULÜ İLE;
2-Bursa 10. İcra Müdürlüğünün 2014/… sayılı icra dosyasında takibe konu 2.550,00 TL bedelli 23/10/2014 vadeli 14/10/2014 keşide tarihli senet dolayısıyla davacının davalıya borçlu olmadığının TESPİTİNE,
3-Davalının takipte açıkça kötü niyetli olduğu sabit olmadığından davalı aleyhine kötü niyet tazminatı hükmedilmesine yer olmadığına,
4-Harçlar Yasası gereğince alınması gerekli 380,10 TL harçtan başlangıçta alınan 95,03 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 285,07 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
5-Davacı tarafça yapılan 95,03 TL peşin harç, 54,40 TL başvuru harcı, 250,00 TL yargılama gideri olmak üzere toplam 399,43 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 4.080,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
6-Dava şartı arabuluculuk kapsamında hazine tarafından ödenen 1.320,00 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Kesinleşme süreci tamamlana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, uyuşmazlığın miktarına göre kesin olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.05/07/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır