Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/662 E. 2022/310 K. 22.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

….
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/662 Esas
KARAR NO : 2022/310

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : … – … …
VEKİLLERİ : Av. ……
Av. …….

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/10/2020
KARAR TARİHİ : 22/03/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 22/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ; Müvekkili tarafından davalı borçlu aleyhine aralarındaki ağaç alım satımı ve teminat mektubu ilişkisinden kaynaklanan alacak sebebi ile Bursa 1. İcra Müdürlüğünün 2019/… Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığı borçlu tarafından takibe haksız olarak itiraz edildiği ve takibin durduğu akabinde taraflarınca zorunlu dava şartı arabuluculuk yoluna başvurulduğu üzere herhangi bir anlaşma sağlanamadığı 19/04/2018 tarihinde Bandırma Orman İşletme Müdürlüğü tarafından gerçekleştirilen Dikili Açık Arttırmalı Satışlar ihalesi sonucunda 577 adet yapraklı dikili cinsinde 1.262,21 metreküp, 376.615,22 TL bedelli enval davalının üzerinde kaldığı, akabinde Bandırma Orman İşletme Müdürlüğü tarafından 24/04/2018 tarihli iadeli Taahhütlü yazı ile davalının 300.794,00 TL bedelli teminat mektubu sunması için kendisine 15 gün süre verildiği müvekkilinin 300.794,00 TL bedelli kesin teminat mektubunun davalıya verilmesini sağladığı bu nedenlerle başlattıkları takipte borca, tüm faiz ve ferilerine haksız olarak yapılan itirazın iptali ile Bursa 1. İcra Müdürlüğünün 2019/… Esas sayılı takibin devamına tüm yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine ayrıca başlattıkları takip haksız olarak durdurulmuş olduğundan, İİK.m. 67/2 hükmü gereğince davalı aleyhine asıl alacak ve işlemiş faiz miktarı (takip çıkışı) üzerinden %20 ‘den az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir
Davalının cevap dilekçesinde; Davalıya, usulüne uygun olarak tebligat yapılmasına rağmen davaya cevap vermediği gibi delil de bildirmedikleri görüldü.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe:
İncelenen Dosya Kapsamına Göre
Dava, davacı ile davalı arasındaki ticari satıma ilişkin kaynaklı alacağa ilişkin itirazın iptali davası olup, yasal süresi içinde açılmıştır. kural olarak ispat külfeti alacaklı olduğunu iddia eden davacı taraf üzerindedir.
Öncelikle, ispat yükü ve hâkimin davayı aydınlatma yükümünün açıklanmasında yarar bulunmaktadır. Bilindiği üzere, ispat yükü kural olarak davacıya düşer; yani, davacı davasını dayandırdığı olguları ispat etmelidir. Yine, kural olarak herkes iddiasını kanıtlamakla yükümlüdür. Kendisine ispat yükü düşen taraf iddiasını ispat edemezse, kendisine ispat yükü düşmeyen diğer tarafın onun iddiasının aksini ispat etmesine gerek yoktur; o olgu ispat edilmemiş sayılır. Fakat kendisine ispat yükü düşmeyen taraf, ispat yükü kendisinde olan diğer tarafın iddiasını ispat etmesini beklemeden, onun iddiasının aksini ispat için delil gösterebilir. İşte bu delile, karşı (mukabil) delil denir.
Taraflarca aralarında davacın teminat mektubu, orman su işlerine ait bilgi ve belgeler, ödeme makbuzu gibi kayıtlar dosyamız içerisine sunulmuştur.
Davacı tarafından davalı borçlu aleyhine aralarındaki ağaç alım satımı ve teminat mektubu ilişkisinden kaynaklanan alacak sebebi ile Bursa 1. İcra Müdürlüğünün 2019/… Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığı, 19/04/2018 tarihinde Bandırma Orman İşletme Müdürlüğü tarafından gerçekleştirilen Dikili Açık Arttırmalı Satışlar ihalesi sonucunda 577 adet yapraklı dikili cinsinde 1.262,21 metreküp, 376.615,22 TL bedelli enval davalının üzerinde kaldığı, akabinde Bandırma Orman İşletme Müdürlüğü tarafından 24/04/2018 tarihli iadeli Taahhütlü yazı ile davalının 300.794,00 TL bedelli teminat mektubu sunması için kendisine 15 gün süre verildiği davacının 300.794,00 TL bedelli kesin teminat mektubunun davalıya verilmesini sağladığı
Davalı, davacı taraftan temin etmiş olduğu teminat mektubunu Bandırma Orman İşletme Müdürlüğü’ne teslim etmiş ve 577 Adet, 1.262.21 M3 376.615,22 TL bedelli envali teslim aldığı Ancak davalının ihale bedeli için herhangi bir ödeme yapmaması üzerine söz konusu teminat mektubu 08.05.2019 tarihinde bozulmuş ve davacı Rıdvan Cevahir adına Bandırma Orman İşletme Müdürlüğünün TR38 0001 0000 4831 1156 1150 01 İban numaralı hesabına “Rıdvan Cevahir MW003287 Mektup Ödemesi” açıklaması ile Teminat Bedeli olan300.794 00 TL transfer edildiğine dair makbuz dosyamız arasında olduğu anlaşılmıştır.
İsticvap, bir tarafın kendi aleyhine olan belli bir veya birkaç vakıa hakkında mahkeme tarafından sorguya çekilmesi (dinlenmesi) demektir.
HMK m. 169, Hâkim bir tarafın isticvabına resen veya talep üzerine karar verebilir. Yine Hmk m. 173 yer alan düzenlemeye göre İsticvap edilecek kişi, isticvap konusu vakıa aleyhine olan ve bu nedenle isticvabına karar verilmiş olan tarafın bizzat kendisidir .
Hmk m. 171 de bu davetiyede, isticvabına karar verilen tarafa geçerli özrü olmaksızın gelmediği veya gelip de sorulan sorulara cevap vermediği takdirde sorulan soruları ikrar etmiş sayılacağı bildirilir.
HMK m. 171/f. 2 ‘de Çağrılan taraf özürsüz olarak gelmediği veya gelip de sorulara cevapsız bıraktığı takdirde, mahkemece sorulan vakıaları ikrar edilmiş sayılır .şeklinde düzenlenmiştir.
Madde hükmünde “sayılabilir” ifadesi kullanılmamış, “sayılır” ifadesi kullanılmıştır. Dolayısıyla madde hükmündeki ikrar edilmiş sayma, hâkimin takdirine bırakılmış değildir. Hâkim, isticvap davetiyesi üzerine gelmeyen veya gelip de cevap vermeyen tarafı, kendisine sorulan vakıaları ikrar etmiş saymak zorundadır.
Yine Hukuk Muhakemeleri Kanununun 172. maddesinin 1. fıkrasına göre, isticvap olunacak kimsenin bizzat gelmesi gereklidir. Ancak, isticvap olunacak kişi, mahkemenin bulunduğu il dışında oturuyor ve bulunduğu yerde aynı anda ses ve görüntü nakledilmesi yolu ile isticvap olunması mümkün değilse istinabe yolu ile isticvap olunur. Denilmektedir.
Taraflar yargılamada kendi menfaatlerine uygun olarak neleri ileri sürüp sürmeyecekleri konusunda serbesttirler. Ancak ileri sürdükleri hususların doğru olması, beyan ve açıklamalarının gerçeğe aykırı olmaması gerekir. Taraflardan aleyhlerine olan hususları da beyan etmeleri beklenemez. Ancak gerek kendilerine, gerek karşı tarafa ilişkin hususlarda yaptıkları açıklamalarda mahkemeyi yanıltmamaları gerekir. HUMK döneminde tarafların davada gerçeği söyleme yükümlülüğünü genel olarak, açıkça kabul eden bir hüküm bulunmamaktaydı. Ancak HUMK’ta, yer alan bazı hükümlerden hareketle, doktrinde tarafların davada gerçeği söylemekle yükümlü oldukları genellikle kabul edilmekteydi.HUMK’tan farklı olarak HMK’da genel hüküm niteliğinde bir düzenleme olan HMK m. 29 “Taraflar, dürüstlük kuralına uygun davranmak zorundadırlar. Taraflar, davanın dayanağı olan vakıalara ilişkin açıklamalarını gerçeğe uygun bir biçimde yapmakla yükümlüdürler” diyerek taraflara açık bir şekilde gerçeği söyleme yükümlülüğü getirmiştir.Doğruyu söyleme yükümlülüğüne aykırı olarak ileri sürülen iddialar, yapılan işlem veya beyanlar, mahkeme tarafından tespit edilirse, dikkate alınmayacak, verilen hükme dayanak oluşturmayacaktır. Ayrıca doğruyu söyleme yükümlülüğüne aykırı davranma sonucunda bir zarar ortaya çıkmışsa, bu yükümlülüğe aykırı davranan kişinin bu zararı tazmin edeceği de doktrinde kabul edilmektedir.
İsticvap, 6100 sayılı HMK`nın 169 ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olup, mahkeme kendiliğinden veya talep üzerine taraflardan birini davanın temelini oluşturan vakıalar ve onunla ilişkisi bulunan hususlar hakkında dinleyebilir. İsticvap, bir tarafın kendi aleyhine olan belli bir vakıa hakkında mahkeme tarafından dinlenmesi anlamına gelmekte olup, davanın aydınlatılmasına katkıda bulunan bir usul işlemidir. İsticvap, bizzat taraf davet edilmek suretiyle yapılır ve usulüne uygun davetiyeye rağmen taraf isticvap için mahkemeye gelmezse isticvap edilen vakıa ikrar edilmiş sayılır. Bu açıklamalar ışığında somut olay incelendiğinde; Davacı tarafın davalıya ihtarlı isticvap tebligatının gönderilmesine, ve davaya konu uyuşmazlığa ilişkin beyanının alınması talep edilmiştir. Davacı tarafın talebi isticvap mahiyetinde olmak üzere davalı şirket yetkilisinin sözlü beyanları alınmıştır. İsticvap edilen şirketin kendi adına olduğunu ancak oğlu tarafından yönetiliğini davaya konu alacak konusunda haberi olmadığını her şey ile oğlunun ilgilendiğini sadece gelen evrakları imzaladığını ancak incelemediğini, ve isticvap dilekçe içeriğini kabul etmediğini ifade etmiştir. Davalı taraf isticvap edilen davalı vakıalar hakkında bilgi vermemiş, tüm yetkilerin şirketi yöneten asıl oğlunda olduğunu ifade etmiştir. Tüm açıklamalardan hareketle davalı tarafın isticvap edilen konulara ilişkin cevap vermediğine dair beyan ettiği dikkate alındığında dosyaya sunulan ödeme dekontlarından da anlaşılacağı üzere davacının ödemeleri gerçekleştirdiğinden davacının davalıdan takipteki asıl alacak tutarında alacaklı olduğu sonucuna ulaşılmıştır.
Açıklanan gerekçe ve dosyada toplanan tüm delillerin değerlendirilmesi sonucunda aşağıdaki şekilde hüküm oluşturulmuş ve alacağın likit olduğu anlaşılmış olup davacı lehine icra inkar tazminatına hükmolunmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
1-Davanın KABULÜ ile:
2-Bursa 1. İcra Dairesinin 2019/… Esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazın iptaline, takibin 241.919,04 TL asıl alacak üzerinden devamına,
3-İtirazın alacağın tahsilini geciktirmeye yönelik olduğu değerlendirilerek davalı-borçlunun asıl alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine,
4-Harçlar Yasası gereğince alınması gerekli 16.525,49-TL harçtan başlangıçta alınan 4.131,38-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 12.394,11-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
5-Davacı tarafça yapılan 4.131,38-TL peşin harç ve 62,20-TL başvurma harcı+vekalet harcı , 152,00‬-TL yargılama gideri toplam 4.345,58‬‬-TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 25.384,33-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
7-Dava şartı arabuluculuk kapsamında hazine tarafından ödenen 1.320,00 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
8-Kesinleşme süreci tamamlana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine,
Dair Taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize iletilecek bir dilekçe ile Bursa Bölge Adliye Mahkemesi İstinaf Yargı Yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
22/03/2022

Katip …
E-imzalıdır

Hakim …
E-imzalıdır