Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/632 E. 2023/527 K. 12.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/632 Esas
KARAR NO : 2023/527

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – … …
VEKİLİ : Av. … – Ulubatlı Hasan Bulvarı Hanedan Apt.No.65, Kat:2,D.:3,4 16240 Osmangazi/ BURSA
DAVALI : 1- … – …
VEKİLİ : Av. … – İhsaniye Mah. Fsm Bulv. Leylak Sk. No:5 Plaza 224 B Blok K:10 D:46 Nilüfer/ BURSA
MAHKEMEMİZİN BİRLEŞEN 2022/549 ESAS SAYILI DOSYASI ;
DAVACI : … – … …
VEKİLİ : Av. … – Ulubatlı Hasan Bulvarı Hanedan Apt.No.65, Kat:2,D.:3,4 16240 Osmangazi/ BURSA
DAVALI : 2- … – … …
DAVA : Kooperatif Üyeliğinin Tesbiti, Kooperatif Üyeliğinden İhraç Kararının İptali
DAVA TARİHİ : 06/05/2017
BİRLEŞEN DOSYA DAVA TARİHİ : 27/04/2022
KARAR TARİHİ : 12/04/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 12/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan Kooperatif Üyeliğinin Tesbiti, Kooperatif Üyeliğinden İhraç Kararının İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
MAHKEMEMİZİN 2020/632 ESAS SAYILI DAVA DOSYASI KAPSAMINDA;
Davacı vekili beyanlarında özetle ; davacının davalı kooperatif üyesi olduğunu, davacının 2017 Nisan aidatını ödedikten sonra kendisine nakliye işinin verilmemesi üzerine nedenini sorduğunda kooperatif yetkililerince kendisine üyelikten çıkartıldığı bilgisi verildiğini ancak nedeni konusunda bir açıklama yapılmayıp yeniden üyeliğe alınma talebinin kesin bir dille reddedildiğini, ancak yasal hiçbir işlem yapılmadığını ve üyelikten çıkarılma işleminin ise yok hükmünde olduğunu, ancak davalı kooperatif yetkililerinin davacının üye olduğunu kabul etmeyip iş vermemek suretiyle mağduriyetine neden olduklarından işin mahiyet, önem ve aciliyetine binaen davacının üyelik durumunun tespit ve tesciline karar verilmesini talep etmişlerdir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle ; davacının müvekkili kooperatifin üyesi olduğunu, kendisine nakliye işinin verilmesini talep etmesi üzerine nedeni sorulduğunda kooperatif üyeliğinden çıkarıldığını ancak üyelikten çıkarılma işleminin keyfi olduğu ve hiçbir karara dayanmadan alındığını, iade ederek hala üye olduğunun tespiti ve tescili amacıyla işbu haksız davayı ikame ettiğini ancak davacının tüm iddialarının asılsız olduğunu, davacının kooperatif sırasının kendisinde olduğunu ancak sıranın kendisine kullandırılmadığını belirtmiş ise de davacının kooperatifte bir sırası bulunmadığını, davacının kullanmakta olduğu 54 nolu sıranın müvekkili kooperatif üyelerinden …’ya ait olduğunu …’nun sırasının kullanımının geçici bir süreliğine şarta tabi olarak devredilmesine karar verildiğini, söz konusu kullanım devirlerinin kooperatif üyesi …’nun talepleri doğrultusunda müvekkil kooperatif yönetiminin bir takdir hakkı olmadan yapılmış olduğunu bu hususta müvekkilinin bir sorumluluğu bulanmadığını, bu nedenle somut olaya konu davanın muhattabının müvekkili kooperatif olmadığını, davanın reddi ile davalının kooperatif üyeliğinden çıkarıldığının tespitine karar verilmesini talep etmişlerdir.
BİRLEŞEN MAHKEMEMİZ 2022/549 ESAS SAYILI DAVA DOSYASI KAPSAMINDA;
Birleşen 2022/549 sayılı dosyada davacı vekili dava dilekçesinde özetle ; Mahkememizin 2020/632 Esas sayılı dosyasında var olan bilgi ve belgelerden anlaşılacağı üzere müvekkilleri …’nun dava dışı … üyesi olduğunu, kooperatif üyesi olan müvekkilinin 2017/Nisan aidatını ödedikten sonra kendisine nakliye işinin verilmemesi üzerine nedenini sorduğunda kooperatif yetkililerince kendisine üyelikten çıkartıldığı bilgisi verildiğini ve ısrarları taleplerine rağmen üyelikten çıkarma nedeni konusunda herhangi bir açıklamada bulunulmayıp, yeniden üyeliğe alınma talebi kesin bir dille reddedildiğini, ana uyuşmazlık, istinaf mahkemesi kararı üzerine Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/632 Esas sayılı dosyasına kaydedilmekle istinaf ilamında; ”.. kooperatif konusunda uzman kişilerden rapor alınarak, davalının üye kayıt defteri, yönetim kurulu defteri, ticaret sicil kayıtları ve diğer belgeler incelenerek, davacının kooperatife üye olup olmadığının, üyelik kaydının halen devam edip etmediğinin, 54 nolu üyelik sırasının başka birisi adına kayıtlı olup olmadığının incelenerek, 54 nolu üyelik sırasının halen davacı adına kayıtlı olduğu belirlenirse talebin buna göre değerlendirilmesi, eğer adı geçen üyelik sırası üçüncü kişi adına kaydedilmiş veya devredilmiş ise açılan işbu dava ile üçüncü kişinin hukuki durumu da etkileneceğinden, hissenin devredildiği üçüncü kişi hakkında dava açılıp, işbu dava ile birleştirilip sonucuna göre bir karar vermek gerekirken…” şeklinde gerekçeye yer verildiğini, konu ile ilgili olarak müvekkilleri ile yaptığımız görüşmede kendisini üyelikten çıkartan Kooperatif Yönetiminin yerine … isimli kişiyi üye yaptıklarını, bu kişinin nakliye işi dahi yapmadığını, nasıl ve ne şekilde hangi gerekçelerle üye yapıldığını bilmediğini söylediklerini, bu nedenlerle istinaf mahkemesi kararı ve Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/632 Esas sayılı dosyası ara kararı uyarınca birleştirme istemli iş bu davayı açtıklarını belirtmişlerdir.
Davalıya çıkartılan tebligata rağmen davaya cevap ve delil bildirmemiştir.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe:
Dava kooperatif üyeliğinin tespiti davasıdır.
Davacı dava dışı …’dan 17/12/2012 tarihinde devraldığını ve kooperatifteki 54 nolu sırayı bu şekilde kullandığını, 2017 Nisan aidatını ödedikten sonra kendisine herhangi bir nakliye işi verilemesi nedeniyle üyelikten çıkarıldığının kendisine bildirildiğini ancak üyelikten çıkarılmasına ilişkin mevzuat hükümlerine riayet edilmeden işlemin yapıldığını, anılan kararın üyenin üç ay içinde itiraz hakkı olduğunu , üç ay içerisinde itiraz edilmediği takdirde kararın kesinleştiğini dolayısıyla davalının yaptığı işlemin yok hükmünde olduğunu bu sebeple davacının kooperatife üye olduğunun tespiti ile üyelik kaydı silinmiş ise üyeliğinin yeniden kayıt ve tesciline karar verilmesini talep etmiştir.Davacı bir dönem denetim kuruluna da üyelik yaptığını ileri sürmüştür.

Eldeki dava kooperatif üyeliğinden çıkarılmaya ilişkin bu karara yönelik itiraz davası değildir. Davacı eldeki dava ile kooperatife üye olduğunun tespiti ile üyelik kaydı silinmiş ise kayıt ve tescilini talep etmektedir. Dolayısıyla 5231 sayılı Yasa madde 5/3’e giren dava türlerinden olmadığından dosyaya tek hakim olarak bakılmıştır.
Davalı kooperatif ise savunmalarında özet olarak davacının kooperatife üyeliğinin olmadığını, kooperatif üyesinin dava dışı … olduğunu, …’nun söz konusu kooperatifteki 54 nolu sırasının kullanımını davacıya vermiş olduğunu yine bu kullanımının başka bir yazılı beyanla dava dışı …’ya devretmiş olduğunu, davacının kooperatife üyeliğinin söz konusu olmadığını belirtmiştir.
Taraflar arasındaki temel uyuşmazlık davacının kooperatif üyeliğinin kazanıp kazanmadığı noktasında toplanmaktadır.
Davalı kooperatifin 54.nolu üyelik numarasında üyelik kaydının başlangıçtan itibaren düzgün bir biçimde tutulmadığı anlaşılmaktadır.
Yapılan incelemeye göre …’nun kooperatife verdiği dilekçe ile kendisine ait olduğunu iddia ettiği 54.nolu üyeliğin kullanım hakkını üçüncü kişilere geçirildiği görülmektedir. 02/03/2012 tarihinde … ile … arasında üyelik sözleşmesi biçimde sözleşme imzalandığı, yönetim 07/03/2012 tarihli 183.nolu karar ile … kullanımına tesis edildiği, yine …’nun kooperatife verdiği 17/12/2012 tarihli dilekçe ile 54.nolu sırasının …’dan davacı … …’na devredilmesini talep etmiştir. Yönetim kurul 19/12/2012 tarihinde kararla bu devri gerçekleştirmiştir.
Söz konusu üyeliğin 2016 yılından dava tarihine kadar …’nun verdiği dilekçelerde kooperatif sırasını kullanan üyelerin isimlerinin değiştiği anlaşılmaktadır.
Davalı kooperatif Motorlu taşıyıcılar kooperatifi olup …’nun kendisine ait bir aracı olmadığında kooperatif üyeliğinin usulüne uygun biçimde kaydının yapılmadığı ancak gayri resmi olarak kooperatif ortağı gibi üyelik sırasını …’ya tahsis edilmiş olduğu anlaşılmaktadır, yine …’nun vermiş olduğu her bir dilekçe ile bu sıranın kullanım hakkı davacıya ve birleşen dosya davalısına ve ayrıca dava dışı …’a devredilerek kullanım hakkı tesis edilmiştir.
Davacı tarafça …’nun devir dilekçelerinde kendisinin yeni bir araç alınıncaya kadar hissenin kullanım hakkını devrettiği görülmektedir. …’nun başlangıçtan itibaren usulüne uygun biçimde kooperatif ortağı olmadığı gayri resmi kullandığı kooperatif sırasını yine usulüne uygun olmayan biçimde farklı farkı kişilere devrederek yönetimi bu yönde karar aldığı görülmektedir.
Davacının 02/03/2012 tarihinde işlem ve üyelik kullanım hakkını …’a devrettiği, yine …’nun verdiği dilekçe ile yine üyeliğin kullanım hakkının …’dan davacıya devredilmiş olduğu da davacının kabulündedir. Bu kapsamda belirtilmesi gereken diğer hususta davacının …’ya kooperatif sırasını kullanmasından dolayı kira ödemiş olmasıdır.
Teknik olarak taraflar gayri resmi ortak olan …’nun kooperatifçe ortakmış gibi muamele edilmesi neticesinde …’ya ait bir araç olmadığından … tarafından kendilerine üyelik sırasının kiralanması biçiminde hukuksal ilişkiler tesis edilmiştir.
Yapılan araştırma sonucunda netice olarak … kooperatifin ortağı olmadığı gibi fiilen ortakmış gibi muamele yapılmak suretiyle yapılan devirlerle devralan kişilere kooperatife ortaklık hakkı tanımayacaktır. Hele ki her bir devrin üyelik sırasının kullanımının devri şeklinde yapılması karşısında davacı dava dışı … ve birleşen dosya davalısı … arasında bir diğerine üstünlük sağlayacak farklılık bulunmamaktadır. Davacı kooperatifin ortağı değildir. Davalı kooperatifin de resmi olarak ortağı olmayıp ve fiiliyatta ortakmış gibi muamele yapmış olduğu …’ya yaratmış olduğu fiili durumu sonlandırması gerekmektedir. Davacı kooperatifin 54.nolu sırasına usulüne uygun bir biçimde devralmadığından sırf kooperatif sırasına gayri resmi ortağı talepleri doğrultusunda davacıya ve üçüncü kişilere kullandırılmasından dolayı davacıyı kooperatifin ortağı olarak kabul etmek mümkün değildir, davanın reddine karar verilmiştir.
Birleşen dava ile ilgili hüküm fıkrasında hüküm tesis edilememiş olduğu anlaşılmakla HMK 305/A.maddesi uyarınca talepte bulunulduğundan hüküm tamamlanabilecektir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ve nedenlerle;
DAVANIN REDDİNE,
1-Harçlar yasası gereğince alınması gerekli 179,90 TL harçtan başlangıçta alınan 31,40 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 148,5 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
2-Davacı tarafından yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
3-Davalı … kendisini vekaletnameli vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’ye göre hesap ve takdir edilen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
4-Kesinleşme süreci tamamlana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı asil, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesi İstinaf Yargı Yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.12/04/2023

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır