Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/607 E. 2020/770 K. 25.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/607 Esas
KARAR NO : 2020/770

HAKİM :…..
KATİP : …..

DAVACI :1-…..
VEKİLİ :Av……
DAVACI :2-…..
VEKİLİ :Av…..
DAVALI :1- …..
VEKİLİ :Av. …..
DAVALILAR :2- …..
3- …..
VEKİLİ :Av. …..
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 15/09/2014
KARAR TARİHİ : 25/11/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 22/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ;Davacılar vekili, 10.05.2012 tarihinde davalıların, sürücüsü, işleteni, trafik sigortacısı ve kasko sigortacısı olduğu aracın davacıların eş ve babası olan yaya … ….. çarparak ölümüne sebebiyet verdiğini, davacılar murisinin ….. Yapı Dekorasyon Ltd’de çalıştığını, resmi kayıtlarda ücreti asgari ücret olarak gösterilmesine rağmen, 1.500,00 TL maaş, 500,00 TL yol ve yemek ücreti, 500,00 TL fazla mesai aldığını ayrıca aranan bir usta olması nedeniyle aylık 1.000,00 TL ek gelirinin olduğunu, 5.000,00 TL’de cenaze gideri dlduğunu beyanla davacı … için 50.000,00 TL, küçük ….. için 50.000,00 TL maddi tazminatın davalılardan (sigorta şirketinden poliçedeki limit ile sınırlı olmak üzere) tahsiline, davacı … için 100.000,00 TL manevi, davacı … için 150.000,00 TL manevi tazminatın davalılar … … ve … …’dan (sigorta şirketinden poliçedeki limit ile sınırlı olmak üzere) tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar … … ve … … vekili cevap dilekçesinde özetle; kazanın oluşumunda müvekkilinin kusurlu olmadığını, kaza sırasında hatalı yolcu indirip-bindiren özel halk otobüsleri araç sürücülerinin kazanın oluşumunda kusurlu olduğunu, davacı tarafça talep edilen miktarın fahiş olduğunu beyanla davanın reddini savunmuştur.
Davalı Sigorta Şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; kazaya karışan aracın müvekkilinin trafik zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesi ile müvekkili şirkete sigortalı olduğunu, müvekkilinin tarafların kusur oranına göre poliçedeki limit ile sınırlı olduğunu, dosyada aktüer bilirkişi incelemesinin yapılması gerektiğini, yargılama gideri ve vekillik ücretinden müvekkilinin sorumlu tutulmamasına karar verilmesini talep etmiştir.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe:
Mahkememizin 2014/618 esas 2016/457 karar sayılı dosyasında yapılan yargılamada; maddi tazminata ilişkin davanın kısmen kabulü ile davacı … … yönünden 12.404,05 TL ve davacı … … yönünden 2.050,89 TL destekten yoksunluk tazminatı ile her iki davacı yönünden 238,05 TL cenaze masrafından kaynaklanan tazminatın davalılardan müteselsilen alınarak adı geçen davacılara verilmesine, hüküm altına alınan maddi tazminatlara davalılar … … ve … … yönünden kaza tarihi olan 10/05/2012 tarihinden, davalı … Sigorta A.Ş. yönünden 06/08/2012 tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına, fazlaya ilişkin talebin reddine, manevi tazminata ilişkin davanın kısmen kabulü ile davacı … … yönünden 15.000,00 TL ve davacı … … yönünden 10.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, hüküm altına alınan manevi tazminatlara davalılar … … ve … … yönünden kaza tarihi olan 10/05/2012 tarihinden, davalı … Sigorta A.Ş. yönünden 06/08/2012 tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş hüküm, davacılar vekili, davalılar … … ve … … ile davalı … Sigorta A.Ş. vekilleri tarafından temyiz edilmiştir. Yargıtay 17 hukuk dairesinin 02/06/2020 tarihli 2019/4209 esas 2020/3032 karar sayılı ilamıyla “Somut olayda, davalı sigorta şirketi vekili davacı yan ile sulh olunduğunu, sözü geçen 05.08.2013 tarihli ibraname ve sulh anlaşması gereği maddi tazminat yönünden konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesini savunmuştur. Ödeme borcu sona erdiren sebeplerden olup, sunulan ibranamenin açılan davadaki talepler yönünden etkisinin ne olacağının değerlendirilmesi gerekmekte olup, iddia olunan ödemenin ve ibra keyfiyetinin değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi için” bozulmuş ve mahkememiz esasını almıştır.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan ölüm nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir. Davacı vekili davalı sigorta şirketi ile yaptıkları sulh protokolü gereğince sigorta şirketi bakımından maddi tazminat taleplerinden vazgeçtiklerini ancak diğer davalılar yönünden maddi tazminat taleplerinin devam ettiğini belirtmiştir. Davalı sigorta şirketi ile aralarında yapılan sulh protokolü ile davacı yanın maddi tazminat taleplerinden feragat ettiği görülmüş, davalı sigorta şirketi hakkında yapılan feragat poliçe teminat limiti ve yapılan anlaşma tutarından müteselsil sorumlu araç maliki ve araç sürücüsüne de sirayet edeceğinden davalılar … … ve … … yönünden de maddi tazminat taleplerinin reddine karar vermek gerekmiştir. Mahkememiz manevi tazminata ilişkin kararı ise temyiz incelemesinden geçerek kesinleştiğinden bu konuda yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
1-Davalı sigorta şirketi yönünden açılan maddi tazminat taleplerinin feragat nedeniyle REDDİNE,
2-Davalı sigorta şirketi hakkında yapılan feragat poliçe teminat limiti ve yapılan anlaşma tutarından müteselsil sorumlu araç maliki ve araç sürücüsüne de sirayet edeceğinden davalılar … … ve … … yönünden de maddi tazminat taleplerinin REDDİNE,
3-Manevi tazminata ilişkin karar temyiz incelemesinden geçerek kesinleştiğinden bu konuda yeniden hüküm kurulmasına YER OLMADIĞINA,
4-Manevi tazminata ilişkin karar temyiz incelemesinden geçerek kesinleştiğinden bu konuda yapılan yargılama giderleri , alınması gereken harç ve vekalet ücretleri konusunda da karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davacının maddi tazminat taleplerinin imzalanan sulh protkolü kapsamında konusuz kaldığı ve protokol kapsamında yargılama gideri ile vekalet ücreti talep edilmeyeceğinin kararlaştırıldığı anlaşılmakla ve bu protokol hükümleri halefiyet kuralları gereği diğer davalılar yönünden de bağlayıcı olduğundan tarafların yaptığı yargılama giderleri konusunda karar verilmesine yer olmadığına, konusuz kalan maddi tazminat talebi yönünden taraf vekilleri lehine vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
6-Davada adli yardım kararı bulunmakla alınması gereken 59,30 TL harcın davacıdan alınarak Hazineye Gelir Kaydına,
Kesinleşme süreci tamamlana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekili ile davalı … … ve … … vekilinin yüzüne karşı davalı … Sigorta A.Ş vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 15 gün süre içerisinde Yargıtay Yargı Yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
25/11/2020

Katip …..

Hakim …..