Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/575 E. 2021/748 K. 08.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/575 Esas
KARAR NO : 2021/748

HAKİM : …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. ….
DAVALI : … – … …
VEKİLİ : Av. ….

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Havale Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/12/2019
KARAR TARİHİ : 08/07/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 14.07.2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Havale Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ; Fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla; davalı tarafından Gemlik İcra Müdürlüğü 2019/… E. sayılı dosyasına yapılan haksız itirazın iptalini, Alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, Tüm yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; Davacı taraf ile müvekkili arasında yapılan ticari alışveriş sonucunda 08.01.2018 tarihli 15.743,17-TL , 12.02.2018 tarihli 276,31-TL bedelli iki adet fatura tanzim edildiğini, bu faturalara ilişkin alacakta Türkiye Ekonomi Bankasının 07.02.2018 tarihli 15.743,17-TL ve 13.03.2018 tarihli 276,31-TL lik havaleleri ile davacı-alacaklı tarafın Yapı Ve Kredi Bankasında bulunan hesabına yatırıldığını, alacaklı ile yapılan işlemlere ilişkin ödemeler zamanında ve talep edilen şekilde yapıldığını, icra takibine konu edilen ”Cari Hesap Ekstre Alacağı” adında bir borç olmadığını, 26.02.2018 tarihli hesap mutabakatı , 07.03.2018 tarihli alacaklıyı denetleyen denetim şirketinin mutabakatları ve banka havale dekontları gereği hiçbir borcun olmadığı da açık olarak teyit ettiğini, açıklanan nedenlerle, zaten ödenmiş olan borca istinaden yapılan icra takibine müvekkili …nin itirazının haklı olup, takibinde haksız ve kötüniyetli olan davacının mesnetsiz davasının reddini talep etmişlerdir.

Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe;
Derdest dava ilamsız takibe itirazın iptali davasıdır. İlamsız takibe dayanak yapılan alacağın cari hesaba bağlı anlaşma yapıldığı, bu anlaşma neticesinde oluşan alacağın olduğu ileri sürülmektedir. Kural olarak ispat külfeti davacı taraf üzerindedir.
Her iki tarafın defter incelemesi deliline dayandıkları nazara alınarak taraf defterleri üzerinde inceleme yapılmış, davalı taraf defterlerini inceleme gününde hazır etmiş, Bilirkişi 15.04.2021 tarihli raporunda davalı defterlerini inceleyerek hazırladığı raporunda davalı defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin süresinde yapıldığı belirtmiştir. Bu durumda defterlerin delil olma vasfı ortadan kalkmamıştır. Raporda takibe dayanak yapılan faturanın davacı defterinde kayıtlı olduğu, davacının kayden 780,27 TL alacağı olduğu anlaşılmıştır.
Davacının defterlerinin bulunduğu yer mahkemesine talimat yazılarak defterleri talimat mahkemesince incelenmiş olup düzenlenen 19.04.2020 tarihli bilirkişi raporunda; davacı defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin süresinde yapıldığı belirtmiştir. Bu durumda defterlerin delil olma vasfı ortadan kalkmamıştır. Davacının davalıya 2 adet Euro bedelli fatura düzenlendiği, bu faturaların taraflarca kabul edildiği, faturanın içeriğine davalının herhangi bir itirazının olmadığı, fatura bedellerinin yasal defterlere Türk Lirası cinsinden kayıt edildiği, davacının yasal defterinden davalıdan yapılan tahsilattın Türk Lirası cinsinden olduğu ve kayıtlara işlendiği, davacının davalı aleyhine 126,49 Euro karşılığı 780,27 TL asıl alacak ve 84,20 TL işlemiş ticari faiz ile toplam 864,47 TL olmak üzere icra takibi başlatıldığı, davacı davalı arasında düzenlenen ve taraflarca kaşeli imzalı olan sözleşmede açıkça ödemelerin de döviz olacağı kararlaştırıldığından yapılan hesaplamaya göre 2 satış faturasından kalan 120,37 Euro olduğu tespit edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında karşılıklı olarak mutabakat imzalandığı davaya konu fatura nedeniyle davacıya olan borcunun tümünün ödendiğini, dosya içerisine sunulan, imzası davacı yanca inkar edilmeyen mutabakata ait belgedeki ödemelerin bu ticari ilişki için yapıldığını, belgenin taraflarca birlikte imza altına alındığını ve buna göre davacı yana borçlarının kalmadığı, kur farkı faturasının da düzenlenmediğinden yapılan ödemelerin de miktar ve nitelik itibariyle dava konusu faturanın miktarı ve davacı yanın beyanlarıyla örtüştüğü, bu itibarla davacının davasını ispat edemediği anlaşıldığından, davanın reddine karar vermek gerektiği anlaşılmıştır.
Davacının takipte haksız ve kötü niyetli olduğu kanıtlanamadığından, davalının haksız takip tazminatı talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hükmün tesisi söz konusu olmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Yasası gereğince alınması gerekli 59,30 TL harcın başlangıçta alınan 54,40 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 14,90 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte olan AAÜT uyarınca 780,27 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
4-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansının artan kısmının hüküm kesinleştiğinde ve istek halinde yatırana iadesine,
6-Kesinleşme süreci tamamlana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, kabul edilen tutar yönünden HMK’nun 341/2. Maddesi uyarınca miktar itibari ile kesin olarak karar verilerek açıkça okunup, usulen anlatıldı. 08/07/2021

Katip … Hakim …
e-imzalıdır e-imzalıdır

*Bu belge 5070 Sayılı Kanun Hükümlerine göre e-imza ile imzalanmıştır.*