Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/563 E. 2021/1020 K. 12.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

ESAS NO : 2020/563 Esas
KARAR NO : 2021/1020
HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … – …
DAVALI : … – …

VEKİLİ : Av. …
DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/09/2020
KARAR TARİHİ : 12/10/2021
Mahkememizde görülen davanın açık yargılamasında,
DAVACININ TALEBİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil şirket adresindeki işyerinin tadilatı için karşı taraf … ile sözlü olarak anlaştığını, bu anlaşma neticesinde …, işyerinde istenen tadilatları yapacak olup, karşılığında müvekkil şirket ödeme yapacağını, müvekkil şirket ödemeleri yapılan işlerden sonra bir kısım ödemeyi elden ve banka havale/eft suretiyle ödemiştir. Bu işler karşılığında müvekkile 63.802,60 TL tutarında fatura kesildiğini, müvekkilinin icra takibinden önce 14.390,00 ‘L banka suretiyle ödeme yapmış ve davalı kalan 49.412.60 TI için Bursa 3. İcra Dairesi 2019/… sayılı icra takibi başlattığını, Ayrıca elden davalıya 3.000,00$ (verildiği gün dolar kuru 5,60 ‘tan hesaplanmış ve 3000$ karşılığı 16.800.00 TI. olarak hesaplanmıştır.) ile 5.000,00 TI. ödeme yapıldığını, sonuç olarak müvekkilinin davalıya fatura bedeli olan 63.802,60 TL (icra takibi ve takip öncesi bankadan gönderilen ödemeler ile) ve elden dolar ve TI. cinsinden toplamda 21.800.00 TI. ceman toplamda 85.602.60 TL ödeme yaptığını bu ödemenin ise ayıplı ve eksik imalatlar karşısında oldukça fahiş olduğunu, karşı taraf, müvekkil şirketin yapılmasını istediği işlerin bir kısmını eksik ve ayıplı olarak teslim etmiş ve bu durum Bursa 7. Sulh Hukuk Mahkemesi Hakimliği 2019/82 Değişik iş dosyası ile tespit edilmiş olmakla, müvekki! laşınmazında yapılan imalatların KDV dahil 46.020,00 TI. olacağı rapor edilmiştir. Buna rağmen davalı müvekkilimden 85.602,00 TL ödeme aldığını, aradaki farkın davalı tarafından iadesi için dava açma zarureti doğduğunu, Bursa 7. Sulh Hukuk Mahkemesi 2019/82 Değişik İş dosyasında davalının imal ettiği işlerin toplam bedeti 46.02000 TL olarak hesap edilmiş, müvekkilim ise davalıya 85.602.60 TL ödemiştir. Ayrıca teraya konu ediler 49.412.60 TL için ek olarak icra masralları ve avukatlık ücreti ödemek zorunda kalmıştır. Bu durum ise hakkaniyete aykırı olduğunu, Müvekkilinin davalıya eksik imalat ve ayıplı iş teslimi nedeniyle bir borcu olmamasına rağmen davalı müvekkilimden tahsilat yapıldığını, müvekkilimin ödediği 85.602,60 TL ‘den bilirkişi raporunda hesaplanan 46.020,00 TL tutar düşüldüğünde müvekkilim davalıdan 39.582,60 TL alacaklıdır. İş bu bedelin fazlaya ilişkin haklarımız saklı tutularak davalıdan alınarak müvekkilime teslim edilmesi gerektiğini, bu nedenlerle ayıplı ve eksik iş karşısında müvekkilimin fazladan yapmış olduğu ödemcler nedeniyle 39.582.60 TL ‘nin fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla davalıdan tahsil edilerek müvekkilime verilmesine, yargılama harç ve giderleri ile ücret-i vekaletin davalıyâ yükletilmesine karar verilmesini müvekkil adına vekaleten talep ve dava etmiştir.
DAVALININ CEVABI :
Davalı usulüne uygun tebligata rağmen cevap sunmamıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
İncelenen dosya kapsamına göre;
Uyuşmazlık satım sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, bu nevi davaların ticari dava olduğuna ya da asliye ticaret mahkemelerinde görüleceğine ilişkin yasal bir düzenleme bulunmamaktadır.
Ticaret mahkemelerinin görevi TTK’nın 5. maddesinde düzenlenmiş olup maddenin 1. bendinde aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesinin tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevli olduğu düzenlenmiştir. Bir davanın ticari dava olup olmadığı ise TTK’nın 4. maddesinde gösterilen ilkelere göre belirlenmekte olup, ticari davalar kendi aralarında mutlak ticari davalar ve nispi ticari davalar olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Mutlak ticari davalar için tarafların sıfatlarına ve dava konusunun ticari işletme ile ilgili olup olmadığına bakılmazken, nispi ticari davalarda dava konusunun ticari işletme ile ilgili olup olmadığı kriter olarak kabul edilmiştir.
Mutlak ticari davalar, tarafların tacir olup olmadığına ve işin bir ticari işletmeyi ilgilendirip ilgilendirmediğine bakılmaksızın sırf dava konusunun Türk Ticaret Kanunu’nda düzenlenmesi nedeniyle ticari sayılan davalardır. Nispi ticari davalar ise, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması hâlinde ticari nitelikte sayılan davalardır. TTK’nın 4/1. maddesine göre her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan ve iki tarafı da tacir olan hukuk davaları ticari dava sayılır. Bu hükme göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için, hem iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesi hem de iki tarafın tacir olması gereklidir.
Taraflardan biri tacir değilse veya tacir olmasına rağmen uyuşmazlığın ticari işletmeyle ilgisi yoksa ticari davanın varlığından söz edilemez.
Davalının tacir olup olmadığının tespiti, Bursa Ticaret ve Sanayi Odası Başkanlığı, Bursa Vergi Dairesi Başkanlığına ve Bursa Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanlığı’na müzekkere yazılarak, ticari sicil kaydının ya da esnaf kaydının bulunup bulunmadığı ve vergi mükellefi olup olmadığı ile vergi mükellefi olması halinde hali hazırda tutulan ticari defterlerin tespit edilerek ticaret mahkemesinin görevli olup olmadığı hususunun açıklığa kavuşturulması amacıyla gerekli yerlere müzekkereler yazılmış; davalının ticaret sicile kaydının bulunmadığı gibi Bursa Bakkallar Esnaf Odasına kaydının bulunduğu anlaşılmıştır. Bu anlamda davalı esnaf olup davanın her iki tarafının da tacir olmaması karşısında görevsizlik kararı vermek gerekmiştir.
Mahkememizce kanuna uygun biçimde hareket edilerek görevsizlik kararı verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
Davanın HMK’nun 114/1-c maddesi delaleti ile 115/2. Maddesi gereğince davanın usulden (görev yönünden) REDDİNE, görevli Mahkemenin Bursa Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğuna,
Karar kesinleştiğinde ve HMK’nun 20. Maddesinde öngörülen iki (2) haftalık kesin süre içerisinde müracaat edilmesi halinde dosyanın görevli Bursa Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, kesinleşmeye mütakip süresi içerisinde gönderme talebinde bulunulmadığında dosya üzerinden davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin hatırlatılmasına,
Yargılama giderlerinin esas hakkında karar verecek mahkemece değerlendirilmesine,
Dair davacı vekili ile davalı vekilinin yokluğunda karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Yargı Yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 12/10/2021

İş bu kararın gerekçesi 12/11/2021 tarihinde yazılmıştır.

Katip …
¸E-imzalıdır.

Hakim …
¸E-imzalıdır.