Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/562 E. 2021/401 K. 08.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

ESAS NO : 2020/562 Esas
KARAR NO : 2021/401

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. ….
DAVALI : … .
VEKİLİ : Av. … .

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/09/2020
KARAR TARİHİ : 08/04/2021
Mahkememizde görülen davanın açık yargılamasında,
DAVACININ TALEBİ : Davacı vekili dava dilekçesinde Davalı aleyhine Bursa 17.İcra Müdürlüğünün 2020/… sayılı dosyasıyla icra takibi başlattıklarını, takip konusu alacağın ticari alım satımdan kaynaklı cari hesap sözleşmesinden kaynaklanan bir borç olduğu, borçlunun borcunu ödemediği, taraflar aleyhine icra takibi başlattıklarını tarafların davaya konu borcu ödemedikleri gibi takibede haksız olarak itiraz ettikleri bu sebeple itirazın iptali ile %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmişlerdir.
DAVALININ CEVABI : Davalı taraf ise, davacı taraf cari hesap alacağını talep ettiğini, müvekkilinin talep edilen miktarda borcu olmadığını, davaya konu fatura ve cari hesabın kabul edilmesi mümkün olmadığını, davanın reddine karar verilerek davacı aleyhine %20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmişlerdir.
DELİLLER ve GEREKÇE: Dava Bursa 17.İcra Müdürlüğünün 2020/… sayılı takip dosyasında davalının ödeme emrine itirazının iptali davasıdır. Kural olarak ispat külfeti davacı taraf üzerindedir. Davacı ispat sadedinde taraf defterleri üzerinde yapılacak bilirkişi incelemesi deliline dayanmıştır.
Mahkememizin ön inceleme duruşmasında tarafların defterlerin incelenmesine karar verilmiştir.

Bilindiği üzere taraflar tacirdir. Ticari davalarda dava konusunun tarafların ticari işletmeleri ile ilgili olduğundan ticari defterler ile sözleşme ilişkisinin yahut alacak miktarının ispatı mümkündür.
HMK’nın 222. Maddesine göre ; Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir. Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.
Buna göre mahkeme taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden resen taraflardan defter ibrazını isteyebilir.
HMK’nın 219.maddesi tarafların belgeleri ibrazı zorunluluğunu düzenlemiştir. Buna göre ; Taraflar, kendilerinin veya karşı tarafın delil olarak dayandıkları ve ellerinde buluilindiği üzere taraflar tacirdir. Ticari davalarda dava konusunun tarafların ticari işletmeleri ile ilgili olduğundan ticari defterler ile sözleşme ilişkisinin yahut alacak miktarının ispatı mümkündür.
HMK’nın 222. Maddesine göre ; Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir. Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.
Buna göre mahkeme taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden resen taraflardan defter ibrazını isteyebilir.
HMK’nın 219.maddesi tarafların belgeleri ibrazı zorunluluğunu düzenlemiştir. Buna göre; Taraflar, kendilerinin veya karşı tarafın delil olarak dayandıkları ve ellerinde bulunan tüm belgeleri mahkemeye ibraz etmek zorundadırlar. Elektronik belgeler ise belgenin çıktısı alınarak ve talep edildiğinde incelemeye elverişli şekilde elektronik ortama kaydedilerek mahkemeye ibraz edilir. Ticari defterler gibi devamlı kullanılan belgelerin sadece ilgili kısımlarının onaylı örnekleri mahkemeye ibraz edilebilir.
HMK’nın 219.maddesi talep edildiği durumlarda defter ve belgelerin ibraz zorunluluğunu hüküm altına almıştır.
HMK 220.maddesi talep edilmesine rağmen tarafın belgeyi ibraz etmemesinin neticelerini düzenleme altına almıştır. Buna göre ; İbrazı istenen belgenin, ileri sürülen hususun ispatı için zorunlu ve bu isteğin kanuna uygun olduğuna mahkemece kanaat getirildiği ve karşı taraf da bu belgenin elinde olduğunu ikrar ettiği veya ileri sürülen talep üzerine sükut ettiği yahut belgenin var olduğu resmî bir kayıtla anlaşıldığı veya başka bir belgede ikrar olunduğu takdirde, mahkeme bu belgenin ibrazı için kesin bir süre verir. Mahkemece, ibrazı istenen belgenin elinde bulunduğunu inkâr eden tarafa, böyle bir belgenin elinde bulunmadığına, özenle aradığı hâlde bulamadığına ve nerede olduğunu da bilmediğine ilişkin yemin teklif edilir. Belgeyi ibraz etmesine karar verilen taraf, kendisine verilen sürede belgeyi ibraz etmez ve aynı sürede, delilleriyle birlikte ibraz etmemesi hakkında kabul edilebilir bir mazeret göstermez ya da belgenin elinde bulunduğunu inkâr eder ve teklif edilen yemini kabul veya icra etmezse, mahkeme, duruma göre belgenin içeriği konusunda diğer tarafın beyanını kabul edebilir.
HMK’nın 220.maddesi bu şekliyle elinde bulunduğu anlaşılan bir belgeyi ibraz etmemenin hüküm ve sonuçlarını ortaya koymuştur. Hiç şüphesizdir ki 220.maddede düzenlenen belge tabiri ticari defter ve belgeleri de kapsamaktadır.
Tarafın ticari defterleri yasada belirtildiği üzere karşı tarafın defter ve belgeleri ile uyumlu olduğu takdirde lehine delil olabilecektir. Anılan yasal düzenlemeler uyarınca verilen süreye rağmen bir taraf ticari defter ve belgelerini sunar diğer taraf sunmaz ise bu davranışı ile kendi defterlerinin davacı defterleri ile uyumlu olup olmadığının incelenmesine engel olduğundan engel olduğu bu sonucun varlığını ve neticelerini kabul etmiş sayılır. HMK’nın 220.maddesi kapsamında ticari defter ve belgeler bunu tutan tarafın zilliyetliğinde olduğundan 220/2.maddesindeki inkarı da yapamayacaktır. 220/3.maddesi gereğince de defter ve belgelerin sunulmamasının neticesi olarak kaçınılan defter ve belgedeki kayıtların karşı tarafın defterlerindeki kayıtlara uygunluğu mahkeme tarafından kabul edilebilir. Mahkememizce de davalıya çıkarılan tebligata rağmen defter ve belgelerin davalı tarafça sunulmamasının sonuçları bu kapsamda değerlendirilmiştir.
Taraflar belirlenen inceleme gününde ticari defterlerini ibraz etmişlerdir. Taraf defterleri üzerinde yaptırılan inceleme sonucu tanzim edilen 11/03/2021 tarihli Bilirkişi raporunda; Davacının 2019 yılı ve 2020 yılının 9. ayına kadar olan yasal defterleri Yevmiye, Defteri Kebir defterlerinin 6102 sayılı TK nu 64/3 maddesine ve 1 Sıra nolu Elektronik Defter Genel tebliğine göre aylık olarak alınması gereken beratları süresinde alınmış olduğunu, davalı’nın 2019 yılına ait yasal defterleri olan Yevmiye, Defteri Kebir ve Envanter defterlerinin 6102 sayılı TK nu 64/3 maddesine ve V.U.K 220-221-222 Maddelerine göre açılış tasdiklerinin süresinden sonra yapıldığı ve kapanış tasdiklerinin yapılmamış olduğu görüldüğünü, 2020 yılına ait yasal defterleri olan Yevmiye, Defteri Kebir ve Envanter defterlerinin 6102 sayılı TK nu 64/3 maddesine ve V.U.K 220-221-222 Maddelerine göre açılış tasdiklerinin süresinde yapıldığı kapanış tasdikleri için 30.06.2021 tarihine kadar süre mevcut olduğunu, Davacının 2019 ve 2020 yılının 9. Ayına kadar olan yasal defter bilgilerine göre davacının icra takip tarihi itibari ile davalıdan 13.664,81-TL alacaklı olduğunun görüldüğünü, Davalının 2019 ve 2020 yılları yasal defter bilgilerine göre davacının icra takip tarihi itibari ile davalıdan 15.165,11-TL alacaklı olduğunu görüldüğünü belirtmiştir.
Bilirkişi raporu ve dosyaya sunulan deliller değerlendirildiğinde Davacı taraf 11/08/2020 tarihinde icra takibine başladığı, icra takip tutarı ve dava tutarı olan 13.664,50-TL cari hesap bakiye alacağının, taraf defter kayıtları incelenmesi sonucu tespit edilen 15.165,11-TL alacak miktarından daha az olduğu, ancak taleple bağlılık ilkesi uyarınca açılan bu davanın 13.664,50-TL üzerinden kabulüne karar verilerek itirazın iptaline, davalı-borçlunun asıl alacak miktarı olan 13.664,50-TL üzerinden %20 si oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine mahkememizce karar verilerek aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
Davanın kabulü ile Bursa 17.İcra Dairesinin 2020/… Esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazın iptaline, takibin 13.664,50-TL asıl alacak üzerinden devamına
İtirazın alacağın tahsilini geciktirmeye yönelik olduğu değerlendirilerek; davalı borçlunun asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine,

Harçlar Yasası gereğince alınması gereken 933,42-TL karar harcının, icra takibinden alınan 68,32-TL harç ile peşin olarak alınan 165,04-TL harçtan oluşan toplam 233,36‬-TL harçtan mahsubu ile bakiye 700,10-TL harcın davalıdan tahsiline,
Davacı tarafından yapılan 62,20-TL başvurma ve vekalet harcı + 46,50-TL posta ve tebligat gideri + 650,00-TL bilirkişi ücretinden oluşan toplam 758,70-TL yargılama gideri ile icra takibinden alınan 68,32-TL harç ile peşin olarak alınan 165,04-TL harçtan oluşan toplam 233,36‬-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davalı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Davacı vekili lehine takdir edilen 4.080,00-TL ücreti-i vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Kesinleşme süreci tamamlanana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine dair gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize iletilecek bir dilekçe ile Bursa Bölge Adliye Mahkemesi İstinaf Yargı Yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/04/2021

İş bu kararın gerekçesi 08/04/2021 tarihinde yazılmıştır.

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır