Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/560 E. 2021/696 K. 30.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/560
KARAR NO : 2021/696

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE :. ….
KATİP : … …

DAVACI : …
VEKİLLERİ : Av. ….
Av….
DAVALILAR : ….
VEKİLİ : Av. … ..
: … ..
VEKİLİ : Av. ….
DAVA
İHBAR OLUNAN : …
VEKİLİ : Av…. .
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 16/09/2014
KARAR TARİHİ : 30/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili beyanlarında; davacının kendisine ait taşınmazda fabrika binası inşa ettirmek üzere 22/08/2005 tarihinde … İnş. Ltd. Şti. ile sözleşme imzaladığını, ayrıca bu sözleşmeye ek olarak 03/01/2006 tarihinde ayrı bir sözleşme imzalandığını, davacıya fabrika binasının yapılmasını taahhüt edildiğini, davacının diğer davalı … Dent. Ltd. Şti. ile 01/09/2005 tarihli yapı denetimi hizmet sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşmeye göre ilgili taşınmaz üzerine yapılacak fabrikanın projelerinin ruhsat ve eklerine uygun olarak yapılmasının denetlenmesinin davalı tarafından taahhüt edildiğini, 04/10/2005 tarihinde yapı ruhsatı 26/12/2006 tarihinde ise yapı kullanım izin belgesinin onaylandığını, inşaatın tamamlanarak davacıya teslim edildiğini ve kullanılmaya başlandığını, ancak kullanımdan sonra fabrika binasının zemininde çatlaklar, beton kalıpları arasında kot farklılıkları, katlar arasında su sızmalarının melydana geldiğini, seramiklerde ayrılmalar, duvarlar arasında sıkışmalar, camlarda sıkışmalar, zeminde kabarmalar vs. lerin meydana çıkması üzerine, Bursa 6. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2009/…. D. İş sayılı dosyası ile tespit yaptırdıklarını, bu tesptitten sonra davalı … şirketi tarafndan birtakım tamiratların yapıldığını, ancak bu tamiratlardan sonra da devam eden oluşan hasarların olduğunu bunun üzerine 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/…. D. İş. sayılı dosyası ile de tespit yaptırdıklarını, davalıların meydana gelen hasarlardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olduklarını ve sorumluluklarının devam ettiğinı, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 25.000 TL’lik hasar için yapı kullanma izninin alındığı 26/12/2006 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı taraf mahkememize sunduğu 04/10/2013 tarihli ıslah dilekçesi ile 25.000 TL olan dava değerini 2.195.000 TL artırarak, dava değerini toplam 2.220.000 TL olacak şekilde ıslah etmiştir.
Davalı … Ltd. Şti. vekili beyanlarında ; husumet itirazında bulunduğunu,
dava konusu fabrika binasının 07/11/2006 tarihi itibari ile bitirildiğini, 26/12/2006 tarihinden itibaren yapı kullanma izninin alındığını, ayrıca davacının kısmi dava açamayacağını, yine kusur yönünden de 4708 sayılı yasanın 3. maddesi uyarınca yapının taşıyıcı olmayan sistemlerindeki sorunlardan dolayı sorumlunun yapı kullanma izninin alınmasından itibaren 2 yıl ile sınırlanması, dolayısı ile 2 yıllık zamanaşımının dolduğunu, imalatla ilgili bir kusurun bulunmadığını, bu nedenlerle davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … Ltd. Şti. Vekili beyanlarında ; davacıya yapılan fabrika
binasının inşaası sırasında her aşamada denetimlerin yapıldığını ve nihayetinde 26/12/2006 tarihinde yapı kullanma izin belgesinin alındığını, yapı kullanma izin belgesi alınmış olmakla inşaatın projeye uygun olarak yapıldığının belirlendiğini, Bursa 1. Asliye Hukuk mah. 2011/… d. iş sayılı dosyasında yapılan tespitte hatalı imalatların olmadığı, diğer etkenlerin hasara yol açmış olabileceğinin bildirildiğini, ayrıca kendilerinin yapı kullanma izin belgesi almış olan inşaatla ilgili sorumluluklarının yapı denetim kanununa göre taşıyıcı olmayan kısımlar için 2 yıl ile sınırlı olduğunu, yapı kullanım izin belgesinin 26/12/2006 tarihinde alındığını ve 2 yıllık sorumluluk süresinin dolduğunu, bu nedenlerle kendileri yönünden davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe ; Dava eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak davasıdır.
Davacı şirket ile davalılardan … arasında eser sözleşmesi imzalanmıştır. Diğer davalı … Ltd. Şti.’nin de denetim hizmeti verdiği konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Eser sözleşmesi tarafların iradelerine uygun biçimde inşaatın teslimi ile tamamlanmıştır. Yapı kullanma ruhsatı da alınmış, taraflar arasında karşılıklı edimler ifa edilmiştir. Ancak süreç içinde meydana gelen ve yapıya sirayet eden bir takım olumsuzluklar sebebiyle inşaat işinde gizli ayıp bulunduğu iddiası ile eldeki dava açılmıştır.
Eser sözleşmesinde müteahhitin ayıba karşı tekeffül yükümlülüğü vardır. Gizli ayıp niteliğinde bulunan ve teslim sırasındaki muayene ile anlaşılması mümkün olmayan ayıpların sonradan ortaya çıkması halinde gerekli ihbarlar tamamlanmak kaydıyla müteahhidin sorumluluğunda olduğu tartışmasızdır. Ancak somut olayı tamamen eser sözleşmesinden kaynaklanan ayıba karşı tekeffül hükümleriyle sınırlamak mümkün olmayacaktır. Zira diğer davalı … Ltd. Şti. İle davacı arasındaki ilişki eser sözleşmesi mahiyetinde değildir. Bu ilişkinin vekalet akdi kapsamında değerlendirilmesi uygun olacaktır. Dolayısıyla denetim firmasının sorumluluğu vekalet akdi kapsamında kalan hizmet sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Davanın değerlendirmesi bu çerçevede yapılmış ve tarafların sorumluluklarına karar verilirken müteselsil sorumluluk ön görülmemiştir. Müteahhit tarafın eser sözleşmesini hakkıyla yerine getirmediği kabul edilirse bundan kaynaklanan zarar kusur oranına göre belirlenecek, yine denetim firması da vekaleten yürüttüğü denetim işinde kusur sahibi ise yine zarardan kusuru oranında sorumlu olacaktır. Daha açık bir deyişle davalılar aynı eylemin ortak sorumluları değildirler.
Davacı taraf dava açmadan önce hasarın sebebi ve sorumlularını belirlemek amacıyla iki ayrı tespit davası açmıştır. Bursa 6. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/…D.iş sayılı dosyasıyla yaptırılan ilk tespitte sadece müteahhit firma hasım gösterilmiştir. Bilirkişi heyeti binada bir takım çatlaklar meydana geldiğini belirlemişler, çatlakların binanın kullanımı için tehlike arz etmediğini, tadilatın 25.000 TL’ye mal olacağını ve iki ay süreceğini belirtmişlerdir. Raporda daha çok yapı elemanlarında meydana gelen çatlakların onarımı esas alınarak değerlendirme yapılmıştır.
İkinci tespit dosyası yapı denetim firması ve BTSO Organize Sanayi Bölgesi Müdürlüğü hasım gösterilerek açılmış, bu dosyaya verilen tek kişilik raporda projeye uygun imalat yapıldığı, çatlakların taşıyıcı elemanların deformasyonundan ve imalatından kaynaklanmadığı, ancak zeminin killi toprak olması sebebiyle oturma ve gerilmelerden kaynaklanmış olabileceği, hatalı imalata rastlanmadığı sorunun kaynağının ancak detaylı araştırma ile belirleneceği açıklanmıştır.
Davacı taraf tespit raporunda belirlenen 25.000 TL’lik zararı esas alarak ve fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak dava açmıştır. Yukarıda açıklanan tespit raporlarının tek başına sorunun çözümüne hizmet etmediği, çatlakların gerçek sebebinin detaylı biçimde ortaya konmadığı, sadece fiziki hasarların giderilmesi için gerekli masrafların hesaplandığı, bunun tekrarının önlenmesi için gerekli gider ve sorumluluk konusunda değerlendirme yapılmadığı ortadadır. Bu sebeple mahkememizce teşkil edilen bir heyetle mahallinde keşif yapılarak rapor alınması uygun bulunmuştur. Mahkememizce alınan ilk bilirkişi raporu 21/01/2013 havale tarihlidir. Bir hukukçu ve bir inşaat mühendisi bilirkişiden oluşan heyet, binada oturmaların devam ettiğini, çatlakların giderek büyüdüğünü, hasarın sebebinin anlaşılabilmesi için zemin betonunun kaldırılması gerektiğini, mevcut hali ile zarar tespiti yapılmasının da mümkün olmadığını açıklamışlardır.
Bunun üzerine aralarında jeoloji mühendisinin de bulunduğu yeni bir heyetten rapor alınması uygun bulunmuş, mahallinde keşif icra edilerek rapor alınmıştır. Rapor hazırlanmadan önce yapıya ilişkin zemin etüdü raporları, ruhsat ve proje ekleri de getirtilerek dosyaya eklenmiştir. Keşif sonrası alınan 02/09/2013 tarihli bilirkişi raporunda özet olarak yapı zeminindeki kabarma ve çatlakların tabanda yer alan killi toprağın yağmur sularıyla şişip kabarma eğilimi gösterdiği, bunun da nispeten hafif olan zemini hareket ettirerek hasara neden olduğu taşıyıcı kolonlarda çatlak ve hareket gözlemlenmediği, 0,102 Kg/Cm2 şişme basıncının kolonların ağırlığını kaldırmaya gücü yetmemekle beraber panolar arasındaki döşemeleri etkileyecek düzeye ulaştığı açıklanmıştır. Raporda dosyaya ibraz edilen zemin etüt raporundan da bahsedilmiş, zemin etüt raporu alındıktan sonra parselin ifraz edildiği hatırlatılarak zemin etüt raporunun keşfi yapılan kısma ait olduğu kabul edildiği taktirde, gerekli ve yeterli teknik donanıma sahip olması gereken yüklenici firma olan davalı … Ltd. Şti.’nin zemin etüdü ve proje arasındaki uyumsuzluğu fark etmesi ve iş sahibini uyarması gerektiği, bunu yerine getirmeyen …nin özen yükümlülüğüne aykırı hareket etmiş olacağı belirtilmiştir. Dosyaya sunulan zemin etüt raporunun dava konusu taşınmazın bulunduğu parselin dışında başka bir parsele ait olması halinde yeterli inceleme yapmayan yapı denetim kuruluşunun da sorumlu olacağı açıklanıp, taşınmazdaki zararı gidermenin toplam maliyetinin 2.220.000 TL olduğu, iki ay sürecek bu inşaat – tadilat faaliyeti sırasında üretimin durdurularak fabrikanın tamamen tahliye edilmesi gerektiği bildirilmiştir. Rapor hazırlama sürecinde belirlenen yerlerde numune ve izlem kuyuları açıldığından fabrika zemininin kabarma oranı yüksek kilden oluştuğu konusunda tam bir kanaate ulaşılmıştır.
Davacı taraf bu rapora esas alarak davasını ıslah etmiştir.
Yukarıda açıklanan rapor özü itibariyle hasarın kaynağını belirlemiş, davalılar yönünden genel sorumluluk ilkesini ortaya koymuş ve hasarın bir daha tekrarlanmayacak şekilde giderilmesi için verilen masrafı bildirmiştir. Ancak raporun bu haliyle hükme esas alınmasına olanak yoktur. Zemin etüt raporunun alınma süreci, kim tarafından alındığı, etüt raporunun parsellerin ifrazından önce veya sonra olmasının konuya etkisi tartışılmamıştır.
Bu aşamaya kadar alınan raporların yetersizliği karşısında jeoloji ve jeofizik mühendisi bilirkişilerin ve üniversite öğretim görevlisi bilirkişilerin de bulunduğu yeni bir heyetten rapor alınması uygun görülmüştür. Tekrar keşif yapılarak ve taşınmazın ifrazına ilişkin kayıtlar da getirtilerek rapor alınmıştır. Bu heyeti oluşturan bilirkişilerden jeoloji mühendisi ve jeofizik mühendisi ayrı rapor vermiş, inşaat ve makina mühendisi bilirkişiler ayrı rapor hazırlamış ve hukukçu bilirkişi de müstakilen rapor hazırlamıştır. Bilirkişilerin uzmanlık alanları nazara alındığında bu şekilde rapor verilmesi sakıncalı görülmemiştir. Dosyaya müstakilen rapor sunan hukukçu bilirkişi yalnızca tarafların hukuki sorumluluğu konusunda görüşlerini bildirmiştir. Bu rapor yalnızca fikir vermek açısından değerlendirmeye alınmıştır. Jeoloji ve jeofizik mühendisleri 15/07/2014 havale tarihli raporlarında zeminin killi yapısının nazara alınmamasının hatalı olduğu hasarın da bu sebepten kaynaklandığı proje müellifi yapı denetim birimi ve müteahhit tarafın zemin etüdüne uygun biçimde hareket etmediği proje müellifinin de zemin durumunu nazara alması gerektiği meydana gelen olayda yapı denetim şirketinin %36, proje müellifinin %32 ve müteahhit tarafın %32 oranında kusurlu oldukları açıklanmıştır. Yine ayrı 15/07/2014 tarihinde ayrı rapor hazırlayan inşaat ve makina mühendisi bilirkişiler de yapıda hasara neden olan zemin şişme özelliğinin zemin etüt raporuyla tespit edilmesi gerektiğini bu konuda sorumluluğun raporu hazırlayan uzmanlara ait olduğu, yapı denetim şirketlerinin de proje ve zemin raporlarının denetiminden sorumlu oldukları müteahhit tarafın da uygulamadan kaynaklanan sorumluluğu bulunduğu, zemin etüt raporunun yeterli hassasiyette gerçekleştirilmediği, bu raporda ifade edilen çevre direnajı ile zeminin şişme etkilerinin önlenemeyeceği, yapı denetim şirketinin %35, müteahhit şirketin %35, zemin etüdünü hazırlayan firmanın %15, proje müellifinin de %15 oranında sorumlu oldukları kanaati bildirilmiştir.
Bilirkişilerin heyet olarak hazırladıkları ek raporda ise onarım ve yapım maliyetlerinin KDV dahil 210.787,45- TL olacağı, müştemilatta meydana gelen hasarla birlikte zararın 252.944,94 TL olduğu, müteahhit kârı ile birlikte zararın toplam 316.181,18TL’ye ulaşacağı açıklanmıştır.
Bu rapora da taraflarca itiraz edilmiştir. Yapılan itirazların nitelikli olması, bilirkişilerce hem davanın taraflarına hem de dava dışı kişilere kusur verildiği, verilen kusurun oranı konusunda görüş birliği bulunmadığı nazara alındığında tüm süreci gözden geçirmek suretiyle yeni bir rapor uygun olacaktır. Bu kez aralarında üniversite öğretim görevlilerin de bulunduğu yeni bir heyet teşkil edilmiştir. Yeniden keşif yapılarak alınan 13/07/2015 tarihli raporda sorunun çözümü için mevcut zemin betonları yerine zemine oturmayan taşıyıcı döşeme plaklarının oluşturulmasının yeterli olacağı bunun maliyetinin de 2011 yılı fiyatlarıyla 291.014,33 TL, 2015 yılı fiyatlarıyla 355,925,41 TL olduğu belirtilmiştir. Bu rapordaki temel görüş de hasarın killi topraktan oluşan zeminden kaynaklandığı yönündedir. Raporda yapı denetim şirketinin %20, zemin etüt raporunu hazırlayan firmanın %15, temel ve zemin mühendisliği değerlendirme raporunu hazırlayan İnşaat Mühendisleri Odası Bursa Şubesi’nin %10, proje müellifinin %15, davalı müteahhit tarafın %20 ve davacı … AŞ’nin %20 oranında kusurlu olduğu belirtilmiştir. Bugüne kadar alınan raporlardan yer almayan bir husus davacının müterafik kusurudur. Raporda zemin etüt raporunun … A.Ş. tarafından 2003 yılında yaptırıldığı sözleşmenin ve inşaat ruhsatının ise 2005 tarihli olduğu, yapı denetim şirketini yükleniciyi ve zemin etüdünü hazırlayan firmayı farklı zamanlarda belirleyip seçen ve üzerlerinde talimat yetkisi bulunan davacının salt yer sahibi durumunda olmadığı açıklanmıştır. Bu rapor da taraflarca ciddi eleştirilere uğramış ve yeni bir keşifle yeni bir rapor alınması gündeme gelmiştir. Bu kez 03/10/2016 tarihli raporlarını sunan bilirkişi heyeti sorunun kaynağı konusunda önceki raporları tekrar etmiş, davacı şirketin %30, müteahhit şirketin %25, denetim şirketinin %10, dava dışı proje müellifinin %10, dava dışı … Bursa Şubesinin %10, ve dava dışı sondaj firmasının %15 oranında kusurlu olduğu açıklanmıştır. Bu rapora yönelik olarak alınan ek raporda toplam zarar ve hasarın giderilmesi için gerekli maliyet konusunda görüş bildirilmiş, önceki kusur oranları çerçevesinde her bir tarafın sorumluluk miktarı belirtilmiştir. Ek rapora göre toplam onarım bedeli 1.179.246,28 TL’dir. Bu miktardan her bir taraf kusur oranı çerçevesinde sorumludur.
Mahkememizce 07/06/2017 tarihli kararla hüküm kurulurken davacı şirket %30, davalı … Ltd. Şti. %20, davalı … Ltd. Şti. %10, dava dışı … Bursa Şubesi %10 yine dava dışı … Yapı Ltd. Şti. %10 ve zemin etüdüne esas olan sondajları yapan GES Sondaj firması da %20 oranında kusurlu olduğu, hasarların miktarı konusundaki en uygun rapor da 13/07/2015 tarihli rapor olduğu, davalılar arasında müteselsil sorumluluk da bulunmadığı gerekçesiyle davalı … ‘ dan 29.121,43 TL, davalı …Şti. ‘ nden 58.202,86 TL alacağın tahsil edilerek davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
Mahkememizin bu kararı istinaf edilmiş, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesinin 2019/1964 Esas – 2020/610 Karar sayılı ilamı ile mahkememiz bu kararı kaldırılmıştır.
Kaldırma gerekçesinde özetle; “proje müellifi … Yapı ve Ges Sondaj firması ve … ortaya çıkan yapı hasarından kusurları oranında sorumlu olduğu belirtilmesine rağmen kusur oranları konusunda bilirkişi heyetlerinin görüşüne aykırı belirleme ile karar verilmiş ise de; alınan bilirkişi raporlarından 03/10/2016 tarihli raporun ayıplı işlerin miktarı, niteliği gerekçeli ve denetime elverişli, talep ve itirazları da karşılar nitelikte olduğu, teknik bilirkişi seçiminin uygun olduğu, kusur oranları dağıtımının yerinde olduğu, ancak bu raporda hasar miktarı belirlenirken Bayındırlık Bakanlığı birim fiyatları esas alındığından bu belirlemenin hatalı olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece, 03/10/2016 tarihli bilikişi heyeti raporundaki kusur oranları esas alınmak sureti ile tespit edilen ayıplı işlerin 2011 yılı serbest piyasa rayicine uygun giderim bedeli hesaplanıp davalıların sorumlu olduğu miktarın belirlenmesi gerekir. Mahkemece bu hususlar üzerinde durulmadan yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olmuştur.” hukuksal görüşlerine yer verilmiştir.
Bu kapsamda; yeniden bilirkişi raporu alınarak bilirkişilerden 2011 yılı serbest piyasa rayicine uygun giderim bedeli hesaplanıp rapor düzenlenmesi istenilmiştir.
Bilirkişi raporunda serbest piyasa rayiçlerini tespit edebilmek için en objektif metodun, yasal dayanağı olan ve denetime açık olan resmi kamu ihaletetinde ihale sonucu ortaya çıkan rayiçleri kullanmak olduğu, bu amaçla, dava konusu inşaatırı yapıldığı yer olması bakımından, Bursa ili dahilinde 2011 yılı boyunca Kamu İhale Kanunu kapsamında yapılmış, dava konusu işe benzer ihalelerin Çevre ve Şehircilik Bakanlığı birim fiyatları ile belirlenmiş tahmini bedelleri ile gerçekleşen sözleşme bedelleri Kamu İhale Kurumu belgeleri de gösterilmek suretiyle bir tablo halinde rapora eklenerek hesaplama yapılmış; hesaplama sonucunda, 2011 yılı piyasa rayiçleri ile toplam hasar giderme bedeli 604.211,23 TL olarak tespit edildiği görülmüştür. Bu hesaplamanın dosya kapsamı itibariyle uygun olduğu kabul edilmiştir.
Bu hesaplamaya göre; taraflarca karşılanması gereken maddi onarım bedelleri belirlendiğinde … İnşaat Taahhüt Müşavirlik ve Ticaret Ltd. Şti. ‘ nin % 25 kusur oranına göre bu bedelin 151.052,81 TL ‘ lik kısmından davalı … Ltd. Şti. ‘ nin % 10 ‘ luk kusur oranına göre 60.421,12 TL ‘ lik kısmından sorumlu olduğu kabul edilerek müteselsil sorumluluk hükümlerinin uygulanması mümkün olmadığından her bir davalı yönünden bu tutarlara hükmolunarak davanın davanın kısmın kabulü ile kısmen reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ve nedenlerle;
1-Davanın kısmen kabul kısmen reddi ile;
151.052,37 TL alacağın davalı …… Ltd. Şti.’ den dava tarihi olan 26/12/2011 tarihinden işleyecek avans faiziyle birlikte tahsili ile davacıya ödenmesine,
60.421,12 TL alacağın davalı …… Ltd. Şti. ‘ nden dava tarihi olan 26/12/2011 tarihinden işleyecek avans faiziyle birlikte tahsili ile davacıya ödenmesine,
2-Fazlaya ilişkin taleplerin reddine,
3-Harçlar Yasası gereğince alınması gerekli 14.445,75 TL harçtan başlangıçta alınan 371,25 TL peşin harç ile 37.486,00 TL ıslah harcından mahsubu ile artan 23.411,50 TL’nin karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
5-Davacı tarafça yapılan 14.445,75 TL harç, 29.435,20 TL yargılama gideri toplam 43.880,95 TL’nin kabul ret oranına göre 2.983,90 TL ‘ sinin davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine (davalı … Ltd. Şti. ‘ nin sorumluluğunun 1.184,78 TL ile sınırlı tutulmasına), bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 18.299,98 TL nispi vekalet ücretinin davalı … … Ltd. Şti. ‘ nden tahsili ile davacıya ödenmesine,
7-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 8.654,75 TL nispi vekalet ücretinin davalı … … Ltd. Şti. ‘ nden tahsili ile davacıya ödenmesine,
8-Davalı … … Ltd. Şti. Kendisini vekil ile temsil ettirdiklerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 101.066,06 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile adı geçen davalı tarafa ödenmesine,
9-Davalı … … Ltd. Şti. Kendisini vekil ile temsil ettirdiklerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 102.697,42 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile adı geçen davalı tarafa ödenmesine,
Kesinleşme süreci tamamlana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine,
Dair gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize iletilecek bir
dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı oybirliği ile verilen karar açıkça okundu usulen anlatıldı.30/06/2021

Başkan …
e-imza
Üye …
e-imza
Üye …
e-imza
Katip …
e-imza