Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/555 E. 2021/962 K. 20.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/555 Esas
KARAR NO : 2021/962

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLLERİ : Av. … –
Av. … -.
DAVALI : … – … …
VEKİLİ : Av. ….
DAVA : Alacak (Finansal Kiralamadan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/01/2020
KARAR TARİHİ : 20/10/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 20/10/2021
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Finansal Kiralamadan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Dava konusu Bursa İli, Osmangazi İlçesi Bağlarbaşı Mahallesi,. ada, . parsel sayılı … … sokak No: 5 zemin kat 1 nolu gayrimenkul üzerindeki haksız müdahalenin kaldırılarak gayrimenkulün tahliye edilip müvekkili olduğu bankaya teslim edilmesini, davalıların zilyetliğinde kaldığı tarihleri arasında toplam 9.750,00 TL kullanım bedelinin ihtarname tarihi olan 25/10/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle ve dava tarihinden itibaren işleyecek aylık 650,00 TL kullanım bedelinin tahsilini talep ettiği bu sebeplerle bu davayı açtığı anlaşılmıştır.
Davalı vekilinin 04/03/2020 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Davacı banka dava dilekçesinde geri alım hakkının 23/10/2019 tarihinde sona erdiğini bu nedenle ilgili taşınmazın tahliye edilerek, sözleşme tarihinden itibaren hesaplanan ecrimisil bedelinin yasal faizi ile ödenmesi talep edilmiştir. Her ne kadar tahliyeye konu edilen sözleşme resmi şekilde yapılmamışsa da gönderilen tahliye ihtarı kanunen geçerli şekilde düzenlenmemiştir. Zira davacı bankanın tahliye talep edebilmesi için; iki haklı ihtar göndermesi her bir ihtar için 30 günlük ödeme süresi vermesi gerekmektedir. Müvekkiline gönderilen Bursa 22. Noterliği … yevmiye numaralı ve 25/10/2019 tarihli ihtarname usulüne uygun tanzime dilmediği gibi, müvekkiline gönderilen ikinci bir ihtarname de bulunmadığını iş bu nedenle davacının tahliye talebinin reddi gerektiğini beyan eden cevap dilekçesi sunmuş olduğu görüldü.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe;
19/12/2018 tarihli Resmi Gazete yayınlanarak yürürlüğe giren 30630 Sayılı Yasa ile Değişik 6102 Sayılı TTK’nun 5.maddesine eklenen madde (3) Dava Şartı Arabuluculuk başlıklı, madde 5/A- (1) gereğince; bu kanunun 4.maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında, dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulmuş olması dava şartıdır.
Aynı yasa ile 6325 Sayılı Kanuna ek olarak getirilen Dava şartı Arabuluculuk başıklı madde 18/A-1-2 gereği; ”…. İlgili Kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması halinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir….” başlıklı hükümleri uyarınca konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulmuş olması dava şartı olarak öngörülmüş olup; davanın mahiyeti ve yasa maddesi ile getirilen tarafların arabuluculuk yolu ile üzerinde müzakere edip anlaşmaları mümkün bulunan bir miktar alacağa ilişkin olması nedeni ile yasa hükümlerinin özü itibari ile arabuluculuğa tabi olması gerektiği mahkememizce değerlendirilmiş olup; davacı yanca arabuluculuk yoluna başvurulmaksızın iş bu davanın açılmış olduğu anlaşılmakla, davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
1-Arabuluculuğa başvuruya ilişkin dava şartı yerine getirilmediğinde davanın usulden REDDİNE,
Davacının dava konusu taşınmazın tahliyesi yönünden talebi tahliye edilmekle konusuz kaldığından esas hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Başlangıçta harç alınmadığı gözetilerek harçlar yasası gereğince alınması gereken 59,30 TL harç peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte olan AAÜT uyarınca 9.750,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
4-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı tarafından yatırılan teminatın ve gider avansının artan kısmının hüküm kesinleştiğinde ve istek halinde yatırana iadesine,
Dair gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 20/10/2021

Katip … Hakim …
e-imzalıdır e-imzalıdır

*Bu belge 5070 Sayılı Kanun Hükümlerine göre e-imza ile imzalanmıştır.*