Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/554 E. 2020/724 K. 17.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

…..
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/554
KARAR NO : 2020/724

HAKİM :…..
KATİP : …..

DAVACI : …..
VEKİLİ : Av. …..
DAVALI : …..
VEKİLLERİ : Av. …..
Av……
DAVA : Alacak (Vekalet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/11/2019
KARAR TARİHİ : 17/11/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 18/11/2020
Bursa 12. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2019/424 Esas-2020/150 Karar sayılı görevsizlik kararı ile dosya Mahkememizin 2020/554 Esas sırasına kaydedilmiş ve yargılamaya devam olunmuştur.
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Vekalet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin Bursa 17.Noterliğinin 02.07.2018 tarih ve 40997 yevmiye numaralı vekaletnamesi ile davalıyı vekil tayin ettiğini, davalı vekaletnameye dayalı olarak toplam 292.250,00 TL tutarındaki 17 aracı müvekkili adına sattığını fakat bedelini ödemediğini, davalının borçtan kurtulma maksadı ile müvekkilinin iş yerindeki defteri ile arasında muhafaza ettiği senet ve kıymetli evrakı çalarak kıymetli evrakları lehtar kısmı boş olanları kendi lehine doldurduğunu, dolu olanları ise ciro ederek veya cirosuz bir şekilde tanıdığı 3.kişilere verip müvekkilini ve borcunu ödemiş iyi niyetli 3.kişileri icraya vermek suretiyle mağdur ettiğini, davalı bedelini davacının verdiği paraları şahsi hesabına yatırarak bu hesaptan 3.kişilere yapmış olduğu havale dekontlara dayalı olarak müvekkili aleyhine Bursa 19.İcra Müdürlüğünün 2019/… esas sayılı dosyası ile de icra takibi başlattığını, itiraz üzerine icra takibinin durdurulmasına karar verildiğini, bunun üzerine Bursa 6. Asliye Hukuk Mahkemesi nezdinde 2019/335 esas sayısı ile itirazın iptali davası açıldığını, davalının kötü niyetli olarak müvekkiline alacağını ödememe yoluna gideceği için menkul ve gayrimenkul mallarını kaçırmasının kuvvetle muhtemel olduğunu, bu nedenle davalıya ait menkul ve gayrimenkul mallar, üçüncü şahıslardaki hak ve alacakları ile bankalardaki mevduatları üzerine ihtiyati tedbir konulmasını ve bedelinin müvekkiline ödenmeyen 17 adet aracın satış bedeli olan toplam 292.250,00 TL’nin alacağın satım tarihinden itibaren faiziyle birlikte alınmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının adına kayıtlı 17 adet aracı müvekkilinin vekaleten sattığını ve araçların parasını aldığı halde tahsilatları kendisine vermediği iddialarının yalan ve uydurma olduğunu, davacının defter kayıtlarının incelendiğinde söz konusu araçların faturalarının kesildiğini ve KDV’lerin ödendiğinin görüleceğini, araçların alış ve satış tarihleri dikkate alındığında ticari defter kayıtlarında gelir ve giderler mevcut olup defter kapanışları incelendiğinde davacının haksız ve kötü niyetle hareket ettiğini, davacının iş yerinde tutmuş olduğu ve kendi el yazısı ile sabit olan yazılı belgelere göre de söz konusu 17 adet aracın bedelinin tahsil edildiğini, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun açılan davanın reddini ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
19/12/2018 tarihli Resmi Gazete yayınlanarak yürürlüğe giren 30630 Sayılı Yasa ile Değişik 6102 Sayılı TTK’nun 5.maddesine eklenen madde (3) Dava Şartı Arabuluculuk başlıklı, madde 5/A- (1) gereğince; bu kanunun 4.maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında, dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulmuş olması dava şartıdır.
Aynı yasa ile 6325 Sayılı Kanuna ek olarak getirilen Dava şartı Arabuluculuk başıklı madde 18/A-1-2 gereği; ”…. İlgili Kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması halinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir….” başlıklı hükümleri uyarınca konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulmuş olması dava şartı olarak öngörülmüş olup; davanın mahiyeti ve yasa maddesi ile getirilen tarafların arabuluculuk yolu ile üzerinde müzakere edip anlaşmaları mümkün bulunan bir miktar alacağa ilişkin olması nedeni ile yasa hükümlerinin özü itibari ile arabuluculuğa tabi olması gerektiği mahkememizce değerlendirilmiş olup; davacı yanca arabuluculuk yoluna başvurulmaksızın iş bu davanın açılmış olduğu anlaşılmakla, davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:
1-Davanın 6102 Sayılı TTK’nun 5/A – (9) maddesi, 6325 Sayılı Kanunun 18 (A) 1-2 maddesi gereği davanın dava şartı yokluğundan usulden REDDİNE,
2-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
3-Alınması gereken 54,40 TL harçtan başlangıçta alınan 4.990,90 TL peşin harcın mahsubu ile fazla kalan 4.936,50 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan herhangi bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirmekle hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 3.400,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Taraflar tarafından kullanılmayan artan gider avanslarının hükmün kesinleşmesine müteakip taraflara iadesine,
Dair, tarafların yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf Yargı yolu açık olmak üzere karar verildi. 17/11/2020
Katip …..
¸(e-imzalıdır)

Hakim …..
¸(e-imzalıdır)