Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/534 E. 2023/210 K. 17.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/534
KARAR NO : 2023/210
HAKİM : … …
KATİP :……

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … – [16343-43482-…] UETS
DAVALI : … – … …
VEKİLLERİ : Av. … –
Av. … – [16342-43659-…] UETS
DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/09/2020
KARAR TARİHİ : 17/02/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 13/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava dilekçesinde özetle; ayıplı hizmet nedeniyle doğan ; 100 TL … plakalı aracın ödemesi yapılan lakin tamiri yapılmayan servis bakım ücretlerinin iadesi ,100 TL … plakalı aracın çalışır hale gelmesi için yapılacak masraflar ve 100 TL … plakalı aracın çalıştırılamadığı döneme ilişkin mahrum kalınan kar olmak üzere ( her bir haktan fazlaya ve sair haklara ilişkin tüm talep ve dava haklarımız saklı kalmak kaydı ile ) şimdilik toplam 300,00 TL maddi tazminat alacağının faizleriyle birlikte davalıdan tahsiline, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Cevap dilekçesinde özetle;davacının olaydan sonra aracı götürdüğü yetkili serviste, iddia edilen, gizli ayıbı öğrendiğini ancak olaydan uzun bir süre sonra sonra tespit yaptırdığını, tespit üzerinden 1 aydan fazla zaman geçtikten sonra arabuluculuğa başvurduğunu ve arabuluculuk sonuçlandıktan 16 gün sonra işbu davayı açtığını, müvekkilinin yaptığı işten kaynaklandığı iddia edilen söz konusu arızanın, Borçlar Kanunu madde 477/3 gereğince, usulüne uygun şekilde derhal müvekkiline bildirilmesi gerekirken, hiçbir aşamada müvekkiline bildirilmediğini, müvekkiline bildirmemiş olmasına rağmen, aracın çalıştırılamadığı döneme ilişkin olarak mahrum kalınan kârı talep etmesinin hukuka aykırı olduğunu, müvekkilinin gerekli yedek parçaları kullanarak söz konusu motor yenileme işini usulüne uygun olarak yaptığını, yukarıda açıklanan nedenlerle davanın reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Deliller;
… Otomotiv İnş. Taş. Petr. Ürn. Gıda San. Ve Tic. A.Ş’ye, Bursa Ağır Vasıta San. Tic. A.Ş’ye yazılan müzekkereye cevap verildiği cevabi yazının dosya arasında olduğu anlaşılmaktadır.
Mahkememizce Makine Mühendisi Uzmanı refakate alınarak 08/02/2021 tarihinde Keşfe çıkıldığı anlaşılmaktadır.
Makine Mühendisi Bilirkişinin Kök Raporunun Sonuç Kısmı: ”
1) Davalı firma tarafından gerçekleştirilen hizmetin ayıplı olduğu , ayıpların gizli ayıp niteliğinde
olduğu , 2) Davacının her iki motor revizyonu için ödemiş olduğu toplam fatura tutarının 36.363.47 TL KDV dahil olduğu ve davacının bu bedeli talep edebileceği,
3) Araç motoru , davalı firmaya motor revizyonu nedeniyle geldiğinden , araç motor her halükarda tamir
ve onarım olacağından , mevcut tamir ve onarım bedelinden davalının sorumlu olmadığı,4) Dava konusu araçta , araç mahrumiyet zararının hesap edilebilmesinin SMMM marifetiyle
yapılabileceği yönündeki görüş ve kanaatimdir” şeklindedir.
Makine Mühendisi Bilirkişinin Ek Raporunun Sonuç Kısmı: ” 1) Davalı firma tarafından gerçekleştirilen hizmetin ayıplı olduğu , ayıpların gizli ayıp niteliğinde olduğu ,
2) Davacının her iki motor revizyonu için ödemiş olduğu toplam fatura tutarının 36.363.47 TL KDV dahil
olduğu ve davacının bu bedeli talep edebileceği ,
3) Dava konusu aracın eski haline getirilmesi amacıyla yapılan tamir ve onarım bedelinin 9708,81 TL KDV
dahil ( dokuz bin yedi yüz sekiz lira , seksen bir krş ) olduğu ,
4) Araç Mahrumiyet Zararının 5.609,00 TL ( beş bin altı yüz dokuz lira ) olduğu yönündeki görüş ve
kanaatimdir. “şeklindedir.
Makine Mühendisleri ve SMMM bilirkişilerin raporunun “Sonuç olarak dava konusu araçta oluşan motor arızasının,
• Davacı tarafından yapılamayacağı, arızanın kullanıcı kaynaklı olmadığı,
• Dava konusu araç motorunda oluşan arızanın, davalı tarafından yapılan motor onarım
işçiliği ve değişen parçalardan kaynaklandığı görüşü oluşmuştur.
II) Dava konusu araçta ayıplı olarak yapılan işçilik ve yedek parçaların bedeli ile ilgili olarak; Dava dosyasında bulunan davalıya ait 08.02.2019 tarih, 194681 sayılı onarım faturası,
08.02.2019 tarih 194679 ve 194680 sayılı onarım faturası ile 05.08.2019 tarih, 196321 ve
196322 sayılı onarım faturalarında yer alan yedek parça cins ve tutarları ile işçilik cins ve
tutarlarının söz konusu onarımlarda aracın motorundaki ayıplı işçilikler nedeni ile oluşan zarar
arasında illiyet bağı olanların toplam tutar miktarının; 18.889.44 TL + 16.023.22 TL + 1.450.81 TL = 36.363.47 TL KDV dahil olduğu belirlenmiştir. Aracın çalışır hale gelmesi için yapılması gereken işçilik ve tamir masrafları ilgili olarak; Dava konusu aracın motorundaki oluşan arızanın giderilmesi için yapılacak onarım ile ilgili
olarak, hasarın onarım tarihi itibarı ile yedek parçada fiyat artışları dikkate alındığında;• Değiştirilecek Yedek Parça-Malzeme Tutarı 25.000,00 TL
• Motor Sökme-Takma-Toplama İşçiliği 2.500,00 TL
• Gömlek Yapımı 1.000 TL
• Motor Revizyonu 2.000,TL
• Silindir Kapak İşçiliği 600,00 TL
• Toplam 31.000,00 TL
• Kdv (%18) 5.689,00 TL
• Revizyon -Tamir Genel Masraf Toplamı 36.689,00 TL olarak
belirlenmiştir.
Dava konusu araçta oluşan mahrumiyet bedeli ile ilgili olarak;
29.11.2021 tarihli Bilirkişi Raporundan araçtaki mahrumiyet bedeli ile ilgili olarak Yargıtay
içtihatları doğrultusunda yapılan hesaplamalarla aynı görüşte olduğumuzu belirterek;
Araçtaki onarımın toplam 30 günde tamamlanacağı görüşümüzü belirtiriz. Davalı, davacının gerçek zararından sorumlu olup araç mahrumiyet zararı hesap edilirken
aracın serviste kalış süresi değil, aracın mevcut hasarının kaç günde tamir edileceğinin
belirlenmesi ve buna göre hesaplamanın yapılması gerekir.” şeklindedir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ, HUKUKİ KABUL VE GEREKÇE

Dava, aracın ayıplı onarımından kaynaklı ödenen ücretin iadesi, aracın çalışır hale gelmesi için yapılan masraflar ve araç mahrumiyet zararı talebine ilişkindir.
Bilindiği üzere araç tamir sözleşmesi istikrar bulmuş uygulama gereğince eser sözleşmesi olarak kabul edilmektedir.
Davacının üzerine kayıtlı ve davaya konu araç … plakalı araçtır.
Davacı aracın davalı tarafından gereği gibi onarımının yapılmamasından kaynaklı alacak kalemlerini ayrı ayrı belirterek tazminat talebinde bulunmuştur.
Davalı ise ayıp ihbarında bulunulmadığı savunması ile davanın reddini talep etmiştir.
Dava dilekçesinin ekinde, delil tespiti dosyasında aldırılmış bilirkişi raporu ve bir kısım faturalar mahkememize sunulmuştur. Davacı 3 tanık, davalı ise 2 tanık bildirmiştir.
Dava konusu araç başında mahkememizce keşif yapılmış ve bilirkişi raporu aldırılmıştır. Raporda özetle; aracın yapılan onarımlarında faturalarda belirtilen onarımların yapılmamış ve parçaların değiştirilmemiş olduğu, bu sebeple onarımın ayıplı olduğu ve davacının her iki motorun revizyonu için ödediği 36.363,47 TL’yi talep edebileceği belirtilmiştir. Rapora itirazlar üzerine aynı bilirkişiden ek rapor alındığı ve ek raporda, aracın eski hale getirilmesi için yapılacak onarım bedelinin 9.708,81 TL olduğu ile araç mahrumiyet zararının 5.609,00 TL olduğu belirtilmiştir.
Mahkememizce alınan raporun ayrıntılı ve denetime elverişli olmaması sebebiyle yeni bir bilirkişi heyetinden rapor aldırılmıştır. Heyet raporunda özetle; 3. Silindir piston tepesindeki erimenin 3. Silindirde yanma sonucunda piston tepesinde bölgesel aşırı ısı artışı olduğu, bunun da görüntü itibarı ile enjektörden veya supap kılavuzundan sızan yağdan kaynaklanabileceği, davalı tarafından dava konusu araçta 05.08.2019 tarih ve 217.114 km’de yapılan onarımın içeriğinde enjektör değişimi veya revizyonun yapılıp yapılmadığının önem arz ettiği, keza 05.08.2019 tarihli 169321 – 169322 sayılı ve 16.023,22 TL tutarındaki fatura içeriği incelendiğinde araçta bu onarım sırasında “enjektör revizyonu ve değişiminin” yapıldığının belirtildiği, ayrıca davalı tarafından 08.02.2019 tarihli 194679 – 194680 sayılı ve 18.889,44 TL tutarındaki 08.02.2019 tarihli 194681 sayılı ve 4.122,33 TL tutarındaki faturalarda “ Enjektör gömlek oring kanallı ısuzu NPR 4 adet” ve “ Enjektör gömlek oringi ısuzu NPR 4 adet “ değiştirildiği, sonuç olarak dava konusu araçta oluşan motor arızasının kullanıcı kaynaklı olmadığı, dava konusu araç motorunda oluşan arızanın davalı tarafından yapılan motor onarım işçiliği ve değişen parçalardan kaynaklandığı belirtilmiştir.
Mahkememizce alınan heyet raporunda da alınan ilk rapordaki gibi davalının ayıplı bir onarım yapıldığı belirtilmiştir. Raporlar bu açıdan birbiri ile uyumludur ve raporlar arasında mübayenet olmadığı gibi delil tespiti dosyasında alınan rapor ile de uyum olduğu görülmektedir.
Heyet raporunda; davacının davalıya ödediği
36.363,47 TL’nin, aracın yeniden çalışır vaziyete getirilmesi için yapılması gereken 36.689,00 TL araç onarım bedelinin ve 5.609,00 TL araç mahrumiyet zararının davalıdan talep edilebileceği belirtilmiştir. Mahkememizce alınan son raporun ayrıntılı ve denetime elverişli olması ile davacının tazminat kalemlerinin ayrıntılı olarak hesaplanması nedeniyle hükme esas alınabilecek nitelikte olduğu kabul edilmiştir.
Davacı, davasını ikame ederken, eser sözleşmesinin gereği gibi ifa edilmemesinden kaynaklı olarak tazminat talebinde bulunmuş ve tazminat kalemlerini dava dilekçesinde açıklamıştır. Davacı, ayıptan kaynaklı TBK 475’e göre alacak talebinde bulunmamış, genel hükümlere göre tazminat talebinde bulunmuştur. Genel hükümlerde bu husus ile ilgili TBK m.112’de borcun gereği gibi ifa edilmemesi hali öngörülmüş ve bu durumda alacaklının talep hakkı olduğu belirtilmiştir. Bu nedenle davacının eser sözleşmesinin gereği gibi ifa edilmemesinden kaynaklı ikame ettiği tazminat davası ile ilgili ayıp ihbarında bulunmasına gerek yoktur, zira ayıpla ilgili seçimlik hakların kullanılması talep edilmemiş, doğrudan zarar kalemleri belirtilerek tazminat talep edilmiştir. Aldırılan heyet raporunda davalının edimini gereği gibi ifa etmediği belirtilmiş ve davacının alacak kalemleri hesaplanmıştır. Sonuç olarak; davacının, 36.363,47 TL ödenen faturalar bedeli, 36.689,00 TL araç onarım bedeli ve 5.609,00 TL araç mahrumiyet zararı olmak üzere; toplam 78.661,47 TL tazminat talep edebileceğine dair aşağıdaki şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.
Talep sonucuna bağlı kalınarak, başka bir deyişle avans faizi talep edilmediğinden, davacı lehine hükmedilen tazminata dava tarihinden itibaren yasal faiz işletilmiştir.
HÜKÜM: Ayrıntısı ve yasal gerekçesi izah edildiği üzere;
1-Davanın Kabulü ile; 36.363,47 TL ödenen faturalar bedeli, 36.689,00 TL araç onarım bedeli ve 5.609,00 TL araç mahrumiyet zararı olmak üzere; toplam 78.661,47 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
2-Hüküm tarihi itibariyle alınması gereken 5.373,36 TL karar ve ilam harcından; 54,40 TL peşin harç ve 1.350,00 TL tamamlama harcının mahsubu ile bakiye 3.968,96 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak, hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 54,40 TL peşin harç, 54,40 TL başvurma harcı, 1.350,00 TL tamamlama harcı, 419,90 TL keşif harcı, 3.600,00 TL bilirkişi ücreti, 120,00 TL keşif aracı ücreti, 221,00 TL posta ve tebligat ücreti olmak üzere toplam 5.819,70 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
4-Davalı tarafından yapılan herhangi bir yargılama gideri yapılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT m.13 hükümlerine göre hesaplanan 12.585,84 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
6-6325 sayılı Kanunun 18/A maddesinin 12 ve 13. Fıkralarına göre; suç üstü ödeneğinden zorunlu arabulucuya ödenen 1.320,00 TL’nin davalıdan alınarak, hazineye irat kaydına,
7-HMK m.333 gereğince yatırılan avansın kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
8-Gerekçeli kararın talep halinde taraflara tebliği ile tebliğ giderinin eksik olması halinde giderin talepte bulunandan alınmasına,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.16/02/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır