Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/516 E. 2021/89 K. 03.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

ESAS NO : 2020/516
KARAR NO : 2021/89

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …

FERİ MÜDAHİL : … –
VEKİLİ : Av. …

FERİ MÜDAHİL: ….
VEKİLİ : Av. …

FERİ MÜDAHİL: … –
VEKİLİ : Av. …

FERİ MÜDAHİL : … –
VEKİLİ : Av. …

FERİ MÜDAHİL : … –
VEKİLİ : Av. …

FERİ MÜDAHİL : … –
VEKİLİ : Av. …

DAVA : Konkordato (Adi Konkordatodan Kaynaklanan (İİK 285 İla 308/h))
DAVA TARİHİ : 28/08/2020
KARAR TARİHİ : 03/02/2021
Mahkememizde görülen davanın açık yargılamasında,
DAVACININ TALEBİ : Davacı vekili dava dilekçesinde ; davacının traktör alım satım işi ile iştigal ettiğini 2020 yılındaki ekonomik krizin, Covid-19 salgını ve davacının tedarikçisi olan … … AŞ’nin ürün tedarik etmediğini davacının borçlarını ödemekte güçlük yaşadığı gerekçesi ile konkordato ön projesini ve İİK 286.maddesinde gösterilen belgeleri eklemek suretiyle öncelikle geçici mühlet ve kesin mühlet ve sonrasında projenin tasdiki talep edilmiştir.

DELİLLER ve GEREKÇE:
Adi konkordato, iflasa tabi olup olmadığına bakılmaksızın, borçlarını vadesi geldiği halde ödeyemeyen veya vadesinde ödeyememe tehlikesi altında bulunan herhangi bir borçlunun borçlarını proje ile belirli bir vade veya indirim yoluyla yeniden yapılandırabilecekleri bir hukuki imkandır. Konkordato geçici mühleti başarıya ulaşma ihtimalinin olması durumunda borçluya bir yıllık kesin mühlet verilir ve ilan edilir.
Konkordato, bir borçlunun teklif ettiği projenin İİK’da öngörülen nitelikli çoğunlukta alacaklıları tarafından kabul edilmesi ve asliye ticaret mahkemesince tasdik edilmesi sonucu, vadesi geldiği halde borçlarını ödeyemeyen veya vadesinde ödeyememe tehlikesi altında bulunan herhangi bir borçluya, vade verilmek veya indirim (tenzilat) yapılmak suretiyle borçlarını ödeyebilme teklifi doğrultusunda borçlarını yeniden yapılandırılmayı mümkün kılan bir hukuki müessesedir.
Konkordato hükümlerinden yararlanmak isteyen borçlu veya borçlunun iflasını isteyebilecek alacaklılardan biri, Asliye Ticaret Mahkemesine vereceği dilekçesine İİK m. 286’ da sayılan belgeleri de ekleyerek konkordato mühleti talebinin kabul edilmesi hususunda bir başvuru yapabilir.
Konkordato talebine eklenecek belgeler Madde 286 da sayılmıştır, bunlar aşağıda belirtilenlerdir;
a) konkordato ön projesi.
b) Borçlunun malvarlığının durumunu gösterir belgeler;, tüm alacak ve borçları vadeleri ile birlikte gösteren liste ve belgeler.
c) Alacaklıları, alacak miktarlarını ve alacaklıların imtiyaz durumunu gösteren liste.
d) Konkordato ön projesinde yer alan teklife göre alacaklıların eline geçmesi öngörülen miktar ile borçlunun iflâsı hâlinde alacaklıların eline geçebilecek muhtemel miktarı karşılaştırmalı olarak gösteren tablo.
e) makul güvence veren denetim raporu ile dayanakları.
Mahkeme talep ile birlikte İİK m. 286’ daki belgelerin eksiksiz olduğunu tespit ettikten sonra borçluya derhal üç aylık geçici bir mühlet verir. Burada mahkemece yapılacak inceleme şekli bir inceleme olup talepte ve sunulan belgelerde bir eksiklik bulunmuyorsa borçluya derhal üç aylık geçici bir mühlet vermek gerekmektedir. Bu aşamada mahkemec üç aylık geçici mühlet kararı verilirken içerik ve sunulan bilgilerin sıhhati ve gerçekliğinin denetlenmesi mümkün değildir. Mahkeme geçici mühlet kararıyla birlikte konkordatonun başarıya ulaşmasının mümkün olup olmadığının yakından incelenmesi konkordato komiseri görevlendirilerek denetlenir (İİK m. 287/3). Verilen bu geçici mühlet, borçlunun veya komiserin talebiyle iki ay daha uzatılabilir (İİK m. 287/4). Komiser mühletin sonunda mahkemeye bir rapor sunar. Bu rapor neticesinde mahkeme konkordatonun başarıya ulaşmasının mümkün olduğuna kanaat getirirse, borçluya bir yıllık kesin mühlet verir (İİK m. 289).
Davacının konkordato başvurusu ve başvuruya eklediği İİK m. 286 da sayılan belgelerin eksiksiz olduğu görüldüğünden davacı borçluya üç aylık geçici bir mühlet verilmiştir. Mühlet kararıyla birlikte İİK m. 287 uyarınca geçici mühlet kararı verirken borçlunun malvarlığının muhafazası amacıyla, borçlunun aktifini elden çıkarması veya azaltması gibi alacaklıların zarar görme ihtimalini doğuran durumları bertaraf etmek için 297. Maddenin ikinci fıkrasındaki haller de dâhil olmak üzere gerekli önlemlerin mahkemece resen alınması gerektiğinden buna yönelik tedbirler oluşturulmuştur. Ayrıca geçici mühlet kararıyla birlikte, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanuna göre yapılan takipler de dâhil olmak üzere hiçbir takip yapılamaz ve önceden başlamış takipler durur (İİK m. 294/1). İhtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararları da uygulanmaz ve bir takip muamelesi ile kesilebilen zamanaşımı ile hak düşüren süreler de işlemez. Bu hususta geçici mühlet kararıyla birlikte açıklanmıştır.İİK m. 294/2 ve 295’te bu yasağın istisnaları düzenlenmiştir. Buna göre mühlet devam ederken rehinle temin edilmiş alacaklar nedeniyle rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatılabileceği gibi, önceden başlatılan takibe de devam edilebilecektir (İİK m. 295). Ancak bu takiplerde muhafaza tedbirleri alınamayacak ve rehinli malın satışı gerçekleştirilemeyecektir (İİKm. 295). Dolayısıyla konkordatoda, rehinli malın satışını engellemek için geçici mühlet ve akabinde kesin mühlet kararlarının alınması yeterli görülmüştür. İİK m. 294’ ün 206. maddeye yapmış olduğu atıfla işçi ve nafaka alacaklarının da takip yasağına dâhil değildir. Ancak HMK tedbir yoluyla bu yönüyle de tedbir kararı oluşturulabilecektir.
İİK m. 289/3 gereği, konkordatonun başarıya ulaşmasının mümkün olduğunun anlaşılması halinde, borçluya bir yıllık kesin mühlet süresi verilir hükmü uyarınca geçici mühlet içerisinde yapılan incelemeler ve konkordatonun başarıya ulaşmasının mümkün olup olmadığı denetlenmiştir. Mahkememizce, komiser raporu ve alacaklıların da itirazları değerlendirilmiş, borçlunun teklif etmiş olduğu konkordato şartlarına göre borçlarını ödeme ihtimalinin bulunup bulunmadığı araştırılmıştır.
Davacının traktör alım satım işi ile iştigal ettiği. Süreç içerisinde 4 çalışanla faaliyet gösterdiği anlaşılmaktadır. Davacının ana bayisi … … AŞ olup aralarındaki ticari ilişkinin bozuk olmasından dolayı davacıya 2020 yılı içerisinde hiç bir ürün vermemiştir. Davacı bu eksikliği ikinci el traktör alım satımına yönelerek gidermeye çalışmışsa da bunda da ticari olarak olması gereken satış ve karlılık oranlarına ulaşamamıştır. Davacının alacaklısı olduğu …. LTD ŞTİ ile süreç içerisinde protokol imzalanmış 5.047.500,00 TL davacı alacağı taksitlere bağlanmış ilk taksit ödemesi duruşma öncesi yapılmışsa da bu protokolde belirlenen vadelerde davacı alacağını tahsil etse dahi tahsil edilen tutarlar tek başına projenin başarılı olmasını sağlamayacaktır. Davacının işletmesel anlamda faaliyet göstererek belirli satış rakamları ile gelir elde etmesi zorunludur. Ancak davacının ticari ilişkide bulunduğu firmalarla olan ticaretindeki sorunlar mühlet içerisindeki işletmesel performansına da yansımıştır. Davacının projesinin bu şartlar altında başarılı olma şansı bulunmamaktadır. Konkordato mühletinin sonuçları ve mahkememizce verilen tedbir kararları alacaklıları da etkileyen sonuçlar doğurmaktadır. Başarı ihtimali bulunmayan proje için davacıya kesin mühlet vererek alacaklıların bu süreçten daha fazla olumsuz etkilenmesine neden olmak hakkaniyete aykırı olacaktır.
Her ne kadar kmiser raporunda davacı bir miktar borca batık görünse de geçici mühletin niteliği ve süresi gereği aktif malvarlıkların rayiç değerlemeleri bilirkişiler eliyle yapılamamaktadır. Gerçek değerler üzerinden rayiç bilançoya göre aktif pasif farkı belirlenmeden borca batıklığın varlığından söz etmek mümkün olmadığı gibi diğer taraftan İflas süreci borçlu kadar alacaklıları da zorlayan, külfetli, maliyetli ve uzun bir tasfiye sürecidir. İsterse alacaklılardan her biri her aşamada iflas talep edebilir. Mevcut durumda şirketin faaliyetini sürdürmesi hala bir kazanç ihtimalini barındırıyorsa alacaklıların iflas yolunu tercih etmeyeceği izahtan varestedir. Davacı şirketin iflası için güncel bir kamu yararı görülmediğinden ve gerçek anlamda borca batıklık söz konusu olmadığından iflas kararı verilmemiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Bursa Ticaret Siciline kayıtlı Davacı…. SAN.VE TİC.LTD.ŞTİ ( Ticaret Sicil No:.. .)’nin davacının talebinin reddine,
Daha önce atanan komiser …’ın komiserlik görevinin sonlandırılmasına,
Geçici mühletin ve sonuçlarına ilişkin İİK.’da öngörülen tüm sonuçların kendiliğinden sonlanmış olduğunun ve verilen tedbirlerin de kendiliğinden sonlandığının açıklanmasına,
Kararın …288.md’si uyarınca ilanı ile ilgili yerlere bildirilmesine,
Maktu red harcı olan 59,30 TL harca peşin yatırılan 54,40 TL harcın mahsubu ile 4,90 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Davacı tarafça yapılan muhakeme masrafının kendi üzerinde bırakılmasına,
Kesinleşme süreci tamamlanana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine dair gerekçeli kararın tebliğinden itibaren on (10) günlük süre içinde mahkememize iletilecek bir dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar tarafların yüzüne karşı açıkça okundu, anlatıldı.03/02/2021

İş bu kararın gerekçesi 23/02/2021 tarihinde yazılmıştır.

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır