Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/505 E. 2021/346 K. 30.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/505
KARAR NO : 2021/346

HAKİM : ….
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. …….
DAVALI : … – … …
VEKİLİ : Av. …….
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/08/2020
KARAR TARİHİ : 30/03/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 05/04/2021
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine davalı tarafından 02/12/2019 keşide tarihli, 35.000,00 TL bedelli bonoya istinaden alacaklı olduğunu iddia eden … tarafından Bursa 6. İcra Müdürlüğü’nün 2020/… Esas sayılı dosyası ile yapılan takibin haksız ve hukuka aykırı olduğunu, davalı ile müvekkili arasında güvene dayalı sözlü kira sözleşmesi akdedildiğini, 15/11/2019 tarihinde dükkanı kullanmaya başlayan davalının 02/12/2019 tarihinde müvekkiline 35.000,00 TL ödeme yaptığını ve bu ödemeyi belgelemek maksadıyla senet imzalaması gerektiğini söyleyerek müvekkiline 35.000,00 TL’lik bono imzalattığını,müvekkilinin söz konusu senedin borç ihtiva eden bir senet olduğunu aleyhine icra takibi yapıldığında öğrendiğini, müvekkilinin davalıya böyle bir borcunun olmadığını, yukarıda açıklanan nedenlerle Bursa 6. İcra Müdürlüğü’nün 2020/… Esas sayılı dosyası ile yapılan takibin iptali ile müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalının cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmıştır.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava Bursa 6.İcra Müdürlüğünün 2020/… sayılı icra dosyasına konu senede ilişkin menfi tespit davasıdır.
İddia ve tekel bayii olarak işletilen dükkan sahibi olan davacının davalı …’a aralarında yapmış oldukları kira sözleşmesine istinaden sözleşme bulunduğu, bu anlaşmaya göre davacının dava konusu dükkanın işletmesini davalıya devredeceği, bunun karşılığında ise 85.000TL bedel ve bu devir tarihinden itibaren her ay 1800,00 TL kira bedeli ödeneceği, 15.11.2019 tarihinde davalının dükkanı kullanmaya başladığı, 02.12.2019 tarihinde davacıya 35.000,00 TL ödeme yaptığı, bu ödemeyi belgelemek maksadıyla senet imzalaması gerektiği söylenerek davacıya 35.000,00 TL senet imzalattığı, senette tarih olmaması gerektiğini belirterek davacının önce imzaladığı senedin çöpe atıldığı düşüncesi ile ikinci bir senedi tarihsiz olarak imzalattığını, senedin imzası sırasında davacının iradesinin sakata uğradığı iddiası ile bu dava açılmıştır.
Mahkememizce senedin konusunu oluşturan iddia ve tekel bayinin devrine ilişkin bir sözleşmenin bulunmadığı anlaşılmıştır. Davacının senet üzerinde bulunan imzaya itiraz etmediği anlaşılmıştır.
Bilindiği üzere kambiyo senetleri sebepten mücerret olup, senet nedeni ile borçlu olmadığının ispatı ancak yazılı delille mümkündür. Türk Medeni Kanununun 6.maddesi hükmü uyarınca; kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını kanıtlamakla yükümlüdür. Gerek doktrinde, gerek Yargıtay içtihatlarında kabul edildiği üzere ispat yükü, hayatın olağan akışına aykırı durumu iddia eden ya da savunmada bulunan kimseye düşer. Öte yandan, ileri sürdüğü bir olaydan kendi yararına haklar çıkarmak isteyen kimsenin, iddia ettiği olayı kanıtlaması gerekir (HMK md 190). Bu nedenle ispat külfeti davacıdadır. Davacı ise, hukuki ilişki gereği iddiasını ancak yazılı delil ile ispat edebilir. Bu yazılı delil, tarafların getirecekleri ve onların imzalarını taşıyan bir belge olmalıdır. Davacı tarafın kambiyo senedinin belirtilen hukuki ilişki kapsamında verildiğine dair bir yazılı delili bulunmamaktadır. Bu konu tanıkla ispatı kabil hususlardan değildir. Davacı tarafından hile iddiasının ileri sürülüş şekli ve tanık anlatımları değerlendirildiğinde hile iddiasının ispatlanamadığından davanın reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:
1-Davanın REDDİ İLE,
2-Davacının borçlu olduğunun kabulüne,
3-İcra İflas Kanununun 72/4 maddesi uyarınca dava değerinin %20’si oranındaki tazminatın davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
4-7155 Sayılı Kanunun 23.Madde ile 6325 Sayılı Kanunun 18.Maddesine EK 18/A-12-13 Bendleri uyarınca arabulucuya ödenen 1.320.00 TL’nin davacıdan alınarak Hazineye Gelir Kaydına,
5-Alınması gereken 59,30 TL harçtan başlangıçta alınan 597,72 TL peşin harcın mahsubu ile fazla kalan 538,42 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
6-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından yapılan herhangi bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirmekle hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 5.250,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Taraflar tarafından kullanılmayan artan gider avanslarının hükmün kesinleşmesine müteakip taraflara iadesine,
Dair gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize iletilecek bir dilekçe ile Bursa Bölge Adliye Mahkemesi İstinaf Yargı Yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.30/03/2021

Katip …
¸(e-imzalıdır)

Hakim …
¸(e-imzalıdır)