Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/502 E. 2021/514 K. 25.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

ESAS NO : 2020/502 Esas
KARAR NO : 2021/514

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI : ….
VEKİLİ : Av…..
DAVALI : 1- …
VEKİLİ : Av…..
DAVALILAR : 2- ….
3-….
İHBAR OLUNAN/(LAR) : ….
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 02/06/2015
KARAR TARİHİ : 25/05/2021
Eldeki davada mahkememizde yapılan yargılama sonucunda verilen 24/10/2017 tarih ve 2015/… – 2017/… E/K sayılı karar istinaf edilmiş, Yargıtay, 17.Hukuk Dairesi Başkanlığının 18/06/2020 tarih 2018/… esas 2020/.. sayılı karar ilamıyla bozularak mahkememizin 2020/502 esas sırasına kaydı yapılmış ve muhakemeye devam edilmiştir. Bu muhakeme esnasında;
DAVACININ TALEBİ : Davacı vekili dava dilekçesinde; Davacının 01/03/2015 tarihinde meydana gelen trafik kazasında davalılardan .. ….’in sürücü olduğu .. . . plakalı aracın çarpması sonucunda ağır şekilde yaralandığını, davacının 25 yaşında sakat kaldığını, sürekli olarak çalışamaz hale geldiğini, bu olaydan dolayı 10.000,00-TL maddi tazminat 100.000,00-TL manevi tazminat talebinde bulunduklarını, fazlaya ilişkin haklarımızı saklı tuttuklarını, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DAVALININ CEVABI : Davalı taraf ise, davayı kabul etmemek ile birlikte, sorumluluklarının poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, kusur ve maluliyet ile ilgili ATK ‘dan rapor alınmasını talep ettiklerini, davacı yanın tedavi giderleri kapsamında sayılan geçici iş görmezlik nedeni ile doğan zararlarına ilişkin maddi tazminat taleplerinin sigorta poliçesi teminatı dışında olduğunu, müvekkili şirketin bu talepler nedeniyle sorumlu bulunmadığını, davacının kaza nedeniyle elde ettiği gelir ve tazminatların mahsubunun gerekli olduğunu, davanın reddini karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar … ve … katıldıkları duruşmalarda davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
DELİLLER ve GEREKÇE: Davanın 01/03/2015 tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeniyle davacıda meydana gelen maluliyet nedeniyle maddi tazminat ve manevi tazminat davası olduğu, yargılama devam ederken davacı ile davalı sigorta şirketinin maddi tazminat alacağı yönünden sulh olduğu ve her iki tarafında bu alacak kalemi yönünden yargılama gideri ve vekalet ücreti talep etmedikleri anlaşılmıştır. Maddi tazminat alacağı konusunda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmekle davacının diğer davalılar .. ve …. yönelik manevi tazminat alacağı yönünden yapılan değerlendirmesinde;
Davacı trafik kazası nedeniyle yaralanmıştır. Gerek trafik kazasının oluşumu gerekse yaralanma davacıda manevi bir zarara yol açacağı ortadadır.
6098 sayılı TBK m. 56 hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek, tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri gözönünde tutması ve buna göre manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. (HGK 23/06/2004, 13/291-370)Davacının yaralanma sebebiyle manevi zarara uğradığı, bedensel ve ruhsal acılar çektiği olağan hayat tecrübesi ile sabittir. Bunun ayrıca ispatı gerekmez. Davacının manevi tazminat isteği haklı ve yerindedir.Miktar olarak makul ölçülerde talep edilen manevi tazminat talebi kısmen kabul olarak kabul edilmiştir.

Davacının diğer davalılar … ve …’a yönelik manevi tazminat alacağı yönünden davacının olayın meydana gelmesindeki %80 oranındaki kusurlu davranışı ve davacıdaki maluliyet oranın ise %40,2 oranında olduğu, gerek kusur durumları gerekse maluliyet oranındaki miktarlar nazara alınarak, Yargıtay, 17.Hukuk Dairesi Başkanlığının 18/06/2020 tarih 2018/… esas 2020/… karar ilamıyla sayılı ilamı doğrultusunda 20.000,00 TL manevi tazminat alacağının bulunduğu konusunda kanaate varılmış bu yönden davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm fıkrası tesis edilmiştir. Dosyanın temyiz yasa yoluna tabi olduğu, sehven kısa kararda yasa yolunun istinaf yasa yolu olarak gösterildiği anlaşıldığından mahkememizce yasa yoluna dair yapılan maddi hata iş bu gerekçeli kararda re’sen düzeltilerek yazılmıştır.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
Sigorta şirketi ve davacının sulhle maddi tazminat alacağı yönünden ödeme yapılması nedeniyle bu alacak yönünden karar verilmesine yer olmadığına,
Maddi tazminat alacağı yönünden yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı ve davalı lehine hükmolunmasına yer olmadığına,
Davacının manevi tazminat isteminin kısmen kabul kısmen reddi ile Ortaya çıkan zararın ağırlığı, davacı tarafın maluliyet oranı dikkate alınarak; 20.000,00-TL 01/03/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine
Harçlar yasası gereğince alınması gereken 1.366,2‬0-TL harçtan peşin olarak alınan 375,71-TL harcın mahsubu ile bakiye 990,49‬-TL bakiye harcın davalılar … ve …’dan tahsiline,
Davacı tarafça yapılan 403,41-TL harç, 2.266,3‬0-TL yargılama gideri toplam 2.669,71‬ TL’nin davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
Davalılar tarafından yargılama gideri yapılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 4.080-TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
Kesinleşme süreci tamamlana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine,
Dair gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde Yargıtay Temyiz Yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 25/05/2021

İş bu kararın gerekçesi 25/05/2021 tarihinde yazılmıştır.

Katip ….
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır