Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/479 E. 2021/262 K. 12.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/479 Esas
KARAR NO : 2021/262

HAKİM : … 1224545
KATİP : … …

DAVACI : ….
VEKİLİ : Av. ……
DAVALI : … – … …
VEKİLİ : Av. ….

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/08/2020
KARAR TARİHİ : 12/03/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 22/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ; Davacı şirketin liman çalışmasına uygun olarak ve talep edilen teknik şartnameye haiz “IP44 Kuru Tip Trafo” alımı için teklif alımı süreci akabinde davalı taraf ile 07/04/2017 tarihli “Taahhütname” kapsamında 800Kva , 600/0,4Kv Bakır Sargılı DRYTYPE trafonun ve IP44 Kuru Tip Trafo Kabinin liman şartlarına ve doğal şartlara göre üretileceğinin taahhüt edildiğini, 07/04/2017 tarihinde trafo bedelinin 14.750 USD’lik kısmının peşinat tutarı Türkiye İş Bankası aracılığıyla davalı firmaya gönderildiğini, davalı firmanın imalat sürecini aksattığını ve trafoyu 11/07/2017 tarihinde teslim edebildiğini, 11/07/20174 tarihinde trafonun teslimi karşılığında trafo satım bedelinin kalan kısmı olan 14.750 USD’nin teslim tarihinde yine Türkiye İş Bankası aracılığıyla havale yoluyla davalı firmaya gönderildiğini, teslim akabinde davacı şirketçe trafo terminaline bağlantı yapılabilmesi için gerekli Esnek XLP 6,3 KVA fiş Türkiye’de temin edilememesi üzerine Amerika’ya sipariş edildiğini ve aynı süreçte Elektrik Mühendisleri Odasının hazırladığı elektrik projesinin onaylanmasının beklendiğini, onay akabinde yapılan test çalışmasında trafonun toprak hatası verdiğini, durumun davalı firmaya bildirildiğini, davalı firma tarafından “Shınder hücredeki ayar skalasının 72 amperin üzerine çıkarılarak kullanıldığında toprak hatası vermeyeceğinin” bildirildiğini, … yetkililerine çözüm önerisinin bildirildiğini , .. yetkililerince 22/07/2018 tarihinde 72 amperlik enerji verilmesinin sağlandığını trafonun 3 gün kadar çalıştığını ve yine toprak hastası vererek hücreyi açtırdığını, …. yetkililerince trafo test ölçümlerinin talep edildiğini, yapılan ölçümler neticesinde bobin dirençlerinin farklı olduğu, yalıtımlarının gereken düzeyde olmadığının ve T fazının kısa devre olduğunun bildirildiğini, davacı firma tarafından 26/07/2018 tarihinde test raporlarındaki hususların giderilmesinin sağlanması amacıyla trafonun davalı tarafa gönderildiğini, yapılan bakım sonrası 2.909,84 TL bakım faturası düzenlendiğini, … yetkililerince trafonun test ölçümlerinin uygun olmadığından enerji verilmesine müsaade edilmeyeceğinin bildirildiğini, yeniden test yapılması içöin talepte bulunulduğunu, bütün hukuki ve maddi sorumluluğun davacı şirketçe üstlenilmesi halinde talebin kabul edildiğini, 09/10/2019 tarihinde yeniden enerji verildiğini ve trafonun 3 gün çalıştıktan sonra yandığının bildirildiğini, ayıbın giderilmesi için davalı firma ile iletişime geçildiğini ancak trafonun garanti süresinin dolduğundan bahisle bakım işlemlerinin yapılamayacağının bildirildiğini, trafodaki arızanın üretim kaynaklı olduğunun tespiti amacıyla Bursa 3 Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/…. Esas sayılı dosyası ile tespit yaptırıldığını, tespit neticesinde arızanın üretim hatasından kaynaklandığının tespit edildiğini beyanla trafonun satım bedeli olan 29.500 USD ‘nin 11/07/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ödenmesini, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde ; Davalı şirketin yerleşim yerinin Ticaret Sicile kayıtlı adresinin ve fiilen faaliyet gösterdiği yerin … olduğunu, taraflar arasında imzalanmış olan satış teklifi/taahhüdünde teslim yerinin Ankara’da olan fabrika olduğunu, satışın Ankara’da gerçekleştiğini, Ankara’da teslim edildiğini, ve davalı şirketin Ankara’da ikamet ettiğini beyanla yetkili Mahkemelerin Ankara Batı Ticaret Mahkemeleri olduğunu, taşınır satımda satılanın ayıbından doğan sorumluluğa ilişkin her türlü davanın satılanın alıcıya devrinden başlayarak 2 yılı geçmekle zaman aşımına uğradığını beyanla davanın reddini, malın ayıplı olması nedeniyle açılan davanın kötü niyetli olduğunu, trafonun hassas bir malzeme olduğunu, bilirkişi raporunda da nakliye sırasında gerekli taşıma şartlarının sağlanamaması nedeniyle gözle görülemeyen ancak yüksek voltajda arızaya neden olabilen kılcal çatlamaların oluşmasından bahsedildiğini, trafonun nakliye sırasında zarar görmesinden dolayı oluşan zararların garanti dahilinde olmadığını, bir ürünün kullanıldıktan sonra ihtiyaç kalmaması durumunda sözleşmeden dönmeyi istemenin kötü niyetli olduğunu beyanla yetkili Mahkemenin Ankara Batı Ticaret Mahkemeleri olduğundan bahisle davanın yetki yönünden reddini, yetki itirazının kabul görmemesi halinde zaman aşımı yönünden davanın reddini, esas yönünden ise haksız açılan davanın reddini ve tüm yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe:Taraflar arasındaki sözleşme davacının belirttiği özelliklerde, liman çalışmasına uygun ve teknik şartnameye haiz Trafo Kabinin davalı tarafça üretilmesine dair olduğu anlaşılmakla bunun belli özelliklerde davacı için üretildiği gözetildiğinde bir eser sözleşmesi olduğu kanaatine varılmıştır.
Davalı taraf yetki itirazında bulunmakla öncelikle yetki itirazının incelenip sonuçlandırılması gerekir. Taraflar arasındaki ihtilaf, eser sözleşmesi ilişkisinden kaynaklandığından, bu türden uyuşmazlıklardan kaynaklanan icra takiplerinin kural olarak, davalının yerleşim yeri, sözleşmenin ifa edileceği yer veya yetki sözleşmesi ile belirlenen yer icra dairelerinden birinde açılması gerekir. Bu türden sözleşmelerde para alacakları yönünden yetkili mahkemeyi alacaklının yerleşim yeri mahkemesi olarak belirleyen 818 sayılı mülga Borçlar Kanunun 73. Maddesinin/ 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 89. Maddesinin uygulama imkanı yoktur. Gerek 818 sayılı mülga Borçlar Kanunun 73, gerekse 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 89. Maddesi hükümlerinin sadece karz akdinden doğan borçlarla sınırlı olduğunun kabulü gerekir. Aksi halde, bütün para borcu ilişkilerinden doğan ihtilaflarda yetkili mahkemenin bu maddeye göre tayini gerekeceğinden, para borçları ile ilgili tüm ihtilafların davacının yerleşim yerinde davaya konu olması sonucu doğar ki, bu da; Hukuk Muhakemeleri Kanununda yer alan yetkiyle ilgili kuralları adeta istisna haline getirmiş olur. Oysa, 818 sayılı mülga Borçlar Kanununun 355 ve devamı ile 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmeleri, niteliği itibariyle iki tarafa borç yükleyen sözleşmeler olup, karşılıklı edimleri içerir. Bu nedenle, eser sözleşmelerinden kaynaklanan bir alacakta yetkili mahkemenin tayininde 818 sayılı mülga Borçlar Kanunun 73. Maddesinin/ 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 89. Maddesi hükümlerinin uygulanması mümkün değildir.
İşin teslimiyle edim tamamlanmış olacağından sözleşmede teslim yeri “Ankara fabrikamızdan aracınız üzerine teslim ” olarak ifade edilmiştir.
Davalı vekilince süresinde verilen cevap dilekçesinde yetki itirazında bulunulduğu, yetkili mahkeme olarak Ankara Batı Nöbetçi Ticaret Mahkemeleri gösterildiği, dolayısıyla yasal süresinde ve şekilde yapılan bu itiraz çerçevesinde dosya incelendiğinde; Davalı şirketin yerleşim yerinin Ticaret Sicile kayıtlı adresinin ve fiilen faaliyet gösterdiği yerin… olduğu, taraflar arasında imzalanmış olan satış teklifi/taahhüdünde teslim yerinin Ankara’da olan fabrika olduğu, satışın Ankara’da gerçekleştiği Ankara’da teslim edildiği ve davalı şirketin Ankara’da ikamet ettiği anlaşılmakla taraflar arasında yetki sözleşmesi olmadığıda gözetildiğinden mahkememizin yetkisiz olduğu anlaşılmakla aşağıdaki şekilde HMK 6.maddesi uyarınca yetkisizlik kararı verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
Davanın HMK’nun 114/1-c maddesi delaleti ile 115/2. Maddesi gereğince davanın usulden (yetki yönünden) REDDİNE, Yetkili Mahkemenin ANKARA BATI NÖBETÇİ TİCARET MAHKEMELERİ olduğuna,
Karar kesinleştiğinde ve HMK’nun 20. Maddesinde öngörülen iki (2) haftalık kesin süre içerisinde müracaat edilmesi halinde dosyanın YETKİLİ ANKARA BATI NÖBETÇİ TİCARET MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE, kesinleşmeye mütakip süresi içerisinde gönderme talebinde bulunulmadığında dosya üzerinden davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin hatırlatılmasına,
Yargılama giderlerinin esas hakkında karar verecek mahkemece değerlendirilmesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Yargı Yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.12/03/2021

Katip …
✍ e-imzalıdır.

Hakim …
✍ e-imzalıdır.