Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/462 E. 2021/620 K. 10.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

ESAS NO : 2020/462 Esas
KARAR NO : 2021/620

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI :…
VEKİLİ : Av….
DAVALI :…
VEKİLİ : Av…

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 11/08/2020
KARAR TARİHİ : 10/06/2021
Mahkememizde görülen davanın açık yargılamasında,
DAVACININ TALEBİ : Davacı vekili dava dilekçesinde Dava dışı …. Ltd. Şti. ile müvekkili şirket arasında .. numaralı 06.04.2017 – 05.04.2018 başlangıç ve bitiş tarihli İşyeri Ekstra Sigorta poliçesi tanzim edilmiş bulunduğunu, sigorta poliçesi ile sigortalının riziko adreslerinde oluşacak zararların teminat altına alınmış olduğunu, sigortalıya ait işyerinde, 23.09.2017 tarihinde su kaynaklı hasar meydana geldiğini, davacı tarafından ilgili poliçe gereği alınan ekspertiz raporlarına istinaden zarara uğrayan sigortalıya 28.102,33-TL hasar ödemesi yapıldığını, sigortalı taşınmazında meydana gelen hasara sebep olan su baskınından ötürü davalı Bursa Su ve Kanalizasyon İdaresinin kusurlu olarak sorumlu olduğunu, su baskınına sebep olan durumun BUSKİ’ye ait borunun patlaması olduğunu, kanun ile kendisine verilen görevi yerine getirmekte kusurlu olarak sigortalı konuta zarar veren BUSKİ’nin bu zarardan sorumlu olduğunu, takip konusu alacağın sigorta bedeline ilişkin sigorta ettirenin alacağına halef olduklarından bahisle davalı aleyhine İstanbul 32. İcra Müdürlüğünün 2019/… E. Sayılı dosyasıyla icra takibi başlattıklarını, yapılan ödeme talebine ilişkin takip başlattıklarını davalının borcu ödemediği gibi başlatılan takibe de haksız olarak itiraz ettiği, bu sebeple itirazın iptali ile %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini ayrıca davalı taraf aleyhine tedbir talep edildiğini talep ve dava etmişlerdir.
DAVALININ CEVABI : Davalı taraf ise, dava konusu olayda davalı kurumun bir kusurunun olmadığını, yönetmelik gereği abonelerin iç tesisatın tekniğine uygun ve çalışır durumda bulundurulmamasından ve su kayıplarından sorumlu olduğunu, dava dışı sigortalının gerekli tedbirleri almadığını, depoda izolasyan yapılmadığını, ekspertiz raporunun objektif olmadığını, sigortalının ürünleri yüksek bir yerde depo etmesi gerekirken bodrum katta muhafaza ettiğini, bodrum katta ürünlerin altına palet dahi konulmaksızın istiflendiğini, davacı ile sigortalı arasında prim karşılığı bir sigorta sözleşmesi bulunduğunu, yani aslında davacının bir zararı olmamasına rağmen işbu davayı ikame ettiğini, Davalı müvekkili aleyhine İstanbul 32. İcra Müdürlüğünün 2019/… E. Sayılı dosyasıyla başlatılan icra takibinde davalı kurumun bir kusurunun olmadığını, bu sebeple yapılan takibe itiraz ettiklerini, kusurun kullanıcı hatasından kaynaklandığı belirterek davanın reddini talep ve dava etmiştir.
DELİLLER ve GEREKÇE: Dava İstanbul 32. İcra Müdürlüğünün 2019/… E sayılı takip dosyasında davalının ödeme emrine itirazının iptali davasıdır. Kural olarak ispat külfeti davacı taraf üzerindedir.
Davalı tarafa dava dilekçesi tebliğ edilmiş, dilekçeler teatisi tamamlanarak öninceleme aşamasına geçilmiştir. 14/01/2021 tarihli öninceleme duruşmasında dava konusu uyuşmazlığın çözümü için mahallinde keşif yapılması uygun görülmüş, 16/04/2021 günü mahallinde alanında uzman bilirkişi heyeti ve taraf vekillerinin katılımı ile keşif yapılarak bilirkişi raporu aldırılmıştır. 10/05/2021 tarihli bilirkişi heyet raporunda özetle; Davaya konu olan iş yerinin bulunduğu binanın kapalı olması ve iş yerinde kimsenin olmamasından dolayı, keşif konusunun binanın içindeki meydana gelen su patlaması ile ilgili olarak, binanın şehir şebekesi ile olan bağlantısında inceleme yapılamadığını, davacı tarafından dava dosyasına sunulan 22.11.2017 tarihli Ekspertiz raporunda Dava konusu işyeri müdürünün ifadesinde “… 23.09.2017 tarihinde ana cadde üzerinde park etmiş olan araçların altından zeminden çıkan su akıntısının dikkatlerini çektiği, suyun yerden geldiğini fark ettiklerini, anlık olarak suyun giderek hızlı bir şekilde artmaya başladığını, bunun üzerine … depoya su bastığını ve akan suların depoda bulunan televizyonların üzerine aktığını … . Depoya indiklerinde sudan etkilenen ve etkilenmeyen ürünleri kurtarmaya çalıştıklarını, bu esnada BUSKİ ile irtibata geçerek suyun kesilmesi için suyun kesilmesine müdahale etmelerini istediklerini , BUSKİ tarafından suyun kesildiğini, ana yol üzerinde kazım yapıldığı ve yerden gelen suyun BUSKİnin şehir temiz su kanallarından binaya giren bağlantı borusunun patladığının görüldüğü , buradan akan tazyik ile bina deposuna aktığı ve ürünlere zarar verdiğini “ belirtmiş ise de bu ifadelerin doğrulanması yapılamadığını, bina su tesisatı ile BUSKİ şehir şebekesi arasındaki bağlantının niteliği ve buradan kaynaklanabilecek su kaçağının olup olamayacağı konusu kanaat belirtilmesinin mümkün olmadığını, keşif adresindeki bina, ana cadde BUSKİ su şebekesi krokisinde su şebekesine ait su boru hattının caddenin ortasından binadan yaklaşık 4 m kadar uzaktan geçtiğinin tespit edildiğini, dava konusu iş yerinin bulunduğu bina girişi ile bina önündeki mevcut yolun eğiminin dava konu binanın dışına doğru olduğunu, yani mevcut duruma göre yoldaki herhangi bir su akıntısında, suyun yoldaki eğimden dolayı dava konusu işyerine girmesinin mümkün olmadığının tespit edildiğini, 22.11.2017 tarihli Ekspertiz raporunda belirtilen suyun dava konusu iş yerine yoldan akarak girdiği kanaati arasında uyumsuzluk söz konusu olduğunu, dava konusu iş yerine iddia edildiği gibi suyun girmesi söz konusu değil ise, dava konusu iş yerine suyun girmesi BUSKİ ana şebekesinden binaya çekilen su tesisatından kaynaklamış olabileceği ihtimali söz konusu olduğunu, bu durumda dava konusu iş yerine ait tesisattaki kaçak nedeniyle suyun iş yerine girmesinin söz konusu olduğu görüşümüz oluştuğunu, dolaysıyla meydana gelen hasarda davalının sorumlu olmadığı tespit ve kanaatini belirtmişlerdir.
Tüm dosya kapsamı ve bilirkişi raporu incelendiğinde davacının davasını ispat edemediği, raporun davalı iddialarını doğrular nitelikte olduğu anlaşılmıştır. Bilirkişi raporu hüküm kurmaya elverişlidir. Yukarıdaki izahat çerçevesinde yeterince ispat edilen davanın reddine karar verilmiştir.

H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
Davanın REDDİNE,
2- Alınması gereken 59,30-TL maktu red harcının mahsubu ile fazla alınan 351,74-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı vekili lehine takdir edilen 5.105,04-TL ücret-i vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafça yapılan muhakeme masrafının kendi üzerinde bırakılmasına,
5 -Kesinleşme süreci tamamlanana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine
dair kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde mahkememize iletilecek bir dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar taraf vekillerinin yüzlerine karşı açıkça okunup anlatıldı. 10/06/2021

İş bu kararın gerekçesi 10/06/2021 tarihinde yazılmıştır.

Katip …
e-imzalıdır

Hakim ..
e-imzalıdır