Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/413 E. 2021/1159 K. 08.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

…..
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/413 Esas
KARAR NO : 2021/1159

BAŞKAN :…..
ÜYE :…..
ÜYE ……..
KATİP :……

DAVACI :…..
VEKİLİ : Av……
DAVALI : …..
VEKİLLERİ : Av. …..
Av……
Av. …..

DAVA : İtirazın İptali (Abonelik İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/07/2020
KARAR TARİHİ : 08/12/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 08/01/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Abonelik İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı taraf dava dilekçesinde özetle ; davalının 2019 ekim kasım aralık ve 2020 ocak aylarına ilişkin su faturalarını ödemediğini, bu faturalarla ilgili olarak tahsil için Bursa İcra Dairesinin MTS biriminin 2020/… sayılı takip dosyası ile icra takibi başlattıklarını, bu takibe davalı tarafça haksızca itiraz edildiğini, davalının devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yer altı suyunu kullandığını, yer altı sularının kullanımı ve ihtiyaç sahiplerine dağıtımının Bursa Büyükşehir belediyesi Buski tarafından yerine getirildiğinin, bu sebeple itirazın iptali ile %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmişlerdir.
Davalı taraf cevap dilekçesinde, davalının su kullanımının 167 yasa kapsamında almış olduğu yer altı suyu kullanım izin belgesi gerçekleştirildiğini, taraflar arasında yazılı bir abone sözleşmesi bulunmadığını, davalının endüstri bölgesinde değil organize sanayi bölgesinde faaliyet sürdürdüğünü, yer altı suyu kullanım izin belgesi kapsamında kullanımın İl Özel İdaresi ve DSİ tarafından verildiğini, bu kullanıma bağlı olarak davalının davacıya borcu olmadığını ileri sürerek davanın reddi ile %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmişlerdir.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe:
Dava MTS takip sisteminin 2020/… sayılı icra dosyasında davalının ödeme emrine itirazının iptali istemine ilişkindir.
Davacı davalının yeraltı suyunu kullanması nedeniyle davacının tasarrufu altında bulunan su hizmetinin karşılığı olan fatura bedellerinin tahsili için davaya konu takibi başlatmıştır.
Davalı taraf taraflar arasında bir abonelik sözleşmesi bulunmadığını, idari işlemle davacının abonesi haline getirildiğini ve takibe konu faturaların düzenlendiğini, abonelik tesisine ilişkin işlemlerin iptali için idari yargıda dava açıldığını, Bursa 4. İdare Mahkemesinin 2019/92 ve 2019/94 esas sayılı dava dosyalarında davaların devam ettiğini, davalının yer altı suyu kullanımının yer altı suyu kullanma belgesine dayalı olarak kullanıldığını, düzenlenen faturaların ve abonelik tesisi işleminin usulsüz olması nedeniyle davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı taraf 167 sayılı kanun uyarınca DSİ ‘ den yer altı suyu kullanım belgesi almıştır. YAS belgesine göre çekilecek su miktarı, yıllık 135.000 ton günlük ise 450 tondur. 167 sayılı yasanın 4. Maddesine göre yer altı suyunu işletme sahaları DSİ genel müdürlüğünce belirlenir. 4/3. Maddeye göre de; faydalı kullanım miktarını aşan suların kullanımı il özel idarelerince kiraya verilmek suretiyle kullanılabilir. İl özel idaresi belediyeye kira gelirinden %25 pay verir. Madde 5/3 ‘ e göre ise; faydalı ihtiyaç miktarı 4. Maddeye göre belirlenir. Kazı yapılması, kuyu açılması ve kullanma belgesi yasa hükmüne göre DSİ ‘ den alınır.
İl özel idareleri kapatıldığından 6360 sayılı yasanın 3/2. Maddesine göre; mevzuatla il özel idarelerine yapılan atıflar bu Kanun kapsamında tüzel kişiliği kaldırılan il özel idareleri için ilgisine göre bakanlıklara, bakanlıkların bağlı veya ilgili kuruluşları ile bunların taşra teşkilatına, Hazineye, valiliklere, büyükşehir belediyelerine ve bağlı kuruluşlarına veya ilçe belediyelerine yapılmış sayılır. Tüzel kişiliği kaldırılan il özel idarelerine 22/2/2005 tarihli ve 5302 sayılı İl Özel İdaresi Kanunu ve diğer mevzuatla verilmiş olan yetki, görev ve sorumluluklar ilgisine göre bu kurum ve kuruluşlar tarafından kullanılır ve yerine getirilir. Söz konusu il özel idarelerinin mahkemelerde süren davaları ile il özel idaresi olarak faaliyet gösterdikleri dönem ve yapılan işlemlere ilişkin olarak açılacak davalarda muhatap, devir işleminin yapıldığı ilgili kurum ve kuruluştur.
Davalıdan YAS Belgesi uyarınca yalnızca kullanım hakkını aşan kısımlar bakımından bir talepte bulunulabilmesi ihtimali tartışılabilecektir. Zira YAS kapsamında kullanım davacıya tanınmış bir haktır. Bunun ayrıca ücretlendirilmesi mümkün değildir. Ancak 167 sayılı yasanın 4/3. Maddeye göre de; faydalı kullanım miktarını aşan suların kullanımı il özel idarelerince kiraya verilmek suretiyle kullanılabilir. İl özel idaresi belediyeye kira gelirinden %25 pay verir. Bu kiralama yapılmadan yapılan aşkın kullanımın davalıya yansıtılabilmesi ihtimali tartışılabilirse de 167 sayılı yasanın 4/3. Maddesine göre kiralama işlemi il özel idaresi tarafından yapılabileceğinden böyle bir isteme ilişkin davada davanın aktif dava ehliyeti bulunan tarafı 6360 sayılı yasa öncesi dönemde il özel idaresi olabilecektir.
Ancak 6360 sayılı yasa sonrasında bu yasanın 3/2. Maddesine göre mevzuatla il özel idarelerine yapılan atıflar ilgisine göre belirlendiğinden ve madde 3/10’a göre bu Kanunun uygulanması ile ilgili tereddütleri gidermeye, düzenleyici ve yönlendirici işlemler yapmaya İçişleri Bakanlığı yetkili kılındığından il özel idaresine tanınan bu kiraya verme yetkisi bakımından bu maddedeki il özel idaresine yapılan atfın hangi kuruma yapıldığı aşan kısımın kullanımı bakamından hangi kurumun taraf ehliyeti bulunabileceği araştırılmıştır.
Gerçi burada davacı varsa kullanım hakkını aşan kısım için ecrimisil değil abonelik oluşturulmasına dayalı fatura alacağı talep ettiğinden bu hususun tartışılmasından önce yinede İç İşleri Bakanlığından, Tarım Orman Bakanlığından ve DSİ den bu husus sorulmuştur.
Ancak bu arada Bursa 4 idare mahkemesinin 2019/94 e sayılı dosyasında mahkemece işlemin iptaline karar verilip bu karar kesinleştiğinden bu karar sonrası davacı takibe konu faturaları iptal etmiştir.
Takibe konu alacak davalının sözleşme ile değilde resen idari bir işlemle abone yapılması ve takibe konu alacağında idari işlemle tesis edilen abonelik dolayısıyla düzenlenen faturalardan kaynaklanması nedeniyle, davacının iddiası da aşkın kullanıma yönelik olarak kira sözleşmesi yapılması gerektiği ve bu nedenle ecrimisil alacağı istendiği şeklinde olmadığından, ayrıca davacı bu faturaları düzenleyen ve takibe konu eden taraf olduğundan faturalara ilişkin eldeki dava da aktif taraf ehliyeti vardır. Ancak Bursa 4 idare mahkemesinin 2019/94 e sayılı dosyasında mahkemece işlemin iptaline karar verilip bu karar kesinleştiğinden bu karar sonrası davacı takibe konu faturaları iptal etmiş olduğundan eldeki dava konusuz kalmıştır. Dava dosyası için İç İşleri Bakanlığından, Tarım Orman Bakanlığından ve DSİ den sorulacak müzekkere cevabının dava dosyamız bakımından bir önemi kalmamıştır. Davacı faturaları iptal ettiğinden Bursa 4 idare mahkemesinin 2019/92 E sayılı dosyasının kesinleşmesine de gerek bulunmamaktadır.
Dava konusuz kaldığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, davacının takipte kötüniyetli olduğu sabit olmadığından davacı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesi mümkün olmadığı gibi davada Bursa 4 idare mahkemesinin 2019/94 E sayılı dava dasyası ve faturaların buna dayalı olarak davacı tarafından iptal edilmesi nedeniyle davada davalı taraf haklı bulunduğundan davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesi mümkün görülmemiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan gerekçe ve nedenlerle;
1-Dava konusuz kaldığından ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Davacının icra inkar tazminatı taleplerinin REDDİNE,
3-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 59,30 TL harçtan başlangıçta alınan 11.040,34 TL harcın mahsubu ile bakiye 10.981,04‬ TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafça yapılan masrafların davacı üzerine bırakılmasına,
5-Davalı kendisine vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. m6′ ya göre hesap ve takdir edilen 49.374,21 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Kesinleşme süreci tamamlanana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.08/12/2021

Başkan …..
e-imzalıdır
Üye …..
e-imzalıdır
Üye …..
e-imzalıdır
Katip …..
e-imzalıdır