Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/400 E. 2021/490 K. 18.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

ESAS NO : 2020/400
KARAR NO : 2021/490

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACILAR: 1- …
2- … -.
VEKİLİ : Av. … .
DAVALI : … -..
VEKİLİ : Av. …

DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/07/2020
KARAR TARİHİ : 18/05/2021
Mahkememizde görülen davanın açık yargılamasında,
DAVACININ TALEBİ : Davacı vekili dava dilekçesinde davalı şirkete ait aracın zorunlu Mali Mesuliyet sigortacısı olduklarını, Karayolları Genel Müdürlüğünden izin almadan trafiğe çıkmaması gereken aracın sebep olduğu trafik kazasında üçüncü kişinin vefat ettiğini, ölenin yakınlarına tazminat ödediklerini ileri sürerek 83.425.-TL nin davalıdan rücuen tahsilini talep etmektedir.
DAVALININ CEVABI : Davalı taraf ise, davanın reddini savunmakta, kazada kusurları bulunmadığını, kazanın şantiye sahası içinde meydana geldiğini, Karayollarından izin alınmamasının kusura etki etmeyeceğini, ödenen tazminatın fazla olduğunu ileri sürmektedir.
DELİLLER ve GEREKÇE:
Dava Bursa 4. İcra Müdürlüğünün 2019/… sayılı dosyasında takibe konu senet dolayısıyla davalıya 35.500,00 TL tutarında borçlu olunmadığının tespitine yönelik menfi tespit davasıdır.
Takibe konu senet bir kambiyo senedidir. Senet metninden keşidecisinin … olduğu, vadesinin 07/01/2019 olduğu, senet metninin içeriğinde de ödeme gününün açık bir biçimde 07 Ocak 2019 olarak yazıldığı, senet miktarının 40.000,00 TL olduğu, lehtarın .. .. olduğu, senette davacı … ‘ in avalinin ve imzasının bulunduğu anlaşılmaktadır.
Davacı taraf bu senede ilişkin olarak 25.000,00 TL ‘ sin 2019 yılı Eylül ayına kadar davalıya nakden ve elden ödediğini, Ağustos 2018, Eylül 2018, Ekim 2018, Kasım 2018 tarihlerinde toplam 10.500,00 TL banka havalesi ile ödeme yaptığını, dekont içeriklerinden de senet ödemesi açıklamasıyla ödemenin gerçekleştirildiğini, alacaklının senetteki keşide ve ödeme tarihlerini değiştirerek bir kısmını tahsil etmiş olduğu bonoyu icra takibine konu ettiğini ileri sürerek 35.500,00 TL borcun bulunmadığını ileri sürmüştür.
Davacı taraf her ne kadar tanık dinlenilmesini talep etmiş ise de; senet bedeli 40.000,00 TL olup taksitler halindeki ödeme tutarları dikkate alınarak bu miktarlara göre tanık dinlenmesini talep etmiş ise de; bu talebi yerinde görülmemiştir. Zira bir alacak senede bağlanmış ise, bunun ödendiğinin ispatı yazılı bir delille ispatlanmalıdır.
Davacı tarafın 25.000,00 TL ‘ lik ödemeyi elden ödeme şeklinde yaptığını ileri sürdüğü görülmektedir. Ödemeye ilişkin yazılı bir delil sunulmamıştır. Yine banka havalesi ile toplamda 10.500,00 TL ödediğini ve dekontlardan senet ödemesinin yazıldığını ileri sürmüşse de; senedin vadesi 07/01/2019 tarihi olup banka havalesi ile yapılan ödemeler ise 2018 yılında yapılmıştır. Davacı vekilinin duruşmada açıkça belirttiği üzere vadede tahrifat bulunmamaktadır. Dekont içeriklerinden de her ne kadar senet ödemesi adıyla ödeme yapıldığı bildirilmiş ise de; dekont içeriğinden ödemenin hangi senede ilişkin yapıldığının açıklanmadığı, takibe ve davaya konu senet için yapıldığının açık bir biçimde belirtilmediği görülmektedir. Bu haliyle bu ödemelerin davaya konu senet için mi yapıldığı ispatlanmış değildir.
Davacı taraf bir kısım Yargıtay içtihatları sunarak dekontların yazılı delil başlangıcı olduğunu ve tanıkla ispatın mümkün olduğunu ileri sürmüş ise de; takibe konu senet kambiyo senedi olup ödemenin de yazılı delille ispatlanması gerekmektedir.
Banka dekontunun yazılı delil başlangıcı olarak kabulü mümkün değildir. Mahkememizin de iştirak ettiği bir kısım Yargıtay içtihatlarına göre; banka havalesine ilişkin dekontlar yazılı delil başlangıcı olarak kabul edilemez.
Dava avans olarak yapılan ödemeler karşılığında mal teslim edilmediği, bu nedenle ödemelerin iadesine ilişkin itirazın iptali istemine ilişkindir. Dosyaya sunulan havale makbuzları üzerinde herhangi bir kayıt bulunmamaktadır. Kural olarak havale bir borcun ödenmesine yönelik olarak yapılır. Bu durumda yapılan havalenin mal siparişine yönelik avans olduğunun usulüne uygun delillerle kanıtlanması ve taraflar tacir olduğundan bu iddianın da yazılı delille kanıtlanması gerekir. Davalı tarafından kabul edilmeyen ve davalıyı bağlayıcı herhangi bir imza olmayan ve her zaman düzenlenmesi mümkün olan belgelere göre hüküm kurulması doğru görülmemiştir. (Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 28/06/2018 tarih, Esas No : 2017/… – Karar No :2018/…)
Hal böyle olunca, somut olayda davacının dayandığı belge yalnız başına borç verildiğini ispata yeterli değildir. Zira kural olarak havale bir ödeme aracı olup, havale belgesinde paranın borç olarak gönderildiğinin belirtilmesi gereklidir. Aksi halde gönderilen havalenin bir borcun ödenmesi amacıyla gönderildiği karine olarak kabul edilmelidir. Borç ödeme belgesi olan havale nedeni ile alacaklı olduğunu davacı ispat etmelidir. Zira havalenin yazılı delil başlangıcı olarak kabul edilmesi mümkün olmayıp bu uyuşmazlıkta miktar itibari ile tanık dinlenilemez. Öyle ise davacı davasını kanıtlayamamıştır. (Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 25/11/2019 tarih, Esas No : 2017/.. – Karar No: 2019/….)
Davacı senede yönelik ödeme nedenlerini ispatlayamamıştır.
Davacı dava dilekçesinde yemin deliline de dayanmadığından toplanacak başkaca delil bulunmamaktadır.
Davanın reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın reddine,
Takip durmadığından şartları oluşmamakla davalı vekilinin kötü niyet tazminatı taleplerinin reddine
Alınması gereken 59,30-TL harcın peşin harçtan mahsubu ile fazla alınan 546,96-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacılara iadesine,
Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden takdir edilen 5.325,00 TL ücret-i vekaletin davacılardan alınarak davalıya verilmesine,
Davacı tarafça yapılan muhakeme masrafının kendi üzerinde bırakılmasına,
Kesinleşme süreci tamamlanana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine dair gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize iletilecek bir dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzüne karşı açıkça okundu, anlatıldı.18/05/2021

İş bu kararın gerekçesi 18/05/2021 tarihinde yazılmıştır.

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır