Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/39 E. 2021/102 K. 05.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/39 Esas
KARAR NO : 2021/102

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. …
DAVALILAR : 1- … – … …
2- … – … …
VEKİLİ : Av. … – …

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satıma Konu Malın İadesi)
DAVA TARİHİ : 24/05/2016
KARAR TARİHİ : 05/02/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 30/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satıma Konu Malın İadesi) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ; Davacı taraf dava dilekçesinde özet olarak davacının dava dışı …San. Tic. A.Ş.’deki … ve … hisselerini adı geçenlerin babası … …’den satış yoluyla devraldığını, uzun süre şirkete ortak ve hisselere malik sıfatıyla hareket ettiğini, ancak 2006 yılında … …’in vefatından sonra açılan dava sebebiyle hisse devirlerinin şeklen ve hukuken geçersiz olduğunun ileri sürüldüğünü, Bursa 1.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2006/… esas sayılı dosyası ile açılan davada işlemlerin iptaline karar verilerek hisselerin … ve …’e geri döndüğünü, davacının hisse devri sırasında ödediği bedelleri bugüne kadar kendisine iade edilmediğini, bunun üzerine Bursa 11.İcra Dairesinin 2015/… esas sayılı dosyası ile takibe başlandığını, davalının takibe haksız biçimde itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptaline, davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmektedir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; Davalı taraf ise, davanın reddini savunmakta, müvekkilleri aleyhine girişilen icra takibine itiraz üzerine ilgili alacağın zamanaşımına uğradığını, hisse devri işlemlerinin mahkeme kararı ile iptal edildiğini, ortada gerçek bir hisse devri olmadığını, hisse devir karşılığı bir bedel ödenmediğini, davacının dahi şirketin borçlarından kaynaklanan riskleri üstlendiğini ileri sürerek hisseleri teminat olarak aldığını beyan ettiğini ileri sürmüştür.

Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe; Dava, ortaklar arasındaki hisse devir sözleşmesinin iptali nedeniyle, ödenen bedelin iadesi istemine ilişkindir.
TBK’nın 147/4. maddesine göre, bir ortaklıkta, ortaklık sözleşmesinden doğan ve ortakların birbirleri veya kendileri ile ortaklık arasındaki; bir ortaklığın müdürleri, temsilcileri, denetçileri ile ortaklık veya ortaklar arasındaki alacaklar 5 yıllık zamanaşımına tabidir.
Somut olayda, tarafların ve davalıların murisi … …’in … .San. Tic. A.Ş.’nin ortakları oldukları, 04.10.1999 tarihinde davacıya hisse devri yapıldığı, Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2006/… esas sayılı dosyasında davalıların hisse devrinin iptalini talep ettiği, mahkemece davanın kabulüne yönelik olarak verilen kararın 11.10.2013 tarihinde kesinleştiği, işbu davanın 5 yıllık zamanaşımı süresine tabi bulunduğu, sürenin hisse devrinin iptalinin kesinleşmesi ile başlayacağı, davanın süresinde açıldığı Bursa BAM 5. Hukuk Dairesinin 31/01/2020 tarih 2018/… esas 2020/… karar sayılı kaldırma kararında hüküm altına alınmıştır.
Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2006/… esas sayılı dosyamız davalılarının hisse devrinin iptalini talep ettiği dava dosyasında dosyamız davacısı 22/12/2006 tarihli davaya yanıt dilekçesinde, üç ortağın birlikte şirket olarak yaptıkları önemli bir işten dolayı büyük zarara uğradıklarını, bu nedenle şirketin malvarlığı ve geleceğinin tehlikeye girdiğini, bunun üzerine ortaklar olarak 04/10/1999 tarihinde olağanüstü toplandıklarını, diğer iki ortağın bu zararın altından kalkmak için yeterli ekonomik güçleri bulunmadığından riskin çoğunun kendisi tarafından üstlenildiğini, üstlendiği bu risk karşılığında da diğer ortakların şirket hisselerini teminat olarak kendisine devretmeyi taahhüt ettiklerini ve bu kapsamda da 04/10/1999 tarihli protokol imzalandığını ifade etmiştir. Dolayısıyla davacının da ifade ettiği gibi hisse devirleri borçlara karşılık teminat olarak yapılmakla davacının bu hisse devirleri ile ilgili bir ödeme yapmadığı anlaşılmaktadır. Konuya ilişkin yapılan 04/10/1999 tarihli protokol ve davacının Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2006/… esas sayılı dosyasına 22/12/2006 tarihinde verdiği davaya yanıt dilekçesi içeriği birlikte değerlendirildiğinde; davacının takibe girişmekte kötüniyetli olduğu anlaşılmaktadır.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
1-Davanın REDDİNE,
2-18.745,70-TL asıl alacağın %20’si oranında davacının kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine,
3-Harçlar Yasası gereğince alınması gereken 59,30 TL harcın başlangıçta alınan 1.446,49-TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 1.387,19‬-TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4- Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte olan AAÜT uyarınca 4.080,00 TL maktu vekalet ücretinin (daha azına hükmedilemeyeceğinden) davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
5-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Kesinleşme süreci tamamlana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde mahkememize iletilecek bir dilekçe ile Bursa Bölge Adliye Mahkemesi İstinaf Yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.05/02/2021

Katip …
✍ e-imzalıdır.

Hakim …
✍ e-imzalıdır.