Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/384 E. 2021/240 K. 11.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/384
KARAR NO : 2021/240

HAKİM : ….
KATİP : … …

DAVACI : … – … …
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI : … – … …
VEKİLİ : Av. ……
DAVA : Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/09/2014
KARAR TARİHİ : 11/03/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 16/03/2021
Mahkememizin 13/04/2017 tarih ve 2014/… Esas- 2017/… Karar sayılı kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi’nin 02/07/2020 tarih 2017/… Esas-2020/… Karar sayılı kararı ile kaldırılarak dosya Mahkememizin 2020/384 Esas sırasına kaydı yapılarak yargılamaya devam olunmuştur.
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize verdiği dava dilekçesi ile; Davalı … tarafından müvekkili … aleyhine 18/10/2011 vadeli 25.500,00-TL bedelli bononun tahsili amacıyla Bursa 16. İcra Müdürlüğünün 2013/… esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattığı, takibe konu bonodaki imzanın müvekkiline ait olmadığı ve müvekkilinin karşı tarafa hiç bir borcu olmadığı için Davalı aleyhine Bursa 8. İcra Hukuk Mahkemesinin 2013/… esas sayılı dosyası ile imzaya itiraz davası açıldığı, davanın açılması ile birlikte icra dosyası toplam borç miktarı olan 38.916,54-TL Nakdi Teminatın İcra dosyasına yatırılarak icra mahkemesinden 15/11/2013 tarihinde Tedbiren Durdurma Kararı alındığını, icra mahkemesi tarafından yaptırılan imza incelemesi neticesinde ibraz olunan Bilirkişi raporunda takibe konu bonodaki imzanın Müvekkiline ait olduğu belirtilmiş ise de, Müvekkili ile ilgili bono üzerindeki imza yönünden 3 Kişilik uzman heyetten aldırdıkları Uzman Heyet görüşünü içeren ve grofolojik, fiziki ve optik cihazlar ile yapılan incelemeye dayanan raporu dosya içerisine ibraz etmişler ise de, mahkemenin bu raporu kabul etmeyerek davanın Reddine ve dosyaya yatırılan 38.916,54-TL Teminat üzerindeki Tedbirin Kaldırılmasına ve Müvekkili aleyhine asıl alacağın % 20 si oranında Kötü niyet tazminatına ve % 10’u oranında da Para cezasına hükmettiği, takibe konu bonodaki imzanın müvekkiline ait olmadığı için kendilerinin yeniden Bursa Jandarma Kriminoloji Labratuvarı Amirliği veya Adli Tıp Kurumu aracılığı ile imza incelemesi yaptırılmasını talep ettikleri ayrıca müvekkilinin davalı tarafa takibe konu bono veya başka bir sebepten kaynaklanan herhangi bir borcunun bulunmadığı, takibe konu bonoda malen kaydı bulunduğu halde müvekkili ile Davalı arasında herhangi bir mal alım satımı ilişkisi bulunmadığı, müvekkilinin davalıdan borç para da almadığı nedenleri ile müvekkili …’un Bursa 16. İcra Müdürlüğünün 2013/… esas sayılı icra takibine konu 18/10/2011 vade tarihli 25.500,00-TL bedelli bono sebebiyle davalı tarafa borçlu bulunmadığının tespitine, icra dosyasına Nakdi teminat olarak yatırılan 38.916,54-TL nin davalı tarafından tahsil edildiği takdirde yasal faizi ile birlikte davalıdan İstirdatına ve Davalı aleyhine % 20 Kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili davaya cevap dilekçesi ile; Davacı tarafça bono üzerindeki imzanın müvekkiline ait olmadığından bahisle daha önce Bursa 8.İcra Hukuk Mahkemesinin 2013/… esas sayılı dosyasında imzaya itiraz davası açıldığı, açılan davanın mahkemece Ret olunarak kararın davacı tarafça Temyiz konusu yapıldığı, Temyiz Mahkemesinin vereceği karar üzerine taraflar arasındaki çekişmenin tam olarak giderileceği, davacının iddiaları yönünden imza incelemesine yönelik Bilirkişi incelemesi gibi işlemlerin zaten icra hukuk mahkemesince yapıldığı, Bursa 8. İcra Hukuk Mahkemesinin 2013/… esas sayılı dosyasına sunulan bilirkişi raporu ile senet üzerindeki imzanın davacı tarafa ait olduğunun tespit edildiği, davanın icra hukuk mahkemesindeki dava ile Derdest olarak açıldığı, davacı tarafça ibraz edilen Uzman görüşü mahiyetindeki bilirkişi raporunu kabul etmediklerini, davacının müvekkiline borçlu bulunmadığı yönündeki beyan ve iddiasının yerinde olmadığı, müvekkilinin davacı taraf aleyhine Bursa 22. Noterliğinin 13/12/2011 gün ve .. Yevmiye nolu ihtarnamesi ile dava konusu borcu ödemesinin ihtar edildiği, ihtarnamenin tebliğine rağmen itirazda bulunulmadığı, iddiaların yerinde olmadığı nediniyle açılan davanın reddine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
Dava, Bono nedeniyle davalıya borçlu bulunmadığının tespiti istemine dayalı Olumsuz Tespit davasıdır.
Bursa 16. İcra Müdürlüğünün 2013/… esas sayılı icra dosyası ve içeriğindeki senet aslı dosyamız içerisine getirtilmiş, incelenmesinde; Keşideci …’a atfen imzalanmış bonoda düzenleme tarihine, 30/12/2008 ödeme tarihinin 18 Ekim 2011 tutarının 25.500,00-TL olup, Lehtarının da … olduğu anlaşılmıştır.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesinin 02/07/2020 tarih 2017/….7 Esas- 2020/…. Karar sayılı kaldırma kararı doğrultusunda ATK Fizik İhtisas Dairesinin Genişletilmiş Kurulundan bonodaki keşideci imzasının davacının el ürünü olup olmadığı hususunda dosyadaki raporlar arasındaki çelişkininde giderilerek rapor aldırılmasına karar verilmiştir.
Bursa 8.İcra Hukuk Mahkemesinin 2013/… esas, 2014/183 karar sayılı dosyası dosyamız içerisine getirtilmiş, davacı tarafça aynı icra takibi ve senetle ilgili olarak açılan İmzaya İtiraz davasında davanın reddine dair 05/04/2014 tarihinde Mahkemece verilen Hükmün bilahare Yargıtay 12. H.D.’sinin 22/09/2014 gün, 2014/…. esas, 2014/… karar sayılı ilamı ile Onanarak Kesinleştiği, karar düzeltme isteminin ise 03/03/2015 tarihinde Reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
İcra Hukuk Mahkemesi Kesinleşmiş ilamının Kesin Hüküm kabul edilmemesi nedeniyle Mahkememizce davacı vekilince açılan iş bu davada hukuki yarar görülmüştür.
Yapılan yargılamada davacı yanın imzasını inkar ettiği senet ile ilgili olarak Bursa 8. İcra Hukuk Mahkemesi tarafından daha önce dosya içerisine aldırılan imza örnekleri ve davacı ile ilgili senedin düzenlenme tarihine yakın tarihlerde Resmi Kurumlarda bulunan ıslak imzalı belge asıllarına ilişkin kasa evrakı da dosyamız içerisine getirtildikten sonra dosyanın bu kez Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesine gönderilerek rapor aldırılması yoluna gidilmiştir.
Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesinin 07/12/2015 tarihli kanaat raporuna göre ” İncelemesi konusu senette …’a atfen atılı Basit Tersimli Borçlu İmzası ile …’un Mukayese yazı ve imzaları arasında Tersim biçimi işleklik derecesi, alışkanlıklar, İstif, Eğim, Doğrultu. Seyir ve Baskı Derecesi bakımından farklılıkları saptandığından söz konusu imzanın Kuvvetle Muhtemel …’un eli ürünü olmadığı” belirtilmiştir.
Bursa 8. İcra Hukuk Mahkemesince daha önce aldırılan ve mahkeme kararına esas teşkil eden bilirkişi ….tarafından düzenlenen imza incelemesi raporuna göre 22/01/2014 tarihinde yapılan inceleme ile; “Tetkik konusu 30/12/2008 tanzim ve 18 Ekim 2011 Tediye tarihli 25.500,00-TL değerindeki senedin Ön yüzündeki borçlu adına atılı imzanın mevcut mukayese belgelerindeki örnek imzaları ile aralarında gözlemlenen benzerliklere atfen …’un eli ürünü olduğu kanaatine varılmıştır. ” şeklindeki rapor ile mahkememizce aldırılan Adli Tıp Fizik İhtisas Dairesi raporu arasında çelişki bulunduğu gözlemlenmiştir.
Adli Tıp Kurumu İlgili İhtisas Dairesi raporunun gidilecek bilirkişi incelemesinde son müracaat yeri olmadığı gibi bilirkişi raporunda ” Kuvvetle Muhtemel” kelimeleri kullanılmış olup, kesin kanaat bildirir rapor düzenlenmemiş olması nedeniyle ve yine davacı tarafça Bursa 8. İcra Hukuk Mahkemesinin 2013/… esas sayılı dosyasına sunulan Jandarma Genel Komutanlığı Emekli Uzmanları …ve … ile Adli Bilim Uzmanı Fizik Yüksek Mühendisi …. tarafından düzenlenen 20/03/2014 tarihli imzanın davacı … Sait Tosun eli ürünü olmadığına dair raporu arasında çelişki bulunmakla ve bu çelişkilerin giderilmesi yönünden bu kez Ankara Emniyet Genel Müdürlüğü Kriminal Daire Başkanlığına dosya gönderilerek rapor aldırılması yönüne gidilmiştir.
Ankara Emniyet Genel Müdürlüğü Kriminal Polis Labaratuvarı Müdürlüğü Bilirkişileri …. …, …. … ve … …. tarafından düzenlenen 25/07/2016 tarihli rapor ile yeniden ” …. Senet üzerinde … adına atılı bulunan borçlu imzasının mevcut bulgulardan hareketle … elinden çıktığını beyanı mümkün görülmemiştir. ” şeklinde görüş bildirilmiştir.
Bu raporunda kesin kanaat bildirmemesi üzerine bu kez Marmara Üniversitesi Öğretim Görevlileri … ……., .. .. … ve …. … tarafından düzenlenen bilirkişi raporunda ” 30/12/2008 tarihinde düzenlenmiş 25.500,00-TL bedelli Tediye ve Düzenleme tarihleri farklı bir daktilo ile Tuşelenmiş senet üzerindeki imzanın …’un mahkeme huzurunda alınan ve getirtilen belgelerdeki imzaları ile karşılaştırıldığında …’un imzalarındaki yazım açısı, dikey ve yatay vuruşlar arasındaki paralellikler imzaların bazılarında yer alan 0 daki açık bukle hareketi gibi özellikler benzerlik arz etmektedir çoğunlukla, … .un imzalarında başlangıç harfi olan “S” deki zigzag hareketle oluşan simetrik körfezler, doğrusal ilerleyen “S”‘nin bitimindeki çizgi, kalem basıncındaki belirgin tavır, senetteki imzadan farklılıklar gösterse de yine de karşılaştırma belgelerinde yer alan bazı imzalarda benzerlikler mevcuttur. Bu verilerin ışığında Kuvvetle İhtimal imzanın …a ait el ürününün olduğu….” şeklinde rapor verilmiştir. Dosya kapsamı itibari ile mahkememizin önceki gerekçeli kararında; davacı tarafça sunulan Jandarma Genel Müdürlüğü Emekli Kriman Daire Uzmanları tarafından düzenlenen 20/03/2014 tarihli bilirkişi kurul raporları aynı mahiyette olmakla ve yeterli teknik verileri içermekle, mahkememizce bu raporlara itibar olunarak dava konusu ve Bursa 16. İcra Müdürlüğünün 2013/… esas sayılı icra takibine konu 30/12/2008 tanzim ve 18/10/2011 vade tarihli 25.500,00-TL bono üzerinde davacı …’a atfen atılan imzanın davacının eli ürünü olmadığı sonucuna varılarak davanın kabulüne karar verilmiştir.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesinin 02/07/2020 tarih 2017/…. Esas- 2020/…. Karar sayılı kaldırma kararı doğrultusunda; ATK Fizik İhtisas Dairesinin Genişletilmiş Kurulundan bonodaki keşideci imzasının davacının el ürünü olup olmadığı hususunda dosyadaki raporlar arasındaki çelişkininde giderilerek rapor aldırılmasına karar verilmiştir.
Dosya bu kez İstanbul Fizik İhtisas Dairesinin Genişletilmiş Kuruluna gönderilmiştir. 25.12.2020 Tarihli Fizik İhtisas Adli Belge İnceleme Şubesi tarafından düzenlenen raporda; ”Mahkemenizin 28/10/2020 tarihli ve 2020/… esas sayılı yazısı ile 23/11/2020 tarihinde şubemize verilen dosya içerisinde; 07/12/2015 tarihli ve 2015/93740/9753/7597 sayılı raporumuz ile 20/01/2014 ve 28/03/2017 tarihli bilirkişi raporları arasında çelişkinin giderilmesi hususunda Adli Tıp Genel Kurulu’nda inceleme yapılması istenilmiş olup; Adli Tıp Genel Kurulunun Çalışma Usulüne Ait Genel Hükümler, Adli Tıp Kurumu Kanunu Uygulama Yönetmeliği 2659 sayılı Adlî Tıp Kurumu Kanununun 4810 sayılı Kanun ile değişik 23. maddesine dayanılarak hazırlanmış olup (Madde 23), Adli Tıp Genel Kurulunun çalışma usullerine ait genel hükümlerinde yer alan ” Fizik İhtisas Dairesi Adli Belge İnceleme Şubesi ve Trafik İhtisas Dairesi’nin işleri Adli Tıp Genel Kurulu’nda incelemeye alınmaz. Bu dairelerden birinin raporu ile diğer bir bilirkişi raporu arasında çelişki varsa, mahkeme veya Cumhuriyet savcılıklarınca gerekçesi belirtilmek suretiyle ihtisas dairesi en az yedi uzmanın katılımıyla rapor hazırlar. Bu raporda daha önceki raporda imzası bulunan uzmanların, ihtisas dairesindeki görevi devam ettiği sürece, katılımı zorunludur. ” hükmü gereğince, inceleme konusu belgenin genişletilmiş uzmanlar kurulunca yapılan incelemesinde; İnceleme konusu senette borçluya atfen atılı basit tersimli imza ile …’un mukayese imzaları arasında; tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından farklılıklar saptandığından, söz konusu imzanın mevcut mukayese imzalarına kıyasla kuvvetle muhtemel …’un eli ürünü olmadığı tespit edilmiştir.
Tüm bu nedenlerle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesinin 02/07/2020 tarih 2017/… Esas- 2020/… Karar sayılı kaldırma kararı doğrultusunda; ATK Fizik İhtisas Dairesinin Genişletilmiş Kurulundan alınan yeterli teknik verileri içermekte olan bu rapor mahkememizce itibar olunarak dava konusu ve Bursa 16. İcra Müdürlüğünün 2013/… esas sayılı icra takibine konu 30/12/2008 tanzim ve 18/10/2011 vade tarihli 25.500,00-TL bono üzerinde davacı …’a atfen atılan imzanın davacının eli ürünü olmadığı sonucuna varılarak davanın kabulü ile dava konusu senetten dolayı davacının davalıya icra takip tutar ve fer’ileri toplamı olan 38.916,54-TL tutarında borçlu bulunmadığının tespitini, davalı tarafça icra dosyasından tahsil edildiği anlaşılan bu tutarın davalıdan İstirdatı ile davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş söz konusu senette davacının keşideci, davalının ise Lehtar olarak yer aldığı bu nedenle davalının imzanın davacıya ait olup olmadığını bilebileek durumda olduğu nedeniyle Kötü niyetli görüldüğünden 5.100,00-TL Kötü niyet tazminatının ayrıca davalıdan alınıp davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş hüküm altına alınmıştır.
HÜKÜM:
Davanın KABULÜ İLE;
Davacı … …’un Bursa 16. İcra Müdürlüğünün 2013/… esas sayılı icra takibine konu 30/12/2008 tanzim 18/10/2011 vade tarihli 25.500,00 TL tutarlı bonodan dolayı davalıya icra takip tutar ve ferileri toplamı olan 38.916,54 TL tutarında BORÇLU BULUNMADIĞININ TESPİTİNE,
Davalı tarafça tahsil edildiği anlaşılan 38.916,54 TL nin davalıdan İSTİRDADI ile davacıya VERİLMESİNE,
Yasal şartları oluşmakla 5.100,00 TL kötü niyet tazminatının davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
2-Alınması gereken 2.658,38 TL harçtan başlangıçta alınan 664,60 TL peşin harcın mahsubu ile eksik kalan 1.993,78 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye Gelir Kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 689,80 TL harç ve 254 TL yargılama gideri toplamı 943,80 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirmekle hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 5.837,48 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Taraflar tarafından kullanılmayan artan gider avanslarının hükmün kesinleşmesine müteakip taraflara iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzünde kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf Yargı yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.11/03/2021

Katip …
¸(e-imzalıdır)

Hakim …
¸(e-imzalıdır)