Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/373 Esas – 2020/817
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
BAŞKANLIĞI
ESAS NO : 2020/373
KARAR NO : 2020/817
BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :
DAVACI : … SİGORTA ANONİM ŞİRKETİ
VEKİLİ : Av.
DAVALI : S…. OTO SANATKAR K.S.S. YAPI KOOP.
VEKİLİ : Av.
DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 24/10/2017
KARAR TARİHİ : 04/12/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILMA TARİHİ : 06/01/2021
Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 06/12/2017 tarih ve 2010/54 – 2017/1400 E/K sayılı kararı, BAM 5.Hukuk Dairesinin 13/12/2018 tarih ve 2018/660 – 2018/1123 E/K sayılı bozma ilamı gereğince bozulmakla Mahkememizin 2019/40 Esasına kaydedilerek muhakemeye devam edilmiştir. Bu muhakeme esnasında;
DAVACININ TALEBİ: Davacı taraf dava dilekçesinde, davacı sigorta şirketine sigortalı olan dava dışı … Otomotiv Yedek Parça İmalat San. Tİc. Ltd. Şti.ne ait işyerinde 15/11/2016 tarihinde yangın meydana geldiğini, bu hasar sebebiyle sigortalıya tazminat ödemesi yapıldığını, yangının bina yapımındaki bozukluk ve bakımındaki eksiklikten kaynaklandığını, bundan dolayı yapı maliki olan davalının sorumluluğu bulunduğunu, rücu hakkının yasadan kaynaklandığını ileri sürerek siortalıya ödenen 550.000-TL’nin ödeme tarihi olan 12/05/2017 tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmektedir.
DAVALININ CEVABI: Davalı taraf davanın reddi gerektiğini savunmuş, yangın çıkan işyerinde dava dışı sigortalının 01/08/2015 tarihli kira sözleşmesi gereğince kiracı olduğunu, bunun öncesinde 01/07/2012 tarihli kira sözleşmesi gereğince Can-iş Otomotiv Ltd. Şti. Ünvanıyla kiracı sıfatını taşıdığını, sözleşmenin 15 yıllık olduğunu, işyerinin zilyetliği kiracıya devredildiğinden bakım ve özen yükümlülüğünün de sigortalıya geçtiğini, yangının bina yapımındaki bozukluk veya bakımdaki eksiklikten kaynaklanmadığını, sigortalının kusurundan kaynaklandığını, ana yapının da zarar gördüğünü, bundan dolayı kendilerinin de talep ve dava haklarının saklı olduğunu, rücu için gerekli illiyet bağının mevcut olmadığını, yapıda izinsiz tadilat yapan kiracının sorumlu olacağını, yangının çıkış sebebinin net olarak belirlenmediğini, gerçek bir zarar hesabı da yapılmadığını, bu sebeple istenen tazminatın haksız olduğunu, ünvan değişikliği sebebiyle elektrik aboneliğindeki değişiklik sırasında Elektrik Mühendisinden bakım belgesi alınıp alınmadığının araştırılmasını istediklerini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla taşınmazda meydana gelen zarar miktarı kadar takas ve mahsup talep ettiklerini ileri sürmüştür.
DELİLLER ve GEREKÇE: Derdest dava sigortalıya ödeme yaparak halef olan sigorta şirketinin açtığı rücuen tazminat davasıdır. Davalının sorumluluğu ise esasen yapı sahibinin sorumluluğuna dayandırılmıştır. Davacı şirkete sigortalı olan bir iş yerinde yangın çıkmış, yangından doğan zarar sigorta kapsamında ödenmiştir.
Mahkememizce davanın reddine dair karar Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5.Hukuk Dairesi tarafından kaldırılmıştır.
“6100 sayılı HMK’nun “Sulh hukuk mahkemelerinin görevi” başlığı altındaki 4. maddesinde de “(1) Sulh hukuk mahkemeleri, dava konusunun değer veya tutarına bakılmaksızın; a) Kiralanan taşınmazların, 09.06.1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davaları…. görürler” hükmüne yer verilmiştir (1086 sayılı HUMK’nun 8/II-1 maddesinde de dava konusu şeyin değerine bakılmaksızın, kira sözleşmesine dayanan her türlü tahliye, akdin feshi yahut tespit davaları, bu davalarla birlikte açılmış kira alacağı ve tazminat davaları ve bunlara karşılık olarak açılan davaların Sulh Hukuk Mahkemelerinde görüleceği şeklinde benzer düzenlemeye yer verilmişti). Somut olayda; davacı sigorta şirketinin sigortalısının halefi olarak açtığı davada, dava dışı sigorta ettiren ile davalı arasında 01.08.2015 tarihli kira sözleşmesi bulunduğu; davacı sigortalısı ile davalı arasındaki temel hukuki ilişkinin kira sözleşmesi olduğu, davaya konu yangının kiralanan yerde çıktığı anlaşılmaktadır. Açıklanan hukuki ve maddi vakıalar karşısında; görev kurallarının kamu düzenine ilişkin olduğu ve yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilmesi gerektiği, davada Sulh Hukuk Mahkemesi’nin görevli olduğu gözetilerek; HMK’nun 114/1-c maddesine göre, görevsizlik nedeniyle HMK’nun 115/2. maddesi gereğince dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu biçimde işin esasının incelenerek hüküm tesisi doğru olmamıştır” gerekçesi ile mahkememiz kararı kaldırılmıştır.
Kaldırma kararı kesin nitelikte olduğundan mahkememizin görevsizliğine dair aşağıdaki şekilde hüküm fıkrası tesis edilmiştir.
HÜK Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
Dava dilekçesinin mahkememizin görevsizliği nedeniyle usulden reddine,
Görevli mahkemenin Sulh Hukuk Mahkemelerinin olduğuna,
Karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın görevli Bursa Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
Kesinleşmeye müteakip yasal süre içerisinde gönderme talebinde bulunulmadığında dosya üzerinde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtarına,
Yargılama harç ve sair hususların görevli mahkemece nazara alınmasına dair gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize iletilecek bir dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzüne karşı oybirliği ile açıkça okundu, anlatıldı. 04/12/2020
Başkan 125321
e-imzalıdır
Üye 196023
e-imzalıdır
Üye 215947
e-imzalıdır
Katip 167697
e-imzalıdır