Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/306 E. 2021/1001 K. 04.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/306
KARAR NO : 2021/1001

HAKİM : ….
KATİP : ..

DAVACI : ….
VEKİLİ : Av. ….
DAVALI : 1- …
VEKİLİ : Av. ….
DAVALI : 2-….
DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan), Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/07/2020
KARAR TARİHİ : 04/11/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 05/11/2021
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan), Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin ünvanının … … iken, 12/04/2019 tarihinde ünvan değişikliği yapılarak … Döküm Metal Plastik San.ve Tic.Ltd.Şti. adını aldığını, müvekkili şirketin eski ünvanına sahipken, eskiden ticari ilişki içinde olduğu ve çok uzun zamandır ticaret yapmadığı .. … isimli şahsın T.İş Bankası Yıldırım Şubesindeki hesabına 01.04.2019 tarihinde sehven 108.000 TL gönderdiğini, yanlış işlemi fark eden müvekkilinin, hemen T.İş Bankası Yıldırım Şubesin giderek durumu izah ettiğini ve dilekçe vererek paranın iadesini talep ettiğini ancak herhangi bir sonuç alamadığını, yukarıda açıklanan nedenlerle davanın kabulünü, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000.TL’nin EFT tarihi olan 01.04.2019’dan itibaren işlenecek banka reoskont faizi ile birlikte davalı taraflardan müştereken ve müteselsilen alınarak iadesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Türkiye İş Bankası vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili bankanın kredi borçlusu olan dava dışı … …’in Yıldırım/Bursa Şubesindeki hesabına, 01.04.2019 tarihinde, … … tarafından gönderilen 108.000,00-TL, … …’in müvekkil Bankaya yüklü miktarda borcu bulunması nedeniyle, Müvekkil Banka ile müşterisi/borçlusu … … arasında akdedilen kredi sözleşmelerine dayanılarak rehin/takas/mahsup haklarının kullanılması suretiyle … …’in müvekkil Bankaya olan borçlarına mahsup edildiğini, husumet itirazlarının olduğunu, internet üzerinden EFT işlemleri gerçekleştirilirken bu işlemi gerçekleştirecek hesap sahibinin iki kere onay vermesi gerektiğini, birinci aşamada bilgi girişi yapılmakta, bilgi girişinin onaylanmasının ardından, girilen bilgilerin tekrar kontrol edilmesi için ikinci bir onay ekranı çıkmakta bu bilgilerin de kontrol edilmesinin akabinde EFT işlemi gerçekleştirildiğini, hayatın olağan akışı çerçevesinde 108.000,00-TL gibi büyük tutardaki bir meblağın, internet üzerinden Banka sistemine girilen bilgilerin birden fazla kez kontrol edilmeden EFT işlemine konu edilemeyeceğinin açık olduğunu,yukarıda açıklanan nedenlerle dolayı davanın reddine, vekalet ücreti ve masrafların karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … …’in cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmıştır.
DELİLLER ve GEREKÇE:
Derdest dava davacı taraf dava konusu edilen bedelin sehven havale edildiği iddiası ile sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre istirdadını talep etmektedir.
Öncelikle dosyanın bankacı ve bankacılık hukukunda uzman bir bilirkişiye tevdi edilerek 108.000 TL ‘nin davacı tarafından sehven gönderilip gönderilmediği gönderilmesi halinde davalı … …’in hesabına geçmesinde ve kullanılmasında davalıların kusurunun bulunup bulunmadığı değerlendirilmesine karar verilmiştir.
18/02/2021 tarihli bankacı bilirkişi tarafından düzenlenen bilirkişi raporunda; Mobil bankacılık işlemlerinde, havale/EFT işlemi yapılırken kullanıcıya iki aşamalı kontrol olanağı sunulmuştur. Birinci onay aşaması alıcının hesap ve adı soyadı bilgilerinin yer aldığı, ikinci aşamada tüm bilgiler girildikten sonra kullanıcının cep telefona gelen SMS onayının girilmesi ile havale gerçekleştirilir. Mobil cep telefonuna kayıtlı alıcıya gönderilen havale/EFT işleminde ise onay işlemi olmaz.6098 sayılı Kanunun 555.maddesinde; Havale, havale edenin kendi hesabına, para, kıymetli evrak ya da diğer bir misli eşyayı havale alıcısına vermek üzere havale ödeyicisini; bunları kendi adına kabul etmek üzere havale alıcısını yetkili kıldığı bir hukuki işlemdir. 559.maddesinde de, Havale eden, havale alıcısına verdiği yetkiyi her zaman geri alabilir. Ancak, havale alıcısının yararına, özellikle onun alacağını elde etmesi amacıyla verdiği yetkiyi geri alamaz. Davalı ….A. Ş. İle diğer davalı … … arasında akdedilen kredi sözleşmesinde; 9.4.1.;”Müşteri,lehine gelmiş olan havalenin kendisine ihbarda bulunulmadan önce de banka tarafından kendisi adına kabulünü ve mevcut hesabına ya da adına açılacak bir hesaba kaydedilmesini, havale tutarı üzerinde Banka’nın rehin ve hapis hakkının ve Müşterinin bankadaki alacakları, mevduat ve bunlar üzerinde banka’nın ” Rehin, Hapis ve Mahsup Hakkı” başlıklı bölümde belirtilen esaslara göre takas, mahsup hakkının bulunduğunu kabul eder. Hususunda anlaşmış olup, Davalı bankanın bu madde hükmüne göre rehin hakkını kullandığı, Davacının davalı … …’e gönderdiği 01.04.2019 tarihli 108.000.00 TL tutarındaki havale açıklamasındaki “… … Fatura Bedeli ” açıklamasının, davacı ile davalı … … arasında ticari ilişkinin olup olmadığının Mali Müşavir bilirkişinin şirket kayıtları üzerinde yapılacak inceleme neticesinde tespit edileceği, bu incelemenin alanı dışı bildirilmiştir.
Davacı … Döküm Metal A.Ş ile Davalı … … arasında ticari bir ilişkinin olup olmadığının tespit edilmesi için tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılmasına karar verilmiştir. 07.06.2021 tarihli bilirkişi raporunda; Davacı taraf 2015-2016-2017-2018-2019 yılları ticari defterlerinin fiziki olarak hazırlandığı, ticari defter açılış tasdiklerinin yasal sürelerinde yapıldığı, 2020 yılı ticari defterlerinin e-defter kapsamında hazırlandığı, ticari defterlerin birbirini teyit eder nitelikte olduğu, davacı … Döküm Metal A.Ş ile davalı … … arasında ticari bir ilişkinin olup olmadığının tespit edilebilmesi’’ görevlendirmesi ile ilgili olarak davacı taraf ticari defterlerinin incelendiği; Davacı taraf ticari defterlerinde yapılan incelemeler sonucunda; 2015 yılında, davalı taraftan 578,20 TL tutarında mal/hizmet alımı yapıldığı, alınan mal/hizmet karşılığının şirket kasasından nakit ödeme şeklinde kapatıldığı, 2016 yılında, davalı taraftan 983,53 TL tutarında mal/hizmet alımı yapıldığı, alınan mal/hizmet karşılığının şirket kasasından nakit ödeme şeklinde kapatıldığı, 2017 yılında, davalı taraftan 29,50 TL tutarında mal/hizmet alımı yapıldığı, alınan mal/hizmet karşılığının şirket kasasından nakit ödeme şeklinde kapatıldığı, 2019 yılında, 01.04.2019 tarihinde davacı şirket banka hesabından davalı hesabına‘’… … Cep Şube Fatura Bedeli’’ açıklaması ile 108.000,00 TL gönderildiği, işlemin ticari defterde 159-Verilen Sipariş Avansları hesabında izlendiği, (159 Verilen Sipariş Avansları Hesabı, yurt içinden ya da yurt dışından satın alınmak üzere sipariş edilen stoklarla ilgili olarak yapılan avans ödemelerinin izlendiği hesaptır. Yapılan avans ödemeleri bu hesaba borç olarak kaydedilir, malın teslim edilmesinde hesap alacak kaydedilir.) davacı taraf 2019 yılı ticari defterlerinde davalı taraftan mal/hizmet alımına ait fatura kaydı bulunmadığı, ilgili bakiyenin kapanış kaydı ile 2020 yılına aktarıldığı,2020 yılında, 159-Verilen Sipariş Avansları hesabı açılış bakiyesinde, 2019 yılından devir bakiyesi olan, 108.000,00 TL’nin görüldüğü,2020 yılı Eylül ayı dahil olmak üzere, davacı tarafça 01.04.2019 tarihinde ‘’… … Cep Şube Fatura Bedeli’’ açıklaması ile gönderilen 108.000,00 TL tutarlı bakiyenin 159-Verilen Sipariş Avansları hesabında kayıtlı olduğu, davacı tarafın davalı taraftan mevcut bakiye kadar mal/hizmet satın aldığına ilişkin kayıt bulunmadığı, Davacı taraf ticari defterlerinde; davalı taraftan 108.000,00 TL tutarında alacaklı olduğunun kayıtlı bulunduğu tespit edilmiştir.
Derdest dava davacı taraf dava konusu edilen bedelin sehven havale edildiği iddiası ile sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre istirdadına ilişkin olup öncelikle davacı … Döküm Metal A.Ş ile Davalı … … arasında ticari bir ilişkinin olup olmadığının tespit edilmesi öncelikli uyuşmazlık noktası olarak belirlenmiştir. Bu uyuşmazlık noktasında; tarafların ticari defter ve kayıtları incelendiğinde; taraflar arasında 2015 yılından itibaren süregelen bir ticari ilişkinin mevcut olduğu anlaşılmakla dava konusu 108.00Tl bedelli ödemeye ilişkin olarak 01.04.2019 tarihinde davacı şirket banka hesabından davalı hesabına‘’… … Cep Şube Fatura Bedeli’’ açıklaması ile 108.000,00 TL gönderildiği, işlemin ticari defterde 159-Verilen Sipariş Avansları hesabında izlendiği, (159 Verilen Sipariş Avansları Hesabı, yurt içinden ya da yurt dışından satın alınmak üzere sipariş edilen stoklarla ilgili olarak yapılan avans ödemelerinin izlendiği hesap olduğu, yapılan avans ödemeleri bu hesaba borç olarak kaydedilir, malın teslim edilmesinde hesap alacak kaydedildiği, davacı taraf 2019 yılı ticari defterlerinde davalı taraftan mal/hizmet alımına ait fatura kaydı bulunmadığı, ilgili bakiyenin kapanış kaydı ile 2020 yılına aktarıldığı, 2020 yılında 159-Verilen Sipariş Avansları hesabı açılış bakiyesinde 2019 yılından devir bakiyesi olan 108.000,00 TL’nin görüldüğü 2020 yılı Eylül ayı dahil olmak üzere davacı tarafça 01.04.2019 tarihinde ‘’… … Cep Şube Fatura Bedeli’’ açıklaması ile gönderilen 108.000,00 TL tutarlı bakiyenin 159-Verilen Sipariş Avansları hesabında kayıtlı olduğu davacı tarafın davalı taraftan mevcut bakiye kadar mal/hizmet satın aldığına ilişkin kayıt bulunmadığı tespit edilmiştir. Her ne kadar davacı 108.000 TL bedelli havalenin sehven gönderildiğini iddia etmiş ise de; davacı tarafça 01.04.2019 tarihinde ‘’… … Cep Şube Fatura Bedeli’’ açıklaması ile gönderilen 108.000,00 TL tutarlı bedelli havale gönderiminin açıklamalı olarak gönderildiği, sehven gönderilen bedellerde açıklamanın bu kadar açıklayıcı yazılması ticari hayatın olağan akışına aykırı olacağı anlaşılmıştır.
Davalı bankanın sorumluluğu açısından ise düzenlenen bilirkişi raporu doğrultusunda;
dava, yanlış havale edilen paranın davalılardan tahisili istemine ilişkin olup para davalı şirketin tasarrufuna girdikten sonra diğer davalı banka sözleşmesel hakkına dayalı olarak kendi alacağını davalı şirket hesabından tahsil etmiştir. Bu durumda davalı bankanın davacı aleyhine sebepsiz zenginleşmesi bulunmamaktadır. Bu nedenle, davalı banka aleyhine açılan davanın reddine karar verilmiştir.
Davalı tarafın iddiaları ile defterlerinin kendi içerisinde bir uyum ve bütünlük arz etmesine karşılık davacının, davalı … …’e gönderdiği 01.04.2019 tarihli 108.000.00 TL tutarında havale dekontunda “… … Fatura Bedeli ” açıklamasının, davacı ile davalı … … arasında ticari ilişkinin mevcut olduğu,01.04.2019 tarihinde davacı şirket banka hesabından davalı hesabına‘’… … Cep Şube Fatura Bedeli’’ açıklaması ile 108.000,00 TL gönderildiği, işlemin ticari defterde 159-Verilen Sipariş Avansları hesabında izlendiği, (159 Verilen Sipariş Avansları Hesabı, yurt içinden ya da yurt dışından satın alınmak üzere sipariş edilen stoklarla ilgili olarak yapılan avans ödemelerinin izlendiği hesap olduğu, yapılan avans ödemeleri bu hesaba borç olarak kaydedilir, malın teslim edilmesinde hesap alacak kaydedildiği, davacı taraf 2019 yılı ticari defterlerinde davalı taraftan mal/hizmet alımına ait fatura kaydı bulunmadığı, ilgili bakiyenin kapanış kaydı ile 2020 yılına aktarıldığı, 2020 yılında 159-Verilen Sipariş Avansları hesabı açılış bakiyesinde 2019 yılından devir bakiyesi olan 108.000,00 TL’nin görüldüğü 2020 yılı Eylül ayı dahil olmak üzere davacı tarafça 01.04.2019 tarihinde ‘’… … Cep Şube Fatura Bedeli’’ açıklaması ile gönderilen 108.000,00 TL tutarlı bakiyenin 159-Verilen Sipariş Avansları hesabında kayıtlı olduğu davacı tarafın davalı taraftan mevcut bakiye kadar mal/hizmet satın aldığına ilişkin kayıt bulunmadığı sehven davalının ödeme yaptığının kaydedildiğinin fark edilmesi üzerine tekrar davalının davacıya 108.000-TL borçlandırılması hususunda yapılan hatanın ne olduğu konusunda mahkememizi aydınlatıcı bir beyanda bulunulmamış; böyle bir hatanın tacir olan davacı için basiretli davranma yükümlülüğüne de uygun olmayacağı kanaatine varılmıştır. Ödemenin davalı tarafından yapılmadığı iddiasında olan davacı şirketin böyle bir parayı davalıdan tahsil edip etmediğini anlayamaması ticari hayatın olağan akışına aykırıdır. Bu sebeple dava reddedilmiş olmakla aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
Açıklanan tüm bu nedenlerle her iki davalı yönünden davanın ayrı ayrı reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:
1-Davanın REDDİNE,
Yasal şartları oluşmadığından kötüniyet tazminatı talebinin reddine,
2-Alınması gereken 59,30 TL harçtan başlangıçta alınan 54,40 TL peşin harç ve 1.844,37 TL tamamlama harcının mahsubu ile fazla kalan 1.839,47 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalılar tarafından herhangi bir yargılama gideri yapılmadığından bu hususta krar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı Türkiye İş Bankası kendisini vekil ile temsil ettirmekle hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 14.210,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
6-Taraflar tarafından kullanılmayan artan gider avanslarının hükmün kesinleşmesine müteakip taraflara iadesine,
Dair gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.04/11/2021

Katip …
¸(e-imzalıdır)

Hakim …
¸(e-imzalıdır)