Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/288 E. 2020/753 K. 24.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/288 Esas
KARAR NO : 2020/753

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI :… – …
VEKİLİ :Av. …..
DAVALI : …

VEKİLİ :Av. …
DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/02/2015
KARAR TARİHİ : 24/11/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 22/01/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ; müvekkilinin davalı kooperatifin kurucu ortağı olduğunu ayrıca 111 daire 32 dükkandan ibaret kooperatifin tüm elektrik işlerini ve abone bağlantılarını yaptığını, yaptığı işlerin bedelinin bir kısmının müvekkilinin kooperatife üyelik ödentilerinden mahsup edildiğini bir kısmının da nakit olarak ödendiğini, 2002 yılı itibariyle kooperatif yönetimiyle hesabın kesildiğini, hesap kesiminden sonra 71 daire ile 12 dükkanın elektrik abone işlerinin yapıldığını, buna dair 26.10.2010 tarihli faturanın kesildiğini ancak bedelinin ödenmediğini ve davalı kooperatif tarafından aidat borcunu ödemediğinden bahisle müvekkili aleyhine açılan davanın reddedildiği hatta müvekkilinin 68.180.TL alacağının bulunduğunun ortaya çıktığını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 68.180.TL’nin imalatın yapıldığı tarihlerden işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davaya konu edilen alacak iddiası eser sözleşmesine dayalı olup beş yıllık zaman aşımı süresine tabi olduğunu, davanın hak düşümü süresinden sonra açıldığını, davacının işbu davayı halen Yargıtay inceleme aşamasında olan kesinleşmemiş bir davayı mesnet alarak ikame ettiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe: Mahkememizce iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre davacının alacağını dayandırdığı 26.10.2010 tarihli faturanın ibraz edilmediği, dosyaya sunulan faturalardan en sonuncusunun 27.12.2006 tarihli olduğu, bu nedenle davacının en son kooperatif için 27.12.2006 tarihinde iş yaptığı kabul edilmesi gerektiği, dava tarihi ile alacağın muaccel olduğu tarih arasında geçen sürede alacağın zaman aşımına uğradığı gerekçesiyle, zaman aşımı sebebiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararın, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 23. HD 13/11/2019 gün ve 2016/6790 esas sayılı bozma ilamı ile “Dava, alacak istemine ilişkindir. Davacı davaya konu alacağını 26.10.2010 tarihli faturaya dayandırmıştır. Mahkemece bu faturanın dosyaya kazandırılması ve dayanağı işin yapımına ilişkin sair belgeler talep edilmeksizin Bursa (Kapatılan) 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2011/55 Esas sayılı dosyasına sunulan faturaların tarihlerine bakılarak zaman aşımı değerlendirilmesine gidilmiştir. Oysa davacı tarafından temyiz aşamasında bir kısım fatura ve belgelerin dosyaya ibraz edildiği anlaşılmaktadır. Bu durumda davacının dava dilekçesinde bahsettiği temyiz aşamasında da sunduğu faturadaki işlemin ne zaman yapıldığı, işin bitim tarihinin ne zaman olduğu, alacağın gerçek doğum tarihi belirlenerek sonuca gidilmesi gerekirken yapılan zaman aşımı değerlendirilmesinin hatalı olduğu görülmüş olup bu husus bozmayı gerektirmiştir.” gerekçeleriyle mahkememiz kararını bozmuştur.
Dava alacak istemine ilişkindir ve dava konusu alacak davacının kooperatif lehine yaptığı elektrik tesisat işlerine dayandırılmıştır. Yargıtayca 26/10/2010 tarihli faturanın dosyaya kazandırılması gerektiği belirtilmiş ise de dosyaya ibraz edilen fatura 26/02/2010 tarihlidir. Ve bu fatura konusu işlerin de basit bir tadilata ilişkin malzemeleri içerdiği görülmektedir. 71 daire ve 12 dükkanın muhtelif imalatlarının yapılışına ilişkin faturalar 01.08.2005, 22.11.2005, 06.11.2006 ve 27.12.2006 tarihlidir. Son fatura tarihinden dört yıldan fazla bir süre geçtikten sonra inşaatın elektrik tesisat işine ilişkin değil, bazı basit tadilat malzemelerinin fatura edildiği görülmektedir. Peşpeşe işlemlerin alınması ve bu işlere ilişkin fatura düzenlenmesi önceki iş açısından zamanaşımını kesen bir sebep değildir. O halde davacının en son kooperatif için 27.12.2006 tarihinde alacak talebine konu ettiği işi yaptığı kabul edilmelidir. Alacak da nihayet işin faturasının kesildiği bu tarihte muaccel olur.
Eser sözleşmesinden kaynaklanan alacaklar beş yıllık zaman aşımına tabidir. Davalı taraf süresinde zaman aşımı def’i ileri sürmüştür. Dava tarihi ile ile alacağın muaccel olduğu tarih arasında geçen sürede dava hakkı zamanaşımına uğradığından davanın reddine karar verilmiştir.
Kısa kararda kanunyolu yazılırken maddi hata yapılmıştır. Gerekçeli kararın hüküm fıkrasında bu maddi hata düzeltilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
1-Davanın zamanaşımı nedeniyle REDDİNE,
2-Harçlar Yasası gereğince alınması gerekli 54,40 TL harcın başlangıçta alınan 1.164,35 TL peşin hartan mahsubu ile artan 1.109,95 TL’nin karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 9.663,40 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
Kesinleşme süreci tamamlana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 24/11/2020

Katip …
✍ e-imzalıdır.

Hakim …
✍ e-imzalıdır.