Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/283 E. 2020/433 K. 14.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.


TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/283
KARAR NO : 2020/433

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI :…
VEKİLİ : Av. … …
DAVALI : … TC : … …
DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/07/2015
KARAR TARİHİ : 14/07/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 14/07/2020
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili beyanlarında ; davacı şirket dava dışı Av… ‘a tahsil amacı ile 31/05/2012 ödeme tarihli 10.000,00 TL, 31/06/2012 tarihli 10.000,00 TL, 31/07/2012 ödeme tarihli 10.000,00 TL, 31/08/2012 ödeme tarihli 10.000,00 TL, 31/09/2012 ödeme tarihli 10.000,00 TL, 31/11/2012 ödeme tarihli 10.000,00 TL, 31/12/2012 ödeme tarihli 10.000,00 TL, 31/01/2013 ödeme tarihli 10.000,00 TL, 31/02/2013 ödeme tarihli 10.000,00 TL, 31/03/2013 ödeme tarihli 10.000,00 TL, 31/04/2013 ödeme tarihli 15.000,00 TL, 31/05/2013 ödeme tarihli 15.000,00 TL, 31/05/2013 ödeme tarihli 15.000,00 TL, 31/06/2013 tarihli 15.000,00 TL, 31/07/2013 ödeme tarihli 15.000,00 TL, 31/08/2013 ödeme tarihli 15.000,00 TL bedelli toplam 180.000,00 TL bedelli bonoları icra takibine koyması için verildiğini ancak Av… tarafından güven kötüye kullanılarak bu bonolar hiç bir ticari ilişkisi olmayan davalı … isimli kişi üzerinden Bursa 12.İcra Müdürlüğünün 2015/… sayılı takip dosyası kapsamında kambiyo senetlerine mahsus icra takibine konulduğunu; davacı şirketin davalı … ile hiç bir ticari ilişkisinin olmadığını davalının ticari bir işi olmadığını, işsiz güçsüz olduğunu takibe konu miktarın son derece yüksek olduğunu, bu bedelin davalı tarafından davacı şirkete borç olarak verilmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu belirterek Bursa 12.İcra Müdürlüğünün 2015/… sayılı takip dosyası kapsamında takibin iptalini, davalı aleyhine %20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili beyanlarında; davacının davası harçsız olup reddi gerektiğini, hem mahkemece hem davacı tarafça malum olduğu üzere kambiyo senetleri illetten mücerret olduğunu, soyut borç ilişkisi doğurduklarını bu borç ilişkisi içerisinde ise kişisel defiler rücu edene yada edilene karşı ileri sürülemeyeceğini davaya konu davalının alacaklısı olduğu icra takibi imzası ikrar edilmiş bonolara dayanmakta olduğunu, davacı bono bedellerini ödediğine dair belge sunması gerektiğini çünkü ödeme vasıtası olan ve kamu güvenine haiz olan kambiyo senetlerinin aynı zamanda ispat vasıtası olma özelliğini de taşımasına, davalı taraf olarak kambiyo senedi olarak bonolara dayanmaları karşısında davacının aynı kuvette bir yazılı belge ile senedi hükümden düşürmesinin zorunlu olduğunu oysa davacı tarafın herhangi bir belge sunmadığı gibi soyut iddialar haricinde esaslı bir itirazının bulunmadığını, davacının maksadının davalının alacağına olabildiğince geç sahip olmasını sağlamak olduğunu belirterek davacının haksız davasının reddine, %20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe ;
Dava davalının davacı aleyhine Bursa 12.İcra Müdürlüğünün 2015/… esas sayılı dosyasında takip konusu edilen senetlerden dolayı borçlu olmadığının tespitine ilişkin menfi tespit davasıdır.
Takip konusu alacak kambiyo senedinden kaynaklıdır. Kambiyo senedine karşı iddialar belirli şekilde ispatlanabilir.
Davacı davalıyla herhangi bir ticari ilişkisinin bulunmadığını, davalıya herhangi bir borcunun bulunmadığını ileri sürmüştür. Mahkememizce daha önceden davanın reddine karar verilmiş, Yargıtay 19.Hukuk Dairesinin 29/11/2018 tarih 2018/1818 esas 2018/6194 karar sayılı bozma ilamıyla davalı hakkında dava konusu senetlerle ilgili olarak devam eden ceza davasının bekletici mesele yapılması gerektiği gerekçesi ile mahkememiz kararı bozulmuştur.
Mahkememizin önceki kararı davanın reddine yönelik olduğundan fakat dosya içeriği ve ceza dosyasındaki davalı beyanları dikkate alındığında davanın reddine karar verilmesi mümkün olmadığından bozma ilamına uyulması zorunludur. Direnme kararı verilirse önceki hüküm ret olduğundan bu durum hukuka aykırı olacaktır. Bu sebeple öncelikli olarak bozma ilamına uyulmuştur.
Ceza davası derdest olsa da davalının sanık sıfatıyla 18/02/2020 tarihinde mahkeme huzurunda verdiği beyanlarla açıkça davacı şirket yetkilisi olan … …’a herhangi bir borç para vermediği, kendisinde suça konu ve dolayısıyla davamıza konu olan 16 adet senede dayalı bir alacağının bulunmadığını açık bir şekilde beyan etmiştir. Davalının bu beyanları ceza dosyasındaki kararının kesinleşmesi beklenmeden mahkememiz dosyasında hüküm kurulması için yeterlidir. Nitekim davalının sanık sıfatıyla verdiği bu beyanın tarihi bozma kararından sonradır. Bu beyanlar ve duruşma zaptı Yargıtay’ın incelemesine sunulamamıştır. Bu sebeple davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir. Davalı alacaklı olmadığını bildiği halde takibe konu senetler için takip başlatmıştır. O halde davalı takibinde kötü niyetlidir. Bu sebeple davalı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmolunmuştur.
Kısa karar açıklanırken 10.000,00’ar TL’lik 11 adet olduğu kısa kararda belirtilmiş, 15.000,00’er TL olan senet sayılı takip dosyasında belirli olsa da hüküm fıkrasında kaç adet olduğunun belirtilmesi yerinde olacağından bu durum gerekçeli kararın yazımı sırasıda hüküm fıkrasında açıklanmıştır. Takibe konu 16 adet senedin toplam bedeli 185.000,00 TL’dir. Dava değeri de bu miktardır.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ve nedenlerle;
1-Davanın kabülü ile, Bursa 12. İcra Dairesinin 2015/… sayılı icra dosyasında takibe konu 11 adet her biri 10.000’ar TL olan ve 5 adet her biri 15.000,00’er TL olan senetlerden dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine,
2-Davalının ceza dosyası içeriğindeki beyanlarında senetlerden dolayı bir alacağının bulunmadığını açıkça beyan etmesi karşısında alacaklı olmadığı halde bilerek davaya konu icra takibi başlattığından takipteki kötü niyetli olduğu kanatiyle dava konusu edilen 185.000 TL nin %20 tutarında kötü niyeti tazminatının davalıdan tahsiliyle davacıya ödenmesine,
3-Harçlar Yasası gereğince alınması gerekli 12.637,35 TL harçtan başlangıçta alınan 3.159,34 TL harç ile icra veznesine yatırılan 1.161,10 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 8.316,91 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 3.187,04 TL harç ve 305,10 TL yargılama gideri toplam 3.492,14 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 21.400,00 TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Kesinleşme süreci tamamlana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine,
Dair gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize iletilecek bir dilekçe ile Yargıtay yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı açıkça okundu, anlatıldı.14/07/2020

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza