Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/277 E. 2021/311 K. 24.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/277 Esas
KARAR NO : 2021/311

HAKİM : …..
KATİP :….

DAVACI :….
VEKİLİ :Av. …..
DAVALI :….
VEKİLLERİ :Av. …..
DAVA İHBAR OLUNAN :……
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 19/06/2020
KARAR TARİHİ : 24/03/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :07/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ;26.11.2018 tarihinde Bursa İli, Osmangazi ilçesinde meydana gelen trafik kazasında ehliyetsiz ve alkollü sürücü Irak uyruklu ……sevk ve idaresinde bulunan, … A.Ş. adına davacı şirkete Z.M.M. sigortalı …. plakalı araç ile İnönü Caddesi istikametinden Kent Meydanı istikametine orta şeritte seyir halinde iken 5. Güler Sokak kavşağına geldiğinde, aniden sola dönüş yaptığı esnada sol şeritte aynı yöne seyir halinde olan sürücü …sevk ve idaresindeki ….. plakalı motosiklete çarpması sonucu ölümlü-maddi hasarlı kaza meydana geldiğini, sigortalı ….. plakalı aracı ehliyetsiz ve alkollü olarak kullanan sürücü ..’nın kusuru ile meydana gelen trafik kazasında …. plakalı araçta oluşan hasar nedeniyle davacı şirket tarafından hak sahiplerine sigorta teminatı kapsamında 11.01.2019 tarihinde 18.000,00-TL tazminat ödendiğini, davacı şirketin haiz olduğu rücu hakkına binaen ödenen tazminatın ve ödeme tarihinden itibaren işlemiş avans faizinin tahsili için davalı aleyhine Bursa 5. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… E. sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı takibe, ödeme emrine, borca ve fer’ilerine itiraz etmiş ve takibin durdurulmasına karar verildiğini, bu nedenle itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep etmişlerdir.
Davalı taraf cevap dilekçesinde; davalının bir filo kiralama firması olduğu, araçlarını genelde uzun süreli kiralama sözleşmeleri ile 3. Gerçek ve tüzel rent a car şirketlerine kiraladığını, kiralayan kişiler de bu araçları kendi müşterilerine kiraladığını, bu şekilde davalı tarafından uzun süreli kiralama sözleşmeleri ile toplu olarak kiralanan araçların tüm işletme hakları ve tehlike sorumluluğu da kiralayana aktarılmakta, araçlar davalı şirketin ticari ve fiili inisiyatifinden çıktığı, dava konusu olaya karışan….. plakalı araç da, başkaca 11 araçla daha birlikte, 10.04.2018 tarihli 2018/110 Numaralı Kiralama Genel Şartlar Uzun Süreli Araç Kiralama Sözleşmesi ve işbu sözleşmenin eki ve ayrılmaz parçaları teşkil eden; EK 1 Araç Kiralama Kontratı No:1, EK 2 Ödeme Planı, EK 3 Araç Teslim Tutanağı, EK 4 Tarafların İmza Sirküleri, EK 5 Kaza Sonrası Düzenlenmesi Gereken Evraklar Listesi ve Ek 6 Değer Uygulama Tablosu başlıklı kontratlarla birlikte 10.04.2018 – 10.08.2019 tarihleri arasında … …’a kiralandığını, yapılan kiralama ile araçlar … … tarafından kendi hesabına, tehlikesi kendisine ait olmak üzere işletilmek amacıyla verilmiş ve kişi tarafından da bu şekilde işletildiğini, kaza, … … tarafından işletilen aracın diğer davalıya kiraya verildiği süre zarfında gerçekleştiğini, davalının kazaya karışan aracın işleteni olmaması ve tüm tazminat ve zarar sorumluluğunu devretmiş olması sebebiyle davalı aleyhine açılan davanın husumet nedeniyle reddine kaza tarihinde aracın işleteni olan … …’ın dahili davalı olarak davaya eklenmesine, husumet nedeniyle davanın reddi taleplerinin kabul edilmemesi halinde açılan davanın mesnetsiz olması ve davacının böyle bir talep hakkının bulunmaması nedeniyle esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe: Dava, ZMSS sözleşmesine dayanılarak, sigorta şirketi tarafından sigortalı aleyhine itirazın iptali şeklinde açılan rücuen alacak istemine ilişkindir. Davacı sigorta şirketinin, davalı şirkete ait aracın ZMSS poliçesini tanzim ettiği hususunda taraflar arasında uyuşmazlık yoktur. Uyuşmazlık, davalı şirket tarafından dava dışı … …’a uzun süreli kiralama sözleşmesi ile teslim edilen sigortalı aracın anılan şahıs elinde iken zorunlu trafik sigortası genel şartlarına aykırı olarak kullanılmasından dolayı meydana gelen zarardan sigorta şirketinin, sigortalısına rücu imkanının bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır. KTK’nun 95. maddesinde, sigorta sözleşmesinden veya sigorta sözleşmesine ilişkin kanun hükümlerinden doğan ve tazminat yükümlülüğünün kaldırılması veya miktarının azaltılması sonucunu doğuran hallerin zarar görene karşı ileri sürülemeyeceği, ödemede bulunan sigotacının, sigorta sözleşmesine ve bu sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerine göre, tazminatın kaldırılmasını veya azaltılmasını sağlayabileceği oranda sigorta ettirene başvurabileceği öngörülmektedir. Görüldüğü gibi davalı şirketin işleten sıfatını taşımaması, onun kiracısıyla arasındaki iç ilişkiye ait bir sorundur ve sigortacının trafik sigortasına dayalı olarak tazminatın kaldırılmasını veya azaltılmasını sağlayabileceği oranda başvurabileceği kimse, aracın gerçek işleteni kim olursa olsun, sadece sigorta sözleşmesinin tarafı (akidi) olan sigorta ettiren olduğundan, davalı şirket sigorta poliçesinin ve sigorta genel şartlarının kendisine yüklediği sorumlulukları yerine getirmekle yükümlüdür.
Somut olayda davacı ile davalı arasında 02.04.2018/2019 vadeli ZMSS poliçesi, araç kiralama sözleşmesinden önce düzenlenmiş olup poliçede, sigortalı davalı …… AŞ’dir. Davalı şirket tarafından, kazaya karışan araç, dava dışı … … ’a 10.04.2018/10.08.2019 tarihleri arasında uzun süreliğine kiralanmış ve kiracıya teslim edilmiştir. Davaya konu trafik kazası 26.11.2018 tarihinde, araç kiracı şahıs zilyetliğinde iken meydana gelmiştir. Davacı sigorta şirketi tarafından kaza nedeniyle 3.kişiye ait araçta meydana gelen hasar bedeli ( 18.000 TL) zarar görene ödenmiş ve trafik sigortası genel şartlarının B.4/b maddesi (sürücünün ehliyetsiz olduğu) ile sürücünün ağır kusurlu bulunduğu ileri sürülerek ödenen tazminatın sigorta ettirenden (sigortalı, akit) rücuen tahsili için işbu dava açılmıştır. Davalıya ait aracın kiralandığı şahıs, 2918 Sayılı KTK’nun 3.maddesine göre aracın işletenidir. Ancak KTK’nun 95. maddesi hükmü uyarınca bu dava ZMSS şirketi tarafından sadece sigorta sözleşmesinin tarafı (akidi, sigortalısı) hakkında açılabilir. (Y 17 HD 2016/…. esas- 2019/… karar 16/05/2019 tarih ; Y 17 HD 2013/…. esas- 2014/…. karar 12/05/2014 tarih)
Rücu hakkının doğduğu ve KZMSSGŞ ‘nın B.4. Maddesinde sayılan hallerin mevcut olduğunu ispat yükü sigorta şirketine aittir. KZMSSGŞ ‘nın B.4. Maddesinde “ödeme bulunan sigortacı, sigorta sözleşmesine ve bu sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerine göre, tazminatın kaldırılmasını veya azaltılmasını sağlayabileceği oranda kazaya sebebiyet veren sigortalıya rücu edebilir.” denilmiştir. Olayımızda da KZMSSGŞ’ında yer alan ehliyetsiz araç kullanmaktan rücu davası açıldığı anlaşılmıştır. Dava dosyası incelendiğinde de davalı tarafından bu konuda araç sürücüsünün ehliyetli olduğu ispat edilememiştir. Dosya kapsamında sunulan Rami S.Sabri adına tanzim edilmiş yabancılara ait kimlik yerine yine Suriye Devleti tarafından verilen Drive Lincense ibareli sürücü belgesi olduğu tespit edilmiştir. Karayolları Trafik Yönetmeliğinin 88. Maddesinin b bendi ; “Yabancıların dış ülkelerden aldıkları sürücü belgeleri ile ülkemizde araç kullanmaları; 1) Dış ülkelerden alınan sürücü belgeleri ile ülkemize giriş yapıldığı tarihten itibaren en fazla 6 ay süreyle araç kullanılabilir,. 2) 6 ayın sonunda araç kullanılabilmesi için dış ülkelerden alınan sürücü belgelerinin ülkemiz sürücü belgesi ile değiştirilmesi zorunludur.” hükmüne, yine aynı maddenin 2. Fıkrasının e bendi “Karayolu Trafiği Konvansiyonuna taraf olmayan ve sürücü belgelerinin karşılıklı olarak tanınması ve değişimine ilişkin ikili bir anlaşmamız bulunmayan ülkelerden alınan sürücü belgeleri ülkemiz sürücü belgesi ile değiştirilmez.” hükmüne amirdir. Bu kapsamda adı geçen Suriye’den almış olduğu sürücü belgesi ile ülkemizde belirtilen mevzuat hükümlerine göre en fazla 6 ay süreyle araç kullanabilmekle birlikte Suriye’nin Karayolu Trafiği Konvansiyonuna taraf ülkelerden olmaması nedeniyle bu ülkeden alınan sürücü belgesinin ülkemiz sürücü belgesi ile değiştirilmesi mümkün değildir. Dosyada mevcut yabancı kimlik belgesinde 04/05/2015 tarihinde Türkiye’ye koruma başvurusunda bulunduğu tespit edilmiştir, bu süre dikkat edildiğinde 6 aylık sürenin geçtiği ve sürücü belgesi için müracaat edilmediği dosya kapsamında yer alan belgelerden tespit edilmiştir, kısaca sigortalı araç sürücüsünün geçerli bir ehliyeti olmadığı ve ehliyetsiz olarak araç sevk ve idaresinde bulunduğu tespit edilmiştir. Bu durumda davacı sigorta şirketinin ispat yükünü yerine getirdiği ve rücu şartının gerçekleştiği kanaat edilmiştir.
Dosya kapsamından dava konusu edilen hususun KZMSS poliçesinden kaynaklandığı tespit edilmiştir. KZMSS, KTK 91.maddesinde belirtildiği üzere işletenin üçüncü kişilere verdiği zararlara ilişkin sorumluluklarını karşılamak amacıyla oluşturulmuş bir zarar sigortası türüdür. Bu tarz sigortalar sorumluluk sigortalarından olup sigorta ettirenin/sigortalının mal veya malvarlığının pasifinde oluşan artışın önlenmesi amaçlanmaktadır. KZMSS nin bir özelliği de, rizikonun gerçekleşmesi durumunda bu rizikodan zarar gören 3.kişilerin gördükleri gerçek zararları limit dahilinde karşılamasıdır. Dava dosyası incelendiğinde; davacının 3.şahsa ilişkin zararını 11/01/2019 tarihinde 18.000,00 TL olarak poliçe kapsamında giderdiği anlaşılmaktadır. Sigortacı gerçekten uğranılan zararı tazmin eder. Bu kapsamda yapılan ödemenin gerçek zarara uygunluğu tespit edilmiştir. Bilirkişi meydana gelen kaza nedeniyle 17.500,00 TL yedek parça tutarı+ 500,00 TL işçilik tutarı toplam 18.000,00 TL KDV hariç hasar meydana geldiğini tespit etmiştir.
Öte yandan kazaya ilişkin kusur durumu irdelenmiş; kazada dava dışı 3.kişi sürücünün sevk ve idaresindeki motosiklet ile seyri halindeyken kazanın meydana gelmesine etken herhangi bir davranışı veya uyması zorunlu herhangi bir trafik kural ihlali yapmadığından kusursuz olduğu; sigortalı aracın sürücüsü ….’nın ise, sevk ve idaresindeki otomobili ile seyir halinde iken dikkatsiz tedbirsiz davrandığı ve 2918 sayılı KTK’nda “dönüş kuralları” başlığı altında 53.maddesinin (b) bendinde yer alan “sola dönüş kuralları” alt şıkkındaki kuralları ihlal etmesi ve aynı kanunda “asil kusurlu sayılan haller” başlığı altında yer alan 84.maddesinin (f) bendi (doğrultu değiştirme manevralarını yanlış yapma) gereği %100 oranında kusurlu olduğu tespit edilmiştir.
ZMSS poliçesine dayanılarak sigortalı aleyhine açılan rücu davasında faizin başlangıç tarihi (sigortalının temerrüt tarihi) zarar görene zararın ödendiği tarihtir. Davacı sigorta şirketince takip talebinde reeskont-avans faizi talep edilmiştir. Dosya kapsamında sunulan belgeler incelendiğinde kazaya karışan araçların ticari olduğu tespit edilmiştir. Bu çerçevede reeskont-avans faizi talep edilebileceği kanaatine varılmıştır.
Tüm bu gerekçelerle davacının takipte haklı olduğu kanaatine varılarak davalının itirazının iptaline karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
1-Davanın KABULÜ ile Bursa 5.İcra Dairesinin 2019/… sayılı takip dosyasına davalı-borçlu tarafından yapılan itirazın İPTALİNE,
2-Takibin kaldığı yerden DEVAMINA,
3-Harçlar Yasası gereğince alınması gerekli 1.282,79 TL harçtan başlangıçta alınan 226,81 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 1.055,98 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafça yapılan 226,81 TL peşin harç, 54,40 TL başvurma harcı, 1.742,00 TL yargılama gideri toplam 2.023,21TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
5-Davalı tarafça yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 4.080,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
7-Dava şartı arabuluculuk kapsamında hazine tarafından ödenen 1.320,00 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Kesinleşme süreci tamamlana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 24/03/2021

Katip …..
✍ e-imzalıdır.

Hakim …..
✍ e-imzalıdır.