Emsal Mahkeme Kararı Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/25 E. 2020/853 K. 15.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/25 Esas – 2020/853
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/25 Esas
KARAR NO : 2020/853

HAKİM :
KATİP :

DAVACILAR : 1-
2-
3-
VEKİLİ : Av.
DAVALILAR : 1-
2-
VEKİLİ : Av.
DAVALI : 3-
VEKİLİ : Av.

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 19/01/2015
KARAR TARİHİ : 15/12/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 15/12/2020
Mahkememizde görülen davanın açık yargılamasında,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacılar vekili dilekçesi ile; müvekkillerinin miras bırakanı kızları …’ın 25/03/2014 tarihinde Ankara yolu üzerinde yaya kaldırımında işe gitmek için servis aracı beklerken davalılardan ……’nun sevk ve idaresinde bulunan 16 … 80 plaka sayılı aracı ile Ankara yolu üzerinde 161.62 promil alkollü ve çok süratli olarak seyrederken direksiyon hakimiyetini kaybetmiş ve araç takla atmak suretiyle kaldırımda servis aracı bekleyen …’ın ölümüne sebebiyet verdiği, olayın meydana gelmesinde sürücü davalı … …’nun % 100 oranında kusurlu olup, müvekkillerinin murisi …’ın ise olayda hiçbir kusurunun bulunmadığını, şüpheli … … hakkında Bursa 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 2014/198 esas sayılı dava dosyası ile yapılan yargılaması sonucunda suçu sabit görülerek cezalandırılmasına karar verildiği, müvekkillerinin murisi müteveffa …’ın kazadan önce … Gıda ve İhtiyaç Maddeleri San. Tic. Ltd. Şti işyerinde çalışmakta olup, iyi bir gelir durumuna sahip olduğunu ve bu geliri ile annesi ve babasına destek olduğunu, bekar olduğunu, müvekkilleri baba Mustafa Satılmış ve anne …’ın herhangi bir işte çalışmadığını, anne …’ın tek gelirinin Bağkurlu babasından aldığı 500,00 TL ölüm aylığı olduğunu, baba ve annenin ve de kardeş Ali Satılmış’ın müteveffanın ölümü nedeni ile büyük oranda manevi üzüntü çektiklerini ve davacı anne ve babanın müteveffanın desteğinden yoksun kaldığını, davalı sigorta şirketinin ise zorunlu trafik sigortası poliçesi kapsamında maddi tazminata ilişkin tutardan sorumlu bulunduğunu, anılan nedenlerle müvekkillerinin ileride artırılmak kaydı ile davacı baba Mustafa Satılmış için 1.000,00 TL maddi tazminat ile davacı anne … için 1.000,00 TL maddi tazminat olmak üzere toplam 2.000,00 TL maddi tazminatın davalılardan kaza tarihi olan 25/03/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte alınmasına ve davacı baba için 100.000,00 TL manevi tazminat, davacı anne için 100.000,00 TL manevi tazminat ve davacı kardeş için 50.000,00 TL manevi tazminat olmak üzere toplam 250.000,00 TL manevi tazminatın davalılar … … ve Hayrettin …’dan kaza tarihi olan 25/03/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalılar … … ve Hayrettin … vekili tarafından verilen davaya cevap dilekçesi ile müvekkillerinden … …’nun sürücüsü ve …. …. da malik – işleteni olduğu 16 … 80 plaka sayılı aracın karıştığı trafik kazası nedeni ile davacılar murisinin ölümü ile sonuçlanan trafik kazası nedeni ile sürücü davalı … … hakkında mahkumiyetine dair kararın verildiği ve yargılamasının yapıldığı Bursa 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 2014/198 esas ve 2014/210 karar sayılı kararını temyiz ettiklerini ve halen Yargıtay da olduğunu, müvekkiline atfen düzenlenen trafik kazası tespit tutanağındaki kusur durumlarını ve ceza yargılaması sırasında atfedilen kusur durumlarını kabul etmediklerini, anılan nedenle ceza yargılaması sonucunda verilen hükmün temyizde olup temyiz sonucunun beklenmesi gerektiğini, davacıların manevi tazminat istemlerinin fahiş olup, davacıların aldığı alabileceği rücuya tabii yardımlar ile tasarruf ve kazanımların tazminattan mahsup edilmesi gerektiği, anılan nedenlerle davanın yerinde olmayıp reddine karar verilmesi gerektiğini talep ve beyan etmiştir.
Davalı … Genel Sigorta A.Ş vekili davaya cevap dilekçesi ile; davacılar vekilinin dava dilekçesinde sözünü ettiği 25/03/2014 tarihinde meydana gelen ölümlü trafik kazasına karıştığı belirtilen 16 … 80 plaka sayılı aracın 22/10/2013 başlangıç ve 14/05/20147 bitim tarihli olmak üzere müvekkili şirketin ZMMS poliçesi ile sigortalı olup, ölüm halinde kaza tarihi itibari ile şahıs başına 268.000,00 TL sine kadar azami sorumluluk hadleri bulunduğunu, ancak iş bu teminat miktarının kişiye ödenecek miktar olmayıp davalı müvekkil sigorta şirketinin şahıs başına azami teminat miktarını teşkil ettiğini, davacılar vekilinin müvekkillerinin murisi …’ın vefatı nedeni ile anne ve babası için desteğinden yoksun kaldıkları nedeni ile fazlaya ilişkin hakları saklı tutularak 2.000,00 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilini talep etmeleri dışında müteveffanın anne baba ve kardeşi yönünden manevi tazminat isteminde bulunmuşlar ise de, bu istemin poliçe kapsamında bulunmadığını, davacıların maddi tazminat talepleri ile ilgili olarak ise müvekkili şirketin kusur oranında ve poliçe limiti ile sınırlı olarak sınırlı bulunduğunu, yapılacak tazminat hesabının aktüer bir bilirkişi tarafından yapılması gerekip temerrüt tarihinin dava tarihinden itibaren işleyecek şekilde kabul edilmesi gerektiğini beyanla davanın öncelikle reddine, bu mümkün bulunmadığı taktirde belirtilen şeklide hesaplama yapılarak hüküm kurulmasına karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLER VE GEREKÇE;
Dava, Trafik kazası nedeni ile davacıların müşterek murisi …’ın vefatı nedeni ile kazaya sebep olan davalı 16 … 80 plaka sayılı araç sürücüsü … … işleten – maliki Hayrettin … ve aracın ZMMS poliçesini yapan sigorta şirketi … Genel Sigorta A.Ş’den poliçe kapsamında ve Karayolları Trafik Kanunu’nun hükümleri ile Borçlar Kanunu hükümleri uyarınca müteveffanın desteğinden yoksun kalan davacı anne ve babası için bir miktar destekten yoksun kalma tazminatının tüm davalılardan ve ölümü nedeni ile duydukları acı sebebi ile davacı anne baba ve kardeşi için bir miktar manevi tazminatın davalı sigorta şirketi dışındaki davalılardan tahsili istemi ile açılmış tazminat davasına ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
Davacılar vekili delil olarak Bursa 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 2014/198 esas sayılı dava dosyasına, müvekkillerinin mirasçılığını belirleyen veraset ilamına, olayın oluşu ve kusur durumlarını belirtir kaza tespit tutanağına, olay yeri görgü tespit tutanağına, davalı araç sürücüsü … … ile ilgili 25/03/2014 olay günlü alkol raporuna, 16 … 80 plaka sayılı araç ile ilgili davalı sigorta şirketince düzenlenen poliçeye müteveffa …’ın ölümden önceki son işyerinde çalışmakta iken almış olduğu en son maaş ve gelir durumuna ilişkin belgelere, tanık anlatımlarına delil olarak dayanmış ve tüm yazılı delilleri ile olaya ilişkin olarak tutulan emniyet polis tutanaklarına ve şüpheli … …’nun sorgu tutanağını dosya içerisine delil olarak sunmuş Bursa 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 2014/198 esas ve 2014/210 karar sayılı dosyasının celp ve incelenmesinde; sanık … … hakkında Taksirle ölüme ve yaralamaya neden olmak suçundan yapılan yargılaması sonucunda; olay günü kaza sırasında 161,62 mg alkollü şekilde ve uykusuz araç kullanarak kazayı öngörebileceği halde araç kullanmak suretiyle kaldırım üzerinde yolcu olarak bulunan …’a çarparak ölümüne sebebiyet vermesi olayında eylemini bilinçli taksir altında işlediğinden ve bu nedenle % 100 kusurlu bulunduğundan bahisle sabit görülen suçu nedeni ile cezalandırılmasına karar verildiği ve hükmün Yargıtay 12. Ceza Dairesinin 2015/3945 esas 2016/979 karar sayılı 01/02/2016 tarihli ilamı ile onanmasına karar verilerek kesinleştiği anlaşılmıştır.
Davacılar vekilinin ihtiyati tedbir talepleri dosya kapsamına göre kabul edilerek davalılar … … ve araç maliki Hayrettin …’nun üzerine kayıtlı bulunan araç ve gayrimenkullerin 3. Kişilere devir ve temlikinin önlenmesi bakımından alınan karar gereğince ilgili yerlere gerekli yazılar yazılmış, yine davacı delilleri kapsamında dosya içerisine sunulan kaza ile ilgili kaza mahalli ve sonrası görüntülerini içerir CD ve fotoğraflar inceleme konusu yapılarak tanıklar Mehmet Yıldırım, Saliha Yıldız, Güler Ateş ile davalı tanığı Sinan Dinçer ayrı ayrı mahkememizde dinlenilmiş, yine davacılar murisi müteveffa …’ın ölümünden önceki son gelir durumunun tespiti yönünden en son çalıştığı işyeri olan … Gıda işyerine yazı yazılarak son gelirine ilişkin kayıtlar celbedilmiş, yine davacı ve davalı tarafların manevi tazminat istemlerine esas hesaba ilişkin mali ve sosyal durumlarının araştırılması bakımından Emniyet Müdürlüğüne ve SGK İl Müdürlüğüne gerekli yazılar yazılmış, müteveffa …’ın ölümü nedeni ile davacılara yapılan ödemeler olup olmadığı, bunların rücuya tabii olup olmadığı yönünden ayrıca SGK İl Müdürlüğüne yazılar yazılmış, öte yandan Bursa Büyük Şehir Belediye Başkanlığı Ulaşım Daire Başkanlığına yazılar yazılarak 25/03/2014 tarihinde meydana gelen trafik kazasının bulunduğu mahalde bulunan bariyerlerin hangi tarih itibari ile yapıldığı hususunda gerekli yazışmalar ve tespitler yapılmıştır.
Dava dosyası, ibraz edilen deliller kapsamında, taraflara kusur durumlarının tespiti ve davacılar murisi müteveffa …’ın ölümü nedeni ile davacıların talep edebileceği destekten yoksun kalma tazminatının neden ibaret olabileceği ve davalı sigorta şirketinin poliçe kapsamındaki sorumluluğunun neden ibaret olacağa konularının tespiti bakımından mahallinde keşif ve bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş mahkememizce resen bilirkişi olarak seçilen makina mühendisi trafik güvenliği uzmanı Mehmet Yakup Gültekin, sigorta hukukçusu Naci Emre ve aktüerya uzmanı Yıldırım Timur aracılığı ile yapılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucunda mahkememize 04/03/2016 tarihli bilirkişi heyeti raporu ve itirazlar kapsamında yeniden düzenlenen 22/06/2016 tarihli bilirkişi heyeti ek raporu dosyamız içerisine ibraz edilmiş ve taraflara usulünce tebliğ edilmiş olup, yapılan yargılama ve inceleme sonucunda; davacılar murisi müteveffa …’ın kazanın gerçekleştiği 25/03/2014 günü kazanın meydana geldiği Bursa ili Yıldırım ilçesi Şükraniye Mahallesi Ankara Caddesi Kurtuluş Caddesi Kavşağı No: 198 önünde kaldırım üzerinde servis aracı beklerken maliki Hayrettin … olan ve diğer davalı … … sevk ve idaresindeki 16 … 80 plaka sayılı aracı ile Ankara Caddesi boyunca Şükraniye kavşağı istikametine … orta şeritten seyir halinden iken almış olduğu 161,62 mg alkolünde etkisi ile kaldırımda beklemekte olan yaya …’a çarparak ölümüne sebebiyet verdiği olayda davalı araç sürücüsü … …’nun 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 56/1-a maddesinde yer alan ” şerit izleme ve değiştirme kurallarına uymama” kuralı ile 48/5. Maddesinde yer alan yasal sınır üzerinde alkollü araç kullanmak kurallarını ihlal ettiği yine 84/f maddesindeki doğrultu değiştirme manevralarını yanlış yapmak, 52/b maddesindeki hızını aracın yük ve teknik özelliğine göre görüş yol, hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uygun sevketmemek kurallarını ihlal ederek % 100 oranında kusurlu şekilde meydana gelen kazada müteveffanın ölümüne sebebiyet verdiği, kusur durumlarının ayrıca Bursa 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 2014/198 esas 2014/210 karar sayılı kararı ile aynı şekilde belirlenerek ceza mahkemesi hükmününde kesinleştiği, davacıların destekten yoksun kalma tazminatlarının bilirkişi raporunda belirtilen ve mahkememizce de benimsenen PMF tablolarına göre belirlenerek buna göre davacıların destekten yoksun kalma tazminatı talep oranlarının davacı anne … için 47.792,32 TL, davacı baba Mustafa Satılmış için 34.798,71 TL olarak belirlendiği, davalı sigorta şirketinin ZMMS poliçesi kapsamında ve Karayolları Trafik Kanunun 101. Maddesi uyarınca bu tazminattan kusur oranında ve limitleri dahilinde sorumlu bulunduğu, araç işleten malikinin de yine Karayolları Trafik Kanunu’nun hükümleri uyarınca sorumlu bulunduğu sonucuna varılmakla davacılar vekili tarafından başlangıçta talep edilen 2.000,00 TL tazminat tutarının dava tarihinden itibaren bakiyesi olan 80.591,03 TL sinin 14/04/2016 ıslah tarihinden itibaren olmak üzere davalı sigorta şirketinden istenebileceği, davalılar … … ve Hayrettin … yönünden ise toplam 82.591,03 TL maddi tazminatın kaza tarihi olan 25/03/2014 tarihinden itibaren istenebileceği sonucuna varılarak maddi tazminatın bu tutarlar üzerinden kabulüne karar verilmiştir. Mahkememizin bu kararı Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 23/10/2019 tarih ve 2017/2978 Esas ve 2019/9888 Karar sayılı ilamı ile kesinleşmiştir.
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 23/10/2019 tarih ve 2017/2978 Esas ve 2019/9888 Karar sayılı ilamı ile dosyamız manevi tazminat yönünden bozulmasına karar verilmiş yapılan yargılama sonucunda
6098 sayılı TBK m. 56 hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek, tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır.
22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri gözönünde tutması ve buna göre manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. (HGK 23/06/2004, 13/291-370)
Yukarıda belirtilen hususlar ve olay tarihi, tarafın yaşı, sosyo-ekonomik durumları, olayın ağırlığı, ortaya çıkan manevi üzüntü, kusur durumu, dosya içerisinde bulunan 06/09/2016 tarihli makbuz ve icraname başlıklı tutanak doğrultusunda ödemelerin de yapıldığı hususu göz önüne alınarak manevi tazminat arttırımlarında bu hususta dikkate alınarak davacı … için 20.000,00-TL, Davacı Mustafa Satılmış için 20.000,00-TL ve Davacı Ali Satılmış için 10.000,00-TL olmak üzere Toplam 50.000,00-TL Manevi Tazminatın Davalılar … … ve Hayrettin …’dan dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müteselsilen alınıp davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine hükmetmek gerektiği kabul edilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm fıkrası tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
1- Davacıların Manevi Tazminata ilişkin istemlerinin KISMEN KABULÜ İLE,
Davacı … için 20.000,00-TL, Davacı Mustafa Satılmış için 20.000,00-TL ve Davacı Ali Satılmış için 10.000,00-TL olmak üzere Toplam 50.000,00-TL Manevi Tazminatın Davalılar … … ve Hayrettin …’dan dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müteselsilen alınıp davacılara VERİLMESİNE,
Fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
2-Alınması gereken 3.415,5‬0- TL harçtan başlangıçta alınan 860,75-TL peşin harç ile 275,00 TL ıslah harcın mahsubu ile eksik kalan 5.695,25‬-TL harcın davalılardan alınarak Hazineye Gelir Kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 1.408,75‬-TL harç ve 1.808,55-TL yargılama gideri toplamı 3.217,3‬0-TL’nin davanın kabul-red oranına göre 1.243,46‬- TL’sinin davalılardan alınarak davacılara verilmesine, kalan kısmın davacılar üzerinde bırakılmasına,
4-Davalılar … … ile Hayrettin … tarafından yapılan 43,50 TL yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirmekle hüküm tarihinde yürürlükte AAÜT bulunan 7.300,00-TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacılara verilmesine,
5-Davalılar … … ile Hayrettin … kendilerini vekil ile temsil ettirmekle hüküm tarihinde yürürlükte AAÜT bulunan 22.450,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak bu davalılara verilmesine,
6-Taraflar tarafından kullanılmayan artan gider avanslarının hükmün kesinleşmesine müteakip taraflara iadesine,
Dair Davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde Yargıtay Temyiz Yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.15/12/2020
Katip 237170 Hakim 215947
e-imzalıdır e-imzalıdır

*Bu belge 5070 Sayılı Kanun Hükümlerine göre e-imza ile imzalanmıştır.*